Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!

Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!
13 dakika
3,585
Tüm Reklamları Kapat

Zümrüt renkli mücevher yabanarısı (Ampulex compressa), hamamböceğini öyle bir karmaşıklıkla parazit haline getirir ki, bu insanın hayal gücünü zorlar. O korkunç olay, şöyle yaşanır: Yabanarısı, kurbanını geçici olarak felce uğratan zehirli bir karışımı hamamböceğinin vücuduna zerk etmekle başlar. Akabinde hamamböceğinin beyninde belirli iki bölgeyi arayıp bulur ve özel yapım nörokimyasal bir kokteyli buraya zerk eder. Bu enjeksiyon, cerrahi açıdan kesin bir etki yaratır: Hamamböceğinin hareket kabiliyeti tamamen korunurken kaçma isteği elinden alınmıştır. Bu, daha sonra önemli hale gelecek, hayret verici bir kombinasyondur. Nihayet yabanarısı, öldürücü darbesini vurur: Adeta zombi haline gelmiş hamamböceğini kendi mezarına sürükler, üzerine bir yumurta yerleştirir ve onu diri diri gömer. Yabanarısı neden tüm bu belirli şeyleri kesin bir sırada yapma zahmetine girmektedir?

60 yıl önce büyük etolog Niko Tinbergen, herhangi bir biyolojik özelliği veya sistemi tam olarak anlayabilmek için şu dört farklı soruyu cevaplamak zorunda olduğumuzu iddia etmiştir:[1]

  1. Ontojeni (Gelişim): Söz konusu sistem, bir organizmanın yaşam süresi boyunca nasıl gelişim göstermektedir?
  2. Mekanizma (Doğrudan Nedensellik): Sistem, meydana geldiği anda nasıl çalışır?
  3. Filojeni (Evrim): Bu özellik, zaman içinde nasıl evrimleşmiştir?
  4. Adaptif Değer (İşlev): Neden evrimleşmiştir?

Bu dört soru -ontojeni, mekanizma, filojeni ve işlev- farklı "analiz düzeyleri"ni temsil etmektedir. Tinbergen'in kavrayışındaki en önemli nokta şudur ki bir organizma hakkında herhangi bir şeyi anlamak istiyorsanız, bu dört analiz düzeyine de ihtiyaç duyarsınız.

Tüm Reklamları Kapat

Bu dört düzey, yakın (İng: "proximate") ve nihai (İng: "ultimate") düzey analizler olarak bilinen daha geniş iki kategori içine dâhil edilebilir:[2], [3]

  • Yakın düzey, bir özelliğin organizmanın yaşamı boyunca nasıl geliştiği ve meydana geldiği anda nasıl çalıştığıyla ilgili olan ontojeni ve mekanizma düzeylerini kapsar.
  • Nihai düzey ise bir özelliğin nasıl ve neden evrimleştiğiyle ilgili olan filojeni ve işlev düzeylerini kapsar.

Yakın açıklamalar, herhangi bir şeyin nasıl çalıştığını izah eder - örneğin, karaciğerin nasıl çalıştığı veya bir yenidoğanın emme refleksine neyin yol açtığı sorularındaki gibi... Nihai açıklamalar ise söz konusu sistemin neden bu şekilde çalıştığını ya da ilk başta neden ortaya çıktığını izah eder - örneğin, bir karaciğere neden sahip olduğumuz (kanın süzülmesi, zehirlerin etkisinin giderilmesi ve sindirimin kolaylaşması için) veya emme refleksinin neden evrimleştiği (memeyle beslemenin kolaylaşması için) sorularındaki gibi... Yakın ve nihai açıklamalar aynı olguya dair farklı sorulara cevap veren analiz düzeyleridir ve ikisi de olgunun tam olarak anlaşılması için kritik önemdedir.

Bugün psikolojide, yakın ve nihai düzey analizlerin birbirinin içine geçmesinin; replikasyon (tekrarlanabilirlik) krizi, disiplinin kapsayıcı bir teorik çerçeveden yoksun olması ve sırtını WEIRD örneklemlere fazlaca dayaması gibi büyük meselelerden biri olduğunu söylemek fazla abartı sayılmaz.[4], [5], [6], [7], [8] Bu sorunu ele almak, alanın ilerlemesi için kilit önemdedir.

Yabanarısının Hamamböceği Avının Analizi

Yazının başında betimlenen ürpertici sahne, yabanarısının konağını nasıl felce uğrattığını açıklıyor - bu, yakın düzey analiz. Tam bir yakın analiz, söz konusu davranışın fizyolojik temelini, yabanarısının yaşamı boyunca belli mekanizmaların bu davranışın gelişmesinden ne şekilde sorumlu olduğunu ve daha başka noktaları açıklayabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Nihai düzey analiz ise farklıdır. Bütün bu adımların nedenini açıklar: Yabanarısı neden bu belirli davranışlara yönelmektedir? Cevap şu: İlk zehirleme, hamamböceğini geçici olarak felce uğratmaya yaramakta, bu sayede yabanarısına, sonraki adımda hamamböceğinin beyninde hedeflemesi gereken bölgeleri doğru tespit etmesi için yeterli zamanı vermektedir.

İkinci zehirleme, hamamböceğinin hareket kabiliyetini ortadan kaldırmayıp neden sadece kaçma isteğini yok ediyor? Çünkü küçük yabanarısı bir sorunla karşı karşıyadır: Hamamböceğinin felç kalması durumunda onu sürükleyip gömeceği yere kadar götürmeyi başaramayacak kadar küçüktür kendisi. Bu yüzden yabanarısının zehri hamamböceğinin hareket başlatma becerisini etkisiz hale getirir, fakat aslında ayaklarını felç etmez - böylece yabanarısı onu yuvasına sürüklerken, hamamböceğinin ayakları vücudunun geri kalanıyla uyumlu bir şekilde otomatik olarak hareket ederek işi kolaylaştırır. Diğer çözümler işe yaramayacaktır: eğer hamamböceği felç kalırsa yabanarısı onu sürükleyemeyecek; eğer hamamböceği kendi hareketlerini sürdürme becerisini korursa kaçabilecektir. Yabanarısının çözümü –hamamböceğinin kendi hareketini başlatma kabiliyetini yok ederken bacaklarındaki kıpırdayışın zarar görmemesi– iki problemi de zekice bertaraf etmektedir.

Peki bu sürecin sonunda yabanarısı neden hamamböceğinin üzerine bir yumurta bırakıp onu canlıyken gömüyor? Çünkü yabanarısı larvası yumurtadan çıktığında beslenmek için hayatta olan bir kurbana ihtiyaç duyacak. Aslında yabanarısı bunu kolaylaştırmak için dikkat çekici bir şey daha yapar: Zehri, hamamböceğinin metabolizmasını yavaşlatarak kurbanını daha uzun süre hayatta tutar. Bu durum, dehşet verici bir ziyafet için sabırsızlanan yabanarısı yavrusu yumurtasından çıktığında hamamböceğinin hâlâ taze olmasını garanti eder.

Yabanarısının ne yaptığını doğru şekilde anlamak için iki farklı soruyu cevaplamak zorundayız: yakın düzey ("Yabanarısı bunu nasıl başarıyor?") ve nihai düzey ("Yabanarısı bütün bunları neden yapıyor?"). İki analiz düzeyini de dikkate almayan herhangi bir cevap, eksik kalır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Biyoloji ve Psikolojide Neden ve Nasıl Analizi

Bu, biyolojide oldukça köklü bir ilkedir ve sonuçlarının ne denli geniş kapsamlı olduğunu anlatmak zordur. Hayvan davranışı üzerine yapılan tüm araştırmalar için temel bir teorik çerçeve sağlar. Bu ilkenin yaratıcısı Niko Tinbergen, hayvan davranışını incelediği çalışması için 1973'te verilen Nobel ödülüne layık görülenlerden biridir.[9] Davranış üzerine çalışan tek bir biyolog yoktur ki bu dört soru ile bunların yakın ve nihai düzey olarak daha geniş kategoriler içinde gruplanmasına aşina olmasın. Psikolojide ise durum çok farklıdır: Bu ilke, aynı derecede büyük bir bilimsel değere ve geniş kapsamlı sonuçlara sahip olsa da, yalnızca küçük bir grup psikolog için tanıdık.

Psikolojide bir asırdan uzun süredir, neredeyse sadece yakın düzey analize odaklanmak hâkim olagelmiştir. Bilişsel, nörofizyolojik, sosyokültürel, gelişimsel ve öğrenmeye dair açıklamalar da dahil en çok bilinen açıklamaların hepsi yakın düzeydir. Elbette hepsi, önemli ve zihni her yönüyle çevreleyen bir bilim için olmazsa olmazdır. Gelgelelim bunlar, tüm analiz düzeylerini içermiyorlar.

Nihai Açıklamalar, Eksiksiz Bir Zihin Bilimi İçin Şart!

Olguyu, farklı analiz düzeylerine göre açıklanabilir parçalara ayırmak neden sadece biyolojide değil, psikolojide de geçerli olmasın? Tıpkı kalp ya da akciğer gibi zihnin boyutları da aynı dört sorunun konusudur: Bunlar, organizmanın yaşamı boyunca nasıl gelişiyorlar (ontojeni ya da gelişim); anlık olarak nasıl çalışıyorlar (mekanizma); zamanla nasıl evrimleşiyorlar (filojeni) ve neden evrimleşiyorlar (işlev).

Bilim insanları, bedensel aygıtları tam olarak anlamak için yakın ve nihai düzey analizlerin ikisini de göz ardı edemeyeceklerini çoktandır biliyorlar. Aynısı zihinsel aygıtlarımız için de geçerlidir: Örneğin dikkat, bellek ve duyguyu tam olarak anlamak istiyorsak, zihnin bu boyutlarını yakın ve nihai analiz düzeylerinde irdelemeye ihtiyacımız olacaktır.

Zihnimizin her boyutunun evrimleşmiş bir işleve sahip olduğu anlamına da gelmez bu. Evrimsel psikologların söylediği gibi zihinlerimiz, evrimleşmiş bir işleve sahip olmayan sayısız yan ürün (İng: "byproduct") barındırıyor.[10] Yine de bu işlevsiz yan ürünler bile nihai düzey analizi gerektirir: Zaman içerisinde evrimleşmişlerdir (dolayısıyla analizin filogenetik düzeyini gerektirirler) ve biyolojik bir işleve sahip olan adaptasyonların yan ürünleridirler (dolayısıyla analizin işlevsel düzeyini gerektirirler). Nihai düzey analizin zihne ve onun çalışma şekline uygulanabileceği sonucuna basitçe ulaşmamanın hiçbir yolu yoktur.

Sadece yakın sorulara odaklanan psikologlar, zihnin nasıl çalıştığını keşfetme konusunda yine de büyük adımlar atabilmişlerdir. Yirminci yüzyıl psikoloji tarihi bunu kanıtlıyor; fakat nihai düzey analiz de dahil edildiğinde ilerleme daha hızlı olacaktır. Daha da önemlisi, yaşayan tüm organizmalara dair iki temel sorudan birini yok sayarak eksiksiz bir zihin bilimi inşa etmek imkansızdır. Evrimsel açıklamalar, çoğu kişinin düşündüğü gibi psikolojide istendiğinde başvurulan ek açıklamalar olmaktan çok kaçınılmaz açıklamalardır. Eğer daha bütünlüklü ve zengin bir zihin bilimi istiyorsak, açıklayıcı denklemin diğer yarısını görmezden gelemeyiz.

Tüm Reklamları Kapat

Nihai Açıklamalar, Psikolojiye Yeni Bir Işık Tutuyor!

Nihai açıklamalar, psikolojiye yeni bir ışık tutuyor: Yakın düzeyin sunduğundan farklı bir kavrayış sunuyor. Mesela şu soruyu ele alalım: Cinsel yolla (eşeyli) üreyen çoğu türde cinsiyet oranı neden 1:1 civarında dolanır?[11] XY cinsiyet belirlenim sistemi olan insan gibi türlerde yakın cevap malumdur: Her yenidoğan annesinden X, babasındansa yaklaşık %50 şansla ya X ya da Y kromozomunu miras alır. Dolayısıyla her yeni zigot yaklaşık %50 olasılıkla XY (erkek) veya XX (dişi) olmakta, böylece popülasyondaki cinsiyet oranı kabaca 1:1 oranında kalmaktadır. Bu açıklama inandırıcı olsa da cevabın sadece yarısıdır: Bu, sadece yakın düzey analizdir.

Evrimsel bir cevap daha fazla ne verebilir? Açıklayacak başka bir şey kalmamış gibi görünüyor olsa da nihai düzey açıklama bunu doğrulamıyor. Şöyle bir noktadan ele alıyor:[12] Bir popülasyonda dişi doğumların erkek doğumlardan daha az olduğunu, haliyle popülasyonda daha az yetişkin dişi olduğunu hayal edin. Dişiler daha nadir olduklarından, ortalamada erkeklerden daha yüksek üreme başarısı göstereceklerdir. Dişiler daha yüksek üreme başarısı gösterdikleri için, dişi yavru doğurmaya genetik olarak daha yatkın bireyler ortalamada daha çok toruna sahip olacaklardır. Bu durum, dişi yavru doğurmaya yatkınlığı ortaya çıkaran genlerin popülasyondaki sıklığının artmasını sağlayacaktır. Böylece dişi yavru doğumları daha yaygın hale gelecektir. Dişi yavru doğumları daha yaygın hale geldiğindeyse, dişi olmanın getirdiği artan üreme başarısı düşecek, nihayet cinsiyet oranı 1:1 olduğunda ortadan kalkacaktır. Bu sayede, bir popülasyonda başlangıçta daha az dişi bulunmasına yönelen eğilim, cinsiyet oranının nihayet 1:1 olması lehine dengelenecektir. Aynı durum, örnekte dişilerin yerine erkekleri koyduğunuzda da geçerlidir. Yani bir popülasyonda daha az erkek doğumu baş gösterirse, cinsiyet oranı yine 1:1’e yakınsama eğilimine girecektir.

Bu nihai düzey açıklamaya dair fark edilmesi gereken kritik nokta, bunun yakın düzey genetik açıklamanın alternatifi değil, tamamlayıcısı olduğudur.

Tüm Reklamları Kapat

Ayrıca nihai açıklamanın 1:1 cinsiyet oranına dair yeni bir ışık tuttuğuna dikkat edin. Fizyoloji, psikoloji veya davranışla ilgili bir olgunun nihai düzey açıklamasını ilk kez keşfettiğinizde, o olgunun yakın açıklamasını zaten bilseniz bile aslında yeni bir şey öğrenirsiniz. Üstelik kavrayışınızın bu yeni katmanı ne gereksizdir ne de var olan yakın düzey kavrayışınızla çelişkilidir. Bunun yerine bildiklerinizi tamamlar, resmin eksik yanlarını doldurur. Dahası, nihai düzey açıklama eskiden sahip olduğumuz, epistemik anlamdaki herhangi bir tamlık algısının da bir yanılsama olduğunu gözler önüne sermektedir: Aslında açıklamanın sadece yarısına sahiptik!

Nihai düzey analizler, bunlara ek olarak açıklama ve öngörmeye yönelik faydalar da sağlamaktadır. Sözgelimi, 1:1 cinsiyet oranına ilişkin bu analizle hangi türlerin, hangi sebeplerle bu oranı sergilemeyeceğine dair tahminler elde edilebilir.[13] Psikolojideki nihai düzey açıklamalar da aynı faydalara sahiptir: Yeni bir ışık tutabilir, var olan bulguları açıklayabilir ve yeni bulguları tahmin edebilir. Bu durum, geniş bir yelpazedeki psikolojik olgular için geçerlidir. Bunlar arasında; öfke[14], gurur[15], utanç[16], ahlaki biliş[17], eş tercihleri[18], zihin sağlığı[19], kişilik[20], politika[21], sosyal öğrenme[22], epistemik dikkat[23], mekânsal ve sayısal muhakeme[24], temel kavrayış[25], hastalık[26], eğitim[27], savaş[28], açlık[29], tiksinme[30], psikopatoloji[31], mantık[32], yaşlanma[33], kanser[34], psikopati[35], dini inanç[36], hayvan bilişi[37], makine öğrenmesi ve yapay zeka[38], çocuk gelişimi[39], ebeveynlik[40], statü yönetimi[41], cinsiyet farkları[42], doğum kontrolü[43], yeme bozuklukları[44], itibar[45], ceza[46], intikam[47], diğerkamlık (altruizm)[48], empati[49], duygu[50], kaygı[51], arkadaşlık[52], minnettarlık[53], yas[54], yinelemeli düşünce[55], bilişsel eğilimler[56], dolaylı konuşma[57], sağduyu bilgisi[58] ve sosyal sözleşmeleri ihlal edenleri tespit becerisi[59] sayılabilir.

Yakın-Nihai Düzey Ayrımı, Lüzumsuz Bir Çatışmayı Üretken Bir Takasa Dönüştürebilir!

Yakın-nihai düzey ayrımını kabul etmenin başka bir faydası daha var: lüzumsuz bir çatışmayı üretken bir takasa dönüştürebilir. Örneğin, psikolojideki en yaygın yanlış dikotomilerden biri, evrime karşı öğrenme yanılgısıdır (İng: "evolution vs. learning fallacy").[60] Bu yanılgı, nihai-yakın düzey ayrımıyla doğrudan ilişkilidir.

Sosyal bilimlerdeki geleneksel kabul, bir davranış ya da psikolojik özellik öğrenildiyse bunun evrimleşmediği ya da evrimleştiyse öğrenilmediği şeklindedir. Bu, meseleyi yanlış ve fazlasıyla yanıltıcı bir yolla kavramsallaştırmaktır.[61] Yanılgının kaynağı, nihai-yakın düzey ayrımında yatıyor olabilir: Evrimsel açıklamalar, analizin nihai düzeyinde bulunur, halbuki öğrenme yakın düzeydedir. Yani bunlar çatışma halinde değildir. Esasında mükemmel şekilde uyumlu olmalarının ötesinde, psikoloji ve davranışa dair gerçekleri geniş ölçüde açıklamak için pek çok durumda her ikisine de başvurmaya ihtiyaç duyacağımız kavramlardır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Kökenler: Yaratılışın Bilimsel Öyküsü (Jim Baggott)

Evren nasıl oluştu? İlk madde ne zaman meydana geldi? Galaksiler, yıldızlar, güneş sistemleri hangi süreçlerle ortaya çıktı? Canlılığın kökeni nedir? İnsan olmak ne anlama gelir?

İnsanlık tarihi boyunca yaratılışla ilgili çok farklı hikâyeler anlatılagelmiştir. Jim Baggott Kökenler’de yaklaşık 14 milyarlık bu öyküyü günümüzün bilimsel anlayışı ve birikimi çerçevesinde ele alıyor. Uzamın, zamanın, kütlenin, enerjinin, ışığın, galaksilerin, Güneş’in, Dünya’nın, yaşamın ve en nihayetinde Homo sapiens’in oluşumuna uzanan büyüleyici bir yolculuğa çıkıyor. Kozmoloji, jeoloji, evrim, antropoloji ve nörobilimdeki çağdaş düşünceleri bir araya getirerek varlığımızın kökenlerine dair bildiklerimizi haritalandırıyor ve henüz bilemediğimiz karanlık noktalara işaret ediyor. Bir bakıma yıldız tozlarından yaratılan insanın yıldızları yaratan müthiş tekillikten bugüne olup bitenleri anlamak için gösterdiği destansı çabayı özetliyor.

“Kökenler gerçekten ‘bizim’ hakkımızda bir kitap. Üzerinde yaşadığımız dünyanın nasıl oluştuğunu, yaşamın nasıl başlayıp evrilerek bizi meydana getirdiğini, bizim hikâyemizi anlatıyor. Kökenler’de sorgulanmamış olguları çoğunluğun açıklamalarından, kuşku uyandıran yorumlardan, safi spekülasyonlardan ayırmaya çalıştım. Bu kitap, bildiğimizi ve açıklayabildiğimizi düşündüğümüz şeylere dair net, dengeli ve (umarım) önyargısız bir bakış açısı isteyen okurları hedefliyor. Yaratılışın bilimsel hikâyesinin ‘kabul edilmiş’ ya da ‘resmi’ bir versiyonu bulunmuyor; fakat olsaydı, muhtemelen elinizdeki kitaba benzeyen bir şey olurdu.”

Bu kampanya, Kolektif Kitap tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.

Devamını Göster
₺300.00
Kökenler: Yaratılışın Bilimsel Öyküsü (Jim Baggott)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Dolayısıyla, nihai-yakın düzey ayrımı, psikolojideki ilerlemeye süreğen bir engel teşkil eden evrime karşı öğrenme yanılgısını sona erdirmeye yardımcı olabilir. Bu tartışmanın daha önceki doğuştancıya (İng: "nativist") karşı deneyci (İng: "empiricist") versiyonunda, tarafların temel hataları:

  1. öğrenmenin görece önemsiz olduğu ve organizmaların ihtiyaç duydukları tüm bilgilerle birlikte doğdukları yönündeki yanlış görüş ve
  2. organizmaların bildikleri her şeyi öğrendikleri ve öğrenilmiş davranışları evrimin açıklamasına gerek olmadığı yönündeki aynı derecede yanlış görüştür.

Kavramsal bir araç (yakın-nihai düzey ayrımı) benimsemek, bizi bu iki ateş arasındaki açıklama çabasında düzlüğe çıkaracaktır. Ve bu hatalı iddialardan bir kez kurtulduğumuzda, karşılıklı uyum içindeki şu fikirleri onların yerine rahatlıkla koyabileceğiz:

  1. Öğrenme, çok önemlidir.
  2. Öğrenme mekanizmaları, evrimleştikleri için vardır.[60]
  3. Bunların işleme örüntüleri, ne tür problemleri çözmek için evrimleştiklerini yansıtır.[62]

Zihnin nasıl çalıştığını incelemek, muhakememizi bulandıran ve kavramsal olarak kafa karıştıran dikotomiler olmadan daha kolay ve verimlidir. Yakın-nihai düzey ayrımı bunu başarmaya yardımcı olur.

Öğrenmeye dayalı açıklamalar gibi sosyokültürel açıklamaların da yakın analiz düzeyinde olduğunu belirtmekte fayda var. Bu, evrimsel ve sosyokültürel açıklamaların da çoğu zaman uyumlu olduğu anlamına gelir. Bu iki tür açıklama arasında bir çeşit doğal gerilim olduğunu düşünmek yaygın olsa da bu doğru değildir - en azından gerilim zorunlu değildir. Buna dair farkındalık sosyal bilimlerde arttığı oranda, birbirinden farklı deneyimlere ve teorik yaklaşımlara sahip araştırmacıların işbirliği yapması kolaylaşabilir.

Dolayısıyla, bu kavramsal araç doğru anlaşıldığında sosyal bilimler ve yaşam bilimleri arasında köprüler kurmamıza yardımcı olan bir katalizör olabilir. Yakın-nihai düzey ayrımı, evrimi ve sosyokültürel etkileri inceleyen farklı donanımlara sahip bilim insanlarının işbirliği yaptığı bir ortaklık için bizi teşvik etmeye yardımcı olabilir.

Sonuç

Yakın-nihai düzey ayrımı, en azından üç sebepten ötürü psikolojideki ilerleme için anahtar önemdedir. Birincisi, psikoloji, açıklayıcı denklemin diğer yarısını görmezden geldiği müddetçe kapsamlı bir zihin bilimi olmayı umut edemez. İkincisi, nihai düzey açıklamalar, yakın düzey açıklamalardan farklı olarak, ek bir anlama katmanı sağlar. Ve üçüncüsü, iki analiz düzeyi arasındaki ayrımı kabul etmek lüzumsuz çatışmayı, üretken bir takasa dönüştürebilir.

Modern psikolojinin kurucularından William James, genellikle dikkate değer ölçüde ileri görüşlüydü. 1800'lerin sonları gibi erken bir tarihte, psikolojide evrimsel düşüncenin önemini vurguladı. Bir asırdan fazla bir süre sonra, James'in vizyonunu uygulamaya geçirmekte somut ilerleme kaydediyoruz. Nihai hedef, yalnızca psikolojik mekanizmalarımızın nasıl çalıştığını değil, aynı zamanda neden bu şekilde çalıştığını ve başlangıçta neden var olduklarını da açıklayan tamamlanmış bir zihin bilimi inşa etmektir.

Bu nedenle, bir dahaki sefere, daha önce mantıklı bir yakın düzey açıklamasını duymuş olduğunuz bir olgunun evrimsel açıklamasıyla karşılaştığınızda, lütfen ikisinin tipik olarak birbirine alternatif olmadığını hatırlayın. Bunlar, farklı analiz düzeylerinde farklı sorulara cevap veren tamamlayıcı açıklamalardır.[63] Aşina olduğunuz yakın düzey açıklama muhtemelen öğrenme, kültür, hormonlar, beyin ya da bunların bir kombinasyonuna odaklanır. Nihai düzey bir açıklama ise söz konusu davranışın atasal bir biçimden nasıl evrimleştiğine veya bunun başlangıçta neden evrimleştiğine odaklanabilir. Bu açıklamaların arasında kendi doğaları gereği bir çatışma olmadığı gibi, ancak bu iki analiz düzeyini (sistemin nasıl çalıştığı ve neden bu yolda evrimleştiğini) birleştirdiğimizde, incelediğimiz olguyu eksiksiz olarak anlamaya nihayet yaklaşabileceğiz.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
36
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 10
  • Umut Verici! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Muhteşem! 2
  • Bilim Budur! 2
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2024 13:57:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11219

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Yeni Doğan
Hayvan Davranışları
Işık Yılı
Bağırsak
Virüs
Psikanaliz
Maske Takmak
Yeşil
Saldırı
Zeka
Solunum
Köpekler
Arkeoloji
Bebek Doğumu
Karar Verme
Genel Görelilik
Mistik
Epistemik
Besin
Evrim Ağacı
Ağrı
Mers
Akıl
Algoritma
Güneş
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. A. (. الشواف), et al. Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!. (10 Aralık 2021). Alındığı Tarih: 26 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/11219
الشواف), L. A. (., Bakırcı, Ç. M., Solak, . (2021, December 10). Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!. Evrim Ağacı. Retrieved April 26, 2024. from https://evrimagaci.org/s/11219
L. A. (. الشواف), et al. “Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 10 Dec. 2021, https://evrimagaci.org/s/11219.
الشواف), Laith Al-Shawaf (ليث. Bakırcı, Çağrı Mert. Solak, . “Psikolojide de Artık "Nasıl" Sorusunun Ötesine Geçip, "Neden" Sorusunu Sormamız Gerek!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 10, 2021. https://evrimagaci.org/s/11219.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close