İnsan Feromonları Gerçek mi? Androstadienone ve Estratetraenol, Gerçekten Karşı Cinse Yönelik Çekiciliği Arttırıyor mu?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Günlük hayatımızda reklamlarda hep bu başlıkları görürüz, "Cildinize azıcık insan feromonu sıkın, garanti ediyoruz ki kesinlikle bir randevu kapacaksınız!"; ancak bu bilginin doğruluğundan kesin olarak emin değiliz.
Bilim insanları uzun süredir insan davranışlarını etkileyen kimyasalların gerçekten var olup olmadıkları hakkında tartışmaktalar. Yapılan bu yeni çalışmayla insan feromonu kabul edilen iki hormonun karşı cinsiyetteki birinin üzerinde etkisi olup olmadığı tartışmasında, olmadığını gösteren bir çalışma yayınladı ve neticesinde bilim insanları iki gruba ayrıldı: İnsan feromonlarının varlığına inananlar ve inanmayanlar.
Yeni Feromon Çalışması...
Kabul edilen insan feromonları iki tanedir: Bir tanesi erkeklerin terlerinde spermlerinde bulunan androstadienone (AND), diğeri ise kadınların idrarında bulunan estratetraenol (EST) olarak isimlendirilir.
7 Mart 2017’de Royal Society Open Science akademik dergisinde bir makale yayınlandı. Deneyde steroid insan feromonlarına maruz kalan heteroseksüel katılımcılardan, karşı cinsteki insanların çekiciliklerini sıralamasını ve aynı zamanda resimdeki kişilerin cinsiyetlerini belirlemelerini istediler. Yazarlara göre eğer steroidler gerçekten feromonlarsa, AND’ye maruz kalan kadın gönüllüler, nötr cinsiyetli insanları erkek yüzü olarak ve EST’ye maruz kalan erkek katılımcılarınsa kadın yüzü olarak görmeleri gerekiyordu. Buna ek olarak da karşı cinsiyetin çekiciliklerini oranlarken de karşı cinsin steroidine karşılık gelen feromona maruz kalan gönüllülerin o insanları daha çekici bulmalarını bekliyorlardı.
Ancak yapılan bu deney sırasında bu beklentilerin hiçbiri gerçekleşmedi.[1]
Bu araştırmanın neticesinde de steroidlerin davranışlar üzerinde hiçbir etkisi olmadığı sonucuna vardılar ve varsayılan insan feromonları olarak adlandırılın AND ve EST’nin artık kabul görmemesi gerektiğini vurguladılar.
Crawley’deki Batı Avustralya Üniversitesinde evrimsel biyolog ve araştırmanın baş yazarı olan Leigh Simmons insan feromonlarının varlığına inanan bilim insanlarından biri; ancak bunların henüz belirlenemediğini düşünüyor.
Ben artık AND ve EST’nin peşinden gitmeye değmeyeceğine ikna oldum.
Ona göre AND ve EST, sadece laboratuvar raflarından gereksiz yer kaplayan makus bir oyalanma. Oxford Üniversitesinde feromon araştırmacısı olan ancak bu araştırmaya dahil olmayan Tristram Wyatt, araştırmadan şu şekilde bahsediyor:
Daha fazla negatif bulgu bulunması, uzun zamandır kabul edilen bir kanının sorgulanmasına sebep olan bunun gibi araştırmaların yayınlanmasına zorluyor. Şu an Kral Çıplak hikayesini andıran bir durumdayız.
AND ve EST, Feromon Değiller mi?
Beijing’de bulunan Çin Bilimler Akademisi'nde davranış psikolojisi uzmanı Wet Zhou bu araştırma hakkında Science dergisine yazdığı mailde şöyle dedi:
Benim bu araştırmada en çok endişe duyduğum kısım, bu çalışmanın titiz bir şekilde hazırlanmaması ve yürütülmemesi.
Zhou, 2014’te AND ve EST’nin insanlar üzerinde kesinlikle bir etkisi olduğu ile ilgili bir çalışma yayınlamıştı ve AND ve EST’nin insan feromonu olabileceğini hala inanıyor. Zhou, yapılan çalışmada kullanılan yüzlerin nötr cinsiyetli olduğu iddiasından şüphe etmektedir ve aynı zamanda katılımcıların yüzüne steroidle ıslatılan pamuk yumaklarının bağlanmasında kullanılan bantların da kimyasallarla kaplı olabileceğinden endişelenmektedir.
Illinois Üniversitesi'nde davranış nörobilimcisi olan Martha McClintock, AND ve EST’nin feromon olarak görülmesini sağlamış, meşhur bir isimdir. Ona ününü kazandıran bir diğer konu, aynı yerde yaşayan kadınların menstural döngülerinin eşzamanlı hale gelmesiyle ilgili fazlasıyla tartışılmış araştırmalarıdır. McClintock'a göre yeni araştırmanın bulgularının çürüttüğü tek şey, AND ve EST’nin partnerlerin birbirini etkilemesini sağlayan mistik bir unsur olduğuna yönelik aşırı basitleştirilmiş kanıdır.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
McClintock, hala bileşenlerin davranışları etkilediğini; ama sadece çoğu insanın düşündüğünden daha incelikli etkilediğine inanmaktadır. En son yaptığı araştırmada, birinin terinden nefes alıp verme sırasında alınan AND’nin insanların duygularını etkileyebileceğini gözlemlemiştir.[2] Yaptığı bu araştırmadan sonra da şunları söylemiştir:
Bu bileşenim küçük bir miktarının bile beyin fonksiyonlarını etkileyebildiği şüpheye düşülemeyecek bir gerçektir.
Bu deneyin gerçekliğinden şüphe eden bilim insanları dışında, çalışmanın sağlam olduğuna inanan bilim insanları da var ve bu kişilerden biri olan Wyatt, araştırma hakkında şunları söylüyor:
Umuyorum ki bu araştırmadan sonra araştırmacılar insan feromonları ile ilgili yapılan çalışmaları tekrar değerlendirir. Yapılan çalışmalar sadece sekse odaklanıyor ve albeni, çok karmaşık bir alan. İnsanların cinsel davranışlarını tam anlayamadık. Bunun yerine bilim insanları,bebekler üzerinde çalışmalılar. Bebekler henüz kafa karıştırıcı koklama sistemleri gelişmemelerine rağmen, annelerinin feromonlarına tepki gösteriyorlar. Bu areola salgılarıyla uyarılan bebekler, dillerini dışarı çıkarıp annelerinin memelerini emerler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 21
- 10
- 7
- 4
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Science | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. M. Hare, et al. (2017). Putative Sex-Specific Human Pheromones Do Not Affect Gender Perception, Attractiveness Ratings Or Unfaithfulness Judgements Of Opposite Sex Faces. Royal Society Open Science, sf: 160831. doi: 10.1098/rsos.160831. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. A. Hummer, et al. (2017). A Human Chemosignal Modulates Frontolimbic Activity And Connectivity In Response To Emotional Stimuli. Psychoneuroendocrinology, sf: 15-25. doi: 10.1016/j.psyneuen.2016.09.023. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:50:36 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9868
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Science. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.