Kulaklıklarınızın Sürekli Birbirine Dolanması ve Düğümlenmesinin Bilimsel Nedeni Ne?

Kulaklıklarınızı çantanızdan her çıkarışınızda onları düğümlenmiş halde bulmanın ne kadar sinir bozucu olduğunu söylememize gerek yoktur. Bunu herkes bilir...

Fakat muhtemelen farkında olmadığınız şey, bilim insanlarının bu sinir bozucu konunun fiziği üzerinde çalışmış olduğudur. Kelli felli bilim insanları, kulaklık gibi "iplerin" düğümlenmesine yol açan etkenleri tanımlamayı başarmışlardır! Anlaşılan o ki, her şey kablonun uzunluğunda bitiyor. Ve kulaklığın maruz kaldığı "sallanma" miktarında...

Bilim insanlarının gösterdiği üzere, bu iki unsurun birbirine bağlı olarak değişimi incelendiğinde, kulaklıkların düğümlenme ihtimalini gösteren bir eğri karşımıza çıkıyor.

Jim Edwards, Business Insider'daki yazısında, 2007 yılında Kaliforniya Üniversitesi San Diego Fizik Bölümünden Dorian M. Raymer ve Douglas E. Smith tarafından yayınlanan ve "Sallanan Bir İpin Kendiliğinden Düğümlenmesi" başlığına sahip olan bir makalenin bunu kanıtladığını yazıyor:

Uzunluğu 46 santimetreden daha kısa olan bir kablonun, dönen bir kutu içerisine bir süreliğine kapatıldığında, neredeyse hiçbir zaman kendi kendine düğümlenmeyeceği ortaya çıktı. Fakat 46 santimetre ile 150 santimetre arasında, bir düğümlenmenin oluşma olasılığı çarpıcı şekilde artıyor. Bundan daha uzun bir kabloda ise düğümlenmenin oluşma olasılığı yüzde 50'ye varıyor, sonrasındaysa artış yavaşlıyor. Bir düğümün oluşma olasılığı o noktadan sonra pek artmıyor, çünkü kablo, kendisini kutunun şekli içine hapsediyor ve böylece ilave düğümlerin oluşması önleniyor.

Raymer ve Smith bunu kanıtlamak için 3.415 ayrı deneme gerçekleştirdi! Sonucunda bu grafiği elde ettiler:

Ne yazık ki bu grafik, piyasadaki birçok kulaklığın düğümlenmeye tam da uygun uzunlukta bulunduğunu gösteriyor. Bu da, kulaklıklarınızı ne zaman çantanıza koysanız, düğümlü halde bulma ihtimalinizin yüzde 50 civarında olması anlamına geliyor. Hatta kulaklığın sahip olduğu Y-şeklini dikkate alacak olursak, bu ihtimal muhtemelen daha da fazladır; ancak, bu araştırmada bu etken hesaba katılmadı.

Buna rağmen hepsinin belki de en ilginç kısmı, çalışmanın, fiziğin bir sonucu olarak kulaklıkların kendiliğinden düğümlenmelerini göstermek için şematik bir çizim de koymuş olmasıdır. Yani kulaklıkları ne kadar düzenli yerleştirdiğinizin ne yazık ki herhangi bir önemi bulunmuyor.

Kulaklıklarınızın neden veya nasıl düğümlendiğini öğrenmek, bu sorunu muhtemelen daha az sinir bozucu yapmayacaktır; ama bir dahaki sefer düğümlenmiş bir kulaklık görürseniz... Artık o hale nasıl geldiğini biliyorsunuz!