Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz!

7 dakika
32,934
Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz! Petr Shelomovskiy
Tüm Reklamları Kapat

Karbonmonoksit, ya da kısaca CO, kokusuz ve renksiz bir gazdır ve canlıları çok hızlı bir şekilde hastalandırıp öldürebilir. CO genellikle yanıcı tepkimelerden çıkan gazlarda bulunur. Örneğin bir kömür madeninde çıkan bir yangında veya oluşan bir patlamada... Bunun haricinde araba egzozlarından, ocaklardan, şöminelerden ve benzeri yanıcı tepkimeleri barındıran veya bu tepkimelerin ürünlerini çıkaran sistemlerde bulunur. Eğer ki bu tepkimelerin süregeldiği yerler yeterince havalandırılmazsa, CO gazı içeride birikebilir ve her türlü hayvan türünü, dolayısıyla insanı da öldürebilir.

Peki bu nasıl olur? Neden bir gaz bizim ölümümüze neden olmaktadır? Bunun sebebi, kanımızda tüm doku ve hücrelerimize oksijen taşıyan kimyasalda, yani hemoglobinde gizlidir. Hemoglobin, yapısı nedeniyle oksijen atomlarına bağlanabilmektedir. Ancak hemoglobinin yapısındaki demir, oksijen gazına son derece zayıf bir şekilde bağlanır. Öyle ki, ortamdaki oksijen derişiminin düşük olmasından kaynaklı olarak doğan difüzyon kuvvetleri bile oksijeni hemoglobinden ayırabilir. İşte dokularda, oksijen oranı akciğerlerdekine göre çok daha düşük olduğundan, kan dokulara ulaştığında hemoglobin üzerine etkimeye başlayan difüzyon kuvvetleri etkisine karşı oksijeni tutamaz. Bu nedenle oksijen ayrılır ve dokulara doğru nüfuz eder. Böylece oksijen kan yoluyla dokulara ulaşmış olur.

Kan hücrelerimizi gösteren bir görsel.
Kan hücrelerimizi gösteren bir görsel.
Pixabay

Öte yandan karbonmonoksit demire oksijene göre 200 ila 300 kat daha güçlü bir şekilde bağlanır ve sadece difüzyon gibi basit kuvvetlerle koparmak olanaksızdır. Ancak ortamda başka kimyasallar bulunuyorsa hemoglobinden ayrılabilecektir ki evrimsel süreçte böyle bir adaptasyon geçirmediğimiz için, normalde bu kimyasallar vücudumuzda bulunmaz. Dolayısıyla eğer ki soluduğumuz havada karbonmonoksit oranı yüksekse, bu gaz hızla akciğerlerimizde hemoglobine bağlanmaya başlar. Ancak bu karbonmonoksit yüklü hemoglobin dokulara ulaştığında, difüzyon kuvveti hemoglobin ile karbonmonoksit arasındaki bağı kıramaz; bunun için çok zayıftır. Dolayısıyla bu hemoglobinler dokulardan olduğu gibi geçerler ve tekrar akciğerlere dönerler. Ancak döngü devam ettikçe, sürekli olarak yeni ve boşta olan hemoglobinler karbonmonoksit bağlamaya devam ederler. Nihayetinde, belli bir sayının üzerinde hemoglobin, oksijen yerine karbonmonoksit taşımaya başlayınca, dokular oksijensiz kalmaya ve hızla ölmeye başlarlar. Eğer ki bu anda müdahale edilmezse, hemoglobin asla karbonmonoksitten kurtulamayacaktır ve bireyin boğularak, oksijensizlikten ölmesine neden olacaktır. Çünkü sözünü ettiğimiz, oksijenle beslenmesi gereken dokular arasında beyin, kalp, karaciğer, böbrekler gibi hayati organlarımız vardır ve bunlar kısa sürede, oksijensizlik nedeniyle ölecektirler.

Tüm Reklamları Kapat

Kabul Edilebilir Karbonmonoksit Seviyeleri

Yapılan incelemeler, havadaki 1.000.000 molekülden 70 civarından fazlası karbonmonoksit molekülü olacak olursa, ki bu, 70 ppm (İng: "parts per million" yani "milyondaki parça sayısı") olarak ölçülür, göğüste ağrı ile başlayan semptomlar gözlenmeye başlar. 150-200 ppm seviyesinde karbonmonoksite maruz kalan bireylerde baş ağrısı, bitkinlik ve ölüm görülebilir. Karbonmonoksit düzeyi ne kadar artarsa, bireyler üzerindeki etkisi de o kadar fazla olacaktır. Örneğin eğer bu değer 2.000 ppm olacak olursa, yani her 1.000.000 molekülden 2.000 tanesi (%0.2 oranında) karbonmonoksit olursa, yaklaşık 1 saat içerisinde ölüm meydana gelecektir.

Ancak bu oranlar, farklı organizasyonlarca farklı şekillerde belirtilebilmektedir: Örneğin Amerikan Isıtma, Soğutma ve İklimlendirme Mühendisleri Cemiyeti (ASHRAE), izin verilecek en yüksek kısa vadeli karbonomonoksit seviyesini 9 ppm olarak belirlemiştir. Ayrıca maruziyet süresi de bu seviyeleri etkileyebilir: ABD Çevre Koruma Ajansı, 1 saatlik maruziyet için kabul edilebilir seviyeyi 35 ppm, 8 saatlik maruziyet için kabul edilebilir seviyeyi 9 ppm olarak belirlemiştir.

Türkiye'de ise bu sınırlar çok daha yüksektir. Örneğin 8 saatlik çalışma süresi içinde geçilmemesi gereken karbonmonoksit oranı Türkiye'de 50 ppm'dir; ABD'dekinin neredeyse 6 katı!

Yeraltı Madenlerinde Bulunan Zararlı Gazlar ve Metan Drenajı
Yeraltı Madenlerinde Bulunan Zararlı Gazlar ve Metan Drenajı
İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı

Ne yazık ki madenler gibi kapalı alanlarda, gerekli havalandırma önlemleri alınmadığı zaman meydana gelen patlamalar ve yangınlarda karbonmonoksit oranı çok kısa sürede %0.4'ün (4000 ppm) üzerine çıkar. Bu durumda bu havayı soluyan bireylerin sadece birkaç dakika hayatta kalabilmesi mümkün olmaktadır. 

Tüm Reklamları Kapat

Boğulma Sırasında Neler Oluyor?

Vücudumuzdaki oksijen oranları azaldıkça ve dokulardaki solunum ürünü olan karbondioksit arttıkça, boğulma başlar. Öncelikle hipoksi, yani oksijen yetmezliği durumu görülür. Sonrasında ise apoksi, yani oksijensizlik hali oluşur.

Vücut oksijensiz kalacağı için daha hızlı bir şekilde kan dolaştırması gerektiğini düşünerek fibrinolisin salgılar. Tabii ki bu büyük bir hatadır, çünkü bu kimyasal kanın akışkanlığını arttırır ve karbonmonoksidin çok daha hızlı bir şekilde hemoglobinleri işlevsiz kılmasına neden olur. Ancak vücudumuz bir bütün olarak "zeki" olmadığı ve en nihayetinde evrimsel süreçte genlerimizde taşıdığımız bilgilere göre hareket ettiği için, hangi durumda neyin iyi olacağını bilemez. Yine de vücuda oksijen yetiştirme, evrimsel süreçte 1 numaralı öneme sahip olduğu için bu süreç devam eder.

Kan akışkanlığı artmasının yanı sıra, boynumuzdaki damarlar genişler ve beyne daha çok kan gitmesini sağlar. Tabii bu, beyne daha çok karbonmonoksit taşınması demektir. Aynı zamanda kalp ritmi artar. Bu sebeple göğüs üzerinde bir ağrı hissedilebilir. Ancak tabii ki en belirgin semptomlar, baş dönmesi, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, kafa karışıklığı, mide ağrısı ve elbette, nefes darlığıdır. Bu semptomlar giderek kötüleşir, baş ağrısı ve kalp sıkışması ortaya çıkmaya başlar.

Anoksi hali, yani oksijensizlik devam ettikçe, kılcal damarlar şişmeye başlar. Böylece dokulara daha fazla oksijen taşınması hedeflenir. Bunun bir yan etkisi olarak damarlarda ve dokularda tıkanıklıklar artar. Yani vücut, kendini kurtarmak için geçici çözümler üretmeye çalışır; ancak bunların olumsuz etkileri vardır. Örneğin dokuların geçirgenliği daha fazla oksijen kabul etmek için artar; öte yandan bu, vücutta hızla ödemlerin ve şişliklerin oluşmasına neden olur.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Eğer ki oksijen seviyesi normal hale dönemezse, vücuttaki sıvı dengesi bozulmaya başlar. Bu durum, kan akışını zincirleme bir şekilde bozar ve dokuların iç dengelerini korumasına engel olur. Böylece canlılığın şartları ihlal edilmeye başlar: Hücreler, iç aktivitelerini kullanarak entropi artışına karşı koyabilecekleri enerjiyi üretememeye başlarlar. Böylece hücreler önce tek tek, sonrasında öbekler halinde ölmeye başlar. Buna engel olmaya çalışan vücut, kılcal damarlar arasındaki bölgelerdeki basıncı arttırır; ancak eğer ki oksijen seviyeleri normale dönemezse, kılcal damarlar yırtılmaya başlar. Böylece iç kanama görülür.

Nihayetinde, vücudun tüm dengesi altüst olduktan sonra, hücre ölümleri kitlesel bir hal alır. Oksijenle beslenemeyen beyinde sinirler ölmeye başlar. Bu nedenle beyin, kısa sürede kendisini kapatarak vücudu kurtarmaya çalışır. Eğer ki oksijen eski haline dönmezse, beyin de kısım kısım ölerek sonunda bireyin ölümüne giden süreci tamamlar. Bu süreçte, kalp ve karaciğer gibi organlarımız da oksijen alamadıkları için çalışmalarında sorunlar baş gösterir ve kısa sürede bunlar da tamamen iflas eder.

Kısaca var olabilmemizi sağlayan en temel gazın yokluğunda, vücut çok hızlı, sancılı ve ölümcül bir süreçten geçerek tüm organizmanın ölüm basamaklarını bir bir geçer. Bu tür bir ölümü tanımlamak için kullanabileceğiniz son sıfat "tatlı"dır. 

Demirleri Isırarak Oksijen Almak ve Hayatta Kalmak

Mayıs 2014'te Soma'da gerçekleşen katliamdan sonra madencilerimizden biri, yüksek miktarda karbonmonoksit bulunan madende 9 saat civarında kaldıktan sonra hayatta kalarak 40 kişiyi de kendisiyle birlikte kurtarmayı başardı. Bu madencimiz, yaptığı açıklamada "Konveyörlerin altındaki demirleri ısırarak oradan oksijen aldık, hayatta kalmayı böyle başardık." dedi.

Bu, çok büyük ihtimalle bir mittir. Bulundukları cep içerisindeki paslı demirler karbonmonoksidin tutulmasına kısmen katkı sağlamış olabilir; ancak ağzı demirlere dayamak ya da ısırmak, dikkate değer bir fark yaratmayacaktır. Dolayısıyla muhtemelen demirleri ısıran bir ekibin kurtulması bir rastlantıdır; ısırmanın doğrudan bir katkısı olmamıştır.

Bunun haricinde, elbette işin içerisinde şans ve moral faktörü de bulunuyor. Örneğin işe yarar bir çaba sarf ettiklerini düşünmüş olmaları, dirençlerini arttırmış olabilir (plasebo etkisi). Her ne kadar karbonmonoksit şakası olmayan bir gaz olsa da, en ufak değişim bile fark yaratabilecektir. Öte yandan bu durumun bilimsel bir geçerliliği olup olmadığına yönelik bilimsel bir analiz bulunmamaktadır; dolayısıyla kesin yargılara varmak son derece güçtür.

Tüm Reklamları Kapat

Bir diğer kurtulan madencimizin anlattığına göre, geçen oksijen borularını 10-15 farklı yerden delerek ağızlarını oraya dayamışlar ve bu şekilde kurtulmuşlardır. Elbette bu yöntem doğrudan işe yarar bir yöntemdir ve kurtulabilmelerinin ana sebebidir.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Bilim Budur! 5
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 2
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Üzücü! 1
  • Korkutucu! 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • TMMOB. Madencilikte Yaşanan İş Kazaları Raporu. (1 Haziran 2010). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: TMMOB | Arşiv Bağlantısı
  • M. Durşen & B. Yasun. Yeraltı Madenlerinde Bulunan Zararlı Gazlar Ve Metan Drenajı. (1 Ocak 2012). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: İSGÜM | Arşiv Bağlantısı
  • How Stuff Works. Why Is Carbon Monoxide Poisonous?. (9 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: How Stuff Works | Arşiv Bağlantısı
  • NHS. Carbon Monoxide Poisoning. (23 Mayıs 2016). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: NHS | Arşiv Bağlantısı
  • Web MD. How To Prevent Carbon Monoxide Poisoning. (9 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: Web MD | Arşiv Bağlantısı
  • CDC. What Is Carbon Monoxide?. (9 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: CDC | Arşiv Bağlantısı
  • S. Şen. ''Demirleri Isırarak Hayatta Kaldık''. (9 Şubat 2019). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: Ege'nin Gündemi | Arşiv Bağlantısı
  • K.R. Olson. Carbon Monoxide Poisoning: Mechanisms, Presentation, And Controversies In Management. (1 Ocak 1984). Alındığı Tarih: 9 Şubat 2019. Alındığı Yer: Journal of Emergency Medicine | Arşiv Bağlantısı
  • CPSC. Carbon-Monoxide-Questions-And-Answers. (11 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 11 Ağustos 2020. Alındığı Yer: CPSC | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 07/12/2024 08:43:04 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2339

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Bellek
Kuantum
Optik
İnsan Evrimi
Yumurta
Viroloji
Makina Mühendisliği
Nobel
Allah
Primatlar
Burun
Mantar
Bilim Felsefesi
Küçük
Yumurtalık
Kurt
Tedavi
Yapay Zeka
Saç
Uterus
Sosyal Medya
Hayvan Davranışları
Teori
Diyet
Boyut
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı, et al. Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz!. (14 Mayıs 2014). Alındığı Tarih: 7 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2339
Bakırcı, Ç. M., Erdem, . (2014, May 14). Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz!. Evrim Ağacı. Retrieved December 07, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2339
Ç. M. Bakırcı, et al. “Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 14 May. 2014, https://evrimagaci.org/s/2339.
Bakırcı, Çağrı Mert. Erdem, . “Karbonmonoksit Zehirlenmesi ve Boğulma: Madencileri Ölüme Kadar Götürebilen Gaz!.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, May 14, 2014. https://evrimagaci.org/s/2339.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close