Köpek Gebeliği Sendromu Nedir?
Köpeklerin Isırdığı İnsanlar, Neden Köpek Doğuracaklarını Sanıyorlar?
Köpek Gebeliği Sendromu (İng: "Puppy Pregnancy Syndrome" veya kısaca "PPS"), özellikle Hintliler arasında kitlesel histerinin yol açtığı psikosomatik bir hastalık ve bir batıl inançtır.[1] Köpek Gebeliği Sendromundan muzdarip insanlar, bir köpek tarafından ısırıldıktan kısa bir süre sonra karınlarında yavru köpeklerin gelişmeye başladığına, yani kendilerini ısıran köpekten gebe kaldıklarına inanırlar.
Köpek Gebeliği Sendromunun Hindistan'ın Batı Bengal, Assam, Bihar, Jharkhand, Orissa, Chhattisgarh ve birkaç diğer eyaletindeki köylerde lokalize olduğu düşünülmektedir. Bu inanca sahip kişiler, bir köpek tarafından ısırıldıklarında hastaneye ve doktorlara başvurmak yerine, "cadı doktor" olarak da bilinen şifacılardan medet ummaktadırlar ve bu durum, bölgedeki kuduz salgınını körüklemektedir.
Köpek Gebeliği Sendromu Nedir?
Her ne kadar birçok uzman bunu bir "batıl inanç" olarak görse de bazı psikiyatristler Köpek Gebeliği Sendromunun "kültüre bağlı bozukluk" kriterlerini karşıladığına inanmaktadır. Konu hakkında 2003 yılında prestijli Lancet dergisinde yayınlanan makalede yapılan detaylı fenomenolojik analiz, köpek ısırığının insan erkeğinde bile gebeliğe dönüşebileceğine dair güçlü bir kültürel inanç olduğunu ortaya koymuştur.[2]
Araştırmacıların Kalküta'ya 48 km uzaklıktaki kırsal bir yaşam alanına yaptıkları bir saha ziyaretinde, köy mezrasından rastgele 42 yetişkini (27 erkek ve 15 kadın) seçip Köpek Gebeliği Sendromu konusunda sorular sormuşlardır. Buna göre, katılımcıların %73'ü Köpek Gebeliği Sendromunun gerçek olduğuna kesin olarak inanmaktadır; %14'ü kararsızdır; %9'u bu kavramı reddetmiştir ve %4'ünün fikri yoktur. Birçoğu, köpek ısırmasından sonraki bir ay içinde yavru köpek gebeliğinden ölen yakın tarihli bir vakayı (bir erkek çocuk) örnek olarak göstermiştir (çocuğun ölüm nedeni kuduz enfeksiyonuna uygundur).
Araştırmacılar, bu vakayı inceledikleri köy ve çevresinde bu tür 100'den fazla vakayı "başarıyla tedavi ettiğini" iddia eden bir şifacı ile de tanışmıştır. Şifacı, Köpek Gebeliği Sendromunun gelişimini şöyle anlatmıştır:
Bir köpek cinsel olarak uyarıldığında, heyecanlı ve öfkeli hale gelir ve spermler tükürüklerinde ortaya çıkar. Bu dönemde bir köpek birini ısırırsa, o kişide yavru köpek gebeliği gelişir. Her köpek ısırığı kurbanı bu kaderi paylaşmaz, çünkü bazı 'doğaüstü etkiye sahip talih faktörleri' (hayalet veya kötü rüzgar dokunuşu, bireyin olumsuz gezegen konumlarından kaynaklanan kötü zaman vb.) nedeniyle bazen yavrular insan gebeliğinde tam olarak büyüyemezler ancak 'ciddi' genitoüriner problemler de dahil olmak üzere birçok fiziksel sıkıntıya neden olurlar. Yavru fetüsler tarafından 'karın içi zehirlenme' durumunda, bitkisel ilaçlar ve 'özel ilahiler' ile uygun şekilde müdahale edilmezse kişi ölebilir. Bu müdahale zehrin nötralize edilmesine ve fetüsün çözülmesine yardımcı olur ve idrar yoluyla kolay ve güvenli bir şekilde dışarı atılmasını sağlar.
Bu, bilimsel olarak bir "saçmalık"tan fazlası değildir: Köpek tükürüğünde sperm bulunamaz ve bulunsaydı bile ısırma yoluyla insan vücudunda doğru yerlere sperm aktarılması mümkün olmazdı. Olsaydı bile, erkeklerin gebe kalmasını beklemezdik; kaldı ki kadınların da köpek spermiyle gebe kalması mümkün değildir.
Araştırmacılar, inceledikleri vakaların ikisinde obsesif-kompulsif bozukluk, birinde anksiyete-fobik lokus ve üç vakadaysa Köpek Gebeliği Sendromuyna inanç ve bu konuyla meşguliyet tespit etmişlerdir; geri kalanındaysa herhangi bir psikiyatrik sorun bulamamışlardır. Tüm vakaların kırsal kesimden olduğu görülmüştür ve bu vakaların ait oldukları gruplar, insanlarda bu patojenik Köpek Gebeliği Sendromu inancına inandığı görülmüştür. Vakaların biri (11 yaşında bir çocuk) bu inancın sosyal olarak dayatılması sonucunda kendisini bir köpek fetüsü kustuğuna inandırmıştır.
İnsanlarda köpek gebeliği inancı kültürel olarak paylaşılsa da, vakalar somatik ve psikolojik şikayetlerin bir karışımını sunmuş ve yardım arama davranışları belirgin olmuştur. Bu özellikler dolayısıyla araştırmacılar, bu fenomenin etkili yönetimi için uygun kültürel anlayışa ihtiyaç duyan "kültüre bağlı bir bozukluk" olarak tanımlamıştır.
"Cadı Doktorlar": Şarlatanların Ekmeğini Yediği Tıbbi Bir Kriz!
Bu inancın yaygın olduğu bölgelerdeki "cadı doktorlar", gebe kalınan köpek yavrularını karında "eriteceğini" iddia ettikleri oral kürler içilmesini önermektedir. Yaklaşık yirmi yıldır Köpek Gebeliği Sendromunu araştıran ve başta bahsettiğimiz makalenin yazarlarından olan, Malda Devlet Hastanesi Psikiyatri Bölüm Başkanı Dr. Kumar Kanti Ghosh, okuma yazma bilmeyen ya da okuma yazma bilmeye yakın insanlar arasında köpek yavrusu hamileliğine dair batıl inancın arkasında kitlesel bir histeri ya da grup sanrısı olduğunu söylüyor:
Hastanemizde, ısırık mağdurları ve yakınlarının, ısırıktan sonra karınlarında yavru köpek doğduğuna inandıklarını söyledikleri vakalarla karşılaştık. Doktorlarımız hastaları muayene etti ve ısırıklardan kaynaklanan organik bir hastalıkları olmadığını tespit etti. Vakalar daha sonra tedavi için psikiyatri bölümüme sevk edildi.
Örneğin DW'nin aktardığına göre, 18 yaşındaki Shankari Mahato, 2012'nin Kasım ayında Batı Bengal eyaletinin Batı Midnapur bölgesindeki köyünde bir köpek tarafından ısırıldığında, normal bir doktora gitmek yerine komşu köydeki bir "büyücü"ye gitmiştir. 70 yaşındaki Buddheswar Singh adlı "cadı doktor", kıza yoğurt ve yassılaştırılmış pirinçle karıştırılmış bazı gizemli otlar yutturmuştur ve köpek ısırığı nedeniyle herhangi bir sağlık komplikasyonuyla karşılaşmayacağına dair güvence vermiştir. 18 yaşındaki kız, cadı doktora gittiğini çünkü onun ilacının hayatını kurtaracağını bildiğini belirtmiştir. DW'ye şöyle anlatıyor:
İnsanların köpekler tarafından ısırılması halinde midelerinde yavru köpeklerin doğacağını biliyoruz. Bu da kuduza ve sonunda ölüme yol açar. Cadı doktorun verdiği ilaç beni tamamen iyileştirdi.
Shankari'nin okuma yazma bilmeyen annesi Malati Mahato, kendisinin de 8 yıl önce bir köpek tarafından ısırıldıktan sonra Bay Singh'in ilacını aldığını ve iyileştiğini söylemektedir:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Köyümüzde ne zaman biri köpek tarafından ısırılsa, kişi tedavi için genellikle Bay Singh'e götürülür. Hastaneye ya da normal doktorlara gitmeyiz. Onun ilaçları hayat kurtarıyor.
Hiçbir resmi eğitim almamış olan ve Hindistan'daki yüzlerce "cadı doktor"dan biri olan Buddheswar Singh, genellikle köpek ısırmasından 1 ya da 2 hafta sonra köpek yavrularına nasıl gebe kalındığını şöyle anlatıyor:
Yavrular içeride hareket etmeye devam ettikçe, adam da huzursuzca etrafta koşturmaya devam ediyor. Suya baktığında yavru köpeklerin görüntülerini görüyor. Etrafta koşturuyor ve kuduz bir köpek gibi bağırıyor ... ve sonunda ölüyor. Hastayı ısırıktan sonraki 7 gün içinde yakalarsam, ağızdan alınan ilaç yavruların doğmasını engelleyecek ve böylece hastanın hayatını kurtaracaktır.
Singh, ilacının insan vücudunda üç günlük olan yavru köpekleri de öldürebileceğini belirtiyor:
Benim ilacım yeni doğmuş yavru köpekleri de öldürebiliyor. Karkaslarının parçaları daha sonra hastanın bilgisi olmadan idrar ve dışkı yoluyla dışarı çıkıyor.
Söylediğine göre babası ona bu ilacın sırlarını 20 yaşındayken aktarmış. Bu tür ısırıklar nedeniyle tedavi ettiği 600'den fazla hastadan hiçbirinin ısırık sonucu ölmediğini iddia ediyor.
Böylesi batıl bir inancın, Hindistan'da müthiş bir hızla devam eden kuduz salgını konusunda neden büyük bir risk yarattığı açıktır. Her ne kadar Hindistan'daki doktorlar, halkı köpek ısırığı sonucunda hamile kalmanın imkansız olduğu ve batıl bir inanç olduğu ve kuduzun değil de bu uyduruk inancın edilmesinin tehlikeli olabileceği konusunda eğitmeye çalışmış olsalar da, halk arasında bu inanç halen devam etmektedir.
Şifacılar Hiçbir Şeyi Tedavi Edemiyor!
Batı Midnapur'un eski bölge sağlık görevlisi olan Dr. Nitai Kishore Marik, şifacıların kuduzu tedavi etmekle övündükleri vakaların hiçbirinin gerçek kuduz vakaları olmadığını açıklıyor:
Çok az sayıda köpek kuduz hastalığına yakalanır, bu nedenle bir kişinin ısırık sonrası hastalığa yakalanması pek olası değildir. Bu yüzden inanç şifacıları insanları tedavi olduklarını düşünmeleri için kandırabiliyorlar.
Cadı doktorlarının eğitimsiz insanları etkilemek için bu tür hikayeler uydurduklarını vurguluyor. Ancak bazı durumlarda Marik, hastaların önce üfürükçülere giderek zaman kaybettikleri için kurtulamadıklarını da belirtiyor:
İnanç şifacılarının müdahalesi nedeniyle hastanelerimize çok geç ulaşan çok sayıda kuduz vakası gördüm. O hayatları kurtaramadık.
Bankura bölgesindeki bir başka geleneksel şifacı olan Shanti Tudu ise bu tür vakalarla ilgili görüşlerini şöyle açıklıyor:
Eğer benim ilacımı alır ve sonra tedavi için hastaneye giderseniz, ilacım işe yaramaz ve durum daha da kötüleşir. Böyle bir durumda hastane doktorları bile sizi ölümden kurtaramaz.
Sonuç
Köpek Gebeliği Sendromunun tarif ettiği durum ("köpek ısırığı sonucu köpek yavrularına gebe kalma") gerçek değildir; bir histeri ve batıl inançtan ibarettir. Tekrar edelim: Köpek tükürüğünde sperm bulunamaz ve bulunsaydı bile ısırma yoluyla insan vücudunda doğru yerlere sperm aktarılması mümkün olmazdı. Olsaydı bile, erkeklerin gebe kalmasını beklemezdik; kaldı ki kadınların da köpek spermiyle gebe kalması mümkün değildir.
Bu durum bilimsel gerçekle örtüşmeyen, batıl inançların ne kadar tehlikeli ve hatta ölümcül olabileceğinin en net örneklerinden biridir. Eğitimin sağlıklı bir şekilde halka ulaştırılamadığı, bilimsel okuryazarlığın bulunmadığı toplumlarda her türlü tehlikeli inanç kendine yayılma alanı bulacak, başta yaşlılar ve çocuklar olmak üzere çok sayıda insanın canına kastedecektir. Bu nedenle bilimsel ve etkili bir örgün eğitim toplumsal ilerleyiş açısından her kademede elzemdir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: Deutsche Welle | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. A. Rahman. Superstition. (31 Aralık 2012). Alındığı Tarih: 21 Temmuz 2024. Alındığı Yer: DW | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. N. Chowdhury, et al. (2003). Puppy Pregnancy In Humans: A Culture-Bound Disorder In Rural West Bengal, India. International Journal of Social Psychiatry. doi: 10.1177/0020764003049001536. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 12:41:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18157
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.