Koronavirüs Hava Yoluyla Bulaşır mı? Uzmanlar Uzlaşamıyor!
SARS-CoV-2'nin Aerosol Yoluyla Bulaştığına Yönelik Kanıtlar Tüm Bilim İnsanları İçin İkna Edici Değil; Ancak Yeterli Veri Toplamak Yıllar Sürebilir ve Çok Sayıda Yaşama Mal Olabilir!
Önceki raporların koronavirüsün insanlar arasında hızla yayıldığını ortaya koymasıyla araştırmacılar COVID-19'un hava yoluyla hareket edip edemeyeceğini tespit etmeye çalışıyor. Sağlık çalışanları virüsün sadece öksürük ve hapşırık kaynaklı damlacıkların direkt olarak veya nesneler üzerinden taşınabileceğini söylemelerine rağmen, bazı bilim insanları hastalığın nefes verme ile havaya salınan çok daha küçük parçacıklar (aerosol) ile de yayılabileceğini ve enfeksiyon riskini azaltmak adına, kapalı mekanların havalandırılmasını tavsiye ediyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü'nün internet sitesinde 27 Mart'ta yayımlanan bilimsel özette, SARS-CoV-2'nin enfekte bir hastanın entübe edilmesi gibi çok özel tıbbi durumlar haricinde havada tutunabileceğini ileri sürmeye yetecek yeterli kanıta sahip olunmadığı belirtildi.
Solunum yolu hastalıkları ve aerosoller üzerine çalışan uzmanlar ise, hava yoluyla iletimin kanıtlanabilmesi için yeterli kanıtların elde edilmesinin yıllar alabileceğini ve çok sayıda insanın yaşamını kaybetmesiyle sonuçlanabileceğini belirtti. Queensland Teknoloji Üniversitesi, Brisbane, Avustralya'da aerosol uzmanı Lidia Morawska şöyle diyor:
Bu konu üzerine çalışan bilim insanları virüsün hava yoluyla yayıldığından kuşku bile duymuyorlar. Bu, üzerinde düşünmeye değer bile olmayan, çok bariz bir konu!
Kafa Karıştıran Tanımlar...
Sağlık çalışanları COVID-19'un hava yoluyla taşınması konusunda yeterli kanıt olmadığından bahsederken özellikle 5 mikrometre çapından daha küçük, virüs taşıyıcısı aerosollerden bahsetmekteler. Daha büyük cüsseli, sadece öksürük ve hapşırık yoluyla kısa mesafeler kat edebilen damlacıklar ile kıyaslandığında aerosoller, havada daha uzun süre bulunabilir ve daha uzun mesafeler kat edebilir. Hong Kong Üniversitesinde epidemiyolog Ben Cowling şöyle diyor:
Bulaşmaların geneli kısa mesafeler arası gerçekleşiyor. İri damlacıklar ve aerosoller arasında ayrım yapmak, virüsün her ikisinde de tutunabilme özelliğinden dolayı yararsız bir yaklaşımdır. Bazıları çok çok büyüktür, bazıları ise aerosol düzeyinde küçüktür.
Eğer SARS-CoV-2 aerosoller aracılığıyla taşınabiliyorsa, kapalı ortamlarda zaman geçtikçe birikebilir veya daha uzak mesafelere taşınımı da söz konusu olabilir.
Aerosoller, hapşırma veya öksürmenin aksine, daha büyük bir risk oluşturan konuşma ve nefes verme esnasında daha sıklıkla oluşabilmektedir. Birleşik Krallık Leicester Üniversitesinde virolog Julian Tang şöyle diyor:
İnsanlar öksürürken veya hapşırırken başka tarafa yöneliyor. Bu durum konuşurken veya nefes alırken ise geçerli değil.
Grip olmuş insanlar üzerinde bir çalışma, insanların 39%'sinin nefesinde bulaşıcı aerosoller olduğu tespit edildi. Tang başka birisiyle aynı havayı soluduğumuzda hava yoluyla iletimin mümkün olabileceğini belirtiyor.
Bu Zamana Dek Elde Edilen Kanıtlar Nedir?
SARS-CoV-2'nin aerosollerde yayıldığına dair ön çalışmalar ve saha raporlarından elde edilen kanıtlar karışık. Koronavirüs salgınının zirve yaptığı günlerde Wuhan Üniversitesi, Çin'de virolog Ke Lan, yoğun girişe sahip iki büyük mağazanın yanı sıra COVID-19 tedavisi görülen hastanelerin içerisinden ve hastanelerin çevresinde aerosol örnekleri topladı.
Hakem denetiminden geçirilmemiş bir ön baskıda Lan ve meslektaşları SARS-CoV-2'den büyük mağazalar da dahil olmak üzere bazı bölgelerde virüse ait RNA saptadıklarını belirttiler.
Çalışma, toplanan aerosollerin hücrelere bulaşıp bulaşmadığını tespit etmiyor; fakat Lan, Nature'a attığı e-postada şöyle diyor:
Yapılan çalışmada, solunum ve konuşma esnasında SARS-CoV-2 aerosollerinin yakındaki veya daha uzaktaki bireylere iletiminin gerçekleşebileceği gösterildi. Havadan virüse maruz kalma durumuna tedbir olarak halk kalabalıktan kaçınmalı ve maske kullanmalı.
Singapur'da COVID-19 hastalarını iyileştirmeyi hedefleyen ve SARS-CoV-2'nin salgın merkezlerinde izole odalardaki havada bulunduğunu kanıtlamaya yönelik bir başka çalışma da başarısızlığa uğradı. Bir hava çıkışı fanı yüzeyinden alınan örneklerden pozitif sonuç alınmadı; fakat Singapur Uluslararası Enfeksiyon Hastalıklar Merkezi çalışanı yazarlardan ikisi, Kalisvar Marimuthu ve Oon Tek Ng Nature'a gönderdikleri e-postada fan çıkışının COVID-19'lu bir bireye yakın olması durumunda, öksürük ve hapşırıktan çıkan solunum damlacıklarının fan çıkışını virüslü hale getirebilme potansiyeli olduğundan bahsetti.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Nebraska'da yapılan benzer bir çalışmada araştırmacılar, hastanelerde COVID-19'lu bireylerin bulunduğu izole odalarda ve hafif enfeksiyonluların bulunduğu karantina merkezlerinden toplanan hava örneklerinin yaklaşık 2/3'ünde virüse ait RNA tespit ettiler. Havalandırma borularındaki yüzeyler de pozitif sonuç verdi. Yazarlar hücre kültürlerindeki hava örneklerinde enfeksiyona rastlanmadığını fakat edinilen bulguların, virüslü aerosol parçacıklarının öksürme olmadığı takdirde dahi COVID-19'lu bireyler tarafından üretilebileceğini öngördüğünü yazdılar.
Dünya Sağlık Örgütü son bilimsel özet yazısında viral RNA kanıtlarının bulaşıcı olabilecek canlı bir virüsün göstergesi olarak görülemeyeceğini söylüyor. Aynı yazıda, Çin'deki 75.000'den fazla COVID-19 vakasında hava yoluyla bulaşıcılığa rastlanmadığının da altı çiziliyor. Fakat Ben Cowling şöyle söylüyor:
Değerlendirmeyi desteklemek için yeterli kanıt bulunmuyordu; ancak henüz bir kanıt elde edilememesi SARS-CoV-2'nin kesin olarak hava yoluyla bulaşmayacağı anlamına da gelmiyor.
DSÖ, Nature'ın bu delillerle ilgili sorularına bu yazı yayınlanana kadar yanıt vermedi.
Birleşik Devletler'deki bilim insanları virüsün aerosol içerisinde en az 3 saat bulaşıcı özelliğini taşımaya devam ettiğini laboratuvarlarında gösterdiler. California Üniversitesi, Los Angeles bulaşıcı hastalıklar araştırmacısı yardımcı yazar Jamie Lloyd-Smith şöyle diyor:
Çalışmadaki koşullar son derece yapay olmasına rağmen havada daha uzun mesafelere yayılma riski muhtemelen 0 değil.
Doldurulması Gereken Boşluklar
Hong Kong Üniversitesinde virolog Leo Poon, SARS-CoV-2'nin hava yoluyla bulaşıcılığında yeterli kanıt olmadığına katılmıyor. Virüsün farklı boyutlardaki damlacıklarda bulaşıcı olduğunu gösteren deneyler görmek istiyor. Lloyd-Smith şöyle diyor:
COVID-19 insanların virüslü aerosoller saçmasının risk oluşturup oluşturmadığı bilinmiyor. İnsanlardan konuşurken, nefes alıp verirken, öksürürken ve hapşırırken ortaya çıkan hava örneklerinin alınması, örneklerde yaşayabilen virüsün tespiti için testler yapılması, bulmacanın başka bir önemli sorusu olabilir.
Buna dayanarak yapılan bir çalışmada öksüren, konuşan ve nefes alıp veren bir insandan 10 santimetre mesafeden alınan hava örneği üzerindeki çalışmalarda viral RNA aramalarından sonuç alınamamasına rağmen, yazarlar hava yoluyla iletimi tam olarak reddetmiyorlar.
Bilinmeyen bir diğer önemli konu ise bulaşıcılığın dozu: SARS-CoV-2 parçacıklarının sayısı enfeksiyona neden olabilmek için ne kadar olmalı? Lloyd-Smith şöyle diyor:
Virüslü aerosollerin bulunduğu bir havayı soluyan bir bireyin enfekte olma şansını belirleyebilecek eşik doz miktarını bilmiyoruz.
Farklı dozlardaki enfekte oranlarını ölçmek için kasıtlı olarak insanları virüse maruz bırakmam etik bir davranış olmazdı. Tang şöyle diyor:
Enfekte olma dozunun yanı sıra, ne kadar süreyle maruz kaldığınız da önemli bir faktör. Her nefes alıp vermede fazla virüs üretilmiyor olunabilir ancak enfekte birisiyle aynı ortamda 45 dakika geçirmek enfekte olmak için yeterli havanın solunması anlamına gelecektir.
Morawska, uygun hava akımı, nem oranı ve sıcaklığın sağlandığı ortamda küçük konsantrasyondaki aerosollere maruz kalmanın zamanla enfekte olma eşiğini geçebilmesinin son derece zor olduğunu belirtti. Şöyle diyor:
Şu anda ihtiyacımız olan daha fazla veriye erişmek; fakat veri toplamanın zorluğu da ortada.
Tedbirli Yaklaşım
"Varsayım, deneysel olarak aksi kanıtlanmadığı sürece havadan bulaşmanın mümkün olduğu üzerine olmalıdır" diyen Tang, böylece insanların kendilerini korumak amacıyla önlemler alacağının altını çiziyor.
İç mekanların havalandırmanın artırılmasıyla, havanın sirkülasyona uğramaması ile biriken bulaşıcı aerosollerin seyreltilmesi ve aerosollerin dışarı atılımının sağlanacağını belirten Morawska'ya göre kapalı ortam buluşmaları önlem amacıyla yasaklanmalı.
Aynı zamanda Lan ve diğerleri de bulaşmayı azaltmak amacıyla halkı maske takmaya davet ediyor. Çoğu Asya ülkesinde maskeler her yerde bulunabilmekte. Birleşik Devletler ve birçok Avrupa ülkesinde ise sağlık çalışanları kaynağın az olması ve sağlık sektöründe çalışanların ihtiyacı olması nedeniyle insanları maske takmaktan vazgeçirmekteler. Çek Cumhuriyeti ve Slovakya sokağa çıkarken maske takılmasını zorunlu hale getiren ülkeler. Tang bu ülkelerin olması gereken yaklaşımda bulunduklarını düşünüyor.
Güneydoğu Asya yaklaşımını devam ettiriyorlar. Eğer herkes maske takıyorsa, bu çiftli yönlü bir korumadır.
Halbuki Cowling maske kaynaklarının önce sağlık sektörü çalışanları, belirtileri gösterenler ve yaşlılar gibi risk durumu yüksek kesimler için ayrılmasını ve buna takiben de halka tavsiye edilmesi gerektiğini düşünüyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 5
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
- Y. Liu, et al. (2020). Aerodynamic Characteristics And Rna Concentration Of Sars-Cov-2 Aerosol In Wuhan Hospitals During Covid-19 Outbreak. bioRxiv. | Arşiv Bağlantısı
- S. W. X. Ong, et al. (2020). Air, Surface Environmental, And Personal Protective Equipment Contamination By Severe Acute Respiratory Syndrome Coronavirus 2 (Sars-Cov-2) From A Symptomatic Patient. JAMA. | Arşiv Bağlantısı
- J. L. Santarpia, et al. (2020). Transmission Potential Of Sars-Cov-2 In Viral Shedding Observed At The University Of Nebraska Medical Center. medRxiv. | Arşiv Bağlantısı
- N. van Doremalen, et al. (2020). Aerosol And Surface Stability Of Sars-Cov-2 As Compared With Sars-Cov-1. The New England Journal of Medicine. | Arşiv Bağlantısı
- J. Yan, et al. (2018). Infectious Virus In Exhaled Breath Of Symptomatic Seasonal Influenza Cases From A College Community. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 1081-1086. | Arşiv Bağlantısı
- V. C. C. Cheng, et al. (2020). Escalating Infection Control Response To The Rapidly Evolving Epidemiology Of The Coronavirus Disease 2019 (Covid-19) Due To Sars-Cov-2 In Hong Kong. Infection Control & Hospital Epidemiology, sf: 1-24. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 15/11/2024 18:27:32 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8492
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.