Samanyolu Galaksisi Nedir? Galaksimiz Hakkında Ne Kadar Bilgiye Sahibiz?
İlk defa şehirden kırsal bir bölgeye gelmiş birini hayal edin. Şehir ışıklarından ilk defa uzaklaşmış ve gözlerini ilk defa gökyüzüne çevirmiş biri. Simsiyah bir perde üzerinde küçük beyaz noktacıklar... Bazıları dümdüz beyaz nokta, bazıları ise sürekli renk değiştiren kırmızı, mavi, yeşil ve beyaz noktacıklar.... Bu manzarayı izlerken gözü bir yere takılıyor ve şu soruyu soruyor:
Şuradaki şerit gibi olan beyaz yol da neyin nesi?
Evet o şerit, bizim Samanyolu Galaksimizin bir kolu. O kolun ayrıntılarına girmeden önce, Samanyolu Galaksi'miz hakkında temel bilgileri edinelim:
"Samanyolu" İsmi Nereden Gelmektedir?
İngilizcesi "Milky Way", yani "Sütlü Yol" olan galaksimiz, ismini Yunanca'da galaxias (γαλαξίας) kelimesinden almaktadır. Kelime anlamı, tam olarak "sütlü" diye çevrilir. Anlayacağınız, astronominin vazgeçilmez terimlerinden biri olan "galaksi", ismini gökyüzüne bakan atalarımızın kullandığı sözcükten almaktadır. Yani tam çevirisiyle "Sütlü Yol Galaksisi" demek, aslında tekrar düşülmesine neden olmaktadır; çünkü "galaksi" sözcüğünün kendisi zaten "sütlü"den gelmektedir! Galaksinin ne olduğuyla ve Evren'de kaç galaksi bulunduğu ile ilgili yazımızı buradan okuyabilirsiniz.
Tabii bir kelime Yunan mitolojisinden geliyorsa, mutlaka bir hikayesi de olmalıdır. Sütyolu için o hikaye şöyle: Zeus'un ölümlü bir kadından oğlu olan Herakles'in de ölümsüz olması için, kutsal eşi Hera uyurken sütünü gizlice emmesini istiyor. Herakles sütünü emerken Hera uyanıyor ve tanımadığı bir çocuğun kendi sütünü emmesine müsaade etmiyor; çocuğu savuruyor. Bunun üzerine fışkıran süt, Sütlü Yol'u oluşturuyor. Galaksimizin İngilizcedeki anlamı da işte buradan geliyor.
Bildiğiniz üzere galaksimizin ismi Türkçeye "Samanyolu" olarak çevrilmiştir. Bununla anlamı ilgili kesin bir kaynak yok; ancak Samanyolu denmesinin sebebinin İran'a ve Farsçaya dayandığı düşünülmektedir. İran'da galaksimize "Kahkesân" denir ve kelime anlamı "saman çeken" demektir. Osmanlıcaya "Kahkeşân" olarak geçmiştir. Pers efsanelerine göre Samanyolu, gökyüzünde saman çekilirken, yere düşen saman tozlarından meydana gelmiştir. Türkler'e göre ise Samanyolu'nun bir saman hırsızı tarafından arkasında bıraktığı izlerden adını almıştır. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi'nde bu köken Nazım H. Polat tarafından şöyle anlatılır:
Farsça’da “saman” mânasına gelen kâh / keh ile “çekenler” demek olan keşân kelimeleriyle yapılmış, “saman çekenler, saman taşıyanlar” anlamındaki bu isimle güneş sisteminin de içinde bulunduğu, dünyadan çok uzakta ve merkezden dışa doğru sayıca azalan, disk şeklinde, bulutsuz gecelerde açıkça görülebilen yıldızlar kümesi ifade edilmiştir. Beyaz bir yol halinde görülen sayısız yıldızdan ibaret bu küme için Farsça’da kâh-enkân, pâlâheng denildiği gibi Arapça’da mecerre ve hakbâ adları kullanılmıştır. Birçok Doğu ve Batı milletinin efsanelerinde çeşitli şekillerde yer alan kehkeşan, Yunan mitolojisine göre Jüpiter’in karısı Juno’nun Hercules’i emzirirken göğsünden düşerek gökyüzüne dağılan birkaç damla sütten meydana gelmiştir. Bundan dolayı yıldız kümesine İngilizce’de milky way (süt yolu) denmiştir. Yakut efsanelerinde “göğün dikiş yeri” veya “Tanrı’nın dünyayı yarattığı sıralardaki ayak izleri” kabul edilmişken Kuzeybatı Sibirya’da Vogul, Orta Sibirya’da Tunguz kavimleriyle Macarlar’ın efsanelerinde “altı ayaklı geyiği avlamak için ayaklarına kayak takan avcının kayak izleri” şeklinde düşünülmüştür.
Türk efsanelerinde kehkeşan daima yön tayiniyle ilgili olarak yer alır. Nitekim Anadolu’da kullanılan “gökdere, gök yolu” tabirleri, Hun Türklerinin Avrupa’ya akınlarında kehkeşan istikametinde takip ettikleri “ordu yolu”nun izlerini aksettirmektedir. Değişik coğrafyalarda yönü az çok farklılık gösteren kehkeşan, özellikle yaz aylarında Orta Asya ile Avrupa arasında uzanan bir yol gibi göründüğünden büyük göçler bu yol doğrultusunda yapılmıştır. Türk dilinin Farsça kehkeşan kelimesini henüz tanımadığı zamanda ve yörelerde Kırgızlar’ın “kuş colı (yolu)”, Türkmenler’in “kuşlar yolı”, Kazan Türklerinin “kiyik (yabani) kaz yulı” şeklindeki adlandırmaları astronomi gözlemine dayanan yön tayini anlayışıyla ilgilidir. Osmanlı Türkçesinde de kehkeşana İslâmî bir tasavvurla birlikte yine yön bildiren “hacılar / hac yolu” denmiştir.
Tüm Reklamları KapatFars efsanelerine göre kehkeşan, kerpiç ustalarına saman taşıyanların düşürdüğü saman çöp ve tozlarından meydana gelmiştir. Türkçe’de “saman uğrusu” adı da bu efsanenin bir saman hırsızının bıraktığı izler tasavvuruna dayanmasından ortaya çıkmıştır. Necâtî Bey’in, “Devr-i felek ki arpa kadar zulme meyl ede / Dest-i adâletin sala çok kehkeşâna tîğ” beytindeki, feleğin yaptığı zulümden dolayı kehkeşana kılıç çekilmesi tasavvuru zulüm (kötülük) -uğru (hırsız)- arpa (saman çalınması) arasında kurulmuş olan ilgiden dolayıdır. Ayrıca zulümdeki “karanlık” mânası yönünden de gece bastırır bastırmaz kehkeşanın görüneceği kastedilmiştir. Türkiye Türkçesinde “saman yolu, samanlık yolu, gök yolu, gök kapısı” gibi sözlerle de kehkeşan anlatılmıştır.
Samanyolu Galaksisi'ni İlk Kim Gözlemledi?
Samanyolu galaksisini ilk kim gözlemlediğine dair kesin bir kanıt sunmanın imkanı yok; çünkü temiz ve ışıksız bir gecede çıplak gözle rahatlıkla herkes gözlemleyebilir. Ancak sorulması gerek soru "Samanyolu'nun bir galaksi olduğunu kim keşfetti?" olabilir.
Bu sorunun cevabı biraz karışık. Yunan filozofları, Samanyolu'nun yıldızlarla dolu olduğunu düşünmüşlerdir. Bu fikri destekleyecek ilk kanıt 1610 yılında ilkel bir teleskop yardımıyla Galileo Galilei tarafından gelmiştir. Samanyolu'nun çok sayıda yıldızdan oluştuğunu gözlemlemiştir.
1755 yılında Alman Filozof Immanuel Kant, Samanyolu yıldızlarının karşılıklı yer çekimi ile bir arada tutunduğunu öne sürmüştür. Uranüs'ü keşfeden William Herschel, Samanyolu'nun haritasını çıkarmaya çalışmıştır; ancak galaksinin büyük bölümlerinin gerçek şeklini gizleyen gaz ve toz bulutlarını fark etmemiştir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
1920'lerde Edwin Hubble, gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz o bulutsu parçanın aslında tüm galaksi olmadığını bize gerçek kanıtlarla sunmuştur. O zamanlarda bu bilgi astronomlara Samanyolu'nun gerçek büyüklüğü ve şeklini anlamasında yardımcı olmuştur.
Yine 1920'lerde Hollandalı Astronom Jacobus Kapteyn, daha önceki çizim çalışmalarından farklı olarak hassas bir çalışma sergileyerek Güneş'in merkeze yakın bulunduğu elips biçimli küçük bir gökada tasarladı. Farklı bir yöntem uygulayan Harlow Shapley ise kendinden öncekilerden tamamen farklı olarak gök adamızı Güneş'in merkezden uzak olduğu yassı disk biçiminde tasarladı. Her iki çalışmada yine galaktik düzlemde ışığın, yıldızlararası toz vasıtasıyla soğrulmasını hesaba katmamıştı.
Soğrulma, ancak gökbilimci Robert Julius Trumler'in 1930'da açık yıldız kümeleri üzerinde çalışırken bu etkiyi ölçmesinden sonra hesaba katmasıyla başlandı ve günümüzde gökada görünümü kuramlarına ulaşıldı.
Güneş, Galaksimiz İçinde Nerede Yer Alıyor?
Hepimiz Samanyolu Galaksisi içerisinde yaşadığımızı biliyoruz. Ancak Güneş bu sistemin neresinde yer alıyor ve nasıl oluyor da galaksinin içerisinden, Güneşin galaksi içerisindeki konumunu belirleyebiliyoruz?
Samanyolu, 4 ana koldan oluşmaktadır. Bunların isimleri; Perseus, Cygnus, Scutum-Crux, Sagittarius'tur. Bazı gökbilimcilerse sadece 2 ana kol olduğunu düşünüyorlar: Perseus ve Sagittarius. Güneş, bu kollardan Sagittarius ana kolunun yan kolu olan Orion ara kolunda yer almaktadır.
Güneş, galaksinin merkezinden 26.000 ışık yılı uzaklıktadır. Ayrıca Güneş'imiz Galaksi etrafında bir turunu 220 milyon yılda tamamlamaktadır. Güneş Sistemi'miz saatte 800.000 km hızla hareket etmektedir. Bu da demek oluyor ki Güneşimizin Galaksi etrafında 1 turunu tamamlayabilmek için 225-250 milyon yıl gerekmektedir. Yani Güneşimiz gerçek anlamıyla "doğduğundan" beri Samanyolu merkezi etrafında 18.4 tur atmıştır. Güneş'imizin yaşıyla ilgili daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
Peki bu büyük alan ve kalabalık içerisinde Güneş'in konumunu nasıl belirledik? Bu soruya cevap vermek pek kolay değildir. Çünkü birkaç yüz milyar yıldız ve toz bulutları arasından bir şeyi bulmak; ormanda ağaçlardan birine bağlıyken ormanın şeklini belirlemeye çalışmak gibidir.
Biri sadece gökyüzüne bakarak Samanyolu'nun şekli hakkında kabaca bir fikir edinebilir. Kişinin gökyüzünde gördüğü şey düzensiz ve puslu bir ışık bandı gökyüzünü çevreler. Yaklaşık 15 derece genişliğindedir ve yıldızlar şerit boyunca eşit bir şekilde konsantre edilir. Bu gözlem, Samanyolu gökadamızın düz bir yıldız diski olduğunu ve disk düzleminin yakınında bir yerde bulunduğumuzu gösteriyor. Eğer düz bir disk şeklinde olmasaydı gökyüzünde gördüğümüz şekil farklı olurdu. Örnek olarak; yıldız küresi şeklinde olsaydı, pırıltılarını dar bir bantta değil, gökyüzünün her yerinde parlardı.
Güneşin, Samanyolundaki konumu, görebildiğimiz tüm yıldızlara olan mesafesini ölçerek daha da netleştirilebilir. İşte daha önce bahsettiğimiz gibi, galaksimizin haritasını çıkarmaya çalışan William Herschel, gökyüzünü gözlemlerken Dünya'nın "Grindstone" adı verilen bir yıldız bulutunun merkezinde olduğunu söylemiştir. Ancak farkında olmadığı bir şey vardı: Galaksinin içerisindeki toz parçacıklarının en uzak yıldızlardan bile gelen ışığı engellediğini bilmiyordu. Bulutun merkezindeymiş gibi gözüküyorduk; çünkü orman içerisinde herhangi bir ağaca bağlı olduğunuzda ve ortam sisli ise, nerede olursanız olun her noktayı eşit uzaklıktaymış gibi görürsünüz.
Geçtiğimiz 85 yılda gökbilimciler X-ray ışını astronomisi tekniklerini kullanarak Samanyolu haritasının ayrıntılarını geliştirdiler. Sarmal kolların konumları, gaz ve toz bulutları, moleküller ve benzeri bilgileri bu yöntemle belirlediler.
Samanyolu Galaksisi İçerisinde Neler Var?
Samanyolu Galaksisi'nin insanlık için çok önemli bir yeri vardır. Çünkü içerisinde bir yerde bizim evimiz, Dünya var. Ancak bu özellik, onu diğerlerinden galaktik anlamda farklı yapmıyor ne yazık ki... Galaksimizin diğer galaksilerden farklı olduğunu düşünmek, bir insanın diğer tüm insanlardan farklı ve özel olduğunu düşünmeye benzer. Bu, sizin için öyle olabilir; ancak genel geçer bir gerçek olarak görülemez.
Galaksimiz, Evren'deki diğer milyarlarca galaksi gibi, tipik bir çubuklu sarmal galaksidir. Samanyolu Galaksisi'nin yarıçapı 52.850 ışık yılı, yani 5 × 1017 (500 katrilyon) kilometre, kalınlığı ise yaklaşık 1000 ışık yılı, yani 9.4 × 1015 (yaklaşık 9 katrilyon) kilometredir. İçerisinde yaklaşık 250.000.000.000 yıldız ve 200.000.000.000 gezegen bulunmaktadır. Bu sayılar tam olarak bilinmediği gibi, yıldız ile gezegen sayısının yaklaşık olarak eşit olmasının sebebi, her yıldızın etrafında ortalamada kaç gezegen olduğunu tam olarak bilmiyor olmamızdır.
Galaksimiz, ortalama büyüklükte bir galaksidir. Şu an bilinen en büyük galaksi IC1101 isimli galaksidir ve 100 trilyon yıldız olduğu tahmin edilmektedir. Bilinen en geniş galaksiler sınıfına girecek birçok galaksi vardır ve bu galaksilerin yıldız sayısı da 100 trilyona yakındır. Cüce galaksi olarak bilinen Büyük Macellan Bulutu, 10 milyar yıldıza ev sahipliği yapmaktadır.
Samanyolu Galaksisi içerisinde tam sayı bilinmese de 100 milyar ile 400 milyar arasında yıldız olduğu tahmin edilmektedir. Ancak temiz bir gece vakti gökyüzüne baktığınızda 2.500 kadar yıldız görebilirsiniz. Bu sayı sabit değildir; çünkü tahminlere göre galaksimiz, süpernova patlamaları ile her yıl 7 tane yıldız kaybedip, bunun yerine çok sayıda yeni yıldız üretmektedir.
Gökbilimciler, Samanyolu'ndaki en eski yıldızlardan birini ve bu muhtemelen Büyük Patlama doğumunda üretilen elementlerden oluşan evrendeki en eski yıldızlardan birini tespit etmişlerdir. 13.5 milyar yıllık bu minik yıldız, Güneş'in de yaşadığı yer olan Samanyolu'nun "ince diskinin" bir parçasıdır. Yeni keşfedilen yıldızın yaşı göz önüne alındığında Güneş Sistemi'nin kökeni tahmin edilenden 3 milyar yıl daha eskiye dayanıyor olabilir.
Galaksimiz içerisinde en yaygın olarak bulunan yıldız tipi M-cücesi, bir başka adıyla Kırmızı Cüce'dir. Galaksimizdeki yıldızların %70'i M-Cücesi Yıldızı olduğu tahmin edilmektedir. Fakat gece gökyüzüne baktığınızda gördüğünüz hiçbir yıldız M-cücesi değildir. Kendi Güneş'imizden çok daha az parlak ve sönük olan bu küçük yıldızlar, çıplak gözle görülebilecek kadar parlak değildir. Gökbilimciler, dünya dışı yaşam arayışları sırasında Kırmızı Cüceleri araştırmaktan hep kaçındılar. Çünkü Güneş'e kıyasla nispeten düşük miktarda ışık ve ısı ortaya koyduğu için bilim insanları arasındaki genel düşünce, buralarda yaşamın olamayacağı kanaatindeydi. Ancak son zamanlarda Kırmızı Cüceler etrafındaki gezegenler de incelenmeye başlanmıştır.
Samanyolu Galaksimizin soğuk ve karanlık hüküm sürdüğü merkez bölgesinde parlak, ışıltılı, canlı renklere sahip, çok yoğun bir astronomik gökcismi bulunur. Bu gizemli cisim Güneş’e 27.000 ışık yılı mesafede, güney gök kürede, Zodyak kuşağındaki (içinde Güneş'in ve gezegenlerin döndüğü kuşak) modern seksen sekiz takımyıldızından birisi olan Akrep (Scorpius) ve onun doğusundaki Yay (Sagittarius) takımyıldızları sınırında yer alır. Astronom ve kozmologlar arasında Sagittarius A (Sgr A) olarak anılan bu cisim muazzam derecede çekim kuvvetine sahip inanılmaz ölçüde büyük bir kara deliktir ve galaksimizin tam merkezinde bulunmaktadır. Her galaksinin kalbinde güneşten binlerce kat büyük devasa boyutlarda süperkütleli kara delik bulunur.
Samanyolu Galaksisinde 250 milyar kadar gezegen olduğu biliniyor demiştik. Bu sayının yaklaşık 40.000 tanesinde yaşam olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, bunların 400 tanesinde yaşam için umut verici olduğu düşünülmektedir.
Samanyolu Galaksisi'nin Fotoğrafını Nasıl Çekiyoruz?
Şu anda Samanyolu'nun fotoğrafını dış bir cepheden çekemiyoruz. Bu, galaktik diskin içerisinde olduğumuzdan ve galaktik merkeze yaklaşık 26.000 ışık yılı uzaklığında olduğumuzdan kaynaklanmaktadır. Samanyolu'nun fotoğrafını çekmeye çalışmak kendi evimizin fotoğrafını içeriden çekmeye çalışmaya benzer.
Bunun anlamı, Samanyolu'nun olduğu sarmal bir galaksinin şimdiye kadar gördüğünüz güzel resimlerinden birinin, başka bir sarmal gökadanın resmi veya yetenekli bir sanatçının ressamlığı olduğu anlamına geliyor. Samanyolu'nun dışarıdan görüntülenmesi çok zor ama bu, galaksimizin nefis görüntülerini kendi noktamızdan çekemeyeceğimiz anlamına gelmez. Bu konuda daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 42
- 12
- 12
- 8
- 5
- 4
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- N. H. Polat. Samanyolu'nun Adı Nereden Geliyor?. (1 Ocak 2002). Alındığı Tarih: 25 Eylül 2019. Alındığı Yer: İslâm Ansiklopedisi | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Samanyolu. (25 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 25 Eylül 2019. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- F. Cain. Who Discovered The Milky Way?. (1 Haziran 2010). Alındığı Tarih: 25 Eylül 2019. Alındığı Yer: Universe Today | Arşiv Bağlantısı
- Z. Emecan. Gökadaların "Halo" Bölgesi. (1 Kasım 2018). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: Kozmik Anafor | Arşiv Bağlantısı
- The Planet. Different Types Of Galaxies. (26 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: The Planet | Arşiv Bağlantısı
- Space Facts. Types Of Galaxies. (26 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: Space Facts | Arşiv Bağlantısı
- R. Hurt. The Milky Way Galaxy. (26 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: NASA | Arşiv Bağlantısı
- F. Cain. Where Is The Sun. (16 Eylül 2008). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: Universe Today | Arşiv Bağlantısı
- L. A. Marschall. How Did Scientists Determine Our Location Within The Milky Way Galaxy--In Other Words, How Do We Know That Our Solar System Is In The Arm Of A Spiral Galaxy, Far From The Galaxy's Center?. (21 Ekim 1999). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: Scientific American | Arşiv Bağlantısı
- Ask An Astronomer. What Can We Learn From The Color Of A Star?. (26 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 26 Eylül 2019. Alındığı Yer: Ask An Astronomer | Arşiv Bağlantısı
- Astronomy Now. Astronomers Find Oldest Known Star In The Milky Way. (6 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 27 Eylül 2019. Alındığı Yer: Astronomy Now | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 16:56:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7997
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.