Koprolit Nedir? Fosilleşmiş Dışkı, Bize Canlılık Tarihi Hakkında Neler Öğretebilir?
Koprolit, hayvanların fosilleşmiş dışkılarıdır. Kategorik olarak "iz fosilleri" altında sınıflandırılırlar, çünkü hayvanların vücut morfolojisinden ziyade davranışları (özellikle de diyetleri) hakkında bilgi verirler. Av-avcı ilişkileri ve soyu tükenmiş organizmaların diyeti (beslenme prensipleri) hakkında çok kritik bilgiler verdikleri için paleontoloji sahasında çok önemli bulgular arasındadır. Koprolitler, birkaç milimetre boyutunda olabileceği gibi, kimi zaman 60 santimetreyi aşan uzunluğa erişebilirler.
Koprolit sözcüğü, Yunancada "dışkı" anlamına gelen κόπρος ve "taş" anlamına gelen λίθος sözcüklerinin birleşiminden türetilmiştir. İlk olarak 1824 yılında tarihin ilk kadın paleontoloğu Mary Anning tarafından (25 yaşındayken) keşfedilip "bezoar taşı" olarak nitelendirilmişlerdir. 1829 yılında William Buckland tarafından aslından hayvan dışkısı fosilleri olduğu anlaşılan koprolitlerin, bu tarihten önce görünümleri nedeniyle "kozalak fosili" olduğu da düşünülmüştür.[1][2] Buckland, ilk dinozor fosilini keşfeden İngiliz teolog, jeolog ve paleontologdur; ancak "dinozor" sözcüğü sonradan Richard Owen tarafından türetilmiştir.
Koprolitler kimi zaman "paleodışkı" ile karıştırılırlar ve bu kafa karışıklığının nedeni, isimlendirme konusundaki sorunlardır: Paleodışkı, antik insanlara ait dışkı kalıntılarıdır ve arkeolojik bir bulgu olarak görülürler. Koprolitlerse, insan-harici hayvanların fosilleşmiş dışkılarıdır. Muhtemelen insan dışkılarına özel bir isim verip, genel olarak tüm hayvanların taşlaşmış dışkılarına "paleodışkı" demek daha mantıklı olurdu; fakat tarihsel nedenlerle bu isimlendirme bu şekilde yapılmamıştır. Bağlama bağlı olarak, arkeolojide "koprolit" ve "paleodışkı" eş anlamlı olarak kullanılabilmektedir.[3], [4], [5]
Diğer fosiller gibi koprolitler de aslında orijinal organik malzemenin yerinin silikat ve kalsiyum karbonat gibi minerallerce doldurulmasıyla oluşan kalıntılardır. Öte yandan insanlara ait paleodışkılar, gerçekten de organik dışkı malzemesinin büyük bir kısmının korunmasıyla elde edilirler.
Koprolitler yalnızca şekilsiz, çirkin taş parçalarına benzeseler de içerdikleri yarı sindirilmiş yiyecek parçaları, sunabilecekleri bilgi sayesinde çok değerlidir. Örneğin, Mary Anning tarafından keşfedilen ilk koprolitin içeriğinde balık pulları ve kemikler bulunuyordu. Bu da, bulunduğu bölgede yaşamış olan Ichthyosaur isimli bir deniz sürüngeninin dışkısı olabileceğine işaret etmektedir.[2]
Koprolitlerin Önemi
Diğer fosil türlerinden farklı olarak koprolitlerin besin parçaları barındırıyor olması, neden toplanıp araştırıldıklarını gözler önüne serer: Sıradan fosiller nesli tükenmiş bir canlının beslenme davranışı hakkında çok sınırlı bir bilgi sunabilirken, koprolitler bu konuda doğrudan ve kapsamlı bilgi kaynaklarıdır. Bu sayede, günümüzde gözlemleyemediğimiz canlıların birbirleriyle etkileşimi üzerinde eşi benzeri olmayan bilgiler edinme potansiyeline sahip oluruz.
Ne var ki koprolitler sadece potansiyel bir bilgi kaynağı olabilirler çünkü içeriklerinden elde edebileceklerimiz, bulundukları bölgedeki yaşamın şartlarına ve bölge hakkında önceden gelen bilgimize bağlıdır. Örneğin, çok sayıda otçul canlının yaşadığı bir bölgede bulunan bir otçul koproliti içinden çıktığı canlı hakkında kapsamlı bilgi sunamaz; çünkü bölgedeki sayısız otçuldan herhangi birine ait olabilir ve hangisine ait olduğu çözmenin kolay bir yolu yoktur. Tabii böyle bir koprolit, yine de bölgedeki bitki faunası gibi konular ile ilgili değerli fikirler verebilir. Dolayısıyla her koprolit altın değerindedir denemese de bazıları çok kıymetli bilgiler sunarlar.
Koprolitlerin sayesinde edindiğimiz bilgilerden birkaçına bakalım:
Koprolitlerden Faydalanan Araştırmalar
T-rex Kakası "Barnum"
Hayatınızda hiç bir Tyrannosaurus rex dışkısı görmüş müydünüz? En meşhur koprolitlerden biri 2019'da bulunan bir T. rex dışkısıdır. Bu koprolitin bir ismi bile vardır: Barnum. Barnum, yaklaşık 65.7 cm uzunluğunda ve 9.2 kg ağırlığındadır. Tyrannosaurus rex'in yaygın olarak yaşadığı bir alanda bulunması, devasa boyutu, parçalanmış kemiklerden açığa çıkan yüksek fosfor ve kalsiyum içeriği Barnum'un kesin olarak bir T. rex'ten çıkmış olduğunu gösteriyor. Barnum'un, bulunan en büyük etçil koproliti olduğuna dair bir Guinness Dünya Rekorları sertifikası bile var![6]
Ekosisteme Koprolitten Bakış
2018'den bir araştırma, Moa ve Kakapo türü kuşların yaşam alanları ve beslenmeleri hakkında bilgi edinmek amacıyla onların koprolitlerini inceledi.[7] İncelenen koprolitlerin içinde bitki, mantar ve hatta parazit DNA'sı bile bulundu. Aşağıdaki görselden görüleceği üzere farklı türler arasındaki beslenmeye dayalı bu etkileşimler ekosistemin dengesi için kritik öneme sahiptir. Araştırmacılar, Yeni Zelanda'nın ekosistemindeki sert değişimin, insan yerleşmesi sonucu bahsi geçen kuş türlerinin popülasyonlarındaki düşüş olduğunu öne sürdüler. Bu bilgi, fosilleşmiş dışkı sayesinde gün yüzü görmüş oldu!
İkinci Beynin Mikrobiyomu
Son olarak, 2020 yılındaki bir araştırma, bağırsak mikrobiyomu kompozisyonunun koprolitlerdeki kalıntılarına bakarak farklı memelilerin koprolitlerinin nasıl birbirinden ayırt edilebileceğini buldu.[8] Araştırma için DNA dizileme yöntemi kullanıldı. Farklı memeli türlerinin dışkıları farklı bağırsak mikrobiyomları içereceği için araştırmanın önerdiği benzer görüntüdeki koprolitleri ayırt etmenin yeni yolunun, bulunan bir koprolitin hangi cins bir memeliden çıkmış olduğunu anlamak için oldukça güvenilir olduğu söylenebilir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Dışkı Fosillerini Nasıl Ayırt Edersiniz?
Koprolitleri diğer fosillerden ayırt etmek için, sarmal veya dairesel işaretler, kimyasal içerik, sindirilmemiş gıda parçaları ve ilişkili fosil kalıntıları gibi yapısal modellerden faydalanmak mümkündür. Çok küçük koprolitleri inorganik peletlerden veya yumurtalardan ayırt etmek genellikle zordur. Çoğu koprolit, az miktarda organik madde ile birlikte esas olarak kalsiyum fosfattan oluşur.
Koprolitler, Kambriyen döneminden son zamanlara kadar uzanan tortularda kaydedilmiştir ve dünya çapında bulunurlar.[9] Fransa'daki Haute-Savoie'nin Jurassic döneminden Favreina gibi türlerin koprolitleri, indeks fosilleri olarak kullanılmaktadır.
Bazı deniz birikintileri yüksek oranda dışkı kalıntısı içerir. Bununla birlikte, hayvan dışkısı kolayca parçalanır ve yok olur, bu nedenle genellikle fosilleşme şansı çok düşüktür.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 11
- 7
- 5
- 5
- 4
- 4
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- H. Torrens. (1995). Mary Anning (1799–1847) Of Lyme; ‘The Greatest Fossilist The World Ever Knew’. The British Journal for the History of Science, sf: 257-284. doi: 10.1017/S0007087400033161. | Arşiv Bağlantısı
- ^ The Royal Society. Coprolite Chemistry - What Fossilised Faeces Can Tell Us About Extinct Animals (Fiona Gill). Alındığı Tarih: 23 Ocak 2023. Alındığı Yer: YouTube | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. T. P. Gilbert, et al. (2008). Dna From Pre-Clovis Human Coprolites In Oregon, North America. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 786-789. doi: 10.1126/science.1154116. | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Poinar, et al. (2009). Comment On “Dna From Pre-Clovis Human Coprolites In Oregon, North America”. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 148-148. doi: 10.1126/science.1168182. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. Goldberg, et al. (2009). Comment On “Dna From Pre-Clovis Human Coprolites In Oregon, North America”. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 148-148. doi: 10.1126/science.1167531. | Arşiv Bağlantısı
- ^ Poozeum. Meet Barnum, The T. Rex Poop - The World's Largest Coprolite. Alındığı Tarih: 23 Ocak 2023. Alındığı Yer: Poozeum | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. P. Boast, et al. (2018). Coprolites Reveal Ecological Interactions Lost With The Extinction Of New Zealand Birds. Proceedings of the National Academy of Sciences, sf: 1546-1551. doi: 10.1073/pnas.1712337115. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Borry, et al. (2020). Coproid Predicts The Source Of Coprolites And Paleofeces Using Microbiome Composition And Host Dna Content. PeerJ, sf: e9001. doi: 10.7717/peerj.9001. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Kimmig, et al. (2017). Coprolites In Mid-Cambrian (Series 2-3) Burgess Shale-Type Deposits Of Nevada And Utah And Their Ecological Implications. Czech Geological Survey, sf: 297-309. doi: 10.3140/bull.geosci.1667. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:52:51 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/13863
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.