İklim Değişimi, Himalayalar'daki Ağaç Türleri Arasındaki Dengeyi Değiştiriyor!

- Basın Bildirisi
- Ekoloji
- Bilim Haberciliği
Himalayalar'da zirveye ulaşmak için yarışanlar yalnızca dağcılar değil, ağaçlar da bu mücadeleye katılıyor. Nature Plants dergisinde yayınlanan bir araştırma, birçok yerde dağlık bölgelerdeki baskın ağaç türü olan huş ağacının yavaş büyüyen ve yaprak dökmeyen bir kozalaklı ağaç olan göknara karşı zemin kaybettiğini gösteriyor.[1] Bu değişim, diğer türlerin yaşam alanlarını yeniden şekillendirmelerine ve Himalaya ekosisteminin dinamiklerini değiştirmesine neden olabilir.
Çalışmada yer almayan Gent Üniversitesi'nden ekolojist Pieter De Frenne, ekosistemlerin değişen iklime nasıl tepki verdiğini anlamak için "bütünsel bakış açısının gerekli olduğunu" gösterdiğini söylüyor.
Orta Himalayalar, dünyanın en geniş ve kesintisiz ağaç sınırlarından birine ev sahipliği yapar. Son 2 ila 5 milyon yıl içinde huş ağaçları (Betula utilis), ilerleyen ve gerileyen buzulların geride bıraktığı kayalık alanlarda kendine yer edinmiştir. Daha sonra Himalaya göknarı (Abies spectabilis) bu alanlara yayılmaya başlamıştır. Zamanla bu durum, ya huşların ya göknarların baskın olduğu bir orman mozaiği ortaya çıkarmıştır.
Himalayalar, küresel ortalamadan daha hızlı bir şekilde ısınma ve kuraklık olayları yaşamaktadır. Botanikçi Shalik Ram Sigdel, ağaçların en yüksek yetişme noktası olan ağaç sınırlarının bu hızlı değişimlere nasıl tepki verdiği sorusunun kendisini büyülediğini belirtiyor. Çalışmalarında sık sık huş ve göknarın bir arada olduğu ağaç sınırlarına rastladığını belirten Sigdel, bir türün diğerine göre nasıl tepki verdiğini gerçekten merak ettiğini söylüyor.
Ekip, Everest Dağı yakınlarındaki ve Annapurna Koruma Alanı'ndaki önemli ormanlara odaklanarak, insan müdahalesinin en az olduğu ve benzer iklim koşullarına sahip alanları belirledi. Her alanda bir basketbol sahasının yaklaşık iki katı büyüklüğünde, 400 ila 700 ağaç içeren parseller seçtiler.
Himalayalar'daki zorlu arazi ve öngörülemez hava koşulları ise saha çalışmasını daha da zorlu hale getirdi. Sigdel, o anları şöyle anlatıyor:
Bazen açık bir hava bir anda kar yağışına dönüyor ve GPS kullansak bile otele geri dönüş yolunu zar zor bulabildik.
Araştırmacılar, her bir ağacın gövdesine yakın bir noktadan ince kalem boyutunda örnekler topladı. Yaşlı ağaçların yaşlarını ağaç halkalarını halkalarını sayarak, halkaları henüz görünmeyen genç ağaçların yaşlarını ise yıllık büyümeden kalan küçük izleri sayarak hesapladılar.
Sigdel ve ekibi, elde ettikleri veriler sayesinde her bir türün ağaç sınırı boyunca yayılmasını, yeni yetişen ağaçların sayısını, konumlarını ve büyüme şekillerini takip ve analiz edebildi. Sonuçlar, göknarların son yıllarda daha fazla ürediğini, huşların ise 1920 ile 1970 yılları arasında üreme zirvesini yaşadığını ancak son yıllarda üreme oranlarının düştüğünü ortaya koydu. Ekip ayrıca, göknarların yılda yaklaşık 11 santimetre yukarı çıkarken huşların ise yılda yaklaşık 6 santimetre hareket ettiğini tespit etti.
Araştırmacılar, ağaç sınırlarının 2100 yılına kadar nasıl değişebileceğini tahmin etmek için düşük ısınma (2°C'ye kadar), orta düzeyde ısınma (3,6°C'ye kadar) ve yüksek ısınma (4°–5°C) olmak üzere üç farklı ısınma senaryosu kullandı. Farklı sıcaklık, yağış ve nem koşullarında ağaç büyümesini inceleyen ekip, göknarların daha sıcak ve kuru koşullarda başarılı olacağını, huşların ise bu koşullara ayak uydurmakta zorlanacağını tespit etti. Çoğu senaryo, göknarın yukarı doğru yayılmaya devam ederek daha yüksek bölgeleri ele geçireceğini; huşların ise muhtemelen aynı yerde kalacağı ya daha düşük rakımlara ineceğini öngörüyor.
Uzmanlar, bu değişimin dağlarda yaşayan insanlar ve hayvanlar için endişe verici olabileceğine dikkat çekiyor. Araştırmada yer almayan Dominguez Hills California Eyalet Üniversitesi'nden çevre bilimci Parveen Chhetri, şöyle anlatıyor:
Ormanlık ve çalılık alanların genişlemesi, açık alanlarda avlanmayı tercih eden kar leoparlarının yaşam alanlarını daraltıyor.
Ormanların otlak alanlarına yayılması, hayvancılık yapan topluluklarla ormanlarla karşı karşıya getiriyor. Chhetri, bu durumun Himalaya'nın orta kesimlerinde yer alan Langtang vadisinde halihazırda yaşandığını ve yerel halkın tibet sığırları ve koyunlar için otlak alanlarını geri kazanmak amacıyla ağaçları kesmeye başladığını belirtiyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Sonuç olarak Chhetri, bu tür çalışmaların yerel halka ve orman yöneticilerine ağaç sınırlarının farklı iklim dinamiklerine nasıl tepki vereceğini tahmin etmeleri ve geleceği planlamaları için araçlar sunduğunu vurguluyor.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ S. R. Sigdel, et al. (2024). Accelerated Succession In Himalayan Alpine Treelines Under Climatic Warming. Nature Plants, sf: 1909-1918. doi: 10.1038/s41477-024-01855-0. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/02/2025 06:59:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19396
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.