Dünya'nın Bulut Örtüsü Son 20 Yıldır Azalıyor ve Bu, Küresel Isınmayı Hızlandırıyor!
NASA'nın uzaydaki araçları, 20 yılı aşkın süredir Dünya'nın aldığı güneş enerjisini izliyor. Uzmanlar burada bir dengesizlik olduğunu, yani gezegenimize giren enerjinin, çıkan enerjiden daha fazla olduğunu belirtiyor. Bu dengesizliğin büyük bir kısmının ısıyı atmosferde tutan insan kaynaklı sera gazlarından kaynaklandığı söylenebilir. Ancak geriye kalan kısmı açıklamak oldukça zor. NASA'nın Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışan iklim bilimci George Tselioudis, şöyle anlatıyor:
Hiç kimse yaptığı hesaplarda bu açığı açıklamaya yaklaşan bir sayı bile elde edemiyor.
Ancak Tselioudis ve ekibi, bu enerji açığını uzun yıllardır çalışmakta olan bir uydu sayesinde açıklayabileceklerini düşünüyor. Araştırma, dünyanın yansıtıcı bulut örtüsünün son 20 yılda küçük ama ölçülebilir bir şekilde azaldığını ve bunun daha fazla ışığın gezegene ulaşmasına ve küresel ısınmanın artmasına yol açtığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz hafta Amerikan Jeofizik Birliği toplantısında çalışmasını sunan Tselioudis, eksik olan parçayı nihayet bulduklarını belirtiyor.
İklim bilimciler şimdi bu değişimlerinin nedenini anlamaya çalışacak. Andrews Üniversitesi'nde iklim dinamiği uzmanı olan Michael Byrne, bu eğilimin gelecekte ısınmayı hızlandırabilecek bir etkiye neden olup olmadığı gibi daha endişe verici bir sorunun da cevaplanması gerektiğini söylüyor:
Bazı modeller bu değişimleri öngörmüş olsa da bu soruyu kendimizden çok emin bir şekilde cevaplayabileceğimizi sanmıyorum.
Bulutlar, çeşitli şekil ve boyutlarda olabilir ancak iki belirgin bulut kuşağı, Dünya'daki büyük ölçekli hava akışları sayesinde oluşur. Ekvator yakınlarında, kuzey ve güney yarımkürenin alize rüzgarları birleşerek nemli havayı yukarı doğru iter. Bu olay, kuşak benzeri bir yapının gezegenin etrafını sarmasını sağlar. Nemli hava, yukarıda soğuyup yoğunlaşarak bulutları oluşturur. Bir diğer kuşak ise jet akımlarının gezegenin etrafında fırtınalı hava girdapları oluşturduğu orta enlemlerde meydana gelir.
Tselioudis ve ekibi, ağustos ayında yayınladıkları çalışmada hava durumu uydusu görüntülerini kullanarak inceledikleri 35 yılda ekvatoral bulut kuşaklarının daraldığını ve orta enlemdeki fırtınaların rotasının kutuplara doğru kaydığını tespit etti. Bu durum, fırtınaların oluşabileceği alanı daraltıyor ve kapsamlarını küçültüyordu. Ancak Climate Dynamics dergisinde yayınlanan bu sonuçlar her birinin kendine özgü hataları olan birçok farklı uydudan elde edilen verilerden birleştirildiği için araştırmacılar gözlemledikleri küçük eğilimlerin gerçek olduğundan emin olamıyordu.
Ekip, bunu çözmek için 25 yıldır gezegeni izleyen NASA'nın Terra uydusuna yöneldi. Aynı bulut sistemlerine baktıklarında, bulut örtüsünde her on yılda yaklaşık %1,5'lik bir düşüşle karşılaştılar. Bu, önceki sonuçları doğruluyordu. Max Planck Meteoroloji Enstitüsü’nden iklim bilimci Bjorn Stevens, şöyle anlatıyor:
%1'den biraz fazla bir değişim oranı önemsiz gibi görünse de hesaplarsanız bunun etkilerinin oldukça büyük olduğunu görürsünüz. Bu, olağanüstü bir geri beslemeye işaret eder.
Ekip ayrıca, bu bölgelerdeki toplam yansıtıcılık değişimlerinin %80'inin, kirliliğin azalmasıyla daha koyu hale gelen bulutlardan ziyade bulutların küçülmesinden kaynaklandığını ortaya koydu. Tselioudis'e göre bu durum kirliliğin azalmasından çok, atmosferik sirkülasyon sistemindeki değişimlerin bu eğilimi yönlendirdiğini gösteriyor.
Bu, bunu öne süren tek yeni çalışma da değil. Bu yılın başlarında Surveys in Geophysics dergisinde yayınlanan ve NASA'nın Langley Araştırma Merkezi'nden iklim bilimci Norman Loeb tarafından yürütülen bir çalışma, enerji dengesizliğindeki boşluğu bulut örtüsünün azalması ile ilişkilendirdi. Ancak Loeb, özellikle kuzey yarımküredeki bulut değişimlerinde kirliliğin azalmasının önemli bir rol oynayabileceğini düşünüyor. NASA'nın enerji dengesizliğini izleyen uydu araçları seti üzerinde çalışan Loeb, şöyle anlatıyor:
Gözlemler, kesinlikle bir şeylerin değiştiğini gösteriyor. Ama bu süreç kesinlikle çok karmaşık.
Chicago Üniversitesi'nden iklim dinamiği uzmanı Tiffany Shaw ise küresel hava sirkülasyonuna yönelik değişimler söz konusuysa, bunların devam edip etmeyeceğinin cevaplanması gereken acil bir soru olduğunu söylüyor.
Ekvatoral fırtına kuşağının daralacağını öngören modeller, iklim değişikliğinin Pasifik Okyanusu'nun doğusundaki havanın batısından daha hızlı ısınmasına ve büyük ölçekli hava sirkülasyonu sağlayan rüzgarların zayıflamasına neden olacağını da öne sürüyor.
Ancak, gözlemler son birkaç on yılda Doğu Pasifik'in soğumaya devam ettiğini gösteriyor. Bu durum, söz konusu rüzgarları zayıflatmak yerine güçlendiriyor. Öte yandan, diğer gözlemler atmosferik sirkülasyonu destekleyen diğer kaynakların zayıfladığına işaret ediyor. Bu karmaşa, bulut kuşaklarının dünyanın ısınmaya devam etmesiyle küçülmeye devam edip etmeyeceğini anlamayı zorlaştırıyor. Shaw, şöyle yorumluyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Birçok konuda olduğu gibi bunun cevabını bize verecek olan doğanın kendisi olacak.
Bjorn Stevens ise endişelerini şöyle dile getiriyor:
Eğer bu eğilim devam ederse, ciddi bir sorunla karşı karşıyayız. Umarız, umarım ki bu eğilim yarından itibaren yön değiştirir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- G. Tselioudis, et al. (2024). Contraction Of The World’s Storm-Cloud Zones The Primary Contributor To The Recent Increase In Cloud Radiative Warming. AGU. | Arşiv Bağlantısı
- G. Tselioudis, et al. (2024). Oceanic Cloud Trends During The Satellite Era And Their Radiative Signatures. Climate Dynamics, sf: 9319-9332. doi: 10.1007/s00382-024-07396-8. | Arşiv Bağlantısı
- N. G. Loeb, et al. (2024). Observational Assessment Of Changes In Earth’s Energy Imbalance Since 2000. Surveys in Geophysics, sf: 1-27. doi: 10.1007/s10712-024-09838-8. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/01/2025 03:50:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19393
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.