Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Feromonların Evrimsel Bir Analizi

Feromonların Evrimsel Bir Analizi
6 dakika
62,730
Evrim Ağacı Akademi: Duyular Yazı Dizisi

Bu yazı, Duyular yazı dizisinin 2. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Duyular - 1: Koku - Kendi Kokumuz, Feromonlar ve Parfümler" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
Tüm Reklamları Kapat

Feromonlar, "Duyular - 1: Koku - Kendi Kokumuz, Feromonlar ve Parfümler" başlıklı makalemiz de kısaca değindiğimiz gibi, dışarıya koku yoluyla yayılan hormonlardır. Bu hormonlar, türün kendi bireylerini ayırt etmesini, bireyin kendi ailesini ayırt etmesini, düşmanları tespit etmeyi, anneyi ayırt etmeyi, karşıt cinsiyeti tespit etmeyi, vb. davranışları sağlamaktadır. Türümüzde bu sistemin etkisi oldukça körelmiştir, çünkü feromonların salgılandığı ter bezlerinden (özellikle koltuk altında ve cinsel bölgedeki) salınan feromon miktarı oldukça azalmıştır; hem de burnumuzda yer alan vomeronazal organ (feromonları algılayan organ) evrimsel süreçte körelmiştir. Ancak körelmenin tamamlanmamış olması, bu yapıların halen işlevsel olabileceğini düşündürmektedir.

Feromonların etkisini araştıran bir makaleden bir görsel...
Feromonların etkisini araştıran bir makaleden bir görsel...

Feromonlar, türümüzde koltuk altımızda bulunan ter bezlerinden ve cinsel organlarımızın etrafında yer alan apokrin bezlerden salgılanmaktadır. Bu kimyasalların salgısı, özellikle üreme dönemlerinde artmaktadır. İnsanların kültüründe önemli bir yeri olan "ter kokusu" ve "bacak arası kokusu" kavramının bir kısmı, esasında üreme açısından çok kıymetli olan feromonları da içermektedir.

Bugüne kadar koltuk altımızdan salgılanan 3 farklı feromon (androstenon, andtrostenol ve androstadiyenon), cinsel organlarımızın etrafından salgılanansa alifatik asit adı verilen bir grup feromon tespit edilmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Bunlardan androstenol insan dişilerinde yaygın olarak görülen feromondur. Bu feromonu salgılayan dişilerle temasta olan bireylerin, bu kişiyi daha "sıcakkanlı" ve "arkadaş canlısı" buldukları tespit edilmiştir. Üstelik androstenolün cinsellikle de doğrudan bir alakası bulunmaktadır: bu kokuyu alan erkekler, dişileri daha çekici bulmakta ve daha fazla arzulamaktadır. Dişiler, ovülasyon (yumurta üretimi) zamanlarında bu feromona karşı daha hassas hale gelmektedirler. Üstelik feromonların içeriği, zamanla da ilişkilidir: adet döngüsünün farklı zamanlarında salgılanan feromonlar, bireyler üzerinde farklı etkiler yaratmaktadır. Dolayısıyla sadece androstenol üzerinde yapılan çalışmalar bile, feromonların türlerin cinselliği açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Androstenol molekülü... Tıpkı diğer moleküller gibi, sıradan bir kimyasaldır.
Androstenol molekülü... Tıpkı diğer moleküller gibi, sıradan bir kimyasaldır.

Androstenon ise ilginç bir fizyolojik değişime neden olmaktadır: iki cinsiyette de, deri elektrik iletkenliğini değiştirmektedir. Bunun sebebi, deri iletkenliğinin derinin nemi ile orantılı olması olabilir. Yani bu feromona maruz kalan bireylerde sempatik sinir sistemi tetiklenir, birey terlemeye ve heyecan duymaya başlar. Bu da, derinin nemlenmesine ve elektrik iletkenliğinin değişmesine neden olabilir. Kısaca androstenon, seks ve aşk sırasında yaşanan duyguları tetikleyen temel kimyasallardan birisi olabilir. Androstenon da, androstenol gibi erkeklerin dişilere doğru çekilmesini sağlar. Buradaki ve şuradaki iki makalemizden hatırlayabileceğiniz gibi, çoğunlukla doğada dişiler daha kıymetlidir ve erkekler, dişileri için mücadele etmek zorundadırlar (bkz: ilgili makalelerimizde anlattığımız eşey katkısı ve evrim). Ancak dişi de, erkekleri üzerine çekebilecek birçok evrimsel değişimden geçmiştir. Bunlar az sonra yeniden geleceğiz; androstenon feromonu, bunlardan birisidir.

Androstenon molekülü...
Androstenon molekülü...

Koltuk altından salgılanan son feromon ise androstadiyenon isimli kimyasaldır. Bu feromonun, dişileri uyardığı ve duygularını tetiklediği tespit edilmiştir. Bu feromona verilen tepkiler, çevreye ve zamana oldukça bağlıdır. Yani vücut içi hormonlarının aksine, feromonların etkileri genelgeçer olmak zorunda değildir (örneğin adrenalin her zaman kalbi hızlandırır; ancak feromonlarda böyle bir durum her zaman geçerli değildir). Üstelik androstadiyenon kimyasalını koklayan dişilerin acıya toleransları yükselmekte; hatta acı algıları değişmektedir. Bu durum, cinsel birleşmenin verebileceği olası acıların azaltılması sebebiyle evrimleşmiş olabilir. Son olarak, androstadiyenona maruz kalan dişilerin, karşılarındaki erkek cinsel olarak negatif yaklaşımlar sergilese bile, daha duygusal ve anlayışlı hale geldikleri gözlenmiştir. Bu da, popülasyon içerisindeki olumsuzlukların çözülmesinde katkı sağlayacak bir adaptasyon olarak görülmektedir.

Androstadiyenon molekülü...
Androstadiyenon molekülü...

Son olarak, insan feromonlarından alifatik asitler (kopulinler) konusunu kısaca ele alabiliriz. Bu kimyasallar, özellikle vajina etrafından salgılanan ve 6 farklı türü tespit edilmiş olan feromonlardır. Ne var ki, daha önceden bahsettiğimiz gibi, insanlarda bu salgılar körelmektedir ve bu evrimsel değişim halen sürmektedir: örneğin, Rhesus maymunlarında bu 6 feromon da bulunuyor olmasına rağmen, insan popülasyonlarının sadece %33 civarında bu feromonların tamamının salgılanabildiği düşünülmektedir. Geri kalan bireylerde ise bu 6 feromonun sadece birkaçının salgılanabildiği bilinmektedir. Bu kimyasallar, vajinal sıvı içerisinden yayılırlar ve tahmin edilebileceği gibi, cinsellik açısından çok ciddi avantajlar sağlamaktadır. Ancak insan üremesi, son birkaç on bin yıldır sürekli kültürel bir boyutta ele alındığı ve genellikle üreme organları gizlendiği için, nesiller içerisinde bu yapıların da etkisi körelmiştir.

Tüm Reklamları Kapat

Kopulin molekülleri...
Kopulin molekülleri...

Tüm bu körelmeye rağmen, feromonların halen çok ciddi bir etkisi olduğu bilinmektedir. Örneğin seks sırasında karşı cinsiyetin ter kokusunu (dolayısıyla feromonlarını) alabilen bireylerin çok daha yüksek bir haz alıp, orgazm düzeyine daha kolay ulaşabildiği gözlenmiştir. Üstelik feromonların sadece üreme sırasında değil, üreme öncesinde de büyük bir rol oynadığı bilinmektedir: feromonlara maruz kalan bireylerin cinsel aktivitesi, bu hormonları alamayan bireylere göre çok daha yüksek olmaktadır. Yapılan araştırmalarda, feromonların "cinsel birleşme", "karşıt cinsiyetten birinin yanında uyuma", "buluşma/çıkma" ve "okşama/aşk/öpüşme" gibi davranış ve duyguları çok daha yüksek oranda gösterdiği ve çok daha şiddetli yaşadığı tespit edilmiştir.

İnsanda bu körelme, "salgılanma" açısından değil, "algılanma" açısından olmuştur. Yani bu feromonları halen salgılıyor olsak da, burnumuzun buna hassasiyeti oldukça azalmıştır. Burnumuzda yer alan vomeronazal organ, oldukça ufalmıştır ve reseptörlerinin tamamı çalışmamaktadır. Bunu, genetik olarak da, VMO genlerinin sahte-genler olacak şekilde körelmesinden net bir şekilde görebilmekteyiz. Bu, evrimsel biyolojinin tespitlerinden birinin genetik olarak doğrulanmasının sayısız örneğinden bir diğeridir.

Hamsterlarda vomeronazal organ...
Hamsterlarda vomeronazal organ...

 

Kedilerde vomeronazal organ...
Kedilerde vomeronazal organ...
İnsanlarda vomeronazal organ...
İnsanlarda vomeronazal organ...

Bu organla ilgili bir sıkıntı, merkezi sinir sistemi ile arasında hiçbir nöral bağlantı olmadığının görülmesidir. Yine evrimsel biyolojinin embriyolojik doğrulamalarından biri olarak, bu organ ile beynimizin koku bölgesi arasındaki bağlantıların ana karnında oluştuğu, ancak sonradan körelerek yok olduğu tespit edilmiştir. İlginç bir şekilde, bazı araştırmalar, arada doğrudan sinyal iletimi olmamasına rağmen, gerekli uyarı verildiğinde vomeronazal organın beyne sinyal iletebildiği ileri sürülmüştür. Sonradan yapılan bazı diğer çalışmalarda da, burun mukozamız içerisine gömülü olan ve feromonları algılıyor olduğu düşünülen bazı reseptörler tespit edilmiştir. Ne yazık ki, bu organın insan popülasyonlarının kaçında bulunduğu ve ne kadar aktif olduğu konusunda bir araştırma henüz yapılmamıştır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Feromonlarla ilgili anlaşılması gereken en önemli nokta, bu hormonların doğrudan değil, dolaylı olarak işlev gördüğüdür. Yani bir dişi, bir erkek feromonunu kokladığı için birden seks yapma isteği duymayacaktır. Ancak feromonun salgılanması, diğer faktörlere etki ederek cinsel birleşme ve uyarılma ihtimalini arttırıcı etkisi olabilir. Dolayısıyla, doğrudan bir çiftleşme kaynağı olmasa da, pekiştirici bir etkisi bulunmaktadır. İşte tam olarak bu sebeple, kimi zaman piyasada görebileceğiniz "afrodizyak ve feromon içerikli parfümler" iddiası tamamen saçmalık ve birer para tuzağıdır. Bu parfümlerde feromon var olsa bile, zaten körelmiş olan vomeronazal organın düşük miktardaki algı kapasitesi, ortamdaki yoğun feromonları "daha fazla" algılayamaz. Ola ki bir birey, feromonları algılayacak bir genetik ve fiziksel varyasyona sahipse, zaten karşı cinsiyetin salgıladığı feromonlar yeterli olacaktır. Üstelik belirttiğimiz gibi, bu parfümler bireylerin cinsel başarısını doğrudan arttıramazlar. Muhtemelen karşı cinsiyetin koklamaktan hoşlandığı bir koku, feromon içerikli bir parfümün etkisinden daha güçlü olacaktır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
Evrim Ağacı Akademi: Duyular Yazı Dizisi

Bu yazı, Duyular yazı dizisinin 2. yazısıdır. Bu yazı dizisini okumaya, serinin 1. yazısı olan "Duyular - 1: Koku - Kendi Kokumuz, Feromonlar ve Parfümler" başlıklı makalemizden başlamanızı öneririz.

Yazı dizisi içindeki ilerleyişinizi kaydetmek için veya kayıt olun.

EA Akademi Hakkında Bilgi Al
86
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Muhteşem! 40
  • Tebrikler! 28
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 22
  • Merak Uyandırıcı! 21
  • Bilim Budur! 15
  • İnanılmaz 11
  • Güldürdü 7
  • Umut Verici! 5
  • Üzücü! 3
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2024 08:55:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/384

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Yeni Doğan
Hayvan Davranışları
Işık Yılı
Bağırsak
Virüs
Psikanaliz
Maske Takmak
Yeşil
Saldırı
Zeka
Solunum
Köpekler
Arkeoloji
Bebek Doğumu
Karar Verme
Genel Görelilik
Mistik
Epistemik
Besin
Evrim Ağacı
Ağrı
Mers
Akıl
Algoritma
Güneş
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Kafana takılan neler var?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ç. M. Bakırcı. Feromonların Evrimsel Bir Analizi. (14 Aralık 2013). Alındığı Tarih: 26 Nisan 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/384
Bakırcı, Ç. M. (2013, December 14). Feromonların Evrimsel Bir Analizi. Evrim Ağacı. Retrieved April 26, 2024. from https://evrimagaci.org/s/384
Ç. M. Bakırcı. “Feromonların Evrimsel Bir Analizi.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 14 Dec. 2013, https://evrimagaci.org/s/384.
Bakırcı, Çağrı Mert. “Feromonların Evrimsel Bir Analizi.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, December 14, 2013. https://evrimagaci.org/s/384.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close