Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir!

Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir! BioWorld
Kanser hücresine saldıran onkolitik virüs.
10 dakika
909
Tıbbi İçerik Uyarısı

Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.

Daha Fazla Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Onkolitik virüsler (OV) kanser tedavisi için kullanılan doğal ya da mutasyona uğratılmış virüslerdir. Bu virüsler tümör hücrelerini hedefler ve bu hücrelerde çoğalıp hücre zarlarını parçalayarak onları öldürür. OV'ler viral parçalanmaya ek olarak ökaryotik transgenleri tümör hücrelerine yöneltebilir, anti-tümör immün tepkiyi tetikleyebilir ve immünojenik hücre ölümünü destekleyerek tümör hücrelerinin ölümüne yol açabilir.

Genetik manipülasyonlar sayesinde OV'lerin tümör hücrelerine olan duyarlılıkları artırılabilir ve sağlıklı hücreleri hedefleme mekanizmaları zayıflatılarak toksisiteleri azaltılabilir. Çoğu erken faz OV terapisi çalışması, OV'lerin hastalarda tolere edilebilir seviyede toksisiteye sebep olduğunu göstermiştir.[1] Bugüne kadar 4 farklı OV terapisi, farklı kanser türleri için çeşitli ülkelerin sağlık kurumları tarafından onaylanmıştır.

Bu terapiler içinde FDA tarafından onaylanan tek terapi T-VEC olmasına rağmen 100'den fazla çeşitli OV stratejisi kullanan klinik çalışmanın raporlanmış olması, bu tekniğin potansiyel sahibi olduğunu ancak henüz gelişimini tamamlamadığını göstermektedir.[2], [3] Adenovirüs, reovirüs, koksakivirüs, HSV ve Vaccinia virüsleri gibi çeşitli virüsler; onkolitik özellik gösterdiklerinden ötürü OV kanser terapisi araştırmalarında kullanılmaktadır.[4] Bu yazının konusu onaylanmış OV terapileri olmasına rağmen klinik OV terapi çalışmaları ve OV terapilerinin genel verimliliği ve sorunlarına da değinilmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

OV'lerin Tarihi ve Rekombinant OV'ler

Virüslerin sadece kanser hücrelerini hedef alabileceği ve kansere karşı tedavi olarak kullanılabileceği fikri 1912'de lösemi hastası bir kadının viral enfeksiyon geçirdikten sonra tümöründe nekroz ve remisyon görülmesiyle beraber oluşmaya başladı.[5] 1950 ve 1980 yılları arasında OV'ler kanser terapisi geliştirmek için kullanılmaya çalışıldı, fakat bu çalışmaların çoğu klinik aşamalarda zayıf ve yetersiz kaldı.[6] Buna karşın günümüzde genetik alanındaki gelişmeler sayesinde virüsler, bazı genlerin susturulması gibi genetik manipülasyonlarla sadece kanser hücrelerini hedef alıp sağlıklı hücrelerde replikasyona sebep olmamak üzere programlanabiliyor.[7]

Klinik Çalışmalarda Kullanılan Doğal Tip ve Rekombinant OV'ler   A) Klinik olarak kullanılan OV virüs türleri   B) Klinikte kullanılan OV Viral Temel Tipleri   C) OV klinik çalışmalarında en çok kullanılan transgenler.
Klinik Çalışmalarda Kullanılan Doğal Tip ve Rekombinant OV'ler
A) Klinik olarak kullanılan OV virüs türleri
B) Klinikte kullanılan OV Viral Temel Tipleri
C) OV klinik çalışmalarında en çok kullanılan transgenler.
Journal of Immunotherapy of Cancer

Kanser mekanizmalarını açığa çıkaran çalışmalar da OV'lerin diğer immün kontrol noktası inhibitörleri gibi ilaçlarla birlikte kullanıldığında daha etkili olduğunu göstermiştir. Bu stratejiler OV'lerin özgünlüğü ve duyarlılığını arttırmak için kullanılarak T-VEC gibi rekombinant virüs bazlı ilaçların onaylanmasına yol açmıştır.

Yukarıdaki resimde görüleceği gibi 2020'de Adenovirüs ve Pox virüsleri OV terapi çalışmalarında en çok kullanılan virüslerdi. Bu çalışmaların üçte birinde doğal fenotip virüsler kullanılırken geri kalan çalışmalarda rekombinant virüsler kullanılmıştır.

Önemli olmayan viral genlerin silinmesi, OV odaklı klinik çalışmalarda en çok kullanılan genetik manipülasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu genlerin silinmesi virüslerin sağlıklı hücrelerde çoğalmasını engelleyip tümör hücrelerine özgün bir viral enfeksiyon başlatmalarını sağlayabilir. Büyük virüsler daha fazla ökaryotik transgen taşıyabilirler ve onkolitik etki için önemli olmayan viral genlerin silinmesi, daha fazla anti-kanser özelliğe sahip molekülleri kodlayan transgenlerin eklenmesine olanak sağlayabilir.[7]

Tüm Reklamları Kapat

Lister suşu Vaccinia virüsü onkolitik etki için önemli olmayan genleri silinmiş OV'lere örnek olarak gösterilebilir. Bu laboratuvarda üretilmiş virüs, hayvan modellerinde çeşitli kanserlere karşı test edilmektedir. Doğal tip Vaccinia virüsünden farklı olarak Lister suşunda timin kinaz geni (TK) silinmiştir. TK geninin silinmesi Vaccinia virüsünün sağlıklı hücrelerdeki replikasyon verimliliğini azaltırken, kanser hücrelerinin genellikle aşırı TK geni ekspresyonu göstermesi sayesinde virüsün replikasyonunu sekteye uğratmadan tümöre özel litik etki göstermesine sebep olur.[8]

Delesyonlar dışında transgenlerin eklenmesi de OV'lerin anti-tümör etkisini arttırabilir. Yine yukarıdaki resimde görülebileceği gibi en az 51 rekombinant gen OV klinik çalışmalarında kullanılmış ya da kullanılmaktadır.[2], [7]

Lokal Dentritik Hücre geliştirici GM-CSF geni, OV vektörlerinde en çok kullanılan gendir. T-VEC'te de tümör mikro çevresinde konak immün yanıtını aktive etmek için kullanılmıştır.[2], [7], [9]

HSV-1 Rekombinant Virüs Temelli Onaylı Tedaviler

2011'den önce metastatik melanoma, sınırlı vakalarda etkili olan IL-2 terapisi dışında çoğu terapiye tepkisizdi. 2011'de BRAF ve MEK inhibitörleri, BRAF-mutantı metastatik melanomalara karşı etkili bir şekilde kullanılmaya başlandı fakat bu etki çoğu zaman metastatik melanomanın bağışıklık kazanması sebebiyle kısa süreli kaldı.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

İmmün terapilerindeki gelişmeler ve CTLA-4 ve PD-1 proteinlerini hedefleyen ipilmumab ve nivolumab gibi monoklonal immün terapilerin geliştirilmesi, BREF/MEK bağışıklığının biraz da olsa önüne geçilmesini sağlasa bile bu ilaçların hastalarda sebep olduğu yan etkiler ve bu terapilerin sadece bu bioişaretleyicilere sahip olan hastalarda işe yaraması, ilaçların kullanımını sınırlamaktadır.[10]

OV'lerin genel olarak düşük seviyede toksisiteye sebep oldukları klinik araştırmalarda görülmüştür.[7] HSV- 1, hücreye HVEM ve nectin-1 proteinlerini hedefleyerek girer. Melanomada HVEM'in ekspresyonu yüksektir ve nectin-1 de glioblastomada bulunan bir bioişaretleyicidir. T-VEC ve Teserpaturev de HSV-1 bazlı, çeşitli kurumlar tarafından sırasıyla melanoma ve glioblastoma için onaylı OV terapileridir.[7], [11]

Talimogene Laherparepvec(T-VEC)

T-VEC metastatik melanomaya karşı geliştirilmiş, FDA onaylı, rekombinant HSV-1 virüsü bazlı bir ilaçtır. BioveX şirketi tarafından OncoVEXGM-CSF adı altında geliştirilmeye başlanan ilacın patenti, 2011'de BioveX'in AMGEN ilaç firması tarafından satın alınmasıyla AMGEN'e geçmiş; adı da T-VEC olarak değiştirilmiştir. Klinik denemelerde gösterdiği başarılı sonuçlar sayesinde FDA tarafından 2015'te 3. Ve 4. aşamadaki melanoma vakalarının tedavisinde kullanılmak üzere onaylanmıştır.[12]

HSV-1 virüsü çift zincirli büyük bir DNA virüsüdür; genomunun büyük olması bu virüsü genetik manipülasyona uygun kılar. T-VEC'te kullanılan HSV-1 türü, JS1 denen ICP47 geni silinmiş yapay bir türdür. ICP47 geninin silinmesi akyuvarlardaki MHC-I moleküllerinin viral antijenlere erişimini ve antijen odaklı immün tepkinin aktivasyonunu kolaylaştırır.

Bu türde ICP47 genine ek olarak PKR inhibitör proteinlerini kodlayan ICP34.5 geni de silinmiştir. Protein Kinaz R, birçok vücut hücresi tarafından sentezlenen ve viral DNA'nın degrede olmasına sebep olan bir proteindir. PKR inhibitör geninin JS1'de silinmesi virüsün sağlıklı hücrelerde replikasyonunun önüne geçer. Kanser hücrelerinde PKR proteinin ekspresyonun az olduğu için bu hücrelerde viral etki önemli derecede zayıflamaz.

Bu modifikasyona ek olarak daha fazla immün reaksiyona ve T- hücrelerinin TME'ye infiltrasyonuna sebep olmak için dentritik hücreleri aktive eden GM-CSF geni de viral genoma eklenmiştir.[1] Klinik çalışmalarda 3. Ve 4. aşama melanoma hastalarında T-VEC tedavisinin etkisi GM-CSF tedavisiyle karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırma sonucunda T-VEC ile tedavi gören hastaların genel sağkalımının doğrudan GM-CSF ile tedavi edilen hastalara göre iki kat daha uzun olduğu saptanmıştır (46,8 ay vs. 21,5 ay).[1]

Tüm Reklamları Kapat

Çalışmalar T-VEC'in lokal enjeksiyonla verilmesine rağmen, etkisinin sadece lokal kalmadığını ve immün sistemi aktive ederek uzaktaki tümörleri de etkilediğini göstermiştir.[13] Başarılı anti tümöral etkisinin yanında az sayıda ve genel olarak ciddi olmayan yan etkiler göstermiş olmakla beraber bu yan etkiler klasik kemoterapilerin, radyoterapilerin ve immün terapilerin sebep olduğu yan etkilerle karşılaştırıldığında, T-VEC çok daha başarılı bir toksisite profili göstermiştir.[14]

Teserpaturev

Teserpaturev/G47Δ, Japonya’da malignant glioma tedavisi için onaylanmış bir terapidir. Klinik çalışmalarda prostat ve malignant plevral mezothelyoma ve reküren olfaktör nöroblastoma hastalarında başarılı sonuçlar vermiştir. T-VEC gibi Teserpaturev de ICP34.5 ve ICP47 genleri silinmiş rekombinant bir HSV-1 virüsüdür, fakat T-VEC'ten farklı olarak GSP-CSF geni eklenmemiş ve ICP6 geni inaktive edilmiştir. ICP6 geninin inaktivasyonu viral nükleotid sentezi için gerekli olan ribonükleotit redüktaz (RR) üretimini sekteye uğratır. Sağlıklı hücrelerde bu, Teserpaturev virüsünün replikasyon başarısını olumsuz etkilerken tümör hücrelerindeki DNA replikasyonu tamir yolağının bozulmuş olması ve aşırı nükleotid sentezi sayesinde modifiye edilmiş virüs bu hücrelerde çoğalmaya devam edebilir.[15]

Diğer Onaylı OV Temelli ilaçlar

H101

Oncorine/H101, Çin'de üretilip nazofarinjal kombinasyon tedavisinde kullanılmak üzere Çin Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmıştır. Kafa, boyun ve özofagus skuamöz hücre kanserlerinin tedavisi için test edilmektedir. H101'in tümör hücre seleksiyonu adenoviral vektörde EB1B-55kDa geninin silinmesiyle sağlanmıştır. Bu rekombinant adenovirüsün cisplatin terapisiyle birlikte kullanıldığında tolere edilebilir yan etkiler ve önemli antitümör etki gösterdiği kayıtlara geçilmiştir. EB1B-55kDa geni, güçlü bir p53 baskılayıcısıdır ve adenovirüste silinmiş olması virüsün p53 mutasyonuna sahip kanser hücrelerinde çoğalabilirken p53 üretimi sağlam olan sağlıklı hücrelerde çoğalmasını engellemek için yapılmıştır.[16]

Tüm Reklamları Kapat

ECHO-7/Rigvir

ECHO-7 pikornavirüsü sırasıyla Letonya (2004), Gürcistan (2015) ve Ermenistan (2016) tarafından melonoma tedavisi için onaylanmıştır. Rigvir listedeki rekombinant olmayan tek onaylanmış OV terapisidir, fakat üretici şirketi skandalların odağı olmuş ve başarısı çeşitli otoriteler tarafından sorgulanmaya başlayınca ilacın üretimi 2019'da durdurulmuştur.[16] Üretici şirketin ilaç başına düşen virüs miktarını normalde olduğundan çok yüksek göstermesi ve başlangıçta alınan olumlu sonuçların yeteri kadar veri oluşturmaması ilacın üretiminin sonunu getirmiştir. Klinik verileri ve sonuçları sakıncalı olmakla beraber Rigvir'in çeşitli in vitro çalışmalarda melanoma, gastrik adenokarsinoma ve başka kanser hücrelerinin yaşamsallığını olumsuz etkilediği gösterilmiştir.[17]

Üretici şirketinin dahil olduğu skandallara rağmen in vitro çalışmalar Rigvir'in hala onkolitik potansiyele sahip olduğunu ve belki de diğer onaylanmış OV terapilerinde olduğu gibi gelişmiş genetik manipülasyon stratejileriyle tekrardan klinik olarak test edilebilecek duruma getirilebileceğini göstermektedir.[18]

Kanser Tedavisinde OV Kullanımının Optimizasyonu: Kombinasyon Tedaviler

Çoğu preklinik ve klinik çalışmada OV'lerin diğer konvansiyonel kanser tedavileriyle beraber kullanıldığında daha başarılı sonuçlar verdiği gösterilmiştir. OV'lerin düşük yan etki ve toksisite profili de birlikte kullanıldığı tedavilerin yan etkileriyle çakışmayıp tolere edilebilirliğin kombine tedavilerde de korunmasını sağlamıştır. Bunun sebebi OV'lerin diğer terapilerden farklı çalışan kendine has antitümör mekanizmalara sahip olmaları ve diğer tedavilerin yan etkileriyle sinerjiye girmelerinin olasığının düşük olmasıdır. Örnek olarak, PD1 ve PDL1 proteinlerini hedefleyen immün kontrol noktası inhibitörleri (ICIs) OV'lerle birlikte kullanıldığında başarılı sonuç veren tedavilerden biridir.

ICI'ler genelde PD1-PDL1 ekspresyonuna bağımlıdır ve "çöl tümör" denilen immün hücrelerinin ulaşımının zor olduğu tümörlere karşı etkisi düşüktür. OV'ler hücresel IFNy salınımına sebep olarak PD1 ve PDL1 ekspresyonunu arttırabilir ve ICI'lerle sinerjiye girip çöl tümörlerine karşı tedavinin başarı oranını arttırabilir. T-VEC de dahil olmak üzere çeşitli OV'ler, ICI'ler ile kombinasyon terapisi olarak preklinik çalışmalarda başarılı etki göstermiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Bitki Fizyolojisi ve Gelişimi

Bitki fizyolojisine ve gelişimine giriş yapmak ve bitkilere dair bilgilerinizi derinleştirmek isterseniz, Taiz ve Zaiger’in vazgeçilmez eserini mutlaka edinmelisiniz!

Notlar:

  1. Bu kampanya, Palme Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺1,150.00
Bitki Fizyolojisi ve Gelişimi
  • Dış Sitelerde Paylaş

Ayrıca OV'ler, CAR-T hücreleri ve TIL terapileri ile de başarılı sinerji göstermiştir. OV'lerin sebep olduğu inflamasyon sonucu immün hücrelerinin TNF ve IL-2 gibi sitokinlerin ve CXCL9 & CXL10 gibi kemokinlerin salınımına yol açması T hücrelerinin tümörlere karşı immün etkisini arttırır. ICIs ve immün hücre terapilerine ek olarak kemoterapiler ve radyoterapilerle kullanıldığında OV'lerin daha güçlü etkiye sahip olabileceği preklinik çalışmalarca göstermiştir.[1], [2]

OV'lerin Geliştirilmesinin Önündeki Klinik Zorluklar

OV'lerin kanser terapisi olarak tam potansiyelleriyle kullanılmalarının önünde hala önemli zorluklar mevcuttur. Bunlardan bazıları OV'lerin hücre tropizminin düşük olması ve hayvan modellerinin insandaki etkiyi tam yansıtamamasıdır.

HSV-1 virüsüyle karşılaştırıldığında Vaccina Virus bu açıdan kullanım alanı daha geniş olan ve tropizmi yüksek bir OV türüdür, fakat HSV-1'e göre genomu daha kısadır ve manipülasyona daha az uygundur. HSV-1'nin farelerde çalışılma nedeni ise çoğu fare suşlarının HSV-1'e dayanıklı olmasıdır. Tropizm ve OV seçimindeki diğer klinik sınırlamalar OV terapilerinin gelişimindeki önemli engellerdir.[1]

OV'ler genel olarak tümörlere doğrudan enjeksiyon ile verilir ve intravenöz olarak verilmeleri biyodistrübisyonu sınırlayarak antiviral antikorlar tarafından tümöre ulaşmadan nötralizasyonlarına sebebiyet verebilir.

Biyokimyasal kaplamalar gibi ilaç teslim stratejileri OV'lere tümöre ulaşana kadar koruma sağlayabilir fakat bu strateji tedavinin geliştirme, üretme ve muhafaza etme açısından masrafını arttırabilir.

OV'lerin etkinliği hastalarda önceden gelişmiş antiviral bağışıklıklarla da sınırlı hale gelebilir. OV'lerin teslimat stratejilerinin optimizasyonu ve hastalardaki olası antiviral direncin tedavi üzerindeki etkileri hala tartışmalı konulardır ve daha fazla klinik çalışma gerektirmektedir.[7]

Sonuç

Özetle OV terapisi, tümörleri hedefleyip sağlıklı hücrelerde az etkinlik gösteren hayvan virüslerini kullanan özgün bir kanser terapisi metodudur. Tümörler üzerinde seçici viral litik etkilerine ek olarak, ökaryotik anti-tümöral transgen yüklerini tümörde eksprese ederek anti-tümör immün tepkiyi aktive edebilirler. OV'lerin sebep olduğu tümör spesifik enfeksiyon ve inflamasyon TME'leri bozup tümörleri diğer ICI ve immün hücre terapileri gibi konvansiyonel kanser terapilerine karşı daha savunmasız hale getirebilir.

2015'ten bugüne kadar sağlık kurumlarınca onaylanmış OV kanser terapilerinin az olması, çok sayıdaki klinik çalışmada elde edilen pozitif sonuçlarla karşılaştırıldığında bu terapi metodunun hala geliştirilme aşamasında olduğunu gösterebilir. OV kanser terapilerinin daha yaygın ve başarılı bir şekilde kullanılması için daha fazla klinik çalışma ve modelleme ile ilaç teslim stratejilerinin optimizasyonu gerekli olsa da bu tekniğin preklinik ve klinik başarısı gelecek için ümit vermektedir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
25
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 2
  • Tebrikler! 2
  • Bilim Budur! 2
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Güldürdü 1
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 11/05/2024 06:26:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/14661

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Biyolojik Antropoloji
Çağ
Ahlak
Erkek
Sars-Cov-2 (Covid19 Koronavirüs Salgını)
Amerika Birleşik Devletleri
Ortak Ata
Kan
Botanik
Teknoloji
Manyetik
Uygulama
Sağlık Bilimleri
Damar
Yeni Doğan
Homeostasis
Makina Mühendisliği
Bilişsel
Sars
Burun
Dışkı
Covid-19
Kuş
Psikoloji
Evrenin Genişlemesi
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ö. E. Kara, et al. Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir!. (1 Haziran 2023). Alındığı Tarih: 11 Mayıs 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/14661
Kara, Ö. E., Alparslan, E. (2023, June 01). Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir!. Evrim Ağacı. Retrieved May 11, 2024. from https://evrimagaci.org/s/14661
Ö. E. Kara, et al. “Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir!.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, 01 Jun. 2023, https://evrimagaci.org/s/14661.
Kara, Ömer Ekmel. Alparslan, Eda. “Onkolitik Virüs Nedir? Kanser Tedavisinde Virüsler Kullanılabilir!.” Edited by Eda Alparslan. Evrim Ağacı, June 01, 2023. https://evrimagaci.org/s/14661.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close