İglo Nedir? Arktik Bölgesinde Yaşayanların Yaptıkları Buzdan Evler, Bir İnsanı Gerçekten Isıtabilir mi?
Türkçede iglu veya iglo (İng: "igloo", Inuktitut: "ᐃᒡᓗ" [iɣˈlu]) olarak bilinen Arktik buz evleri, kar ve buz kullanılarak yapılan barınaklardır. Bu evlerin, günümüzde asırlar önce Inuitler tarafından icat edildiği düşünülmektedir; ancak ilk iglonun kim tarafından inşa edildiği bilinmemektedir. İglo sözcüğü, Inuit dilinde "kar evi" anlamına gelmektedir.
Tabii burada yeri gelmişken söylemek gerekir ki, kar içine açılan oyuklar içerisinde yaşamaya yönelik ilk fikir, türümüz Homo sapiens'e ait değildir; insanlardan çok önce kutup ayıları, çok sayıda kemirgen ve kuş türü tarafından keşfedilmiştir. Hatta bitkiler bile, aşırı soğuklar sırasında kar altında kalmalarına rağmen, yazımızın ilerleyen kısımlarında göreceğimiz gibi, kar içerisine hapsolan ısı sayesinde hayatta kalıp, kışı atlatabilmektedir.
Her ne kadar iglo isimli bu evler yeryüzünde yaşayan bütün Eskimolar veya Inuitler ile ilişkilendirilse de, buz evleri sadece Kanada'nın Merkezi Arktik bölgesinde ve Grönland'ın Thule bölgesinde yaşayan insanlarca inşa edilmiştir. Dolayısıyla bu evleri daha iyi anlamak için, mucitlerini tanımamız gerekmektedir.
İgloların Mucidi Eskimolar Kimlerdir?
Yeri gelmişken, "Eskimo" ve "Inuit" kavramlarını temizlemekte de fayda var: Eskimo, Grönland, Kanada, Siberya ve Alaska'nın Arktik bölgelerinde yaşayan, kültürel olarak birbirine benzeyen yerli halkların genel adıdır. Bu halkların geniş coğrafi yayılımı, Eskimoların yeryüzündeki en geniş alana yayılmış yerel halk olmasını sağlamaktadır.
Eskimolar, 2 ana gruptan oluşmaktadır:
- Inuitler: Inuitler, Alaska'daki Iñupiat halkları, Grönland'daki Inuitler ve Kanada'da bir arada yaşayan Inuitler'den oluşmaktadır. Inuit sözcüğü, Inuit dilinde "halk" demektir.
- Yupikler: Yupikler, doğu Siberya ve Alaska'da yaşayan halklardır.
Bu iki gruba ek olarak, her ikisinin de yakın akrabası olan, Eskimolarla ortak bir atayı ve Eskimo-Aleut olarak bilinen ortak bir dil grubunu paylaşan Aleut isimli üçüncü bir halk daha vardır. Siberya'nın Chukchi halkı da Inuitler, Yupikler ve Aleutların yakın akrabasıdır.
"Eskimo" sözcüğü, Inuitler arasında bir aşağılama sözcüğü ("pejoratif sözcük") olarak görülmektedir ve bu nedenle Inuit sözcüğünün kullanılması tercih edilmektedir; ancak "Inuitler ve diğer Eskimo halkları"na işaret etmek için Eskimo sözcüğü halen kullanılmaktadır. Eskimo sözcüğünün kelime anlamı net olmamakla birlikte, "çiğ et yiyenler" veya "kar ayakkabısı ören" anlamına geldiği düşünülmektedir.
İşte iglolar, bu halkların belli Arktik yörelerde yaşayanlarının kullandığı buzdan ve kardan yapılan evlere verilen bir isimdir. Günümüzde 135.000'i halen geleneksel Arktik bölgelerde yaşamayı sürdüren 183.000 civarında Eskimo bulunmaktadır.
Bu sayı, ilk etapta kulağa az gibi gelse de, yerel halklar açısından oldukça büyük bir sayıdır; hatta Kanada Kültür Mirası Departmanı'nın Çok Kültürlülük ve İnsan Hakları Programı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Kanada'da yaşayan Inuit sayısı, 1996 yılında 41.080 iken, günümüzde 68.400'e çıkmış gibi gözükmektedir. Bu, yerli bir halkın modern dünyada kendisine yer bulmayı sürdürebilmesi açısından büyük bir başarıdır. Inuitler gibi yerel halklar, hayatta kalma mücadelesine ek olarak günümüzde çoğunlukla sanat, takı yapımı, taş işçiliği ve ressamlık ile uğraşmaktadır.
İglo Nasıl İnşa Edilir?
İglolar, büyük çoğunluğu, sert rüzgarlarca dövmesi sonucu buz kristalleri birbirine kenetlenmiş, dolayısıyla daha sert yapıdaki karlardan inşa edilir. Yeni yağmış ve rüzgarlarla dövülmemiş olan karlar, iglo yapımı için genellikle uygun değildir, çünkü henüz yeterince sertleşmemiştir.
Uygun sertlikte olan karlar kürenip, bloklar haline kesilir. Karların toplandığı yerde açılan oyuk, iglonun alt kısımlarının yerleşeceği yer olarak kullanılır. Sonrasında kesilen karlar, kademeli olarak büyüyen bir şekilde, küresel bir biçimde birbirleri üzerine istiflenir. İgloların nasıl inşa edildiğini tek bir görselle özetlemek gerekirse:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Yukarıdaki görselin yanıltıcı olabileceği bir nokta, Hollywood'da ve çizgi filmlerde de hatalı bir şekilde gösterildiği gibi, igloların yarım küre şeklinde olduğudur. Gerçekte iglolar katener olarak da bilinen zincir eğrisi şeklindedir. Yani iglolar, bir zinciri iki ucundan tuttuğunuzda oluşan U şeklindeki eğrinin tam tersi biçimde inşa edilmektedir. Bu şekil, üstteki kar bloklarının alttakilere bindirdiği yükü eşit bir şekilde dağıtmakta ve bu sayede buz evine yapısal direnç kazandırmaktadır; böylece, yük altında kalan evin duvarları bükülmemektedir.
İglonun dış duvarları örülürken, üst kısımda bir hava ve ışık giriş-çıkışını sağlayan bir ventilasyon açıklığı, dışarı gözetleyebilmek için bir pencere açıklığı ve insan giriş-çıkışını mümkün kılacak biçimde bir kapı tüneli de açılabilir. Tüm bunlar, aşağıdaki görselde özetlenmektedir:
Dikkat edebileceğiniz gibi, iglonun alt kısmı genellikle düz değildir, iki veya daha fazla basamaktan oluşur. Bunun sebebi, ısınan havanın yükselmesi dolayısıyla iglonun daha üst kısımlarının daha sıcak olmasıdır. Bu da, yatak olarak kullanılacak düzlüğün tepeye olabildiğince yakın olmasını avantajlı kılmaktadır. Bu nedenle iglonun yatak kısmı, yerden daha yüksek ve tavana daha yakın bir şekilde inşa edilir.
Tabii igloların tek bir tipi yoktur. Genellikle yukarıdaki gibi inşa edilse de, boyutları tek bir kişinin sığabileceği büyüklükten, 3-4 kişilik grupların sığabileceği büyüklüğe kadar değişebilir. Dahası, farklı iglolar, farklı amaçlarla da kullanılabilir: Örneğin ev olarak kullanılan iglolara bağlı olarak inşa edilen ek iglolar, ölülerin gömüldüğü mezarlıklar olarak da kullanılabilmektedir.
Buzdan Bir İglonun İçi Nasıl Sıcak Olabilir?
Tabii ki iglolarla ilgili en ilginç konu, kar ve buzdan inşa edilmiş bir yapının nasıl olup da "sıcak" kalabildiğidir. Kar ve buzun, "buz gibi" soğuk olması bir yana, eğer ki iç kısımlar ısınıyorsa bu kar ve buz erimez mi?
İlk olarak şunu anlamak gerekiyor: Kar; çok kolay kesilebilen, çok kolay işlenebilen ve çok kolay taşınabilen bir yapı malzemesidir. Öyle ki; kar bıçakları, kürekler ve su geçirmez eldivenler gibi doğru aletlere ve iglo inşası konusunda deneyime sahipseniz (ve size yardım edecek en az 1 kişi daha varsa), bir igloyu inşa etmeniz sadece 1 saat civarında sürecektir. Yani kar, Arktik Dairesi gibi kurak yerlerde bir yapı inşa etmek için şaşırtıcı şekilde uygun bir inşaat malzemesidir; çünkü Arktik Dairesi'nde bina yapımında kullanılabilecek kayalar, taşlar veya ağaçlar (dolayısıyla odunlar) bulunmaz.
Dahası kar, oldukça iyi bir ısı yalıtımı sağlamaktadır. İglonun içini ısıtan şey, Eskimoların vücut sıcaklığı olabileceği gibi, yaktıkları yağ lambaları gibi ısı kaynakları da olabilir. Unutmamak gerekiyor ki bir battaniyeye sarıldığınızda sizi ısıtan şey, battaniyenin yaydığı sıcaklık değil, battaniye ile vücudunuz arasında sıkışan havanın, vücut sıcaklığınız dolayısıyla zamanla ısınmasıdır. İgloda olan da budur: Kar/buz ile iglo içinde yaşayanlar arasında sıkışan hava, yaşayan kişilerin 37 derecelik vücut sıcaklığı dolayısıyla zamanla ısınır. Yani siz, bir battaniye altında veya iglonun içindeyken, yaşayan bir fırın görevi görmektesiniz!
Sıcaklık dolayısıyla igloların iç kısımları zamanla eriyebilecek olsa da, dışarının soğukluğu dolayısıyla tamamen erimesi mümkün olmamaktadır (veya iglonun kendi kullanım süresinden çok daha uzun sürmektedir). Ayrıca iç kısımlar zamanla erise bile, bir igloda yaşayan insanlar sürekli iglo içinde kalmamaktadır. Dolayısıyla iglonun iç kısmı sürekli ısıtılmamış olacaktır.
Örneğin Eskimolar avlanmak üzere dışarı çıktıklarında, sıcaklık farkı nedeniyle eriyen iç kısımlar, iglonun içinin de soğuması sonucu tekrardan donar ve ek bir dayanıklılık sağlar. Hatta ilginç bir şekilde, iyi bir iglo inşa etmenin önemli bir basamağı, igloyu inşa ettikten sonra iç kısımlarını vücut ısısı veya bir yağ lambası ile hafifçe eritmek ve sonrasında donmasına izin vermektir. Bu buz, igloya ek direnç sağlamaktadır.
Anlaşılması gereken daha da önemli bir nokta, kardan bir ev inşa ederken yapılmaya çalışılan şeyin iç çamaşırınızla rahatça gezebileceğiniz bir ev yapmak olmadığıdır. Arktik Dairesi, yeryüzünde bulunan en ölümcül yaşam alanlarından birisidir. Dışarıda birkaç dakika içinde donmanıza neden olacak düzeyde keskin rüzgarlara, sizi birkaç hamlede paramparça edebilecek kutup ayılarına ve -40 dereceye varabilen soğuklara sahipken, ölmeden kalabileceğiniz bir barınak inşa etmektir.
Yapılan incelemeler, bir iglonun içinin, dışarıdan 40-60 dereceye kadar daha sıcak olabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla dışarısı -30 derece ise, iç kısımlar en fazla 15 derece civarında olacaktır; ancak bu, hayatta kalmayı kolaylaştırmak için fazlasıyla yeterlidir.
İglolar, genellikle kalıcı yapılar değildir. Hem sıcaklık nedeniyle, hem de iglonun kendi kuvveti altında oluşan kar sünmesi sonucunda iglolar zamanla aşınır ve yok olurlar. Bu nedenle Eskimo halkları, gittikleri yerlerde yeni iglolar inşa ederek durmaksızın yaşam alanlarını değiştirmektedirler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 53
- 18
- 16
- 13
- 13
- 4
- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- Encyclopaedia Britannica. Eskimo. (11 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2020. Alındığı Yer: Encyclopaedia Britannica | Arşiv Bağlantısı
- Native Languages. Setting The Record Straight About Native Languages: What Does "Eskimo" Mean In Cree?. (22 Haziran 2007). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2020. Alındığı Yer: Native Languages | Arşiv Bağlantısı
- L. Kaplan. Inuit Or Eskimo: Which Name To Use?. (1 Temmuz 2011). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2020. Alındığı Yer: Alaska Native Language Center | Arşiv Bağlantısı
- R. W. Park. Inuit Culture. (22 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2020. Alındığı Yer: University of Waterloo | Arşiv Bağlantısı
- R. Amundsen. (1908). The North West Passage, Being The Record Of A Voyage Of Exploration Of The Ship "Gyöa" 1903-1907. Yayınevi: Constable.
- A. Hoyt. How Igloos Work. (17 Ocak 2008). Alındığı Tarih: 22 Haziran 2020. Alındığı Yer: How Stuff Works | Arşiv Bağlantısı
- R. L. Handy. (1973). The Igloo And The Natural Bridge As Ultimate Structures. Arctic, sf: 269-348. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:21:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8926
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.