Sabunun Tarihi: Sabun Nedir? Nasıl Üretilir? En Temel Hijyen Ürünü Hayatımıza Nasıl Girdi?
Günde birçok kez ellerinizi titizlikle ovaladığınız kalıp sabun, en eski tüketici ürünlerinden biridir. Fakat bir uyarı yapmakta fayda var: Bir çok modern sabun, aslında tam olarak "sabun" değildir!
Sabun, muhtemelen çok eski bir şölende, ateş üstünde pişen etin küllere damlayan yağlarının bir yan ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Bu durumda olan, ciltteki kirleri sökmede ve yıkayarak çıkarmada harika olan kaygan bir maddeyi ortaya çıkarmış, kimyasal bir reaksiyondur. Sabunun neden harika bir dezenfektan olduğuna yönelik daha fazla bilgiyi buradan alabilirsiniz.
Sabunun Tarihi
Sabunun yazılı tarifleri Mezopotamya, Mısır, Antik Yunan ve Roma varyasyonları ile yaklaşık 5000 yıl önceye tarihlenmektedir. İşte karşınızda bir simyagerin 8. ve 10. yüzyıllar arasında yayınlanmış el kitabından bir metot (görünen o ki, antik "büyücüler" de vakitlerinin çoğunu demiri altına dönüştürmekle harcarken, ellerini temiz tutmaları gerekiyordu):
Hasırın üzerine kütüğün küllerini düzgünce yayın ve üzerine sıcak su dökün ki aralardan damla damla geçsin. İyice temizlendikten sonra bunu pişmeye bırakın. Yeterince yağ ekleyin ve iyice karıştırın.
Bu eski çağ sabun tarifi, Mappae Clavicula diye adlandırılan ve Latinceden “Her Şeyin Küçük Bir Anahtarı” diye çevrilmiş, ilginç bir "nasıl yapılır" rehberinden geliyor. Simyagerin sabun tarifinde zeytinyağı ya da sığırın don yağına ihtiyaç duyulmakta.
Don yağı ya da domuz yağı ve kül suyu, sabun yapım malzemelerinin temelini oluşturmaktadır. Yağ, kül suyuyla, -külde bulunan bir madde oldukça zehirli olmalıdır çünkü sabuncular koruyucu bir giysiye ihtiyaç duyarlar- "sabunlaşma" (İng: "saponification") denilen bir süreçte reaksiyona girer.
Kelime, muhtemelen proto-Almanların "gayret" anlamına gelen saipo kelimesinden ya da Latincede “iç yağı” olarak çevrilebilecek "sebum" kelimesinden veya şu an yeri bilinmeyen bir İtalyan dağı olan Sapo Dağı’ndan gelmektedir. (Hikaye o ki: Tanrıların mutfak ocaklarından damlayan yağlar ve küller bir tepeye dökülürmüş ve pislik kaplı Romalılar da burayı temizlik ihtiyaçlarını gidermek için keşfetmiştir.)
Modern sabuncular, yani en azından küçük işletmelerde zanaatını sürdürenler, hala aynı tekniği kullanmaktadır. Sabunlaşma süreci sonucunda ortaya yoğun bir bulamaç çıkar. Katılaşınca yağ, kül suyunun kostiğini (İng: "caustic") nötralize eder. Hem bitkisel, hem de hayvansal bazlı kalıplar üreten Kanada, Vencouverlı Pep Sabun Şirketi’nden Natalie Wong şöyle diyor:
Bundan 48 saat sonra, sabununuz hazırdır!
Sabunun Kayganlığı ve Sabun Üretiminin İnceliği
Sabunun kayganlığı, sabunla karıştırdığınız suyun yüzey gerginliğini düşürür. Ellerinizi yekdiğeriyle ovalamanız, kirin geçici olarak sabun ve suya tutunmasını ve yıkamayla da çıkmasını mümkün kılar. Aynı süreç elinizde barınan virüs ve bakteriler için de geçerlidir. Sabun, [en azından tek başına] bu patojenleri öldürmez; kayganlıkla tutunmalarını önler, derinizden koparır, suya karıştırır ve kanalizasyona yollar. Bu kimyasal ve mekanik süreç sabun ve suyu, diğer susuz sterilizasyon jellerine nazaran daha efektif kılar.
Amerika’da sabun endüstrisi domuz pastırması ve mumlar sayesinde başlamıştır. Aydınlatma, temizlik mesleği tarihinin tamamlayıcı bir kısmını oluşturur; çünkü her ikisi de geleneksel olarak hayvansal ürünlerle icra edilir. Bu endüstri ayrıca, Birleşik Devletler sanayileştikçe, insanların kesim işlemlerini kendileri yapmak yerine, hayvanlarını ücret karşılığı kasaplara kestirmeye başlamalarına da borçludur. 1837’de Cincinnati’li mum imalatçısı William Procter dikkatini aydınlatmadan sabunculuk üzerine yoğunlaştırarak, şirketini, ortağı James Gamble ile birlikte dünyanın en büyük tüketici ürünleri şirketine [Procter & Gamble] dönüştürmüştür. (Mum imalatı, gaz lambaları popülerleşene ve Thomas Edison ve diğerleri mumu birkaç on yılda sadece dini seremonilerin ve banyo dekorasyonunun bir parçası haline getirecek olan elektrik çalışmalarını yapana kadar oldukça iyi bir meslekti.)
Ulusal dağıtım yaparak kâr elde edebilen ilk sabun firmalarından biri de böylece Procter & Gamble’s Ivory olmuştur. Esasında, İspanya’nın Kastilya sabunuyla (geleneksel olarak zeytinyağı ile yapılırdı) rekabet etsin diye, beyaz, sade sabun olarak tanıtıldı ki ürettikleri sabunların birincil niteliği Ivory firmasının, -isim İncil’deki bir pasajdan mülhem olarak 1870’lerde benimsenmişti- saflığın göstergesi olduğunu iddia ettiği bir nitelik olan, su üzerinde “yüzebiliyor” oluşuydu. Firmanın ortaya koyduğu “yaratılış miti”ne göre; yüzen sabunun hikayesi, uzun bir öğle yemeği arasında çalışır vaziyette unutulmuş hayvansal parçaları karıştıran makinanın içine yanlışlıkla fazladan hava pompalanmasına dayanır. 2004’de, şirketin arşivcileri, 1893’de James Gamble tarafından “Bugün batmayan sabun yaptım!” demek suretiyle kaleme alınmış, batmamaya yol açan “yanlışlığın” gizem perdesini aralayan bir günlüğü ortaya çıkardı. Gamble, "Sanırım tüm stoğumuzu bu yöntemle üreteceğiz." der.
Deterjanların Doğumu
19. yüzyılın çoğu ve 20. yüzyılın başlarında, sabun şirketleri gerçek sabun üretmekteydi. Fakat 1900’lerin başında, Alman mühendisler, “deterjan” adı verilen (Latince’den kabaca çevrilirse: "temizlemek" anlamına gelir) alternatif temizlik ürününü keşfettiler.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Deterjanlar, sabun içermezdi. Bunun yerine giysi ve ciltteki lekeleri çıkaran enzimleri kullanmaktaydı. Amerikan firmaları, yağı ve kiri, su ile temizleyince söken, sabun gibi yüzey-aktif maddeler ekleyerek, deterjanları işleyip, sürece uyum sağladılar. Procter & Gamble’nin kurumsal arşivcisi Grey McCoy’un dediğine bakılırsa sabundan uzaklaşmanın sebebi basitti:
Deterjan, daha iyi temizler!
Sonuç
Sonuç olarak, bugün “sabun” dediğiniz şey, aslında sabun değildir. En azından tam olarak değildir. ABD Gıda & İlaç Kurumu "Sıvı ve katı birçok vücut temizleyici, yapay deterjan ürünleridir." demekle bize, sabunun yasal tanımlamasını verir:
Deterjan temizleyiciler popülerdir; çünkü suda daha kolay köpürürler ve yapışkan kalıntılar bırakmazlar. Bu deterjan ürünlerinin bir çoğu “sabun” olarak pazarlanırlar; fakat kelimenin tam anlamıyla sabun değildir.
Modern temizleyiciler ayrıca parlatıcı, yumuşatıcı ve alkol, benzalkonyum klorür ve kloroksilenol gibi antibakteriyeller/antiviraller de içerebilmektedir. (Artık Birleşik Devletler’deki tüketici ürünlerinde bulunmayan Triklosan, en etkili bakteri savaşçısı eklenti olmasına rağmen, medikal ve çevresel endişeler ışığında 2016 yılından itibaren yasaklanmıştır.)
Bu modern temizleyici kalıplar, geleneksel sabunlardaki Sodyum Tallowate (donyağı), Sodyum Lardate (domuzyağı) içeren hayvansal yağlar ya da Sodyum Palmitate (palmyağı) ve Sodyum Cocoate (Hindistan cevizi yağı) gibi bitkisel yağlar içermelerine rağmen, legal, kimyevi ve simyevi olarak sabun değildir.
Orta Çağ’da insanlar, tıpkı bugün olduğu gibi çeşitli hastalık ve illetlere tutulmuşlardır. Eski simya günlüklerinde sabun, bir temizlik objesinden çok, bir içerik olarak tanımlanmıştır. (Altın lehimi: sabun, bakır ve ‘Calcothar’ denen bir boya maddesinin karışımından elde edilmekteydi.)
Her şeye rağmen bugünün çok daha karmaşık temizleyicilerini içeren, üstten basmalı bir şişe el dezenfektanının sağladıkları, çok daha acil ve pratik amaçlara hizmet etmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 40
- 17
- 12
- 10
- 8
- 6
- 5
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- Çeviri Kaynağı: The Wire Cutter | Arşiv Bağlantısı
- C. S. Smith, et al. (1974). Mappae Clavicula: A Little Key To The World Of Medieval Techniques. Transactions of the American Philosophical Society, sf: 1-128. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 15:39:52 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8618
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The Wire Cutter. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.