Salgın Kahinleri Nasıl Yanıldılar? Salgından Kısa Bir Süre Önce Geliştirilen Global Sağlık Güvenliği (GHS) İndeksi Neden Bu Kadar İsabetsiz Sonuçlar Verdi?
2019 yılının Ekim ayında, Johns Hopkins Üniversitesi Bloomberg Kamu Politikaları Okulu, Nükleer Tehdit İnsiyatifi ve Economist İstihbarat Birimi, bu alanda bir ilk olan ve büyük önem arz eden Dünya Sağlık Hazırbulunuşluk Raporu ve Küresel Sağlık Güvenliği İndeksi'ni yayımladı. Çalışma ülkelerin salgınlara karşı hazır bulunma düzeyini ülke ülke inceliyor.
Ülkeleri ayrıca incelemek adına rapora konulan internet sitelerinin bulunduğu sayfalar ile 324 sayfalık bu raporda yazarlar, ülkelerin ortalama salgına hazır bulunma durumlarını ölçmek için toplamda 6 boyut (ya da kategori) kullandılar. Bu faktörler şunlar: patojenlerin ortaya çıkışının engellenmesi, erken tanı, hızlı cevap, sağlık sistemlerinin kuvveti, milli sağlık kapasitesini artırmak adına verilen taahhütler ve ülkenin sahip olduğu ortalama risk faktörleri.
Bu 6 kategori; 34 gösterge, 85 alt gösterge ve 140 sorudan oluşturuldu. Ardından yazarlar 6 boyutu birleştirip, ortalama bir skor çıkarttılar. Küresel Sağlık Güvenliği (GHS) indeksi bu şekilde ortaya çıktı. Bu yazıda da bu indeksten söz edeceğiz.
Küresel Sağlık Güvenliği (GHS) İndeksi Nedir?
Global Sağlık Güvenliği indeksi 195 ülkeyi bu kategorilerden aldıkları puanlara göre sıraladı. Teorik olarak 0 ila 100 bandı arasında bir değerlendirme yapılıyor olsa da en az puanı alan ülke olan Ekvator Ginesi 16,5, en yüksek puanı alan Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda ve Birleşik Krallık 83,5 puan aldılar.
Ardından bir nevi "şans" olarak nitelendirilebilecek bir durum yaşandı. Bu ilk global hazır bulunma yayımından iki hafta sonra COVID-19 pandemisi dünyayı sıra dışı bir gaddarlıkla etkisi altına aldı. Böylelikle bahsettiğimiz, uzmanların çeşitli ülkelerin hazırlık durumu hakkındaki yargılarının, COVID-19 ile mücadelenin gerçek sonuçlarına kıyasla nasıl göründüğünü sormak mantıklı hale geldi. Bu yazıda, COVID-19 mücadelesinin nasıl gittiğini ölçmek için, 21 Ocak 2021'den beri milyonda kişi başına düşen ölüm sayısını kullanacağız. Bu veri, Worldometer adlı siteden alındı. Ölüm verileri, birçok ülkede, gerçekte olandan eksik tahminler (aşırı ölümlerin gösterildiği aşağıdaki alternatif istatistikte verildiği gibi) ya da eksik tahmine nazaran daha az görülse de gerçekte olandan yüksek tahminler gibi birçok soruna tabiiydi. Bu durumlara yazının sonraki kısmında kısaca değineceğiz ve dahası, indeks verileriyle aşırı ölüm verilerinin kıyası çok şaşırtıcı olacak.
Global Sağlık Güvenliği indeksi COVID sonuçlarını doğru tahmin edebilmiş olsaydı, yüksek skorlu ülkelerin daha düşük ölüm oranlarına sahip olmasını beklerdik. Ya da esas önlemleri göz ardı eder ve indekse göre sıralaması yüksek ülkelerin virüs ile savaşlarında ne kadar başarılı olduklarını (diğer ülkelere nazaran daha az ölüm gibi) incelerdik. Gereksinimlerinin daha az olması sebebiyle ikinci kıyas bir bakıma daha iyi olabilir. İndeksin ülke sıralamasını kapsamlı bir biçimde doğrulaması gerekiyor. İndeks, tamamen olmasa da, gerçek sonuçlarla arasında bariz farklar barındırıyor.
Son olarak gözden kaçırılmamalıdır ki GHS, pandemi ile mücadele konusuyla ilişkili bilgileri prensipte içeriyor. Bu nedenle bu indeksteki değerlendirmelere etki edeceğine inandığımız faktörleri de buraya eklemek, sonuçların neden tutarsız olduğunu açıklayabilir. Çünkü bu indekse eklenen faktörler, uzmanların konu ile ilişkili olduğuna inandıkları faktörlerdi. Bu nedenle amacımız, uzmanların değerlendirme için bu faktörleri seçmekte, onlara doğru ağırlığı vermekte ve sonuç olarak genel bir indeks oluşturmakta ne kadar başarılı olduklarını test etmektir.
Küresel Sağlık Güvenliği (GHS) İndeksi, Gerçek COVID-19 ile Mücadele Başarısını Yansıtıyor mu?
Yanıt, çarpıcı oldu. GHS indeksi sadece sonuçları tahmin etmek için sadece yetersiz olmakla kalmıyordu, aynı zamanda sonuçlarla alakasızlık barındırıyor ve derecelendirmeleri, gözlenen güncel verilerle sık sık çelişkiler gösteriyordu. Aşağıda bulunan iki grafik, sonuçları gösteriyor.
Beklentilerimizin tam tersi şekilde, soldaki grafikte GHS indeksinin ölüm oranlarıyla doğru orantılı olduğu görülüyor. Sağdaki grafikte ise yüksek derecelendirilmiş ABD, Birleşik Krallık, Hollanda gibi ülkelerin en kötü performans gösteren ülkeler arasında yer aldığını görüyoruz. Eğer indeks derecelendirmeleri doğru şekilde yapsaydı, pozitif yönde 45 derece eğimli bir doğru ortaya çıkmasını beklerdik. Aksine görüyoruz ki, Amerika Birleşik Devletleri 153 ülke arasında ölüm oranına göre 145. sırada yer alıyor! Önceden yapılan tahmini sıralama ile gerçek sıralama arasındaki fark, 144 sıra! Öte yandan hazır bulunma indeksinin ikinci sırasındaki Birleşik Krallık, gerçek sonuçlara dayalı hazırlanan sıralamada kendisine 149. sıralamadan yer buldu.
Birçok zengin ülke için tahmin edilen performans ile gözlemlenen performans arasında inanılmaz bir uçurum var. Bu uçurumlara birkaç örnek vermek gerekirse; Fransa'nın tahmin edilen sıralamasıyla gerçek sıralaması arasındaki fark 124, İtalya'nın 119, Kanada'nın 99, Almanya'nın ise 97 sıra! Diğer yandan birçok ülkenin de performansı uzmanların tahminlerinden çok daha iyi. Vietnam tahminlere göre 47. sırayı almış ama sonuçlar neticesinde sıralaması 4! Çin'in tahmin edilen sırası 48 ama gerçek sıralaması 8. Tahminlere göre Küba 95. sırada; fakat sonuçlara göre 19. sırayı aldı. Bu nedenle hayli göze batan çelişkiler mevcut. Çarpıcı birkaç örnek daha var: Tayland ile İsveç tahminlerde birbirlerinin hemen ardı sıra sıralanmışlar; fakat Tayland'da milyonda 1 ölüm görülürken İsveç'te bu sayı 1078. Singapur ile Arjantin de birlikte sıralanmışlar; fakat Singapur'da milyonda 5 kişi yaşamını yitirirken Arjantin'de bu sayı 1020. Daha düzinelerce örnek verilebilir.
İndeks Neden Tamamen Hatalı?
Bu tecrübe bizlere açıkça gösteriyor ki tahminler, gerçek sonuçlardan çok farklı. Hatta bazı durumlarda tamamen zıttı olacak şekilde gelişmiş. Bu noktada, GHS indeksi yazarlarının yapabilecekleri iki savunma var:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Birincisi; virüsle bağlantılı olan ölümler hesap edilememiş olabilir. Fakat bu argümanı iyi ve kötü performans gösteren ülkelerin performansları arasında çok büyük bir uçurum olması zayıflatıyor. Ölüm oranları arasında sık sık rastlanan farklar var. 21 Ocak 2021 tarihine kadarki süre içerisinde bir milyon kişideki ölüm sayısı Amerika Birleşik Devletleri'nde 1266, Tayland'da 1, Çin'de 3, Küba'da ise 16. Ancak; Tayland'da 1200 kat, Çin'de 400 kat, Küba'da 80 kat eksik tahminler yapılmamalıydı.
Dahası, indeksi anlamlı hale getirebilmek için Çin-Tayland-Küba üçlüsünü, ABD, Birleşik Krallık ve Hollanda üçlüsüyle eşitlemek yetmez. Birinin; Çin-Tayland-Küba üçlüsünün, indeksin de öngördüğü gibi çok daha düşük sıralamada olduğunu ve hatalı ölçümlerin oldukça astronomik hale geldiğini göstermesi gerekir. Bu nedenle raporlanan ölüm oranlarını kullanan uygulamaların, tahmin edilen ve gerçek sonuçlar arasında aynı korelasyon eksikliğini bulacağı neredeyse kesindir.
İkinci savunma ise şu olabilir: Bu tahminler genel salgınlar üzerine yapılmıştı; fakat COVID, yaşlılarda veya obezite hastalarında çok daha ölümcül olması örneğinde olduğu gibi, çok daha kendine has bir salgın çeşidiydi. Bu argümana göre eğer indeks yazarları COVID-19'un karakteristiğini biliyor olsalardı, daha iyi bir indeks ortaya çıkarmaları mümkün olabilirdi.
Ancak bu argüman, indeksin altında yatan anlamla çelişiyor. Eğer her salgının kendine has özellikleri varsa, genel GHS indeksi hazırlamanın amacı ne olabilir? Varsayalım ki bir sonraki pandemi mavi gözlü insanların ölümüne yol açsın. Mademki nasıl bir salgının gerçekleşeceğini bilmiyoruz, GHS indeksinden edineceğimiz yararlı bilgi nedir? Eğer salgınlar tamamen kendilerine has oluyorlarsa ve önceden tahminleri yapılamıyorsa o zaman ülkeleri mantık çerçevesinde tamamen rastgele sıralayacak şekilde bir ülke sıralaması yapabiliriz.
Amacı ülkelerin muhtemel salgın yönetimlerindeki güçlü ve zayıf yanlarını açıklamak olan bu indeksin bu iki noktada da tamamen başarısız olduğunu ya da bu indeksin kullanışsız olabileceğini söyleyebiliriz. Bu ikisinden hangisini seçersek seçelim sonuç tamamen bir hayal kırıklığı.
Fakat iki noktayı eklememiz gerek. Birincisi, indeksin doğru bir şekilde tahmin ettiği ülkeler üzerine çalışılmalı. (Yukarıda, sağdaki grafikte güneybatı yönündeki köşede bulunan ülkeler: Tayland, Avustralya, Singapur, Japonya, Kore). İkincisi, bu indekse benzer şekilde oluşturulmuş fakat farklı konular ve farklı değişkenler içeren indekslere (Örneğin yolsuzluk, hükümetin şeffaflığı gibi indeksler vb.) de ihtiyatlı yaklaşılmalı.
Diğer indeksler de gerçeklikler ile zıt düşene kadar çok "mantıksal" görünebilir fakat bu indeksler de uzmanların kendi düşüncelerinde tekrara düştüklerini gösterebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: globalinequality | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:43:41 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10189
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in globalinequality. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.