Kültürel veya Dini Kurallarınıza Uyması İçin Bilimin İşleyişini Değiştiremezsiniz! (Neil deGrasse Tyson)

- Çeviri
- Bilim Tarihi
Eğer bilimsel gerçekler içinden seçmeceler yaparak kültürel, ekonomik, dini ya da politik amaçlara hizmet ederseniz, bilgilendirilmiş demokrasi temellerini baltalamış olursunuz.
İnsanın ilgi duyduğu diğer tüm dallardan bilimi ayıran şey, onun doğal hayattaki olayların sonuçlarını, kontrol edemesek dahi, en ince ayrıntılarına kadar tahmin etmemizi sağlayacak şekilde doğal hayatın davranışlarını irdeleme ve anlama gücüdür. Bilim sağlık, zenginlik ve güvenliğimizi arttırır, ki insanlık, tarihte hiçbir dönemde bu kadar yüksek bir nüfusta bu nimetlerden yararlanmamıştı.
Bu başarıları sağlayan bilimsel metot, tamamen nesnellikle ilgili şu tek cümlede özetlenebilir:
Ne olursa olsun, doğru olan bir şeyin doğru olmadığı ya da doğru olmayan bir şeyin doğru olduğu konusunda kendimizi kandırmaktan kaçınalım.
Bu bakış açısı, 17. yüzyılın başlarına, teleskop ve mikroskobun icadının hemen sonrasına kadar bilim dünyasında kök salmamıştı. Astronom Galileo ve filozof Sör Francis Bacon bir konuda uzlaşıyor: Hipotezinizi test etmek için deneyler yapın, kanıtlarınızın gücü oranında hipotezinizin doğruluğuna güvenin. O zamandan beridir de, yeni keşfedilmiş bir gerçeği bilgilerimiz arasına katmamayı öğrendik, ta ki birçok araştırmacı ve sonunda araştırmacıların büyük çoğunluğu birbiriyle uyumlu sonuçlar alana dek.
Bu prensip dikkat çekici sonuçlar taşır. Yanlış ya da önyargılı sonuçlar yayınlamanın karşısında herhangi bir kanun bulunmamaktadır. Fakat böyle sonuçlar yayınlamanın bedeli ağırdır. Eğer araştırmanız diğer bilim adamları tarafından incelenir ve kimse sizinle aynı sonuçları bulamaz ise, bundan sonra yapacağınız araştırmaların hepsi soru işaretleriyle karşılanacaktır. Eğer bilerek sahte veri yerleştirme şeklinde bir dolandırıcılığa girişirseniz ve bu durum diğer araştırmacılar tarafından incelenip bulunur ise, bu açığa çıkarma sizin bilim dünyasındaki kariyerinizi bitirir.
Bu kadar basit.
Bilimin bu kendi içinde, kendi kendini yöneten sistemi diğer mesleklere nazaran benzersiz olabilir ve işlemesi için toplum, basın ya da politikacılara ihtiyaç duymaz. Fakat bu şekilde işleyen bir makineyi izlemek sizi yine de cezbedebilir. Sadece, bilimsel dergilerin sayfalarını süsleyen araştırma makalelerini gözlemleyin. Keşiflerin bu üreme alanı, aynı zamanda bilimsel tartışmaların bütün çıplaklığıyla ortaya koyulma fırsatının yakalandığı bir savaş alanıdır.
Bilim, nesnel gerçekleri keşfeder. Nesnel gerçekler köklü bir kurum ya da tek bir araştırma sayfası tarafından belirlenmez. Basın organlarının, haberi ilk duyuran olmak için, daha yeni yayınlanmış bir makaleyi “gerçek” olarak baş sayfalarında sunması, belki de yazarlarının akademik kökenlerini överek kullanması, bilimin nasıl çalıştığı konusunda toplumun yanlış düşüncelere kapılmasına sebep olabilir. İşin aslı, sürekli değişim gösteren araştırma alanından çektiğimizde, gerçek henüz tam olarak belirlenmemiştir; dolayısıyla, araştırma her yöne doğru gelişebilir, ta ki deneyler şu ya da bu nokta etrafında yoğunlaşana kadar, ya da hiçbir nokta etrafında yoğunlaşmaz ki, bu durumda gözlemlenebilir bir olay zaten yok demektir.
Nesnel gerçek bir kere, aksi ispatlanamayacak şekilde kanıtlandıktan sonra, mesela dünyanın yuvarlak olduğu, güneşin sıcak olduğu, insan ırkı ve şempanzelerin yüzde 98 oranında aynı genleri taşıdığı, soluduğumuz havanın yüzde 78’inin nitrojen olduğu gibi konulara bir daha dönmeyiz.
20. yüzyılın başlarındaki kuantum ve görelilik devrimleri ile doğan “modern fizik” çağı, Newton’un devinim ve yerçekimi kanunlarını da göz ardı etmedi. Modern fizik, en iyi metot ve sorgulama araçları ile görünür kılınan doğa gerçeklerini daha ayrıntılı tanımladı. Klasik fizik ise artık modern fizik içerisinde sadece bir konu, bir ara dal haline geldi. Bilim, yalnızca araştırma alanları hakkında fikir birliğine varmadan önce, nesnel gerçekleri koruyamaz, bu da yalnızca 17. yüzyıl öncesinde gerçekleşti ve o dönem elimizdeki tek araç yetersiz ve yanlı duyularımız olduğu için neyin doğru neyin yanlış olduğu konusunu bilmemiz pek mümkün değildi.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Pi’nin değeri, E = mc², Dünya’nın dönüş hızı ve karbondioksit ve metanın sera gazları olduğu gibi nesnel gerçekler, sizin gerçeklikleri algılamanızdan bağımsız olarak varlıklarını sürdürürler. Bu ifadelerin doğruluğu herhangi biri tarafından, herhangi bir zamanda, herhangi bir yerde kanıtlanabilir. Ve inansanız da inanmasanız da doğrudurlar.
Bu arada sizin el üstünde tuttuğunuz, sadece hararetli tartışmalar, zorlama ve şiddet kullanarak sizinle aynı kanıda olmayan kişileri ikna edebileceğiniz kişisel doğrular da bulunmaktadır. Bunlar pek çok insanın düşüncelerinin temelidir. İsa bizim kurtarıcımız mıdır? Muhammet son peygamber midir? Hükümet fakirlere destek sağlamalı mıdır? Beyoncé bir kültürel kraliçe midir? Kirk mü, Picard mı? Düşünce farklılıkları bir ulusun kültürel çeşitliliğini belirler ve tüm özgür toplumlar tarafından baş tacı edilmelidir. Eşcinsel evliliklerden hoşlanmıyor olabilirsiniz. Hiç kimse sizi eşcinsel evliliğe zorlayamaz. Fakat bir yasa çıkartıp toplumda eşcinsel evliliklerin önüne geçmek, sizin kişisel düşüncelerinizi başkalarına zorla dayatmanızdan başka bir şey değildir. Başkalarını sizin kişisel doğrularınızı paylaşmak zorunda bırakacak siyasi çabalar, diktatörlüklere dönüşür.
Unutmayalım ki, bilimde uyum, başarının lanetidir. Hepimizin birbirimizle aynı fikri paylaşmaya çalıştığımız düşünülerek yapılan ısrarlı suçlamalar, mesleğinde kariyer yapmaya çalışan bilim adamlarının gülünç bulduğu bir durumdur. Yaşarken ünlü olmak için en iyi yol, devam etmekte olan bir araştırmayı çürütür nitelikte bir fikir oluşturup sonrasında da bu konuda yapılan gözlem ve deneylerde tutarlılık elde etmektir. Bu durum, teknolojinin en ileri noktasındaki buluşlarla ilgili çalışırken yararlı fikir ayrılıkları sağlayacaktır.
1863 yılında, o zaman çok daha önemli işleri olmasına karşın, ilk Cumhuriyetçi başkan Abraham Lincoln, Kongre Kararı ile Ulusal Bilimler Akademisi’nin kurulması kararını imzaladı. Bu yüce kurul, bilim ve teknoloji bağlamında ulusa bağımsız, tarafsız bilgiler sunabilecekti.
Günümüzde diğer hükümet kurumları aynı temelde hizmet etmektedirler; bu kurumlar arasında uzay ve havacılıkla ilgili araştırmalar yapan NASA, diğer bütün ölçümlerin temel olarak aldığı bilimsel ölçüm standartları hakkında çalışan NIST, kullanılabilir bütün enerji formlarını araştıran DOE ve Dünya’nın hava ve iklim durumunu araştıran NOAA gibi kuruluşlar vardır.
Bu araştırma merkezleri ve yayınlanan bilimsel makalelerin diğer güvenilir kaynakları, politikacıların bilgilendirilmiş ve aydınlanmış bir yönetim sistemi oluşturmalarında ellerini güçlendirebilir. Fakat bu, ancak yönetimdekilerin ve onlara oy verenlerin, bilimin nasıl işlediğini anlamaya başlamasıyla mümkün olacaktır.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: AlterNet | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/02/2025 07:16:29 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4129
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in AlterNet. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.