Hem HIV, Hem Ebola Virüslerinin Hücreden Ayrılmasını Engelleyen Proteinler Keşfedildi!
Bu haber 10 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Hücrelere HIV-1 girişine destek olduğu keşfedilen bir protein ailesi, beklenmedik bir tezatla, virüsün serbest bırakılmasını da güçlü şekilde engelliyor. İlginç bir şekilde, bu proteinlerin, Ebola virüsü dahil diğer virüslerin serbest bırakılmasını da baskıladığı keşfedildi. Bu ilgi çekici yeni keşifler bize, AIDS’in hem virüs enfeksiyonu hem de gelişimi için, uzun vadede yeni antivirüs stratejilerine yönlendirebilecek yeni bakış açıları sağlıyor. Araştırma, Proceedings of National Academy of Sciences dergisinde yayımlandı.
Virüsler kendi kendilerini kopyalayamaz ve bu yüzden bunu yapması için bir konak hücrenin metabolizmasını ele geçirmek zorundadır. Konak hücrelerin içine girmek için, HIV, ya da diğer adıyla insan bağışıklık yetmezliği virüsü, hedef hücrelerdeki reseptörlere bağlanmaya ihtiyaç duyar. Bu, sonunda virüsün içeri girmesini sağlayacak bir dizi olayı tetikler; içeriye girdiğinde, HIV hücreyi daha fazla virüs yapan bir fabrikaya dönüştürür.
Son çalışmalarda, Ebola, Batı Nil virüsü, dang virüsü gibi çeşitli virüslerin içeri girmesinin sağlanmasında kritik rol oynayan, TIM proteinleri adı verilen bir protein ailesi tanımlandı. Missouri Üniversitesi araştırmacıları şimdi de bu proteinlerin ilginç bir şekilde sadece konak hücrelere HIV-1 girişini desteklemekle kalmayıp virüslerin serbest bırakılmasını da önlediğini keşfettiler.
Bu çalışma için, bilim insanları çeşitli moleküler, biyokimyasal ve mikroskobik teknikleri kullanarak HIV-1 ve TIM proteinleri arasındaki etkileşimleri incelediler. HIV-1, konak hücreden tomurcuklanmaya (ya da çıkmaya diyelim) başladığında, TIM proteinlerinin viryonlara dönüştüğünü ve parçacıkları hücre zarına bağladığını keşfettiler. Hem hücre zarında hem virüs parçacıklarının dış kısmında bulunan fosfatidilserin (PS) adlı bir lipit ile olan etkileşimler bu bağlanmaya aracılık ediliyor. PS genellikle hücrenin iç kısmında gösterilir, fakat virüs enfeksiyonu dış kısma çıkmasına sebep oluyor, bu da hem PS’nin hem TIM’in artık hücrenin ve virüsün yüzeyinde bulunduğu anlamına geliyor. Sonra HIV-1 hücreden çıkmaya çalıştığında TIM ve PS bir başkasına bağlanıyor ve parçacıkların hücre yüzeyinde tutulmasına sebep oluyor.
Ekip ayrıca TIM proteinlerinin ilginç bir şekilde, HIV ve Ebola virüsüyle aynı aileye ait bir fare virüsü dahil, diğer virüslerin serbest bırakılmasını baskıladığını da keşfetti.
Bu keşifler virüs enfeksiyonu anlayışımızı zenginleştirirken, baş araştırmacı Shan-Lu Liu HIV’in TIM proteinleriyle etkileşiminin olumlu bir etken mi yoksa olumsuz bir etken mi olduğunun bu aşamada net olmadığının altını çiziyor ama şöyle diyor:
Yine de bu keşif, TIM-ailesi proteinlerinin biyolojisini anlamak ve gelecekteki antivirüs tedavileri için potansiyel olarak uygulamalar geliştirmek olan nihai amacımıza katkı sunuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 7
- 6
- 3
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: IFLS | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 10/10/2024 13:48:56 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2628
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in IFLS. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.