Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir?

7 dakika
15,123
İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir? YouTube
Tüm Reklamları Kapat

Hiç "intikam" ile "adalet" arasındaki farkı düşündünüz mü? Aralıklarla gündemimize bu şekilde canilikler oturuyor ve her seferinde benzer çağrılar yapılıyor: İdam cezası, işkence, kısasa kısas yöntemiyle ceza verme (yani köpeğin bacaklarını kesen bir kişinin de bacaklarının kesilmesi) ve benzeri talepler... Sizce bunlar adalet mi, yoksa intikam mı?

Baştan söyleyelim: Bu yazının amacı, intikam arayışı kötüdür, adalet iyidir demek değildir. Nasıl bir sonuca varacağınız size kalmış. Çünkü ülkelerin ve toplumların koşullarının, adalet algısını ve adalete güven kavramını doğrudan etkilediğini de hepimiz biliyoruz.

Örneğin şu örneği düşünün: Ünlü psikolog Paul Bloom'un Bebeklerin Ahlaki Yaşamı isimli kitabında anlattığı üzere, 19. yüzyıl öncesinde Fransa'da kedileri diri diri yakmak, bir çeşit eğlence biçimiydi. Bu eğlencelere katılan insanların hepsi psikopatlar, manyaklar, hastalıklı insanlardan oluşmuyordu, sıradan halktı. O zamanın kültürü için bu normaldi. Ancak zaman değiştikçe bu davranış da kabul edilemez hale geldi.

Tüm Reklamları Kapat

Demek ki adalet algımızı tetikleyen unsurlar, objektif değil. Kültürün geri kalanı gibi zamana ve mekana göre değişiyor. Benzer şekilde, adalete güvenin olmadığı toplumlar için bu tip akademik içerikli yazıların kimi izleyicilerimize romantik geldiğinin farkındayız.

Ama bizim bilimdeki amacımız, gerçek olanı tespit etmek; felsefedeki amacımız ise ideal olanı irdelemektir. Dolayısıyla bu yazımızın amacı, bu temel kavramlar üzerinden giderek, sizleri bu konularda biraz daha sistematik bir şekilde düşünmeye sevk etmektir.

İntikam ve Adalet Arasındaki Farklar

Öncelikle farklardan başlayalım. İntikam ile adalet arasındaki farkları tespit etmek o kadar zor değil. Psikolog Leon F. Seltzer, bu farkları 5 madde altında topluyor:

İntikam duygusaldır; adalet ise akılcıdır.

İlk olarak, intikam büyük oranda duygusaldır; adalet ise ağırlıkla akılcıdır. Acı bir haber duyduğunuzda, talep ettiğiniz cezanın duygularınızın dışarı yansıması olup olmadığını bir gözden geçirin. Eğer sakin bir kafayla değil de, öfke veya nefretle ceza peşinde koşuyorsanız, amacınız yapılan hatayı düzeltmek değil de ödeşmek ise, siz adalet değil, intikam istiyorsunuz demektir. 

Tüm Reklamları Kapat

İntikam kişisel iken; adalet kişiler üstü, tarafsız, toplumsal ve yasal bir olgudur.

İkincisi, intikam, doğası gereği kişiseldir. Adalet ise kişisel değildir; tarafsızdır. Hem toplumsal, hem yasal bir olgudur.

Kesmek istediğiniz ceza, kişisel bir kan davasının uzantısı mı, yoksa yapılan bir yanlıştan doğan dengesizliği düzelterek, toplumu genel olarak daha güvenli hale getirme amacı mı güdecek? Bu sorunun cevabı da, intikam ile adaleti birbirinden ayırmaya yarıyor.

İntikam kindar bir davranıştır; oysa adalet, suçun gerçekliğini kanıtlamaktır.

Üç... İntikam kindar bir davranıştır. Adalet ise suçun gerçekliğini kanıtlamak ve ona uygun bir ceza kesmek ile ilgilidir.

Şunu bir düşünün: Kin, öylesine tuhaf bir duygudur ki; yıllar, on yıllar, hatta yüz yıllar önce yaşanmış olaylara karşı duyulan kin, nesiller boyu devam eden intikam arayışıyla sonuçlanabilmektedir. Öyle ki kimi zaman bir kişi veya gruba karşı neden nefret duymamız gerektiğini bile bilmeyiz. Çünkü nesilden nesle bu şekilde öğretilmiştir. İşte bu, intikam arayışıdır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Adalet arayışında ise bu öfkenin sebepleri irdelenir ve ceza, bu sebeplere göre, onurluca, adil ve erdemli bir şekilde kesilmeye çalışılır.

İntikam kısır döngülerden oluşurken; adalet, son vermeye çalışır.

Dördüncüsü çok kritik: İntikam kısır döngülerden oluşurken; adalet, bu kısır döngülere son vermeye çalışır. Örneğin ülkemizin baş belalarından biri olan "kan davaları", adalet arayışından değil; intikam arayışından kaynaklanmaktadır.

Ama sadece bizde değil, bu tip kısır döngüler ve döngüsel savaşlar, Dünya çapında ve tarih boyunca hep yaşandı. Hatta sadece biz insan türünde de değil; yaşayan en yakın kuzenlerimiz şempanzelerde bile intikama dayalı kavgalar, yıllar yılı süren savaşlara neden olabilmekte! Bununla ilgili detayları buradaki yazımızdan alabilirsiniz.

Ama bu tip kısır "ölüm döngülerinin" sonu, ancak adil bir yargı ile getirilebilir. Bu nedenle ülkelerde hukukun üstünlüğü, geleneklerden gelen intikamcı yaklaşımları sonlandırmak adına çok önemli.

İntikam misilleme arar; adalet ise denge kurmak ister.

Ve sonuncusu: İntikam misilleme arar; adalet ise dengeyi geri kurmak ister. Misilleme peşinde olan biri, neredeyse hiçbir zaman gerçek dengeyi sağlayamaz. Her zaman dengeyi sağlamanın ötesine geçip, karşı tarafı daha düşük bir pozisyonda bırakmak ister.

Örneğin biri size küfrettiğinde, siz ona aynı küfrü tekrar etmezsiniz. Daha da ağır bir küfür ederek, onları sizin düştüğünüzden daha kötü bir duruma düşürmek istersiniz. Biri kardeşinize asıldığında, siz de gidip karşı tarafın kardeşine asılmazsınız; muhtemelen gidip birilerini döver, camı çerçeveyi indirir, size verilen bu rahatsızlığın karşılığını misliyle vermek istersiniz. İşte bu, misillemedir.

Tüm Reklamları Kapat

Adalette ise amaç, suçun karşılığını vermektir; suçu tekrar etmek değil. Ne kadar iğrenç, ne kadar yoğun bir öfke ve nefret uyandıran bir davranış olursa olsun, tecavüzün cezasını tecavüz ederek veya penis keserek aramak adalet değildir; intikamdır. Hırsızlığın cezasını el kesmek ile vermek, adalet değil, intikamdır.

Modern adalet anlayışı, misillemeye dayalı intikamı en aza indirmeye çalışır. Ana görselde yer verdiğimiz gözleri bağlı, bir elinde kılıcı, bir elinde terazisi bulunan bir kadın olarak temsil edilen Adalet Ana'nın, ya da Lustitia'nın terazisi, bu eşitliği ve dengeyi temsil eder. Adalet Ana'nın adaleti terazisinden gelir, kılıcından değil. Kılıcın sembolize ettiği şey, adaletin "hızlı ve net şekilde gelmesi"dir.

Arada Her Zaman Fark Var mı?

Peki, öteki taraftan bakalım: Adalet ile intikam arasındaki farklardan söz ettik. Ama adaleti sağlamak için kullandığımız cezada, bir miktar intikam da yok mu? Bir kişiye para cezası kesmek kadar basit bir uygulama yoluyla da olsa, ömür boyu hapsetmek veya canını almak kadar ağır yollarla da olsa, herhangi bir cezai işlem uyguladığımızda, toplum olarak o kişiden intikam almakta değil miyiz?

Tüm Reklamları Kapat

Mesela bazı ülkelerdeki mahkemelerde suçlular, mağdurlar (veya maktullerin yakınları) ile yüz yüze getirilerek onların duygu ve düşüncelerini dinlemeye zorlanmaktadır. Yine bazı ülkelerde idam cezası mağdurlara ve maktul ailelerine açık olarak yapılır.

Hatta sinema filmlerini düşünün: İntikam peşinde olan biri, birazdan öldüreceği kurbanına, neredeyse her zaman neden intikam peşinde olduğunu söylemek, onunla konuşmak ister. Birdenbire, uzaktan kişiyi öldürüp de yaşamına devam etmez. Bu çok daha basit ve güvenlidir; ancak bunu yapmazlar. Bu, sinema dünyasındaki klişe bir dramatizasyondan ibaret değildir. İntikamın, adalet arayışının önemli bir parçası olduğuna dair bir göndermedir. Bu durumda adalet, intikamdan bağımsız düşünülebilir mi? Bir cezanın niteliğinin ne olması gerektiği, hukuk felsefesinin en temel konularından birisidir.

Sorulması gereken bir diğer soru da şu: Adalet ile intikam arasındaki çizgi nerededir? Ya da böyle bir çizgi var mıdır? Örneğin 2010 yılında İngiltere'de güvenlik kameralarına yakalanan bir kadın, kendi halindeki bir kediyi alıp çöp kutusuna atmıştı, aşağıdan izleyebilirsiniz:

Kediye hiçbir şey olmadı, sağ salim kurtarıldı. Buna rağmen kadına 250 pound para cezası kesildi. Ama bu, bazıları için yeterli değildi. Sosyal medya üzerinden birçok kişi kadına ölüm tehditleri gönderdi.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Normalliğin Deliliği - Hastalık Olarak Gerçekçilik: İnsandaki Yıkıcılık Üzerine Bir Kuram

Psikanalist yazar Arno Gruen Normalliğin Deliliği’nde toplumun, Sigmund Freud’un insanın doğuştan yıkım ve şiddete eğilimli olduğu iddiasına dair yaygın inancını alt üst ediyor. Kitap, kötülüğün kökeninde öznefretin ve çocuklukta başlayan kendine ihanetin yattığını iddia ediyor. Güçlülerin “sevgisi ve onayı” için bağımsızlığımızdan vazgeçtiğimizde, derin bir korkudan doğan sahte bir benlik yaratıyoruz ve modern toplumun “gerçekçilik” olarak benimsediği bu çılgınlığı çoğunlukla fark etmiyoruz. Gruen bu tehlikeli uyum ve gizli isyan döngüsünü çarpıcı vaka çalışmaları, Nazizm’den Reaganizm’e uzanan sosyolojik örnekler ve edebi eserler üzerinden gözler önüne seriyor.

Peki, bu döngüden nasıl kurtulabiliriz? Gruen’e göre çözüm isyanda değil gerçek bir kişisel bağımsızlık geliştirmekte yatıyor. Bağımsızlık kolay elde edilmese de yokluğunun hem bireyler hem de toplum için yıkıcı sonuçlar doğurduğunu vurguluyor.

Dr. Gruen şefkat ve kararlılıkla, normallik olarak kabul edilen çılgınlığı gözler önüne seriyor… Bu kitap, liderler ve takipçiler, uyumlular ve isyankârlar ve daha şefkatli bir dünya arayan herkes için.

Dr. Montague Ullman

Devamını Göster
₺200.00
Normalliğin Deliliği - Hastalık Olarak Gerçekçilik: İnsandaki Yıkıcılık Üzerine Bir Kuram
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bu tuhaf ve potansiyel olarak kediye zarar verebilecek olan, ama bu felaketin neyse ki yaşanmadığı davranışın cezası sizce ölüm müdür? Bazı kişiler için cevap evet. Ama çoğumuz için cevap, muhtemelen hayır olacaktır.

Buna rağmen, filmlerde haksızlığa uğramış birinin intikam arayışını seyretmekten hoşlanırız; intikam peşinde olan kişinin tarafını tutarız. Bu, işin sadece film olmasından mıdır, yoksa intikam duygusu, kontrol altında tutulması gereken temel içgüdülerimizden biri midir? Herkesin kendi adaletini aradığı ve cezasını kestiği bir düzen, dengeli ve işlevsel olabilir mi?

Elbette caniliğe karşı duygusal tepkiler vermemek mümkün değil. Bu, belli bir dozda kaldığı müddetçe elbette doğal ve anlaşılır. Ama ne zaman ki bu öfkeyle keskinleşmiş duygularımız, ceza kesip, adalet dağıtma noktasına taşar; işte o zaman kısır döngüler, intikam arayışları ve misillemeler başlıyor. Bunun önüne geçebilmemizin tek yolu da, özgür, adil, durmaksızın evrimleşen, etkili ve modern insan haklarına uygun yasaları el üstünde tutan bir hukuk anlayışıdır.

Kimi zaman adalete olan inancımızı yitirdiğinizi hissedebilirsiniz. Sistemin size karşı olduğunu düşünüyor olmanız da çok normal bir insanî duygu olabilir. Ancak ne olursa olsun, başkalarının hayatını ilgilendiren cezalar kesme noktasına geldiğimizde, duygularımıza yenik düşmediğimizden emin olmamız şart. Bu konuda J.R.R. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi'ndeki Gandalf karakteri üzerinden şöyle yazar:

Yaşayan birçokları, ölmeyi hak eder. Ölen birçokları da yaşamayı... Sen bunu onlara verebilir misin? Öyleyse yargı olarak ölüm dağıtmakta bu kadar istekli ve aceleci olma! Çünkü en bilgeler bile bir konunun tüm taraflarını göremeyebilirler.

Veya Mahatma Gandhi’nin de dediği gibi:

Göze göz, hepimizi kör eder!
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
34
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 22
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 10
  • Muhteşem! 5
  • Umut Verici! 5
  • İnanılmaz 2
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Grrr... *@$# 2
  • Bilim Budur! 1
  • Güldürdü 1
  • Üzücü! 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Türev İçerik Kaynağı: Psychology Today | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:16:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4062

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Protein
İklim Değişimi
Yaşam
Gözlem
Proton
Sinek
Nasa
Kozmoloji
Uluslararası Uzay İstasyonu
Uzay Aracı
Odontoloji
Doğru
Cinsiyet
Kuşlar
Regülasyon
Aminoasit
Üreme
Uzun
Toplum
Bilgisayar
Deney
Kuvvet
Homeostasis
Gebelik
Yaşamın Başlangıcı
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
L. F. Seltzer, et al. İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir?. (1 Ocak 2016). Alındığı Tarih: 22 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/4062
Seltzer, L. F., Bakırcı, Ç. M., Ölez, . (2016, January 01). İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir?. Evrim Ağacı. Retrieved December 22, 2024. from https://evrimagaci.org/s/4062
L. F. Seltzer, et al. “İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 01 Jan. 2016, https://evrimagaci.org/s/4062.
Seltzer, Leon F.. Bakırcı, Çağrı Mert. Ölez, . “İntikam ile Adalet Arasındaki Farklar Nelerdir?.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, January 01, 2016. https://evrimagaci.org/s/4062.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close