Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi!

7 dakika
8,892
İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi! Wikimedia Commons
İnsan evrim ağacındaki türlere ait kafatası örnekleri.
Tüm Reklamları Kapat

Bu Makalede Neler Öğreneceksiniz?

  • Discoveries of skull fragments, bone remains, and stone tools help scientists understand the fragmented history of human evolution and our evolutionary relatives.
  • A nearly complete 3.8 million-year-old Australopithecus anamensis skull found in Ethiopia revealed coexistence with A. afarensis and combined primitive and modern features.
  • Fossils from Jebel Irhoud, Morocco, pushed back Homo sapiens' emergence to at least 300,000 years ago, 100,000 years earlier than previously thought.

Günümüz insanlarının aksine, erken atalarımız arkalarında çok az iz bıraktılar. Bulunan her bir kafatası parçası, kemik kalıntısı ve taş aletlerle, bilim insanları, türümüzün ve evrimsel akrabalarımızın oldukça parçalı görünen tarihini anlamaya çalışıyorlar.

Geleneksel metotlara ek olarak genetikteki, tarihlendirme ve analiz metotlarındaki yenilikler ve geçtiğimiz on yılda yapılan keşifler, insan evrimine dair bildiklerimize hatırı sayılır derecede katkılar sağladı.

Bu yazımızda, insan evrimine üzerine yapılmış geçtiğimiz on yılın en önemli keşiflerinden bazılarına değineceğiz:

Tüm Reklamları Kapat

1. 3.8 Milyon Yıllık Australopithecus anamensis Kafatası

Yaklaşık üç yıl önce, Etiyopya'da, insan evrimi ağacında kabul edilen önemli türlerden Australopithecus anamensis'in yüz karakteristiğini ilk defa görmemizi sağlayan neredeyse tam bir kafatası keşfedildi. Daha önce türe dair elimizde sadece dişler ve çene kemiği vardı. Cleveland Doğa Tarihi Müzesi'nden paleoantropolog Yohannes Haile-Selassie ve meslektaşlarının analizleri, kafatasının modern ve primitif özellikleri birlikte taşıdığını gösterdi. Bu özelliklerden bazıları; uzun, kaba ve öne çıkık yüz, küçük dişler ve diğer türlere göre küçük bir kafatası...

3.8 milyon yıl öncesine tarihlenen bu buluntu, A. anamensis'in A. afarensis ile 100 bin yıl boyunca bir arada (en azından "eş zamanlı" bir şekilde) yaşadığını gösterdi - ki bu Australopithecus cinsini anlamamızı biraz daha zorlaştırır nitelikte.

Australopithecus anamensis fosilinin farklı açılardan görünümü.
Australopithecus anamensis fosilinin farklı açılardan görünümü.
(Haile-Selassie, et al.2019)

İlgili bir hatırlatma olarak; bu yıl yayınlanan önemli bir çalışma, Australopithecus sadiba'nın türümüz, Homo sapiens'in direkt atası olma ihtimalinin düşük olduğunu gösterdi. Fakat bu, Australopithecus cinsini insanın evrim ağacından çıkarmamızı gerektirmiyor, A. afarensis hala insanın atası olma konusunda en önemli aday!

2. Afrika'da Bulunan En Eski Modern İnsan Fosili

Fas'taki Jebel Irhoud arkeolojik alanından gelen şaşırtıcı buluntu Homo sapiens'in ortaya çıkış tarihini bilinenden 100 bin yıl öncesine, en az 300 bin yılına kadar çekti. Kanıtlar, 2017 yılında yayınlanan çalışma ile fosillere dair analizlere ek olarak taş aletler, hayvan kemikleri ve ateş kullanımına dair izlerle birlikte sunuldu.

Tüm Reklamları Kapat

İlk insanlar, yani Homo genusu, ise çok daha önce yeryüzünde görünmeye başlandı. En erken türler ise Homo habilis (~2.1 milyon - 1.5 milyon yıl önce), Homo rudolfensis (~1.9 milyon yıl önce), ve Homo erectus (~1.9 milyon - 600 bin yıl önce).

Jebel Irhoud fosilinin rekonstrüksiyonu.
Jebel Irhoud fosilinin rekonstrüksiyonu.
Philipp Gunz, MPI EVA Leipzig

Modern insanların ortaya çıkış tarihinin geriye çekilmesine ek olarak belirtmek gerekir ki; çalışma modern insanın tek bir coğrafi bölgede ortaya çıktığı veya modern insanların tek bir popülasyonun torunları olduğu fikrini de yanlışlar nitelikte. Çalışmanın öncü yazarı olan Jean-Jacques Hublin, modern insanın Afrika içinde tek bir noktada ortaya çıkmadığını, genel Afrika coğrafyasına yayılmış bir halde ortaya çıktığını belirtiyor.

3. Yeni Bir İnsan Türünün Keşfi - Homo naledi

2013'te bilim insanları, insan evrimi alanının en önemli keşiflerinden birini yaptı; daha önce bilinmeyen soyu tükenmiş bir insan türünü tanımladılar: Homo naledi.

Güney Afrika'daki Rising Star Mağarası'ndan 15 bireye ait kemik buluntuları gün yüzüne çıkarıldı. Yapılan analizler, bu ilkin insan türünün insan benzeri dişleri, el bilekleri, bacakları ve ayakları olmasının yanında küçük bir beyin kutusuna, yukarı kalkık omuzlara, eğimli parmaklara ve Australopithecus benzeri kalça yapısına sahip olduğunu gösterdi.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Dinaledi Hominin 1 isimli Homo naledi fosilinin kafatası kalıntıları.
Dinaledi Hominin 1 isimli Homo naledi fosilinin kafatası kalıntıları.
(Berger, et al. 2015)

Yapılan tarihlendirme bu insan türünün 335 bin ila 236 bin yıl öncesinde yaşadığını, yani modern insanlarla eş zamanlı yaşamış olduklarını gösterdi. Ayrıca bu türün bireylerinin yaklaşık 1.45 metre boylarında ve 40-56 kg ağırlıklarında oldukları da tespit edildi. Ne yazık ki, Homo naledi'ye ait bildiklerimiz henüz çok kısıtlı. Örneğin, diğer Homo türlerine yakınlıkları, diyetleri ve nerelerde yaşadıklarına dair halen pek fazla şey bilmiyoruz.

4. Modern İnsanların Afrika'dan Çıkışlarına Dair Güncel Tarihlendirmeler

2018 yılında yayınlanan makale, İsrail'deki Misliya Mağarası'nda, üzerinde hala dişler bulunan parçalı bir çene kemiğinin analizlerini içermekteydi. Buluntunun 175 bin ila 200 bin yıl öncesine tarihlendirilmesi, onu Afrika dışında keşfedilen en eski Homo sapiens kalıntısı durumuna getirdi. Daha önce Skhul ve Qafzeh arkeolojik alanlarında 90 bin ila 120 bin yıl öncesine tarihlenen modern insan fosilleri bulunmuştu. Bulgu, modern insanın Afrika'yı önceden düşünülenden daha önce terk ettiğini gösterdi.

Misliya Mağarası'nda bulunan çene kemiği.
Misliya Mağarası'nda bulunan çene kemiği.
Israel Hershkovitz, Tel Aviv Univ

2019 yılının başlarında ise Tübingen, Almanya'daki Eberhard Karls Üniversitesinden paleoantropolog Katerina Harvati ve ekibi, modern insanların Misliya fosillerinin yaşamış olduğu dönemden bile daha erken bir zamanda Avrasya'da bulunmuş olabileceklerini gösterdi. Yunanistan'daki Apidima Mağarası'nde 40 yıl önce bulunan kafatası kalıntıları 210 bin yıl öncesine tarihlendirildi.

Çalışmaya gelen eleştirilerden bazıları, kafatasının şeklinin bozulmuş durumda olduğu ve tarihlendirmenin güvenilir olamayacağı yönünde.

Harvati, buluntunun erken modern insanların sadece Neandertallerin yaşadığı düşünülen bir dönemde Avrupa'da bulunduklarını gösterdiğini ve bu iki türün bu dönemlerde de çiftleşmiş olabileceklerini düşünüyor. Ayrıca çalışma her ne kadar 210 bin yıl öncesinde modern insanların Avrupa'da olabileceğini düşündürse de, Harvati, 170 bin yıl öncesinden itibaren Neandertallerin olasılıkla uzun süre Avrupa'daki tek insan türü olduğunu belirtiyor.

5. Neandertal ve Denisovan Genomlarının Dizilenmesi

2010 yılında bilim insanları, Neandertal genomunu dizilemeyi başardılar. Cambridge Üniversitesinden arkeogenetikçi Christiana Scheib, bu başarının, sadece üzerinde sıcak tartışmaların yaşandığı modern insanların Neandertallerle çiftleşip çiftleşmediği sorusunu cevaplamakla kalmayıp, bilim insanlarının antik DNA üzerinde çalıştığı tamamiyle yeni bir alanı da canlandırmış olduğunu belirtmekte.

Tüm Reklamları Kapat

Günümüzde yaşayan insanların çoğu belirli bir oranda Neandertal geni taşımakta. Bu genetik karakterler, modern insanlardaki hem negatif hem de pozitif özelliklerle ilişkili gibi görünüyor. Bilim insanları hala bu genlerin tam olarak ne işe yaramış olabileceğini / yaradığını bilemiyor. Gelecekte dizilenen ve analiz edilen her antik genomla birlikte, karmaşık geçmişimize dair daha fazla bilgi sahibi olacağız.

Bu keşiften kısa bir süre sonra benzer bir gelişme daha yaşandı: Denisovan genomu dizilendi. Denisovanlar, modern insanlara göre Neandertallere daha yakın bir tür. Onların soyu da 35 bin ila 40 bin yıl önce tükendi. Bu hominin türü hem Neandertallerle hem de modern insanlarla çiftleşti. Günümüzde genleri, güneydoğu Asyalılar ve Melanezyalılarda yaşamaya devam ediyor.

Denisovanlara ait elimizde, bir parmak kemiği, birkaç diş ve alt çene kemiğinden oluşan çok az sayıda fosil kalıntı bulunmakta. Bu durumda DNA verilerini oldukça önemli bir konuma taşıyor.

Tüm Reklamları Kapat

6. Neandertal-Denisovan Melezinin Bulunması

2018 yılında, Siberya'daki Denisova Mağarası'nda daha önce bulunmuş olan bir kemik parçası üzerindeki genetik analizler, annesi Neandertal, babası Denisovan olan bir bireyin varlığını bize göstermiş oldu. Bu iki türün birbirleriyle çiftlemiş olduklarını göstermekle birlikte, çalışma, Neandertallerin bölgeye 90 bin yıldan daha önce varmış olduklarına dair de kanıt sunmuş oldu.

Üzerinde genetik analizler yapılan kemik buluntusu.
Üzerinde genetik analizler yapılan kemik buluntusu.
Thomas Higham/University of Oxford

7. 64 Bin Yıllık Neandertal Mağara Sanatına Dair Güvenilir Tarihlendirme

2012 yılında 3 İspanyol mağarada, bir dizi mağara çizimleri keşfedildi. Tarihlendirme ise daha az güvenilir metotlarla yapıldı ve uzun süre boyunca bu çizimlerin Neandertaller mi yoksa modern insanlar mı tarafından yapıldığı konusu belirsizliğini korudu. Çizimler hayvan tasvirlerini, noktaları, geometrik sembolleri ve el kalıplarını içeren kırmızı ve siyah figürlerden oluşuyordu.

64.8 bin yıllık çizimler.
64.8 bin yıllık çizimler.
(Hoffmann et al., 2018)

Southampton Üniversitesi ve Almanya'daki Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsünden araştırmacılar, uranyum-toryum tarihlendirme metodunu kullanarak bu çizimlerin 64 bin yıllık olduklarını gösterdiler. Bu tarihin modern insanların Avrupa'ya varmadan çok daha öncesini işaret ediyor olması, Neandertallerin sembolik düşünce kapasitelerinin bu tür eserleri üretebilme konusunda yeterli olduğuna bir diğer kanıt daha sunuyor.

8. 45 Bin Yıllık Modern İnsan Genomu

2014 yılında, bilim insanları Sibirya'nın batısında bulunan 45 bin yıl önce yaşamış olan bir modern insana ait genomu yüksek çözünürlükte dizilemeyi başardılar. İlginç bir şekilde bu birey, günümüz modern insanlarıyla aynı oranda Neandertal DNA'sı taşımaktaydı. Araştırmacılar, atalarının bireyin doğumundan 7 bin ila 13 bin yıl önce Neandertallerle çiftleştiklerini belirlediler. Çalışma, modern insanların 45 bin yıl önce Sibirya'da bulunduğunu göstermenin yanı sıra, Neandertallerle olan çiftleşmenin de en erken 52 bin ila 58 bin yıl öncesinde yaşandığını da gösterdi

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Klasikler Seti 1 (7 kitap)

Aurélia

Gérard de Nerval

“Yavaş yavaş aydınlanan belirsiz bir yeraltıdır uyku, burada gölgeden ve gecenin içinden, arafı mesken tutmuş, ciddiyetle hareketsiz duran soluk siluetler çıkagelir.”

Nerval rüyaları bildiğimiz dünyayla gerçeküstü dünya arasındaki iletişimi sağlayan bir vasıta olarak görür. Yazıları onun mantık ve tutarlılıkla kuvvetli bağını sarsan hayaller ve fantezilerle doludur. Bunun en önemli örneklerinden biri olan ve en önemli eseri kabul edilen Aurélia’da düşle gerçeklik, delilikle yaratıcılık arasındaki belirsiz, gizemli çizgiyi, kendi ruhsal deneyim ve arayışlarından yola çıkarak inceliyor.

Fransız romantizminin önemli yazar ve şairlerinden, sembolizm ve gerçeküstücülük akımını olduğu kadar T. S. Eliot, Ahmet Hamdi Tanpınar, Charles Baudelaire ve Marcel Proust gibi pek çok yazarı etkilemiş Nerval eşsiz ve zarif edebi üslubuyla saflık, kaybedilmiş gençlik, kendini gerçekleştirme ve güzellik ideallerini yansıtan imgeleri Aurélia’da buluşturuyor.

Beyaz Geceler

Fyodor Mihayloviç Dostoyevski

“Hayalperest eski hayallerinin arasında, külleri karıştırır gibi, soğumuş yüreğini yeniden ısıtacak, onu yeniden hayata döndürecek bir kıvılcım arar boş yere. Bulacağı kıvılcımla sönen o güzel hayallerinin ateşini yeniden yakacak, kanını kaynatan, mutluluk gözyaşları döktüren müthiş düşlerine tekrar kavuşacaktır.”

Sekiz yıldır yaşadığı St. Petersburg’da kimseyle yakınlaşamamış ama şehri evleriyle, yüzleriyle ezbere bilen yalnız, kederli, hayalperest bir genç adamın dört beyaz gecesinin öyküsü bu.

Hayalperestimiz sıradan gece yürüyüşlerinden birinde Nastenka’yla karşılaşır. Hayatın yabancısı bu ikili kısa sürede hikâyelerini, dertlerini, hayallerini paylaşacak kadar yakınlaşır; birlikteyken kederleri, huzursuzlukları uğramaz yanlarına; geceleri ve ruhları aydınlanır. İnsanın tek başınalığı, kalbini birine korkusuzca açabilmesinin imkânıyla bir aradadır Beyaz Geceler’de. Bu imkân bir an kadar bile olsa, “Böyle bir an ömrü boyunca yetmez mi insana?”

Dünya edebiyatının en güçlü yazarlarından Dostoyevski’nin külliyatında kendine has, ayrı bir yeri olan Beyaz Geceler zarif ve yalın üslubuyla insan ruhunda derin bir iz bırakıyor.

Dönüşüm

Franz Kafka

“Gregor Samsa bir sabah yatağında huzursuz düşlerden uyandığında kendini dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu. Kabuklu sert sırtının üzerinde yatıyor, başını birazcık yükselttiğinde, kayıp düşmek üzere olan yorganın tepesinde zar zor tutunduğu kahverengi, bombeli ve yay şeklinde şeritlerle bezeli karnını görüyordu. Gövdesine göre acınacak incelikteki pek çok bacağı gözlerinin önünde çaresizlikle titreşiyordu.”

Bu sarsıcı, tuhaf cümlelerle başlayan Dönüşüm, keskinliği ve yalınlığıyla Kafka’nın edebi yoğunluğunu en iyi anlatan eseridir.

Köpeklerin Sohbeti

Miguel de Cervantes

Talihsiz bir evlilik yüzünden hastaneye düşen bir teğmen hasta yatağında yatarken sokakta iki kişinin konuştuğunu duyar. Sohbetin çekiciliğine kendini iyice kaptıran teğmen konuşanların aslında hastanenin bekçi köpekleri olduğunu anlar ve bu mucizevi sohbeti kağıda aktarır.

Bir süreliğine konuşma kabiliyeti kazanan iki köpek başlarından geçenleri anlatırken insanlığın derin mevzularına değinirler: ahlak, yozlaşma, dedikodu, haset, talih, onur, sinsilik, tahakküm…

Cervantes’in yaşadığı dönem ve ülke üzerine yoğun bir hiciv içeren bu uzun öyküsü, bütün bir insanlık tarihinin (ve muhtemelen geleceğimizin de) güzel bir eleştirisine dönüşüyor.

Palto

Nikolay Gogol

Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkâr hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar olmuştu.”

“Küçük adam”ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy

Akakiyeviç’in hayatı üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne kadar dönemin Çarlık Rusya’sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor. Elinizde tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı kılansa, otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza’nın büyüleyici çizimleri.

“Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.”

Dostoyevski

“Gogol’un Palto’da sergilediği sanat, paralel doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine, karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder.”

Vladimir Nabokov

Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü

Adelbert von Chamisso

“Sevgili dostum, insan bir kere düşüncesizlik edip doğru yoldan ayrılırsa, onu hep aşağıya, daha aşağıya çeken başka yollara da sapar; gökyüzünde ona yön gösterecek bir yıldız araması da boşunadır; zira çaresi yoktur, yokuş aşağı gidecek ve intikam tanrıçasına kurban olacaktır.”

Modern insanın çaresizliğinin masallara özgü bir üslupla aktarıldığı Peter Schlemihl’in Olağanüstü Öyküsü, sonsuz bir servet elde etmek adına Şeytan’a gölgesini satan Peter Schlemihl’in diğer insanlar tarafından aşağılanıp dışlanmasını anlatır. Adelbert von Chamisso’nun edebiyat tarihine damgasını vuran bu eşsiz hikayesi, aradan geçen iki yüzyıla rağmen hâlâ geçerliliğini koruyor.

“Damgalanmış ve dışlanmış bir adamın çektiği ızdırapların derin bir tasviri.”

Thomas Mann

Satranç

Stefan Zweig

Stefan Zweig’ın intihar etmeden kısa süre önce kaleme aldığı Satranç zulüm, saplantı, aklın gücü ve bu gücün yaratacağı kötülükleri ele alan ve yayımlandığından beri bütün dünyada büyük yankı uyandırmış bir klasik. Satranç tahtasının siyahı ve beyazı gibi iki kutbun –iyiyle kötünün, kibarla kabanın, insanla makinenin, akılla deliliğin, cehaletle bilginin, açgözlülükle kanaatkârlığın– arasında, kendi içimizde bitmeyen bir satranç maçına devam eden bizim hikâyemiz…

New York’tan Buenos Aires’e giden bir gemide yolcular arasında Dünya Satranç Şampiyonu Mirko

Czentovic de bulunmaktadır. Kaba, vurdumduymaz, cahil, açgözlü bir insan olsa da Czentovic tam bir satranç dehasıdır. Gemidekiler kendisiyle maç yapmak isterler. Genç satranççı bu isteklerini geri çevirmez ve üst üste galip gelir, ta ki bir maç sırasında ağırbaşlı, çekingen bir yabancı ortaya çıkıp oyuna müdahale edinceye kadar. Bu yabancı uzun zamandır satranç tahtasına elini sürmediğini söylese de verdiği taktikler sayesinde maç berabere biter.

Devamını Göster
₺780.00
Klasikler Seti 1 (7 kitap)

9. Neandertallerin Yok Oluşuna Dair Geliştirilmiş Tarihlendirmeler

Modern insanlar ve Neandertaller, ortak atalarından yaklaşık 800 bin yıl önce ayrıldılar. Bizlerin direkt ataları evrimsel süreçlerini Afrika'da geçirmeye devam ederken, Neandertal kuzenlerimiz Avrupa'ya ve Asya'nın büyük bir bölümüne yayıldılar. 2014 yılında yapılan çalışma ise Neandertallerin yok oluşuna dair elimizdeki en iyi tarihi bizlere sundu.

Oxford Üniversitesi ve diğer kurumlardan bilim insanlarınca, Batı Avrupa'dan Rusya'ya kadar olan bölgeden elde edilen taş aletler ve Neandertal kemikleri üzerinde yapılan geliştirilmiş tarihlendirmeler, tarih öncesi kuzenlerimizin 39 bin ila 41 bin yıl önce soylarının tükendiğini öne sürüyor. Ayrıca veriler farklı bölgelerde farklı zamanlarda soylarının tükendiğini ve Avrupa'da modern insanlarla 2,6 bin ila 5,4 bin yıl boyunca eş zamanlı yaşadıklarını da gösteriyor.

10. Bilinen En Eski Çizim

Witwatersrand Üniversitesinden arkeologlar, Güney Afrika'daki Blombos Mağarası'nda bulunan bir taş üzerinde yaptıkları analizler sonucunda bilinen en eski çizimi ortaya çıkardılar.

73 bin yıllık taş üzerine yapılmış çizimler.
73 bin yıllık taş üzerine yapılmış çizimler.
(Henshilwood et al., 2018)

Bilim insanları kırmızı toprak boyasıyla yapılmış olan bu çizimi 73 bin yıl öncesine tarihlendirdiler. Bu tarih ise modern insanlara ait çizimler için bilinen en eski tarihi 30 bin yıl geriye atmakta.

Evrim Ağacı, sizlerin sayesinde bağımsız bir bilim iletişim platformu olmaya devam edecek!

Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...

O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...

O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.

Avantajlarımız
"Maddi Destekçi" Rozeti
Reklamsız Deneyim
%10 Daha Fazla UP Kazanımı
Özel İçeriklere Erişim
+5 Quiz Oluşturma Hakkı
Özel Profil Görünümü
+1 İçerik Boostlama Hakkı
ve Daha Fazlası İçin...
Aylık
Tek Sefer
Destek Ol
₺50/Aylık
Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
97
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu Makale Sana Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 16
  • Merak Uyandırıcı! 6
  • Muhteşem! 4
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Bilim Budur! 3
  • Umut Verici! 3
  • Güldürdü 1
  • İnanılmaz 1
  • Üzücü! 1
  • Grrr... *@$# 1
  • İğrenç! 1
  • Korkutucu! 1
Kaynaklar ve İleri Okuma
  1. Çeviri Kaynağı: Gizmodo | Arşiv Bağlantısı
  • G. Dvorsky. How This Decade Of Archaeology Changed What We Know About Human Origins. (19 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 25 Aralık 2019. Alındığı Yer: Gizmodo | Arşiv Bağlantısı
  • Y. Haile-Selassie, et al. (2019). A 3.8-Million-Year-Old Hominin Cranium From Woranso-Mille, Ethiopia. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • A. Du, et al. (2019). Temporal Evidence Shows Australopithecus Sediba Is Unlikely To Be The Ancestor Of Homo. Science Advances. | Arşiv Bağlantısı
  • J. Hublin, et al. (2017). New Fossils From Jebel Irhoud, Morocco And The Pan-African Origin Of Homo Sapiens. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • L. R. Berger, et al. (2015). Homo Naledi, A New Species Of The Genus Homo From The Dinaledi Chamber, South Africa. eLife. | Arşiv Bağlantısı
  • I. Hershkovitz, et al. (2018). The Earliest Modern Humans Outside Africa. Science. | Arşiv Bağlantısı
  • K. Harvati, et al. (2019). Apidima Cave Fossils Provide Earliest Evidence Of Homo Sapiens In Eurasia. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • R. E. Green, et al. (2010). A Draft Sequence Of The Neandertal Genome. Science. | Arşiv Bağlantısı
  • M. Meyer, et al. (2010). A High-Coverage Genome Sequence From An Archaic Denisovan Individual. Science. | Arşiv Bağlantısı
  • V. Slon, et al. (2018). The Genome Of The Offspring Of A Neanderthal Mother And A Denisovan Father. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • Q. Fu, et al. (2014). Genome Sequence Of A 45,000-Year-Old Modern Human From Western Siberia. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • T. Higham, et al. (2014). The Timing And Spatiotemporal Patterning Of Neanderthal Disappearance. Nature. | Arşiv Bağlantısı
  • C. S. Henshilwood, et al. (2018). An Abstract Drawing From The 73,000-Year-Old Levels At Blombos Cave, South Africa. Nature. | Arşiv Bağlantısı
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 12/10/2025 04:08:21 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8151

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Geçmiş ve Notlar
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
İşaretle
Göz Attım
Site Ayarları

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.

[Site ayalarına git...]
Bu Yazıdaki Hareketleri
Daha Fazla göster
Tüm Okuma Geçmişin
Daha Fazla göster
0/10000
Kaydet
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
G. Dvorsky, et al. İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi!. (4 Ocak 2020). Alındığı Tarih: 12 Ekim 2025. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/8151
Dvorsky, G., Özdoğan, K. T. (2020, January 04). İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi!. Evrim Ağacı. Retrieved October 12, 2025. from https://evrimagaci.org/s/8151
G. Dvorsky, et al. “İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi!.” Edited by Kadir Toykan Özdoğan. Translated by Kadir Toykan Özdoğan, Evrim Ağacı, 04 Jan. 2020, https://evrimagaci.org/s/8151.
Dvorsky, George. Özdoğan, Kadir Toykan. “İnsan Evrimine Dair Son 10 Yılın En Önemli 10 Keşfi!.” Edited by Kadir Toykan Özdoğan. Translated by Kadir Toykan Özdoğan. Evrim Ağacı, January 04, 2020. https://evrimagaci.org/s/8151.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close