İnsan Avcılığı, Büyük Memelilerin Neslinin Tükenmesine Neden Oldu!
Bu haber 5 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Son 50.000 yıl içinde Dünya'dan kaybolan birçok büyük memeli, kuş ve sürüngen türünün neslinin tükenmesine insanlar mı yoksa iklim değişikliği mi neden oldu? Bu tartışma, on yıllardır sürüyor.
"Büyük" derken, megafauna olarak bilinen en az 45 kilogram ağırlığındaki hayvanlardan bahsediyoruz. Bu dönemde en az 161 memeli türünün soyu tükendi.
En büyük darbeyi alanlar büyüklerin de en büyükleriydi. 50 bin yıl önce 57 türü bulunan megaherbivorların (kütlesi bir tonun üzerinde olan karasal otoburlar) geriye günümüzde sadece 11 türü kaldı. Bu kalan 11 türün popülasyonlarında ciddi düşüşler görülse de tamamen yok olmadılar.
Danimarka Ulusal Araştırma Vakfı Yeni Bir Biyosferde Ekolojik Dinamikler Merkezi'nden (ECONOVO) bir araştırma grubu, Cambridge Prisms dergisinde yayınladıkları çalışmada yok olan bu türlerin çoğunun insanlar tarafından avlanarak yok edildiğini tespit etti.[1]
Aarhus Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, büyük hayvanların neslinin tükenmesini anlamak için doğrudan veya dolaylı birçok faktörü hesaba kattı. Bunların arasında; türlerin yok oluşunun zamanı, hayvanların beslenme tercihleri, iklim ve habitat gereksinimleri, geçmiş nüfus büyüklüklerine ilişkin genetik tahminler, insan avcılığına dair kanıtlar, son 1-3 milyon yıllık iklim geçmişi, son 1-3 milyon yıllık bitki örtüsü geçmişi, son 66 milyon yılda faunanın evrimi ve dinamikleri, beslenme tercihleri de dahil olmak üzere insan yayılımı ve yaşam tarzına ilişkin arkeolojik veriler de bulunuyor.
Geç Pleistosen dönemindeki (130.000 ila 11.000 yıl öncesi) son buzul çağları arası ve buzul dönemlerindeki iklim değişiklikleri, dünya çapında hem büyük hem de küçük hayvanların ve bitkilerin popülasyonlarını ve dağılımlarını kesinlikle etkilemiştir. Ancak, sadece büyük hayvanlarda, özellikle de en büyüklerinde, önemli yok oluşlar gözlenmiştir.
Önemli bir gözlem, son birkaç milyon yıl boyunca yaşanan dramatik buzul çağlarının ve buzul arası dönemlerin büyük hayvanlar için önemli bir yok oluşa neden olmamasıdır. Özellikle buzul dönemlerinin başlangıcında soğuk ve kuru koşullar bazı bölgelerde büyük ölçekli yok oluşlara neden oldu. Örneğin, Avrupa'daki bu büyük yıkımı deneyimlese de büyük hayvanlar büyük bir yok oluş yaşamadı. Makalenin baş yazarı ECONOVO yöneticisi Profesör Jens-Christian Svenning şöyle diyor:
Son 50 bin yılda büyük hayvanların bu kadar çok yok olması, son 66 milyon yılda hiç görülmemiş bir şey. Önceki iklim değişiklikleri böyle bir yok oluşa neden olmamıştı. Ayrıca, büyük hayvanların yaşadığı yok oluş, iklimi değişen bölgelerde de değişmeyen bölgelerde de aynı sertlikteydi. Bu durumlar, iklim değişikliğinin büyük hayvanların yok olmasında önemli bir rol oynamadığına işaret ediyor.
Arkeologlar, inceleme sırasında çok büyük hayvanlar için tasarlanmış tuzaklar buldular. Eski insan kemiklerinin izotop analizleri ve mızrak uçlarındaki protein kalıntıları, bu insanların en büyük memelileri avladıklarını ve yediklerini gösteriyor. Jens-Christian Svenning şunları ekliyor:
Erken modern insanlar en büyük hayvan türlerini bile başarıyla avlayabiliyorlardı. Bu yüzden büyük hayvanların popülasyonlarını azaltma becerisine sahiplerdi. Büyük hayvanların gebeliğinin uzun sürmesi, bir seferde çok az sayıda yavru üretmeleri ve cinsel olgunluğa ulaşmalarının uzun yıllar alması nedeniyle aşırı avlanmaya karşı çok savunmasızlardı. Bu durum hâlâ da böyle.
Analiz; mamutlar, mastodonlar ve dev tembel hayvanlar gibi büyük hayvanların insanlar tarafından avlanmasının dünya genelinde yaygın olduğunu gösteriyor.
Ayrıca bu türlerin soyunun dünya çapında çok farklı zamanlarda ve farklı oranlarda tükendiğini de ortaya koyuyor. Bazı yerel bölgelerde bu oldukça hızlı gerçekleşirken, diğer yerlerde 10.000 yıldan fazla sürmüştür. Ancak nerede olursa olsun bu olay, her zaman modern insanlar geldikten sonra, insanlar arasındaki kültürel ilerlemelerden sonrasına denk gelmiştir.
Antarktika hariç tüm kıtalarda, tropik ormanlar ve savanlardan tutun Akdeniz ve ılıman ormanlara, bozkırlardan kutup ekosistemlerine kadar her türlü ekosistemde birçok tür yok oldu. Jens-Christian Svenning şöyle anlatıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Nesli tükenen türlerin çoğu çeşitli ortam türlerinde yaşayabiliyordu. İklim değişiklikleri birkaç mamut bozkırı gibi belirli türleri barındıran bir ekosistemi yok etmiş olabilir ama bu ekosistem de sadece birkaç büyük hayvan türüne ev sahipliği yapıyordu. İklim değişimi, tek başına çoğu büyük hayvanın nasıl yok olduğunu açıklayamaz. Türlerin çoğu ılıman ve tropikal koşullar altında varlığını sürdürmüştür. Aslında son buzul çağının sonundaki ısınma, onlara fayda sağlamış olmalıydı.
Araştırmacılar, büyük hayvan kaybının derin ekolojik sonuçları olduğuna dikkat çekiyor. Büyük hayvanlar, sık ormanlar ve açık alanlar arasındaki denge gibi bitki örtüsü yapısını, tohum dağılımını ve besin döngüsünü etkileyerek ekosistemlerde kritik bir öneme sahip. Bu canlıların ortadan kalkmasının ekosistem yapılarında ve işlevlerinde önemli değişikliklere sebep olduğu açıktır. Jens-Christian Svenning, sözlerini şöyle noktalıyor:
Sonuçlarımız, aktif koruma ve restorasyon çabalarına duyulan ihtiyacı vurguluyor. Büyük memelileri doğaya yeniden kazandırmak ekolojik dengelerin yeniden kurulmasına yardımcı olabilir ve bu sayede büyük hayvanlar açısından zengin ekosistemlerde evrimleşmiş olan biyoçeşitliliği destekleyebiliriz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ J. Svenning, et al. (2024). The Late-Quaternary Megafauna Extinctions: Patterns, Causes, Ecological Consequences And Implications For Ecosystem Management In The Anthropocene. Cambridge University Press, sf: e5. doi: 10.1017/ext.2024.4. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 16:43:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/18014
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.