İnsan Harici Maymunların da Kafasının Tası Atabiliyor!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Şempanzelerin ve bonoboların da kararları istediği sonuçları vermediğinde öfkeleniyorlar; bu, duygularının seçimlerini etkilediği tek türün insanlar olmadığına dair ipuçları veriyor.
PLoS One dergisinde 29 Mayıs 2013 tarihinde yayınlanan bir araştırmaya göre, bu insan olmayan şempanzeler, riskli bir seçim istedikleri gibi sonuçlanmadığında ya da elde etmeyi istedikleri bir ödülü elde edemediklerinde somurtuyor, sızlanıyor, kendilerini kaşıyor ve çevredeki objelere vuruyorlar. Alexander Rosati, Yale University’de doktora sonrası araştırmacısı (ve bu araştırmanın lideri) şöyle söylüyor:
Hayvanlar, insanlar ve para ilişkisi benzeri ekonomik davranışlara girmeseler de, insanların ekonomik seçimler yaparken ortaya çıkardığı psikolojik yatkınlıklar hayvanlar ile paylaşılıyor gibi.
Duygusal Seçimler
İnsanlar, mantığın gücüne sahiptir fakat bu mantığın gücünü her zaman kullandıkları anlamına gelmez. Karar vermeye dair yapılan çalışmaların bir çoğunda, özellikle karar verilirken kullanılacak veri karışıksa ya da eksikse, karar verilirken duyguların büyük bir rol oynadığı gözlemleniyor. Ayrıca karar verirken insanlar, bir olayın çeşitli sonuçlarına karşı nasıl duygusal tepkiler verebileceklerini sezebiliyorlar. Örneğin, bir insan kumarda kaybettiğinde müthiş bir pişmanlık hissedeceğini biliyorsa, kaybetmenin acısını bu denli fazla hissetmeyen insanlara kıyasla daha az kumar oynuyor.
Rosati ve çalışma arkadaşları bu duygusal seçim yapmanın ne denli geçmişte evrimleştiğini bilmek istediler. İnsanların en yakın yaşayan akrabaları olarak şempanzeler (Pan troglodytes) ve bonobolar (Pan paniscus) araştırmalarını yapmak için ideal örneklerdi. Teoriye göre bu maymunlarda duygusal seçimler gözlenseydi, insanların diğer primat akrabalarıyla aynı duygusal eğilime sahip olduğu kanıtlanacaktı. Maymunlar duygusal olmayan seçimler yapsalardı, bu da duygusal seçim yapma işleminin maymunlardan daha sonra, insan fürunda evrildiğini gösterecekti.
Araştırmacılar, primatlar için biri Kongo Cumhuriyetinde bulunan Tchimpounga barınağından, diğeri Demokratik Kongo Cumhuriyetinde Lola ya Bonobo barınağından olmak üzere iki deney ayarladılar. İki barınak da illegal hayvan ticareti ve hayvan avcılığından muzdarip hayvanlar ile ilgileniyor.
İlk deneyde, 23 şempanze ve 15 bonoboya anında teslim edilecek bir ufak ödül (şempanzeler için muz, bonobolar için elma dilimleri) ya da anında verilecek ödülün 3 katı için 1-2 dakika beklemeleri üzerine seçim olanağı tanındı.
İki tür de beklememekten ziyade beklemeyi tercih ettiler. Araştırmaya göre şempanzeler daha fazla sabır gösterdiler. Birer dakikalık bekletme deneylerinde şempanzeler, %64 oranında bekleyip büyük ödülü almayı tercih ettiler. İkişer dakikalık seferlerde neredeyse %55 oranında beklediler. Bonobolar, büyük ödülün yalnızca bir dakika alacağını bildiklerinde %55 oranında büyük seçimi tercih ettiler, ve iki dakikalık bekletmelerde %47 oranında seçtiler.
Öte yandan iki tür de beklerken duygusal davranışlar gösterdiler. Kendilerini kaşıdılar, anksiyete belirtileri gösterdiler ve öfke gösterisi olarak kapalı oldukları kesimin duvarlarına ve masaya vurdular. Sabırsızlık gösterileri sırasında şempanzeler, bonobolara kıyasla daha fazla seslerine başvurdular. Sızlanmalar, çığlıklar şempanzelerde %46, bonobolarda ise %5 idi. (Hayvanlar diledikleri an deneyi bırakabilirdi, yani katılım gönüllüydü.)
Riskler ve Pişmanlık
İkinci deneyde, 24 şempanzeye ve 13 bonoboya bir kase içinde küçük bir miktar yiyecek gösterildi; ve bu gösterilen yemek ya da bir diğer kasede bilinmeyen bir yemekten yeme tercihi tanındı.
En azından bir primat perspektifine göre yemekler, lezzet bağlamında çeşitlilik gösteriyordu. Araştırmacılar şempanzelerin her şeyden öte ekmek ve muzu tercih ettiğini, papaya ve marul konusunda çok da heyecanlı olmadıklarını; bonoboların ise elma ve muzdan hoşlandıklarını, fındık ve marulu pek tercih etmediklerini gözlemlediler.
İçinde ne olduğunun bilindiği kase iki türün de çok tercih etmediği şeyleri barındırıyordu. Şempanzeler için fındık, bonobolar için papaya. Maymunlar bu yemek sayılan şeyi tercih edebilirdi ya da risk alarak ikinci bir kasedeki bilmedikleri bir yemeği yemeyi tercih edebilirlerdi. Belki nefis bir muz, ya da can sıkıcı artık bir marul..
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuçlar gösteriyor ki şempanzeler, bonobolardan daha fazla risk alıyorlar. Şempanzeler bilinmeyen, riskli seçeneği %65 oranında tercih ederken bonobolar %39 oranında tercih ettiler. Ve biraz önce bahsettiğimiz biçimde, bu iki tür de riskli seçimler vasıtasıyla favori yemeklerini elde edemeyince sinirlendiler. Etrafındaki objelere vurdular, yüksek sesler çıkardılar ve kaşındılar. Üstüne üstlük maymunlar, pişmanlığı andıran bir davranışta bulundular. Bilinmeyen, riskli seçeneği seçip sevmedikleri bir yemeği bulduktan sonra hayvanlar, sık sık seçeneklerini diğer seçenekten yana kullanmayı denediler.
Primat Psikolojisi
Rosati şöyle söylüyor:
Bu bulgular kararları istedikleri gibi sonuçlanmayınca tepesi atan tek primatın insanlar olmadığını gösteriyor.
Şempanzelerin bonobolardan daha fazla beklediği ve bonoboların daha fazla risk aldığının keşfi de önemli. Vahşi doğada şempanzeler yemeğin mevsimlik ve bulunmasının zor olduğu alanlarda yaşarken bonobolar yemek konusunda daha az sıkıntı çekiyor. Bu farklılık neden şempanzelerin bonobo kuzenlerine kıyasla iyi bir yemek uğruna daha fazla sabır gösterdiğini açıklayabilir.
İnsan dahil, farklı türlerde gördüğümüz bu duygusal dalgalanmalar, ilgili türlerin yaşantılarını sürdürdükleri çevreye uyarlanması hususunda biyolojik bir temele dayanıyor olabilir.
Maymunların istenmeyen sonuçlara duygusal tepkiler verdiğini bilen araştırmacılar, şimdi bu duyguların nasıl kararları etkileyebileceğini bulmayı umuyorlar. Araştırma, bulguların kesinlikle maymunlarda bulunduğunu gösterdi. Örneğin, yemek seçimi deneyinde bonobolar istenmeyen bir sonuca ulaştıklarında seçimlerini değiştirmeye en fazla çabalayan, ve en az risk alan türdü. Bu bulgu kumarda kaybettiğinde büyük pişmanlık duyan insanların daha az risk almasıyla oldukça benzer.
Maymunlar yemek seçimlerini yapma konusunda bir dizi zengin psikolojik kabiliyetlere sahipler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 6
- 4
- 4
- 3
- 3
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: LiveScience | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:54:40 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1730
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in LiveScience. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.