İklim Değişikliği Nörolojik Rahatsızlığı Olanların Sağlığını Tehdit Ediyor!

- Basın Bildirisi
- Sinirbilim (Nörobiyoloji)
- Bilim Haberciliği
Bu haber 9 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Londra Üniversitesi Akademisi (UCL) liderliğindeki bir araştırma ekibi, iklim değişikliği sebebiyle oluşan kötü hava koşullarının beyin rahatsızlıkları olan kişilerin sağlığını olumsuz etkileyebileceğini savunuyor.
UCL Queen Square Nöroloji Enstitüsü'nden Profesör Sisodiya tarafından yönetilen ve The Lancet Neurology tarafından ortaklaşa düzenlenen “Sıcak Beyin 2: İklim Değişikliği ve Beyin Sağlığı” etkinliği öncesinde yayınlanan kişisel görüş makalesinde ekip, insanların sağlıklarını korumak ve eşitsizliklerin kötüleşmesini önlemek için iklim değişikliğinin nörolojik rahatsızlıkları olan insanlar üzerindeki etkisini anlamanın acil bir ihtiyaç olduğunu vurguluyor.[1]
Profesör Sanjay Sisodiya liderliğinde 1968 ile 2023 yılları arasında dünya genelinde yayınlanan 332 makaleyi inceleyen ekip, iklim değişikliğinin nörolojik hastalıklar üzerindeki potansiyel etkilerinin ölçeğinin büyük olmasını beklediklerini belirtiyor.
Araştırmacılar inme, migren, alzheimer, menenjit, epilepsi ve multipl skleroz dahil 19 farklı sinir sistemi rahatsızlığını ele aldı ve iklim değişikliğinin anksiyete, depresyon ve şizofreni gibi ciddi ve yaygın psikiyatrik bozukluk üzerindeki etkisini de analiz etti. Aynı zamanda Epilepsi Derneği Genomik Direktörü ve Epilepsi İklim Değişikliği Derneği'nin kurucu üyesi olan Profesör Sisodiya şöyle söylüyor:
İklimin bazı beyin hastalıkları, özellikle de felç ve sinir sistemi enfeksiyonları üzerindeki etkisine dair çok açık kanıtlar var.
Beyin hastalıkları üzerinde etkisi olduğu gösterilen iklimsel değişimler arasında aşırı uç sıcaklıklar ve olağandışı sıcaklık değişimleri yer alıyor. Sisodiya devam ediyor:
Gece boyunca yüksek sıcaklıklar uykuyu bozabileceğinden, gece sıcaklıkları özellikle önemli olabilir. Kötü uykunun bir dizi beyin rahatsızlığını ağırlaştırdığı bilinmektedir.
Ekip, bilişsel bozuklukların çevresel değişikliklere uyum sağlama yeteneğini sınırlayabileceğini, bu yüzden demansı olan kişilerin aşırı sıcak veya aşırı soğuğa yönelik hastalıklardan kendilerini korumasının daha zor olduğunu belirtiyor. Araştırmacılar şunları söylüyor:
Risk farkındalığının azalması, yardım arama ya da sıcak havalarda daha fazla su içmek veya kıyafetleri ayarlamak gibi potansiyel zararı azaltma yöntemlerini kullanmayı da engellemektedir.
Araştırmacılar yaptıkları incelemede, daha yüksek ortam sıcaklıklarında veya sıcak hava dalgalarında inme sonucu hastaneye yatış, sakatlık veya ölüm oranlarında bir artış olduğunu tespit etti. Yazarlar şöyle anlatıyor:
Bu kırılganlık, çoklu hastalık ve psikotropik ilaçlarla daha da artmaktadır. Buna bağlı olarak, daha fazla sıcaklık değişimi, daha sıcak günler ve sıcak hava dalgaları demansla ilişkili hastane başvurularının ve ölüm oranlarının artmasına neden olmaktadır.
Buna ek olarak, birçok ruh sağlığı bozukluğu için insidans, hastaneye yatış ve ölüm riski, artan ortam sıcaklığı, sıcaklıktaki günlük dalgalanmalar veya aşırı sıcak ve soğuk sıcaklıklarla ilişkilidir.
Araştırmacılar, olumsuz hava olayları daha da şiddetlendikçe ve küresel sıcaklıklar yükseldikçe, analizin bir parçası olarak inceledikleri daha önceki çalışmaların bazılarında beyin koşullarını etkileyecek kadar şiddetli olmayabilecek daha kötü çevresel faktörlere maruz kaldığını belirtiyor.
Sonuç olarak, araştırmaların güncel olmasını ve sadece iklim değişikliğinin mevcut durumunu değil, aynı zamanda geleceği de dikkate almasını sağlamanın önemli olduğunu söylüyor. Profesör Sisodiya, daha iyi bir planlama yapmak için daha fazla çalışmanın yapılması gerektiğini vurguluyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Çalışma, iklim koşullarının endişe verici bir şekilde kötüleştiği bir ortamda yapılıyor ve hem bireyler hem de kuruluşlar için faydalı olacak bilgiler üretecekse çevik ve dinamik kalması gerekecek. Ayrıca, gelecekteki iklim senaryolarının beyin hastalıkları üzerindeki sonuçlarını tahmin eden çok az çalışma var ve bu da ileriye dönük planlamayı zorlaştırıyor.
İklim anksiyetesi kavramı, potansiyel olarak ağır bir etkidir. Birçok beyin rahatsızlığı, anksiyete dahil olmak üzere daha yüksek psikiyatrik bozukluk riski ile ilişkilidir ve bu tür çoklu hastalıklar, iklim değişikliğinin etkilerini ve sağlığı korumak için gerekli adaptasyonları daha karmaşık hale getirebilir. Yazarlar atabileceğimiz ve atmamız gereken adımlar olduğuna özellikle vurgu yapıyor.
Araştırmacılar, yaptıkları etkinlikle amaçlarının iklim değişikliğinin beyin ve nörolojik sağlık hizmetleri için oluşturduğu riskler konusunda farkındalık yaratmak, küresel işbirliğine dayalı araştırmaları teşvik etmek ve iklim değişikliğine karşı strateji geliştirmek olduğunu belirtiyor.
Evrim Ağacı'nda tek bir hedefimiz var: Bilimsel gerçekleri en doğru, tarafsız ve kolay anlaşılır şekilde Türkiye'ye ulaştırmak. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi Türkiye'de bilim anlatmak hiç kolay bir iş değil; hele ki bir yandan ekonomik bir hayatta kalma mücadelesi verirken...
O nedenle sizin desteklerinize ihtiyacımız var. Eğer yazılarımızı okuyanların %1'i bize bütçesinin elverdiği kadar destek olmayı seçseydi, bir daha tek bir reklam göstermeden Evrim Ağacı'nın bütün bilim iletişimi faaliyetlerini sürdürebilirdik. Bir düşünün: sadece %1'i...
O %1'i inşa etmemize yardım eder misiniz? Evrim Ağacı Premium üyesi olarak, ekibimizin size ve Türkiye'ye bilimi daha etkili ve profesyonel bir şekilde ulaştırmamızı mümkün kılmış olacaksınız. Ayrıca size olan minnetimizin bir ifadesi olarak, çok sayıda ayrıcalığa erişim sağlayacaksınız.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 5
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ S. M. Sisodiya, et al. (2024). Climate Change And Disorders Of The Nervous System. Elsevier BV, sf: 636-648. doi: 10.1016/S1474-4422(24)00087-5. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/03/2025 09:45:24 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17658
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.