Şehirli Arılar Yuvalarını Plastikten Yapıyor!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Scott Maclvor yüzlerce yapay arı yuvasının içini açtı. Ancak Toronto’da açtığı iki yuva, onu şaşırttı ve düşündürdü. İncelediği arılar, yavruları için özenle yaptıkları yuvaları plastik çöpleri kullanarak inşa etmişlerdi. MacIvor, yuva yapmak için her zaman kullandıkları yaprak ve çamur malzemelerine karışmış plastik torba parçalarını rahatlıkla seçebiliyordu.
Bu arılar, arka bahçenizdeki kovanlarda yaşayanlardan değiller. York Üniversitesi’nde yaptığı doktora araştırması için Maclvor bireysel olarak yaşayan arıları seçmiş. Megachile arıları yalnız başlarına yaşar, çiçekleri yer ve onların polenlerini yayarlar. Dişileri yerleşebilecekleri ağaç kovuğu veya bitki gövdesi gibi kuytu bir yer bulur ve içinde yuva yapmaya başlarlar. Bir seferde bir yumurta bırakıp yavrunun çıkacağı zamana hazırlık olması amacıyla küçük bir besin topuyla saklarlar. Sonra da yumurta ve besinin etrafını örerek bir bölme veya hücre şeklinde ayırırlar ve bir sonraki yumurtayı yapmaya başlarlar. Yetişkin arılar çok uzun yaşamazlar, bu nedenle yavru arılar yumurtadan çıktıklarında kendi başlarına kalırlar.
Maclvor, bireysel arıları çekmek ve içlerine yaptığı yuvaları incelemek için PVC boru parçalarını kullanıyor. Şehir ortamının arıları nasıl etkilediğini incelemek için Toronto civarına yerleştirdiği bu tuzakları gözlerken bazı yuvaların geleneksel yuvalara çok da benzemediğini keşfetti.
Megachile rotundata yuvasının üç hücresi, Maclvor’un plastik torba parçası olarak “hemen tanıdığı” beyaz parlak bir malzeme içeriyordu. Bir de iki hücresinde Maclvor’un “ne olduğunu anlamak için test ettirmek zorunda kaldığı plastik yapışkan bir madde” olan Megachile campanulae yuvası vardı.
Plastik torba parçaları, aynı torbadan alınmış gibi görünüyordu. Araştırmanın eşyazarı Andrew Moore’un yaptığı mikroskobik ve X-ışını incelemesi sonucunda diğer yuvadaki “yapışkan madde”nin, arıların bir evin dış cephesinden bulmuş olabileceği, poliüretan temelli kalafat olarak da bilinen bir dolgu olduğu anlaşıldı.
Maclvor, bu arıların sıradışı malzemelerini şehirdeki evlerine yakın yerlerden toplamış olabileceğini söylüyor. “Arılar genellikle yuvalarına mümkün olduğunca yakın yerlerde gezmek isterler.” diyen Maclvor, böylece yumurtalarını parazitlerden koruduklarını ve kısa ömürlerini daha çok yuvalarındaki hücreleri yapmakla geçirdiklerini ekliyor. Arılar plastikleri kolayca kaldırabildikleri için de yuva yapımında diğer malzemelerle birlikte kullanıyorlardı.
Her iki durumda da, arılar yuva yaparken yeni malzemeleri her zamanki malzemeleri gibi kullandılar. M. campanulae yuva yapımında çenelerinde topladığı yapışkan bitkiler ve ağaç reçineleri ile yuva yapar, yani yapışkan sızdırmazlık malzemesi bu görev için iyi bir alternatifti. M. rotundata, yaprak yiyen karınca gibi dişleriyle kestiği yaprak parçalarını tercih eder. Maclvor plastik torba parçalarının kenarlarında arının ısırık izlerini görebiliyordu, sanki hiç sıradışı bir malzeme değilmiş gibi.
Plastik torbalarla yapılan hücreler diğerlerinden daha kolayca dağılıyordu, çünkü kesik yapraklardan sızan ve her şeyi bir arada tutmaya yarayan özsu torbalarda yoktu. Buna rağmen plastik torbalarla yapılan hücrelerdeki yumurtaların üçünden de sağlıklı yeni arılar çıktı. Dolgu malzemesi içeren iki hücreden birinde sorun çıkmadı, diğerinde ise parazit üredi.
Maclvor, plastikle yapılan hücrelerin bütünlüklerini çok iyi koruyamamalarına rağmen büyüyen arılar üzerinde bilinmeyen başka etkileri, yani avantajları olabileceğini belirtiyor. Örneğin plastik, parazitlerin bir hücreye zorla girmesine engel olabilir.
Başka birkaç hayvanın daha yuva yapma projesinde çöplerimizi kullandığı biliniyor. Çardak kuşları, olası bir eşin dikkatini yuvalarına çekmek için çöplerden topladıkları renkli ıvır zıvırlarla yuvalarını doldururlar. Serçeler ve ispinozgiller, muhtemelen parazitleri yuvalarından uzak tutmak için sigara izmariti kullanırlar. Bununla birlikte Maclvor, arılarının plastik kullanımının, bu yöntemlerin aksine, muhtemelen rastlantı olduğunu düşünüyor. Bu durumun arılar için “hiçbir evrimsel sonucu” olmayabilir.
Yine de bu rastlantı, şehirlerde yaşayan arı türünün ne kadar esnek davranabileceğini gösteriyor. Maclvor, “Bu alanlar sürekli değişim ve bozulma yaşıyor.” diyor. Sadece yeni duruma ve değişen kaynaklara uyum sağlayabilen hayvanlar hayatta kalabilecekler, bu durum yuvalarını çöpümüzden aldıklarıyla yapmaları anlamına gelse dahi.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
- J. S. MacIvor, et al. (2013). Bees Collect Polyurethane And Polyethylene Plastics As Novel Nest Materials. Ecosphere, sf: 1-6. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 07:09:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2516
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Discover Magazine. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.