Dişiler, Neden Erkeklerden Daha Küçüktür? Antropoloji ve Evrimsel Biyoloji, İnsanlarda Cinsel Çiftbiçimliliği Nasıl Açıklar?
İnsanlar arasında boyut açısından çok büyük farklılıklar vardır, ancak tüm popülasyonlarda erkekler genelde dişilerden daha büyüktür. Çoğu biyolog için bu durum, genel olarak büyük memelilerde ve özellikle de maymunlarda boyut dimorfizmini açıklayan aynı süreçlerle kolayca anlaşılabilir. Erkeklerin dişileri elde etme mücadelesi nedeniyle, cinsel seçilim daha büyük erkekleri tercih eder. Nitekim bu faktör erkeklerin neden iri oldukları için seçildiğini açıklarken, dişiler tarafındaki seçilim sorununa açıklık getirmez. Aslında daha büyük dişilerin de doğal seçilim tarafından tercih edildiği gösterilmiştir. Bu dişiler için geçerlidir çünkü bu şekilde doğum yaparken ölme olasılıkları azalır.
Bu makalede insanlarda boyut dimorfizminin, büyük olma avantajının dişilere göre erkekler için daha fazla olmasından kaynaklandığı şeklindeki ortak görüş, başka bir hipotez tarafından, yani boyutlar arasındaki farkın bir yarar farkından ziyade maliyet farkından dolayı meydana geldiği belirtilerek sorgulanmaktadır. Tüm kültürlerde bulunan cinsel hiyerarşik düzende en iyi yiyecekler erkeklere tahsis edildiğinden büyük olmanın maliyeti dişilerde daha yüksek olurdu. Evrimsel güçler ve kültürel uygulamalar arasındaki etkileşim, bu uyumsuz duruma yol açabilirdi.
Yarara Karşı Maliyet
Büyük olmak kuşkusuz erkekler için olduğu kadar dişiler için de avantajlıdır. Erkeklerle ilgili olarak, avantajın genelde hayatta kalma ve/veya her ne formda olursa olsun erkekler arasında "rekabet" şeklinde meydana gelen üreme becerisini içermesi beklenir. Dişilerle ilgili olarak önemli bir unsur, hem annenin hem de yavrunun ölüm olasılığının annenin büyük olması durumunda azalmasıdır. Bu özellik için popülasyonda kalıtsal bir varyasyon varken sabit bir vücut boyutunun tercih edilmesi, yukarıda belirtilen avantajın bir maliyetle telafi edildiğini gösterir.
Muhtemelen bu maliyet en azından, vücut boyutunu artırmanın daha yüksek bir kaynak edinimini gerektirdiği gerçeği nedeniyledir, ancak boyut arttıkça azalan "yüzey/hacim oranı" gibi farklı ölçeklendirme etkilerini de içerebilir. Beklenen bireysel büyüklük, maliyet ve fayda eğrilerinin kesiştiği noktaya göre belirlenmelidir. Boyut bu noktanın altında ve karşılıklı olarak fayda maliyetten düşükse bu nokta sabittir.
Bir dimorfizmin varlığı, bu iki eğriden en az birinin (fayda veya maliyet) bireyin cinsiyetine göre farklı olduğunu veya en azından geçmişte bu şekilde meydana gelmiş olduğunu gösterir. Gerçekten de tüm insan popülasyonlarında böyle bir dimorfizm bulunur. Bu dimorfizmin basitçe, örneğin gorillerle ortak atamızın zamanında var olan eski bir dimorfizmin "kalıntısı" olduğunu düşünebiliriz. Bununla birlikte bu hipotez reddedilebilir çünkü dimorfizmin derecesi popülasyonlar ve aileler arasında varyasyon gösterir ve bu varyasyon kalıtsaldır. Bu gerçekler göz önüne alındığında, mevcut durum için sadece bir öncekinin devamı diyemeyiz. Seçilim, insanlarda boyut dimorfizmini verimli bir biçimde şekillendirebiliyor olmalıdır.
Yarar Üzerine Bir Hipotez
Biyologların tercih ettiği klasik açıklama, dimorfizmin büyük olmanın yararı açısından erkekler ve dişiler arasındaki farktan kaynaklanmasıdır. Aslında artan beden boyutu hem erkekler hem de dişiler için uyum açısından faydalıdır. Ancak erkekler için uyum artışının dişilere göre daha yüksek olması ve her iki cinsiyet için benzer bir maliyet sonuçta erkeklerin dişilerden daha büyük olduğu bir "denge" durumuna yol açmaktadır. Bu açıklama, kuyruksuz maymunlar da dahil olmak üzere pek çok büyük memeli için geçerlidir çünkü bireysel kavgalar, erkeklerle ilgili sosyal statüde ve dişilere erişimin belirlenmesinde önemli bir faktör olmaya devam etmektedir. Bu açıklama bu nedenle, farklı hayvan sınıfları ve özellikle primatlar için eleştirel olarak tartışılmıştır.
Maliyet Üzerine Bir Hipotez
İnsanlarda, bu faktörün uzun süredir diğer türlere göre önemini yitirmiş olması muhtemeldir. Nitekim çok sayıda yazar, boyut üzerinde diğer çevresel faktörlerin rol oynadığını belirtmiştir, bunlardan biri beslenmedir. İnsan toplumlarını karakterize eden, "kaynaklara eşitlikçi olmayan erişim" hakkındaki antropolojik veriler de aynı gerçeği açıklayabilir. Bu durum, faydalar yerine maliyet farklılıkları açısından düşünmeye başlamamız gerektiğini göstermektedir.
Dünya çapında bilinen neredeyse tüm popülasyonlarda, kısıtlamaların çoğu zaman bir dişinin en önemli dönemi olan üreme çağını hedef aldığı ve bir grup olarak dişilerin, miktar ve kalite açısından erkeklerden daha az yiyecek alması beklendiği gösterilmiştir. Bu gerçeğin, sosyal bilimlerin "cinsiyet düzeni" adını verdiği erkekler lehine kurumsallaşmış bir eşitsizliğin doğrudan sonucu olması düşünülmektedir. Büyük olmanın yararı erkekler için olduğu kadar dişiler için de büyük olsa ve artık erkekler için büyük olmanın avantajı olmasa bile, bu kaynak tahsisi farkı, boyut dimorfizmini açıklayabilecek bir maliyet farkı yaratacaktır. Bu hipotez, bazı monomorfik primatlar için olanın aksine, insanlar için ve belki de dişilerin kaynaklara erişimde hiçbir önceliğe sahip olmadığı primatlar için geçerlidir.
İnsanlarda, erkekler ve dişiler arasında eşit olmayan kaynak paylaşımı nedeniyle, erkeklerde ve dişilerde büyümeyle ilgili maliyetlerin farklı olduğu öne sürülmektedir. Bu, cinsiyetler arasında artan büyüklükle ilişkili fayda farklılıklarının olmadığı durumlarda bile bir dimorfizm yaratacaktır. Bu hipotezi "standart" modele göre test etmek için, farklı koşullarda erkekler ve dişiler için maliyet ve yarar eğrilerinin belirlenmesi gerekir. Bu eğriler hakkında kesin bir bilgiye ulaşmak zor olacaktır, ancak muhtemelen 4 büyüklüğünde varyasyon düzenleri bulmak mümkündür.
Hipotezlerin Karşılaştırılması
İki hipotezin birbirini dışlayıcı olmadığı ve her ikisi de doğruysa etkinin daha da büyük olacağı unutulmamalıdır. Hipotezimizde dişilerin erkeklerden daha küçük olduğu gerçeğinin optimal olmadığını fark etmek ilginçtir. Üremenin fizyolojik olarak dişiler tarafından gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, dişiler daha zengin bir diyete erişebiliyor olsaydı büyümenin maliyeti azalacak ve daha az kaza ve düşük olasılığı ile doğum yapmalarına izin verecek bir boyuta ulaşacaklardı. Bu sayede insanlık tarihinde inanılmaz derecede daha az çocuk ve anne hasarı meydana gelecekti. Dahası, demografik açıdan bakıldığında, bu durum nüfus açısından daha olumlu olacaktı.
Literatürde kültürel meseleleri biyolojik başarı açısından yönünde her zaman güçlü bir eğilim olmuştur. Bu tür biyolojik argümanlar uzun süredir adil olmayan sosyal kuralları haklı çıkarmak için kullanılmıştır. Mevcut durum, bir kültürel özelliğin evrimsel sonuçları nedeniyle ters-uyarlanabilir olduğu bir zıt örnek oluşturabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 30
- 21
- 13
- 8
- 6
- 6
- 3
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:43:11 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9668
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.