Beyini kandırmaya çalışılmalıdır. Yani demek istediğim insan beyni hemen bir aldırışa girer. Bunu sağlamanın yolu o anda gerekli olan işi eğlenceli gibi düşünmek. Bu sayede daha disiplinli bir hayata ve sosyal medyadan hafif uzaklaşmaya başlayacaktır. Bu sayede İnternet gerektiğinden daha verimli kullanılacaktır. Ve zamanla farkedilecektir ki odaklanma sorunu diye birşey kalmayacaktır. Tabiki bu anlattığım yöntem öyle direk olmayacaktır. Belirli bir zaman sonra gereken iş üzerinde (bu ders çalışmak olabilir) daha fazla zaman harcanacak ve sıkılma en aza inecektir. Verimlilik artacak, zaman iyiye kullanılacaktır. İsteğe bağlı olarakta sonradan sosyal medya gibi zaman alıcılara girilebilir. Ancak sosyal medya için belirli bir süre(örn 5 dk) kullanılmalıdır. Aksi takdirde bütün emekler boşa harcanır.
Evet, kişi beyninin işleyişini, özellikle de duyguların nasıl üretildiğini, hangi dürtülerden kaynaklandığını fark ettikçe; aslında bu duyguların birçoğunun kendi benliğinden değil, evrimsel ya da biyolojik altyapılardan geldiğini daha net görebiliyor. Bu farkındalık da kişiye, o duygulara teslim olmak yerine onları gözlemleme ve yönlendirme gücü kazandırıyor. Ama bu bir robotlaşma değil. Robotlaşmak için kişinin duygularını tamamen bastırıp Nietzsche'nin tarif ettiği üst insan modelini taklit edebilir ama tamamen robotlaşmak için duygu ve dürtüleri yok etmek gerekir. Benim görüşüm böyle.
Ben daha olabilecek bir şey yazmak istiyorum. Dünya'da ki bütün şehirler olabilir. Paris, Münih, İstanbul vb.Siz bana katılıyor musunuz?
En az iki yüz karakter yazmam gerekiyormuş. O yüzden bunları yazıyorum.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.