Küresel Isınma Memeli Evriminde Cüceliğe Neden Oldu: İki Defa!
Bundan önceki en son iki küresel ısınma olayında memeli hayvanların vücut büyüklüğü ciddi bir oranda azalmıştı. Michigan Üniversitesi'nden bir taşılbilimciyle [fosil bilimi uzmanı, paleontolog] meslektaşlarının vardıkları yeni bir sonuçla da insanların yol açtığı iklim değişikliğinin benzeri sonuçlara yol açabileceği gösteriyor.
Araştırmacılar Paleosen-Eosen Isıl Maksimum [Paleocene-Eocene Thermal Maximum] (PETM) olarak adlandırılan, bundan yaklaşık 55 milyon yıl önce meydana gelmiş olan bir ısınma döneminde primatlarla atları ve geyikleri de içeren memelilerin büyük ölçüde küçüldüklerini yıllardır bilmekteydiler.
Şimdi ise Michigan Üniversitesi taşılbilimcilerinden Philip Gingerich ile meslektaşları PETM’den yaklaşık 2 milyon yıl sonra, bundan 53 milyon yıl kadar önce meydana gelmiş olan daha kısa süreli ve daha küçük çapta başka bir küresel ısınma sırasında da memelilerde ufalma meydana gelmiş olduğunu açık bir şekilde saptadılar. Yeryüzü ve çevre bilimleri profesörü olan Gingerich, bu olayın iki kere ve belirgin bir şekilde meydana gelmiş olduğu olgusunun burada bir neden-sonuç ilişkisi bulunduğuna olan güvenlerini arttırdığını, geçmişte küresel ısınmaya ilginç bir tepki olarak memeli türlerinin vücutlarında önemli boyutlarda bir küçülme olduğunu belirtiyor.
Araştırma ekibinde ayrıca New Hampshire Üniversitesi'nden, Colorado College’den ve Kaliforniya Teknoloji Enstitüsünden bilim insanları da bulunuyor. Araştırmacılar elde ettikleri sonuçları Omurgalılar Taşılbilimi Derneğinin (Society of Vertebrate Paleontology) 1 Kasım Cuma günü Los Angeles’te yapılacak yıllık toplantısında açıklayacaklar. Araştırmacılar şöyle bir sonuca vardılar: “Vücut büyüklüklerinin küçülmesi ‘hipertermi’ diye adlandırılan aşırı ölçülerde küresel ısınma durumlarında memelilerin gösterdikleri genel bir evrimsel yanıt gibi görünmektedir, bu ise gelecekteki küresel ısınmada bazı soylar için öngörülebilir bir doğal yanıt olabilir”.
PETM 160.000 yıl kadar sürdü, bu sırada küresel sıcaklıkların da en sıcak dönemde 9 ilâ 14 derece Fahrenhayt arttığı değerlendirmesi yapılmaktadır. Son incelemede çözümlenen, daha sonra meydana gelen, daha kısa süren ve ETM2 (Eosen Termal Maksimum 2) diye adlandırılan olay ise 80.000 ilâ 100.000 yıl arasında sürmüş ve 5 derece Fahrenhaytlık bir azamî sıcaklık artışı ile sonuçlanmıştır. Bu son iklim olayı sırasında varlığını sürdüren toynaklı memelilere ve primatlara ait diş ve çene kemiği fosilleri Wyoming'deki Bighorn havzasında bulundu. Bunların arasındaki azı dişlerinin büyüklüğü canlının vücut büyüklüğünü kestirmeye yarayan bir ölçek olarak kullanıldı. Araştırmacılar vücut büyüklüğünün ETM2 sırasında azaldığını, ama bu küçülmenin PETM fosillerindekinden daha az olduğunu buldular.
Örneğin incelemede Hyracotherium denilen, küçük bir köpek büyüklüğünde olan bir ilk at soyunun boyunun ETM2 sırasında %19 oranında küçüldüğü bulundu. Aynı at soyunda PETM sırsında ise %30’luk bir küçülme görülmüştü. Bu her iki iklim olayından sonra hayvanlar ısınma dönemi öncesindeki boylarına döndüler. Araştırma ekibi mensuplarından olan, New Hampshire Üniversitesi'nden Abigail D'Ambrosia, memelilerdeki ufalmanın boyutlarıyla hipertermi olayının şiddeti arasında ilginç bir şekilde ilişki kurulabileceğini söylüyor. Diacodexis adı verilen eski bir toynaklının boyu ETM2 sırasında %20 dolayında küçüldü, Cantius adındaki primatta ise %8’lik bir küçülme meydana geldi.
Fosil yakıtların kullanılması ve bunun sonucunda ısınmayı arttıran sera gazları –büyük ölçüde karbondioksit- salınımı meydana gelmesi günümüzdeki iklimdeki ısınmanın nedeni olarak gösterilmektedir. Gingerich, geçmişteki ısınmaların ise denizlerin dibinde, okyanuslardaki tortullarda bulunan buz şeklindeki bir metan çeşidi olan metan klatratın salınımıyla meydana gelmiş olabileceğini belirtiyor. Metan karbondioksitten çok daha etkili bir sera gazıdır; okyanuslardaki metan ise son tahlilde karbondioksit ve suya dönüşmektedir. Ekip üyelerinden, New Hampshire üniversitesinden Will Clyde eski hipertermilerle günümüzdeki ısınma arasındaki paralelliklerin fosillerle ilgili incelemeleri özellikle değerli bir duruma getirdiğini belirtiyor. Clyde şöyle diyor:
Memelilerin vücut büyüklüklerindeki değişmelerle yerbilimsel geçmişte sera gazının yol açtığı küresel ısınma arasındaki ilişki konusunda daha iyi bir anlayış geliştirilmesi günümüzde yeryüzünün ikliminde meydana gelmekte olan değişikliklere yanıt olarak ortaya çıkabilecek ekolojik değişiklikleri tahmin etmemize yardımcı olabilir.
2006 yılında Gingerich memelilerdeki ufalmanın yüksek karbondioksit ortamında yetişen bitkilerin besleyici değerlerinin düşük olmasına verilmiş bir yanıt olabileceği tezini öne sürdü. Bu koşullarda bitkiler daha hızlı büyümekle birlikte normal zamandakinden daha az besleyici olurlar. Gingerich bu bitkileri yiyen hayvanların zamanla ufalarak kendilerini duruma uyarladıklarını, ETM2 fosillerinden elde edilen kanıtların bu varsayıma uyduklarını; bu konuda araştırmaların sürmekte olduğunu belirtti.
Bu araştırma ABD Ulusal Bilim Vakfı (EAR0958821), Amerika Jeoloji Derneği, Paleontoloji Derneği ve Sigma Xi tarafından finanse edilmiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ScienceDaily | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 18:49:03 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1663
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ScienceDaily. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.