Zamanın lineer olmadığını ve göreceli olduğunu düşündüğümüzde, geçmiş, şimdi ve gelecek birbirinden ayrı, net sınırlarla ayrılmış anlar olmaktan çıkıyor. Aslında hepsi birbirine dokunan, birbirini etkileyen anlar bütünü haline geliyor.
Mesela geçmiş sadece kapandı ve bittiğimiz bir yer değil; biz onu hatırladıkça, yorumladıkça, ondan öğrendiklerimiz şimdiyi ve geleceği şekillendiriyor. Aynı şekilde geleceğe dair düşüncelerimiz, planlarımız ve beklentilerimiz de şimdiki anın içinde yaşadığımız gerçekliği değiştiriyor. Yani geleceğe dair hissettiklerimiz şu anki davranışlarımızı, kararlarımızı etkiliyor.
Ve en önemlisi, “şimdi” dediğimiz an, geçmişi anlamlandırdığımız ve geleceğe yön verdiğimiz bir köprü gibi. Bu yüzden zaman bir çizgi değil, daha çok iç içe geçmiş bir ağ gibi. Zamanın bu esnek yapısı, bizim deneyimimizi, seçimlerimizi ve hayatın akışını derinden etkiliyor.
Kısaca, geçmiş, şimdi ve gelecek sürekli birbirine dokunuyor, aralarında net ayrımlar yok. Biri olmadan diğeri anlamını tam bulamıyor.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.