Köpeklerle Nasıl Anlaşıyoruz? Köpekler Bizi Anlıyor mu?
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Rico, Chase, Sofia, Bailey, Paddy ve Betsy'le tanışın. Bunlar insan dili konusundaki gösterişleriyle ünlenmiş refakatçi köpekler. Medya onlardan "süper zeki köpekler" diye bahsediyor. Astrofizikçi Neil deGrasse Tyson ise, Chaser'la tanıştıktan sonra hayretini "Kim hayvanların bu kadar zeka sergileyebileceğini düşünürdü ki?" diyerek ifade ediyor. Veya Rico örneğini düşünün: Rico, 200 farklı kelimeye başarıyla ve hatasız tepki vermeyi başarabildiği için, hayvan davranışı kitaplarına adı altın harflerle yazılmıştır.
Elbette her köpek Rico kadar akıllı değildir; ancak yine de köpek sahipleri, köpeklerinin kendilerini anladığına defalarca şahitlik etmiştir. Bu tepkiler kimi zaman kuyruk sallama, kimi zaman heyecanla etrafta koşturma, kimi zaman bir boyun büküklüğü, kimi zaman ağlak gözler şeklinde olabilir. Peki bu köpekler kelimelerle tam olarak neler yapabiliyor? Gelin bu yazımızda, öncelikle köpeklerin bizi gerçekten anlayıp anlamadığına, sonrasındaysa köpeklerin anlıyor gibi davrandığı kelime tiplerine bir göz atalım.
Köpekler Bizi Anlıyor mu?
Açıkçası köpeklerin bizi "gerçekten" anlayıp anlamadığını tam olarak bilmiyoruz. Çünkü bizim komutlarımıza ancak ve ancak o komuta koşullandırıldıklarında tepki verebiliyorlar. Ortalama bir köpek 165 farklı komuta tepki verebilse de, çoğu köpek sahibi sadece birkaç tanesiyle yetinmektedir. Bu yetenek, eğitim sonrası oluşmaktadır. Yani doğuştan gelen bir kelime anlamlandırma becerisi söz konusu değildir.
Lakin bu, onların bizi anlamadığını iddia etmek için yeterli değildir; zira insan bebekleri de belli bir yaşa gelene ve belli bir deneyimi edinene kadar etraflarına pek de anlamlı tepkiler verememektedir. Elbette bir insan bebeği, genleri bizimle anlaşabilecek şekilde beynini şekillendirdiği için bizi kat kat kolay anlamakta ve hızla öğrenmektedir. Dolayısıyla bir köpek ile bebeği kıyaslamak hatalı olur; fakat arada paralellikler olduğu açıktır.
Köpeklerin kelimelere verdikleri tepkilerle ilgili şaşırtıcı bir gerçek, beyinlerinin insanlara göre zıt çalışmasıdır. Bir çalışmada, araştırmacılar 12 köpek sahibinin köpekleriyle ilişkisini incelemiştir. Araştırma sırasında sahipleri köpeklerini belli cisimleri getirmek için eğitmişlerdir. Sonrasında bu cisimleri getirmelerini istemişlerdir. Ancak kimi zaman köpeklere, cismin adını söylemek yerine, saçma sapan bir kelime söyleyerek cismi getirmelerini istemişlerdir. Bu sırada köpeklerin fMRI ile beyin aktiviteleri gözlenmiştir. İlginç bir şekilde köpeklerin uydurma kelimelere verdikleri nöral tepki, alışageldikleri kelimelerden çok daha yüksek olmuştur. Normalde insanların bildikleri kelimeleri duydukları zaman nöral faaliyetleri, saçma kelimeler duyduklarında olana kıyasla daha yüksek olmaktadır. Köpeklerde durum ters gibidir.
Araştırmacılar, bunun nedeninin köpeklerin insanların yeni sözcüklerini öğrenmeye daha duyarlı olması olduğunu düşünüyor. Yani yeni bir kelime duyduklarında, sahiplerinin onlardan yeni bir beklentisi olduğunu varsayarak daha pür dikkat kesiliyorlar ve nöral faaliyetleri artıyor.
Köpeklerin bizi insanlar gibi anlamadığına dair bir nokta, kelimelerimizi anlamlandıramadıklarını bilmemizden geliyor. Örneğin bir köpeğe yumuşacık bir ses tonuyla ve gülümseyerek "Sen bugüne kadar yeryüzünün gördüğü en berbat köpeksin." diyecek olursanız, muhtemelen köpeğiniz övüldüğünü zannedecek ve sevinçle tepki gösterecektir. Dolayısıyla şartlandırma sırasındaki vücut dili, ses tonu, vb. de büyük önem taşımaktadır.
Özetle söyleyebiliriz ki köpekler, muhtemelen bizi insanlar gibi anlayamamaktadır. Emory Üniversitesi'nde köpek-insan ilişkisi üzerine çalışan araştırmacılardan Ashley Prichard şöyle diyor:
Birçok köpek sahibi, onlara söyledikleri kelimeleri köpeklerinin anlayabildiğini düşünür; ancak bu fikri destekleyecek pek bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır.
Bu durumda köpeklerin anlayabildikleri kelimelerin özel bir tarafı var mı? Köpekler, hangi sözcükleri daha iyi anlayabiliyor?
Köpekler Hangi Kelime Tiplerini Anlıyor?
Objeler
Köpekler, çok fazla sayıda ve farklı objenin ismini öğrenebilir. Alman Primat Merkezi'nin Bilişsel Etoloji Laboratuvarı'nda grup lideri Julia Fischer, yukarıda sözünü ettiğimiz Rico isimli bir Border Collie'nin 70 ayrı objenin isimlerini bildiğini duydu ve Rico'nun belirli objelerle insan kelimelerini nasıl bağdaştırdığını araştırmak istedi. Fischer, şöyle diyor:
Sahipleriyle iletişime geçtim ve evlerini ziyaret edip, Rico üzerine bir çalışma yapmama izin verdiler.
Bu araştırma, 2004 yılında Science dergisinde yayınlanan ve Rico'nun 70 değil, 200'den fazla farklı objenin ismini bildiğini ilan eden akademik bir makale ile sonuca ulaştı.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Yedi yıl sonra, Alliston Reid ve Wofford College'dan John Pilley, South Carolina'da yaşayan bir diğer Border Collie olan Chaser'ın 1.022 farklı objenin ismini (800'den fazla peluş hayvan, 116 top, 26 frizbi ve 100 plastik eşya) bildiğini bildirdiklerinde, köpek bu muazzam başarısı dolayısıyla altın madalyaya layık görüldü.[1] Chaser, oyuncaklarından biri olan "Uncle Fuzz"ın, diğer oyuncağı "Wise Owl"dan farklı olduğunu, onun da "Merlin"den farklı olduğunu biliyordu.
Tüm bunlar, sadece Border Collie'lere özgü bir beceri değil. Araştırmacılar, kısa süre önce 12 yaşında bir Yorkshire Terrier olan Bailey'nin yaklaşık 120 ayrı oyuncağın adını bildiğini bildirdiler.
Chaser ve Rico, aynı zamanda yeni objelerin isimlerini öğrenme ve hafızalarında tutma kabiliyetleriyle de dikkat çekiyorlar. Kendilerine 1 tanesi hariç tamamı tanıdık olan bir grup oyuncak sunulduğunda ve yabancı bir kelime kullanılarak "getir" komutu verildiğinde, köpekler bilinmeyen oyuncağı alıp getirebiliyor. Temelde köpekler, tek bir bağdaştırmadan sonra yeni bir objeyi yabancı bir kelimeyle eşleştiriyor ve ardından devam eden denemelerde bu yeni objenin adını hatırlıyorlardı.
Çocuklarda bu yetnek, "hızlı haritalama" olarak adlandırılmaktadır ve bu yeteneğin, sadece insanlara özgü olduğu düşünülüyordu. Pilley, şöyle diyor:
Bu araştırma, bu ilişkilendirmenin tek bir denemede ortaya çıktığını gösteriyor. Ancak Chaser, bu ilişkilendirmeyi ya da öğrenmeyi uzun dönem hafızaya dönüştürmek için ekstra pratiğe ihtiyaç duyuyor.
Eylemler
Ancak hayat, yalnızca peluşların ve frizbilerin isimlerini bilmekten ibaret değil. İnsanlar, sıklıkla köpeklerinin davranışlarını değiştirmek için "gel, otur" gibi fiiller kullanıyorlar. Dış bağlamsal işaretlerin kontrol altında olduğu bir ortamda araştırmacılar, köpeklerin yine de belirli kelimelerin belirli eylemlerle eşlendiğini anlayabildiklerini keşfettiler. Chaser, farklı objelere yönelik olarak verilen "al", "pati ver" ve "kokla" gibi eylemlerde şaşırtıcı miktarda esneklik gösterdi.
"Bu hiç de şaşırtıcı değil, sonuçta köpekleri eğitiyoruz." diyebilirsiniz; ancak bu, bazı köpeklerin eylemlerin objelerden bağımsız olarak anlamlandırılmalarını mümkün kılan, bilişsel olarak ileri düzey bir kabiliyete sahip olduklarına işaret etmektedir. Reid ve Pilley, Chaser'ın "çorabı getir" komutunu, "çorabıgetir" gibi tek bir kelime olarak algılamadığını ortaya çıkardı. Bunun yerine Chaser, birçok farklı eylemi, birçok farklı objeye karşı sergileyebiliyordu. Sao Paulo'da bir veteriner davranış uzmanı olan Daniela Ramos, Sofia isimli bir köpeğin obje isimlerini eylemlerden ayırt edebildiğini keşfetti ve bu köpeklerin her kelimenin ayrı ayrı anlamıyla ilgilendiğini öne sürdü.
Kategoriler
Chaser, objeleri fiziksel özelliklerine göre, bazıları "oyuncaklar", diğerleri "frizbiler" ve tabii ki "toplar" olmak üzere kategorilere ayırarak, bu kabiliyetini gösterişli bir şekilde ortaya koyuyor. Öyle ki Chaser, sergilemesi gereken komutu; Irene Pepperberg'ün renkler, biçimler ve malzemeler gibi kategorileri öğrenmiş ve bu özelliklerin hangilerinin aynı ya da farklı olduğunu ayırt edebilen Afrika Gri Papağanı Alex'ten bile alabiliyor!
Köpekler Kelimeleri Gerçekten "Anlıyor" mu?
Bütün bunlar oldukça sıra dışı gözüküyor; ancak bu tür konularda her zaman olduğu gibi, köpeklerin algısı konusunda da bol miktarda tartışma bulunuyor. Köpekler, kelimeleri insanların anladığı gibi anlıyorlar mı, yoksa sadece iyi mi eğitilmişler? Örneğin bazı araştırmacılar, köpeklerin gerçekten "hızlı haritalama" yapıp yapmadıklarından emin değiller; köpekler dışarıdan "hızlı haritalama" olarak gözüken bir şeyi de yapıyor olabilirler.
Yine de köpeklerin obje ve eylemlere dair bir kavrayışı varmış gibi gözüküyor. Sertifikalı uygulamalı hayvan davranış bilimci ve sevilen The Bark köşe yazarı Patricia McConnell, buna katılıyor:
Anlamak, aynı referansı paylaşmamızı, bir obje veya eylem hakkında ortak bir yapıyı paylaşıyor olmamızı gerektirir. Bazı köpekler bunu yapıyor gibi gözüküyor.
Pilley de bu fikre katılıyor:
Oyuncak gibi bir obje, Chaser'ın önünde tutulup, buna sözlü bir etiket verildiğinde, Chaser sözlü etiketin o objeyi adlandırdığını anlıyor.
"Inside of a Dog" (Bir Köpeğin İçi) isimli kitabında Alexandra Horowitz, eğer bunlar dünya üzerinde kelimeleri bu şekilde kullanma becerisine sahip tek köpek olsalar bile "bir köpeğin bilişsel ekipmanlarının doğru bağlamda dili anlamaya yeteceğini" görmemizi sağladığını bize hatırlatıyor. Bu araştırmalar, neyin mümkün olduğunu bildiriyor, köpeklerin birçoğunun her gün yaptıklarını değil.
Kiminle Yaşıyorsunuz?
Evinizde bir Chaser veya Rico olması, büyük oranda size bağlıdır. Fischer'ın açıkladığı gibi:
Bir köpeğin insan dili kullanımı, büyük ölçüde sahibinin sözlü iletişim kurma, kelimeler ve belirli anlamlar arasında bağlantılar kurma isteğine dayanır.
Fischer, hem insandaki hem de köpekteki motivasyondan bahsetmektedir. Ramos ve meslektaşları, Sofia'yı günde iki üç defa ve haftada üç ila altı defa olmak üzere eğitip test ettiler. Hem araştırmacı hem de Chaser'ın sahibi olan Pilley, beş aylıkken Chaser'ı objeleri tanımak üzere eğitmeye başlamıştı. Pilley, Chaser'ın anladığından emin olmak için, objelerin isimlerini 20-40 defa tekrarlamıştı.
Heyecanı doruğa ulaştıran büyük hesaplaşması için hazırlanan Rocky Balboa gibi, bu köpekler de oldukça motive olmuş haldeler. Fischer, şöyle diyor:
Rico hevesli ve çalışkandı. Durması için ona, 'Bu kadarı yeterli. Bir şeyler iç. Dinlen.' demeniz gerekirdi. Chaser da aynı. İki hali var: aşırı derecede aktif ve tamamen dinlenme halinde.
Woodside, California'dan profesyonel bir köpek eğitmeni olan, çeşitli köpek sporlarında uzmanlaşmış Denise Fenzi, bu tür bir motivasyonun standart olmadığını hatırlatıyor:
Bütün köpekler, kelimelere karşı bu düzeyde yüksek bir dikkate sahip değildir. Benim hepsi aynı cins olan köpeklerimin bile sözel işleme kabiliyetleri birbirlerinden oldukça farklı. Onları farklı şekillerde eğitmedim. Sadece bazılarının kelimeleri hızlıca anlaması daha kolay.
Eğitim Önemli!
Köpeklerin öğrenme biçimi, yapbozun en büyük parçası olabilir. McConnell, şöyle diyor:
Kelime öğrenimi, ilk başta kelimelerin nasıl tanıtıldığına bağlı olabilir. Öğretirken kelimeleri açıkça farklılaştıran köpek sahipleri, 'Greenie'ni al! Topunu al!' gibi, genellikle daha büyük kelime dağarcığı olan köpeklere sahiptirler. Bunun yanı sıra köpeğim Willie'ye yıllar boyunca objelerden ziyade, eylemleri ifade eden sözel işaretler verilmişti. Ona kelimelerin objeleri de ifade edebileceğini öğretmeye çalıştığımda kafası tamamen karışmıştı.
Köpeklerin dille neler yapabileceği, eğitimleriyle de açıklanabilir. Eğer köpekler birçok farklı eylemi birçok farklı objeyle ilişkilendirmeyi öğrenmezlerse, uzun vadede insan diline karşı esneklik göstermeleri onlar için daha zor olabilir. Hollanda'daki Groningen Üniversitesi'nde gelişim psikoloğu ve psikolinguist olan Susanne Grassman, bunu şöyle açıklıyor:
Chaser farklı şeyleri farklı objelerle yapmaya yönelik eğitilmişti ve obje etiketinin ve eylem komutunun ayrımını yapabiliyordu yani objeyle ne yapması gerektiğini biliyordu.
Ramos, Sofia'nın belirli objelerle ilişkisinin biraz farklı olduğunu söylüyor:
Eğitim süresince "sopa"yı her zaman "işaret et" ile eşledik. Bunun bir sonucu olarak sopayla "işaret etmek" dışında bir eylem gerçekleştirmesi onun için zordu. Eğer onu "sopa: otur", "sopa: işaret et" ve "sopa: getir" şeklinde eğitseydik, sopayla birkaç eylemin yapılabileceğini öğrenmiş olurdu ve karşılığı muhtemelen farklı olurdu. Örneğin, oyuncak ayı gibi yeni bir obje sunulduğunda, oyuncak ayıyla birçok farklı eylem sergileyebilirdi. Ama sopayla olan davranışında değişime karşı eğitimin katılığından kaynaklı olabilecek bir direnç vardı.
Ve farklı kelimelerin farklı anlamları olduğunu açıkça öğretseniz bile, bu köpekler için zorlayıcı olabilir. Ramos, objelerin isimlerini öğrenmenin köpekler için her zaman kolay olmadığını keşfetti:
İlk iki objesinin isimlerini ayırt etmek, Sofia için zordu. Ama ilk ayırt edişten sonra, 'öğrenmeyi öğrenmiş' gibiydi. Ayırt etmek kolaylaşmıştı.
Yorktown Heights New York'ta Guiding Eyes for the Blind'ta nitelikli bir köpek eğitmeni olan Kate Schroer- Shepord, şöyle açıklıyor:
Bu tarz bir öğrenme biçimi zorlayıcı olabileceğinden, rehber köpeklere (hata payları çok az olan), sınırlı sayıda ve etkili bir grup kelime öğretilir.
Pilley, köpeklerin objeleri öğrenmesindeki başarının, eğitimde kullanılan metoda dayandığını ortaya çıkardı:
Yere iki obje koyduğumuzda ve köpeklerden her bir objeyi ismiyle geri almalarını istediğimizde, bunu yapamadılar; eşzamanlı ayırt etme yetileri çalışmıyordu. Bunun yerine Chaser, objelerin isimlerini ardışık ayrıştırma yoluyla öğrenebiliyordu. Her eğitim seansında bir objeyle oynuyordu ve obje, bir değer üstleniyordu. Objeyi saklıyorduk ve ondan bulmasını istiyorduk. Farklı objelerin isimlerini ayırt etme testleri daha sonra yapıldı.
Kelimeler mi, Melodi mi?
Bunlar, başarıları kolayca taklit edilemeyecek "A sınıfı" kişilikte köpekler mi? Ne de olsa çoğu köpek, yukarıda tarif edildiği gibi eğitilmiyor; ancak biz konuşanlarla hemfikir olduklarını düşündürecek şekilde etkileşim kuruyor. "Yemek vakti!", "Yürüyüşe çıkalım mı?", "Baba nerede?" gibi ifadeler, "heyecanla sıçrayan köpek" davranışını tetikliyor. Ama çoğu köpek, gerçekten kelimelerimize mi karşılık veriyor; yoksa bunda başka faktörler mi rol oynuyor?
Köpekler, bağlamsal işaretlerden, özellikle konuşma esnasındaki beden hareketlerimiz, tonlama ve konuşmamızdaki ritim, stres ve ses uyumunu oluşturan ölçüden muazzam miktarda bilgi elde ediyorlar. Fischer, şöyle açıklıyor:
İnsanlar, köpeklerle konuştuklarında köpekler, ne olduğunu veya ne olacağını tahmin etmek için, sesin melodisine ve insanın ruh haline dikkat ederler.
Fenzi, köpeklerin anlamsız sözlere de gerçek İngilizce kelimeler kadar kolayca yanıt verebildiklerini söylüyor:
Sadece 'Kaboola' gibi bir sözcük kullanarak, en baştan en sona AKC'nin (ABD'deki bir köpek kayıt sistemi) bütün itaat seviyelerinden geçebilirim ve bu komuta göre eğitilen köpek başarılı olabilir.
Bir çok durumda köpekler tek tek kelimeleri değil de tonlamayı anlamlandırıyor olabilir. McConnell şöyle belirtiyor:
Acemi ve profesyonel eğitmenler arasındaki en önemli farklardan biri, konuşmalarının prosodik özelliklerini modüle edebilme kabiliyetleridir. Profesyoneller bir yarışmadaki tedirginlik gibi problemli duyguları sözel işaretlerin dışında tutmayı öğreniyor ve prosodiyi avantaj olarak kullanıyorlar; örneğin bir köpeği sakinleştirmek için veya hızlandırmak için...
Bir başka çalışmada Ramos, bağlam dışına çıkarıldığında köpeklerin tanıdıklarını düşündükleri oyuncakların isimlerini bilip bilmediklerini inceledi. Köpekler, sahiplerini şaşırtan bir şekilde, oyuncaklarının birçoğunun isimlerini bilemedi. 1920'lerde becerikli bir Alman Çoban Köpeği olan Fellow'un sözel yetenekleri, alışılagelmiş bağlamın dışında test edildiğinde Fellow, sahiplerinin anladığını düşündüğü kelime ve eylemlerin yalnızca bir kısmını biliyor gibi davrandı.
Birçok köpek sahibi köpeklerinin kelimeleri anladığını farz etse de, bu çalışmaların bildirdikleri, farklı bir hikaye anlatıyor. "The Pongrácz" anketi, birçok kelime ve ifadenin yalnızca uygun bağlamsal durumlarda gerçekleştirildiğini buldu; örneğin, köpekleriniz için "yatma vakti", öğle vakti iş giysileriniz üzerinizdeyken değil, hava karanlıkken ve pijamalarınızlayken geçerli bir kavramdır. Fellow'da olduğu gibi, bu durum, köpeklerin kelimelerin kendisine dikkat vermiyor olabileceklerini gösteriyor.
Kelimeleri Sınayın!
Köpeğiniz, kelimelerinizi sizin amaçladığınız gibi mi anlıyor; yoksa farklı bir anlayışı mı var? Eğer bir kelimeyi her zaman aynı bağlamda kullanırsanız, kelimeyi köpeğinizle aynı şekilde tanımladığınızı varsaymak kolaydır. Bağlamı bazı şekillerde değiştirmek, köpeğin algısına dair daha iyi bir anlayış kazanmanızı sağlayabilir. Örneğin McConnell, ilk başlarda köpeği Willie'nin, partneri Jim'in ismini bildiğini düşünüyordu:
Willie'ye öğretmek için 'Jim nerede?' derdim ve Jim, Willie'yi çağırırdı. Willie tutarlı bir şekilde Jim'e gittiğinde, bunu Jim araba kullanırken söylerdim ve Willie pencereye koşardı. Bir gün Jim koltukta otururken, 'jim nerede?' dedim ve Willie, heyecanlı bir şekilde pencereye koştu. Tanımlar arasındaki bu farklılık, insanların düşündüğünden daha yaygın. Köpekler, kelimelerle ilgili bizimle aynı konsepte sahip değiller.
Köpeklerin kelimeleri anladığına dair bir şüphe olmasa da, tanımları bizimkilerden farklı olabilir. McConnell, Köpek Eğitmenleri Birliği'nin kurucusu Ian Dunbar'dan öğrendiği klasik bir örneği anlatıyor:
Köpekler "otur"un ne olduğunu düşünüyorlar? Biz "otur"un "oturmak" olarak adlandırdığımız duruş olduğunu düşünürüz; ama oturmakta olan bir köpekten "otur"masını isterseniz, çoğunlukla yere uzanacaktır. Ona göre "oturmak", alçalmak, yere doğru inmek anlamına gelebilir.
Sonuç
Birçok insan köpeklerinin kelimelere olan yatkınlığını abartmaya ve köpeklerle insanların ortak bir anlayışının olduğunu varsaymaya meyillidir. Bir köpeğin bir bağlamda karşılık veriyor ve diğerinde vermiyor olması, köpeğin itaatsiz olduğu anlamına gelmez.
Köpeğinizle konuşurken konuştuğunuz kelimelerin ikiniz için de aynı anlamı taşımıyor olabileceğini dikkate alın. Bunun yerine iletişimin başka yönleri daha uygun olabilir. Belki de gerçek çıkarım, sözlükteki tanımlar yerine bağlam, prosodi ve tonlamanın insanlar için de son derece önemli olduğudur.
Köpeğinizle daha sıkı bir iletişim kurmak istiyorsanız, size tavsiyemiz, kelime seçiminden ziyade görsel ve kokuya dayalı belirteçlere odaklanmanız. Yani köpeğinize yeni bir numara öğretmek istiyorsanız, ilk olarak kelimelere odaklanmayın. Evet, insanlar kelimelerle iletişimi tercih ettiği için aklımızın ona gitmesi de normaldir; ancak köpeklerimiz, bu şekilde evrimleşmiş canlılar değiller. Onlar görsel ve kokuya dayalı veriler ile dünyayı anlamlandırıyorlar. Dolayısıyla "getir" komutuna karşılık gelen bir el işareti belirlemek, köpeğinizin suratına bakıp da "Getir!" diye bağırmaktan çok daha işlevsel olacaktır. Amerika Köpek Eğitmenleri Cemiyeti'nde uzman eğitmen ve Carroll College'ın antrozooloji programında öğretim üyesi olan Tom Brownlee'nin samimi bir şekilde köpek sahiplerine tavsiye ettiği gibi:
Eğer bir köpek, sizi "anlamıyor" ise, siz bir şeyi yanlış yapıyorsunuzdur. Anlamalarına yardımcı olmak bizim işimiz!
Sonuç olarak, köpekler bizi tam olarak ne kadar anlıyorlar, bilinmez; ancak bizimle sımsıkı bir bağları olduğu gerçek. Bizden farklı da olabilirler; ancak bu, onlara daha da bağlanmamız önünde bir engel değildir. Sonuçta köpekleri "insan gibi" oldukları için değil, "köpek" oldukları için seviyoruz. Belki de insanları sevmeyi doğru düzgün beceremediğimizden, kim bilir...
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 36
- 22
- 15
- 7
- 7
- 6
- 6
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: The Bark | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. B. London. Chaser Had Giant Vocabulary, Giant Fan Base. (1 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 29 Mart 2021. Alındığı Yer: The Bark | Arşiv Bağlantısı
- N. Parker. Dogs May Understand Humans Better Than We Thought, According To Researchers. (26 Ekim 2018). Alındığı Tarih: 19 Mayıs 2019. Alındığı Yer: AJC | Arşiv Bağlantısı
- U. Griebel, et al. (2012). Vocabulary Learning In A Yorkshire Terrier: Slow Mapping Of Spoken Words. PLOS ONE, sf: e30182. doi: 10.1371/journal.pone.0030182. | Arşiv Bağlantısı
- A. Horowitz. (2010). Inside Of A Dog. ISBN: 9781416583431. Yayınevi: Simon and Schuster.
- J. Kaminski, et al. (2004). Word Learning In A Domestic Dog: Evidence For "Fast Mapping". Science, sf: 1682-1683. doi: 10.1126/science.1097859. | Arşiv Bağlantısı
- J. W. Pilley, et al. (2011). Border Collie Comprehends Object Names As Verbal Referents. Behavioural Processes, sf: 184-195. doi: 10.1016/j.beproc.2010.11.007. | Arşiv Bağlantısı
- P. Pongracz. (2001). Owner's Beliefs On The Ability Of Their Pet Dogs To Understand Human Verbal Communication: A Case Of Social Understanding. Current Psychology of Cognition, sf: 87-107. | Arşiv Bağlantısı
- D. Ramos, et al. (2012). Two-Item Sentence Comprehension By A Dog (Canis Familiaris). PLOS ONE, sf: e29689. doi: 10.1371/journal.pone.0029689. | Arşiv Bağlantısı
- C. J. Warden, et al. (1928). The Sensory Capacities And Intelligence Of Dogs, With A Report On The Ability Of The Noted Dog "Fellow" To Respond To Verbal Stimuli. Quarterly Review of Biology, sf: 1-28. doi: 10.1111/j.1469-185X.1928.tb00881.x. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:34:48 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4091
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.