Meteoritte Bulunan Ufak Baloncuklar ve Tüneller, Mars'ta Yaşam Tartışmalarını Alevlendirdi!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Uzaylılara ait gibi görünen nanofosiller sebebiyle “Marslı” bir göktaşı üzerine yapılan tartışmalardan 18 yıl sonra araştırmacılar daha da büyük bir uzay kayası içindeki farklı yapıların yüzlerce yıl öncesinde Kızıl Gezegen'de biyolojik faaliyetlerin olduğuna dair bir işaret olabileceğini bildirdi. NASA'nın Johnson Uzay Merkezinde araştırmacı olan ve her iki araştırmada da yer almış olan Everett Gibson, NBC News'ta şöyle söylüyor:
unun şu büyük soruyu cevaplamada önemli bir veri olduğunu biliyoruz: Mars'ta hayat var mıydı?
Ancak son çalışmalarla da bu büyük sorunun cevabının bulunmadığını açıklayan Gibson, şöyle ekliyor:
Ortaya çıkıp Mars'ta hayat belirtisi bulduk diyor değiliz.
Mikroskobik Yapılar
Gibson ve çalışma arkadaşları, 2000 yılında Antarktika'da Japon bir ekip tarafından bulunan Yamato 000593 isimli 13,5 kilogramlık bir gök taşının içindeki mikroskobik yapılara odaklandı. Taşın yapı incelemesi, Mars'ta 1.3 milyar yıl önce oluşmuş ve Mars'taki su ile etkileşip değiştiğini gösterdi. Bilim insanları taşın kozmik bir etki ile uzaya itildiğini ve son 10.000 yıl içinde Dünya'ya düşmüş olduğunu söylüyorlar.
Astrobiology dergisinin Şubat 2014 sayısında, Nasa Jet İtim Laboratuvarında Lauren White'ın yönetimindeki araştırma ekibi gök taşının içine doğru giden mikroskobik tünelleri ve taşın katmanlarında yatan karbon yönünden zengin mineralleri açıkladı. Ekip, bu yapıların taşın biyolojik süreçler sebebiyle antik bir aşınma geçirdiğini gösterdiğini söyledi. Gibson şöyle söylüyor:
Eğer gök taşı Dünya'daki okyanuslardan gelmiş olsaydı, bu taşın mikrobik faaliyetler sonucu aşındığını söylerdik.
Araştırmacılar her iki halde de karbondan zengin bölümlerin biyolojik süreçler sonucu oluşmuş olması olasılığını bir yana atamadıklarını vurguluyor. Ancak, araştırmacılara göre biyogenetik denen, yeryüzüne ait örneklerdeki dokusal ve düzensel özelliklerin benzerliği, Marslı örneklerdeki özelliklerin de canlı faaliyetleriyle ilgili olması olasılığına dikkat çekiyor. White, NBC News'de, zamanından evvel Mars'ta yaşam ile ilgili iddiada bulunmak istemediğini söylüyor ve ekliyor:
Bunun kesinlikle bir somut kanıt olduğunu düşünmüyorum. Okurların sunduğumuz bilgiler kapsamında karar vermelerini isterim.
Yeniden Doğan Çatışmalar
1996'da ALH84001 isimli bir başka Marslı gök taşı hakkında da benzer hikâyeler anlatılmıştı. O vakit, araştırmacılar kimyasal analizler ve nanofosil olarak adlandırdıkları kurtçuk benzeri varlıkların Mars'ta bir zamanlar hayat olduğuna dair görüşleri desteklediğini söylemişti. Rapor heyecan yarattı, ancak diğer uzmanlar var olan özelliklerin gerçekte biyolojik olmadığı konusunda ısrar etti. Sonuç olarak, “Mars'ta hayat” iddiaları bir bilimsel belirsizliğe gömüldü.
O zamandan beri, Gibson ve ALH84001 çalışmasında yer alan diğer araştırmacılar vakaları için daha fazla kanıt toplamaya çalışıyor. White, ekibe 2007 yılında yaz dönemi araştırmacısı olarak katıldı ve kendisinden Yamato 000593'ü yakından incelemesi istendi. White, "Kim böyle bir şeyi reddedebilir ki?" diyor.
Mikro tüneller ve kürecikler White'ın aklını çeldi ve White diğer araştırmacılar ile birlikte bunların Dünya üzerinde biyolojik süreçlerden etkilenerek oluşan jeolojik şekillerle benzerliğini bulmaya çalıştı. Kilit nokta, bunların Dünya üzerindeyken bulaşmış olmaktan çok Mars'ta meydana gelmiş faaliyetlerin sonucu olduğunu göstermekti. White şöyle söyledi: “Bu şekiller her neyse, veriler Mars kökenli olduklarını gösteriyor.”
NASA'da bilim insanı olan ve ALH84001 üzerindeki tartışmaların merkezinde yer alan David McKay çalışmanın yazarlarından biriydi. McKay 2013'te kurtulmaya çok çabaladığı kalp sorunları sebebiyle öldü. Sağlık sorunları yıllar süren yayım sürecini karmaşıklaştırdı. Sözlerine devam eden White:
McKay öldüğü gün bile bu iş üzerinde çalışıyordu. Eşine çalışmayı yayımlayacağıma söz verdim, çünkü McKay için bu işin devam etmesi çok anlam ifade ediyordu.
Şüphecilik Diretiyor
Gezegen üzerinde çalışan bilim insanlarının çoğu Mars'ın daha önceleri şimdikinden sıcak, ıslak, Dünya'ya daha benzer ve yaşama daha elverişli olduğunu kabul ediyor. Aynı zamanda antik Mars'ta bir zamanlar yaşam vardıysa, Kızıl Gezegen'den gelen taşların üzerinde karakteristik izler taşıyor olacağını söylemek makul olur. Ancak Astrobiology dergisinde yayımlanan kanıtlar tartışmaları sona erdireceğe benzemiyor. NASA Ames Araştırma Merkezi'nde uzay biyoloğu olan ve David McKay ile herhangi bir akrabalığı bulunmayan Chris McKay, NBC News'a attığı elektronik postada şöyle diyor:
Bilim dünyasının bir biyolojik köken olduğunu ispatlamaya yeterli dokusal ve düzensel benzerlik bulabileceğini düşünmüyorum.
Gibson, Mars'ta yaşam konusunun kapatılmaktan çok uzak olduğunu bildirdi ve şöyle söyledi:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Eleştirilerimiz var ve bilim böyle işliyor.
Gibson ve çalışma arkadaşları daha ayrıntılı kimyasal analiz için bulduklarını takibe aldılar. Gibson ise şöyle diyor:
İkinci adım olarak oraya gitmeli ve bu karbon moleküllerini ayırmalıyız.
NASA'nın Curiosity adlı keşif robotu Kızıl Gezegen'de organik karbon izleri araştırıyor. Ancak bu büyük soruya cevap bulabilmek içi muhtemelen Mars üzerinden yeni taş örnekleri getirmek ve Dünya'da yüksek hassasiyetli bilimsel gereçlerle onları analiz etmek gerekecek. Bu iş, bir on yıl ya da fazlasını gerektirecek. Gibson sözlerini şöyle bitirdi:
O zamana kadar, elimizdeki en iyi şeyi kullanmamız gerekiyor: Bu da Mars'tan gelen gök taşları.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: NBC News | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:32:42 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2291
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in NBC News. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.