Kelimeler, Zarar Verir: Homofobik Sözler, Eşcinsellerde Kardiyovasküler Hastalıklara Sebep Olabilecek Düzeyde Strese Sebep Oluyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Daha önceden yapılan araştırmalar, ayrımcılığa uğramanın yarattığı stresin lezbiyen, gey ve biseksüel bireyleri orantısız şekilde etkileyen sağlık sorunlarının gelişmesinde rol oynayabileceğini öne sürmüştü. Bugün yayınlanan yeni bir araştırma, lezbiyen, gey ve biseksüel yetişkinlerin hafif düzeyde bile gey karşıtı önyargıya maruz kaldıklarında, kalp hastalığına katkıda bulunabilecek düzeyde tansiyon artışlar gibi bedensel değişiklikleri deneyimlediklerini gösteriyor. George Washington Üniversitesi Hastalık Önleme ve Toplum Sağlığı Profesörü ve çalışmanın baş yazarı olan David M. Huebner, şöyle anlatıyor:
Bu çalışma, LGB bireylerin gey karşıtı önyargılara maruz kaldıklarında, kalp atışının hızlanması ve kan basınçlarının yükselmesi ve stres hormonu kortizol salgısının artışı gibi yanıtlar verdiklerine dair güçlü kanıtlar sağlıyor. Vücut, tekrar tekrar böyle tepki verdiğinde, kardiyovasküler hastalığa ve zamanla gelişen diğer hastalıklara katkıda bulunabilir.
Vücudun savaş ya da kaç tepkisinin fiziksel ya da psikolojik bir tehdide tepki olarak tetiklendiğini biliyoruz. Ayrıca önceki çalışmalar, ayrımcılığa uğradığını bildiren kişilerin çeşitli sağlık sorunları da yaşadığını göstermiştir. Ancak geçmişteki araştırmacılar, bu tür sağlık sorunlarına yol açan bedensel değişikliklere nedeninin ayrımcılık olduğunu gösterememişti.
Bu eksiği gidermek için Huebner ve meslektaşları, 134 lezbiyen, gey ve biseksüel yetişkinin stresli bir göreve, yani özel olarak hazırlanmış bir röportaja katıldığı bir laboratuvar çalışması tasarladılar. Görüşmeden önce katılımcılara, görüşmeyi yapan kişi hakkında bilgi verdiği iddia edilen bir kağıt verildi. Deney grubundaki insanlar, kendileriyle görüştüğü varsayılan kişinin eşcinsel evliliğe karşı olduğunu öğrendi. Gerçekteyse eşcinsel karşıtı ifadeleri hazırlayanlar araştırmacıların ta kendisiydi ve bu ifadeleri, laboratuvar şartları altında LGB bireylere gösterdiler. Kontrol grubundaki katılımcılar ise bu tür ifadelere maruz bırakılmadı.
Araştırmacılar, sorularda veya ses tonunda herhangi bir değişkenlik olmaması için görüşme sorularını önceden kaydettiler. Katılımcılar bir yandan bir dizi standart soruyu yanıtlandırırken, araştırmacılar da onların kalp atış hızı, kan basıncı ve stres yanıtının diğer belirteçlerindeki değişiklikleri ölçtü.
Mülakat yapmak genellikle stresli bir iş olduğu için, bir mülakata katılmaları istendiğinde tüm katılımcıların fizyolojik tepkilerinin genel olarak arttığı gözlendi. Ancak buna ek olarak, eşcinsel karşıtı ifadelere maruz kalan deney grubu, daha da güçlü bir fizyolojik tepki gösterdi. Eşcinsel karşıtı ifadelere maruz kalan grupta:
- Kan basıncı daha yüksekti ve bu bireyler, kontrol grubuna göre daha yavaş toparlandı;
- Kalp hızları daha hızlı bir şekilde yükseldi ve kontrol grubuna göre daha yavaş normale döndü;
- Tehlikeli veya tehdit edici bir duruma tepki olarak vücut tarafından salınan bir hormon olan kortizol seviyeleri konrtol grubuna göre daha yüksekti.
Huebner, şöyle açıklıyor:
Bu çalışma, ayrımcılığa maruz kalma ile fiziksel sağlık arasındaki noktaları daha önce yapılmamış bir şekilde birleştirmeye başlıyor. Yıllardır araştırmacılar, ayrımcılık raporları ile daha kötü sağlık arasındaki korelasyonları gösteriyorlar. Bu çalışma, eşcinsel karşıtı önyargıya maruz kalmanın, fizyolojik süreçlerde uzun vadeli sağlığı etkileyebilecek değişikliklere nasıl neden olduğunu gerçekten gösteren ilk çalışmalardan biri.
Çalışmanın bir sınırlaması, örneklemin çoğunlukla genç, beyaz lezbiyen, gey ve biseksüel katılımcılardan oluşmasıdır. Huebner, gelecekteki araştırmaların, eşcinsel karşıtı ayrımcılığın stresinin Siyahlar veya diğer etnik azınlıklar içindeki lezbiyen, gey veya biseksüel bireyleri ve ayrıca yaşlı ve genç insanları nasıl etkilediğini bulmayı hedefleyeceğini söylüyor.
Şu anda, insanların ayrımcılığın vücut üzerindeki belirli etkilerini nasıl azaltabileceğini gösteren çok az araştırma var. Huebner, egzersiz, sağlıklı beslenme ve farkındalığı artırma gibi diğer stres biçimleriyle başa çıkmak için stratejiler öneriyor. Kendilerini ayrımcılıkla mücadele etmek zorunda bulan kişilerin, bu konuda deneyimli bir terapistin desteğinden faydalanabileceğini de söylüyor. Araştırmalar, konuşma terapisinin insanların stresli olayları daha etkili bir şekilde yönetmesine ve olumsuz sağlık etkilerini azaltmasına yardımcı olabileceğini göstermektedir. Huebner, şöyle diyor:
Lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylere yönelik ayrımcılığı yasaklamayı amaçlayan kamu politikalarının herkes için sağlıklı bir ortam yaratması için daha kat edilmesi gereken uzun bir yol var.
Cardiovascular and Cortisol Responses to Experimentally-Induced Minority Stress başlıklı çalışma, 21 Haziran 2021'de Health Psychology dergisinde yayınlandı.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 6
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/12/2024 03:54:44 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10602
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.