Hospitalier Şövalyeleri: Hasta Bakıcılıktan Şövalyeliğe Geçiş Yapan Tarikatın İlginç Öyküsü
Tarihi MÖ. 3000'li yıllara kadar giden Kudüs şehri, özellikle İbrahimi dinlerin kendine atfettiği değerden dolayı Orta Doğu coğrafyasında her zaman öne çıkan bir yer olmuştur. Tarihin her döneminde bu topraklar için çeşitli mücadeleler verilmiştir. Özellikle bu dinlerin "kutsal" kabul ettiği mekanları bünyesinde barındırmasından dolayı, popüler bir ibadet ve hac merkezi haline gelmiştir. Bu özelliğinden dolayı Kudüs'ü elinde tutmak, devletlere ve toplumlara ciddi bir prestij kazandırmıştır.
Orta Çağ Avrupası'nda, aylarca süren yolculuklarla Hristiyan hacılar, yüzlerce kilometre uzaktan deniz ve kara yoluyla hac görevini yerine getirmek amacıyla bu toprakları ziyarete gelmiştir. Dönem şartları incelendiğinde ulaşım imkanlarının sınırlılığı, yol güvenliği ve salgın hastalıklar bu yolculuğa çıkan insanları ciddi bir şekilde etkilemiştir. Sadece hacılar değil, tüccarlar da bu uzun yolculuklarda ciddi zahmet ve sıkıntı çekmiştir.
Bu sebeplerden dolayı Kudüs'te, İtalyan Amalfi'li tüccarlar önderliğinde, başlangıçta kendi ihtiyaçlarını giderebilmeleri için, sonrasındaysa hasta ve bakıma ihtiyacı olan hacılara yardım etmek, konaklamalarını sağlamak amacıyla bir manastır ve manastıra bağlı misafirhaneler ve hastane inşa edilmiştir. İnşa edilen bu kurumların giderleri, toplanan bağışlarla karşılanmıştır. Bu manastır ve çevresinde gelişen yapılar, 1. Haçlı Seferi'ne kadar bir hayır kuruluşu olarak faaliyetlerine devam etmiştir.
Birinci Haçlı Seferi (1096-1099) sonucunda Kudüs'ün Hristiyanlar tarafından ele geçirilmesi ve Kudüs Krallığı'nın kurulmasıyla beraber, başlangıçta "yardım kuruluşu" olarak faaliyetlerine başlayan bu kurumun işleyişinde değişikliğe gidilmiştir: Hastanenin baş rahibi Üstat Gerard döneminde, Papalık tarafından resmi olarak tanınan bu kuruluşun gelirlerinde ciddi miktarda artış olmuştur. Avrupa'dan gelen bağışların yanı sıra Haçlı Seferi'ne katılan birçok asilzade de varlıklarını tamamıyla bu kuruma vermiştir. Gelirleri artan kurum, hac güzergahlarına tesisler inşa etmiş, bu tesisler ile hem yol güvenliği sağlanmış hem de tanınırlığı artmıştır.
2. Üstat Raymond de Pay zamanında ise bakımevi hizmetinin yanı sıra Kudüs'e gelen savaşçıların da desteğiyle kurum bir şövalye tarikatına ("Hospitalier") dönüşmüştür. Tarikat, ismini manastır çevresine kurduğu hastaneden almıştır. Hospitalier tarikatı, hac yollarını ve hacıları korumanın yanı sıra, Kudüs Krallığı'nın savunmasında da aktif rol oynamıştır. Bir diğer Hristiyan şövalye tarikatı olan Tapınak Şövalyeleri'nin oluşumu da bu dönemde olmuştur.
Şövalyelerin Mücadelesi
1187 yılında Hıttin Şavaşı yenilgisi ve Akka'nın Eyyübiler tarafından 1291'de ele geçirilmesiyle, tarikat, merkezini Kudüs'ten Kıbrıs'a taşımak zorunda kalmıştır. 1309 yılında Rodos'u ele geçiren şövalyeler, burada güçlü bir donanma inşa edip hac yollarını tekrar kontrol altında tutmak istemişlerdir; fakat Osmanlı Devleti karşısında adada tutunamamışlardır. 1344'teki Haçlı Seferleri sırasında ele geçirilen İzmir (Smyrna), 1374 yılında şövalyelerin savunmasına verilmiştir; ancak 1402 yılında Timur, İzmir'i fethederek şövalyeleri buradan kovmuştur. Aynı yıl Bodrum'da (Halicarnassus) bir kale inşa eden şövalyeler, kısmen yok edilmiş Halikarnas Mozolesi'nden parçalar kullanarak Petronium isimli siperlerini güçlendirmişlerdir. Bugün buralar "Bodrum Kalesi" olarak bilinmektedir.
Şövalyeler için işler, 1522 yılında daha da kötüleşmiştir: Sultan Süleyman emrindeki 400 gemi, kimi kaynaklara göre 100.000, kimi kaynaklara göre 200.000 askerle adaya çıkartma yapmıştır.[1], [2] Büyük Üstat Philippe Villiers de L'Isle-Adam'ın emrindeyse sadece 7.000 kadar asker vardı. Sultan Süleyman'ın kuşatması 6 ay sürdü ve kuşatma sonunda yılan Hospitalier Şövalyeleri'nin Sicilya Adası'na çekilmelerine izin verildi. Bu, kağıt üzerinde bir yenilgi olsa da, kendilerinden yüzlerce kat büyük bir orduya karşı aylarca direnebilen şövalyeler, Avrupa'da bir zafer kazanmış gibi karşılandılar. Papa 6. Adrian, Büyük Üstat'ı "İnancın Koruyucusu" ilan etti.
Kendilerine yeni bir üs arayan tarikata, Kutsal Roma İmparatoru 5. Charles 1530 yılında Malta Adası'nı bağışlamıştır. Öncesinde "Rodos Şövalyeleri", ardından "Malta Şövalyeleri" olarak da adlandırılan Hospitalier tarikatı, Malta'da ismini o dönem liderleri olan Jean de Valetta'dan alan ve günümüzde hala başkent statüsünü sürdüren Valetta şehrini inşa etmişlerdir. Bu sırada özellikle de Berberi korsanlarla mücaele etmek zorunda kalmışlardır. Rodos Adası 1444'te Mısır Sultanlığı, 1480'te ise Fatih Sultan Mehmet tarafından işgal edilmiştir. Özellikle de 2. Fatih'in adaya saldırıları oldukça sert olmuştur, çünkü Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'u fethettikten sonra özellikle de Malta Şövalyeleri'nin topraklarına gözünü dikmiştir.
Bu süreçte şövalyeler, Müslümanlara ve özellikle de Berberi Korsanlara karşı aktif mücadele etmişlerdir. Her ne kadar az sayıda gemileri olsa da, bunları ustaca kullanabilmeleri sayesinde Osmanlı Donanması'nın dikkatini çekmeyi başarmışlardır. 1565 yılında Sultan Süleyman, 40.000 asker gücüyle 700 şövalya ve 8.000 askeri tekrar kuşatmıştır ve onları Malta'dan kovmayı başarmıştır. Bu sayede Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa'yı tehdit edebileceği yeni bir üs elde etmiştir. Bu ikinci kuşatma, Büyük Malta Kuşatması olarak anılmaktadır.
Günümüzde Şövalyeler...
Şövalyeler tarafından inşa edilen Valetta şehri, bugün Unesco Dünya Mirası Listesi'nde yer almaktadır. Ayrıca Hospitalier, Malta'da Aziz John Katedrali, Büyük Üstadlar Sarayı gibi yapılar inşa etmiştir. Napolyon Bonapart'ın 1798 yılındaki işgaline kadar adada hüküm süren tarikat, merkezini 1834 yılında Roma'ya taşımıştır.
Varlığı günümüze kadar gelen bu örgüt, şimdilerde çalışmalarına Roma merkezli sosyal yardım kuruluşu olarak devam etmektedir. 120 ülkede tıp merkezi, ilk yardım kuruluşu ve bakımevleri vardır. Dünya genelinde birçok resmi kurum ve kuruluşla temas halinde bulunan organizasyon ayrıca Birleşmiş Milletler'de de gözlemci statüsünde bulunmaktadır. Bunun yanında, devlet statüsü olmamasına rağmen, üyelerinin bir kısmına resmi pasaport da vermiştir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 10
- 5
- 2
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ J. P. D. Balfour, et al. (1979). The Ottoman Centuries. ISBN: 9780688080938. Yayınevi: William Morrow Paperbacks.
- ^ G. Veinstein. (2012). Süleymān. Brill. doi: 10.1163/1573-3912_islam_COM_1114. | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Knights Hospitaller. (24 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2021. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- R. K. Urken. The Last True Knight On Malta. (24 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2021. Alındığı Yer: BBC | Arşiv Bağlantısı
- E. Altan. Templier Ve Hospitalier Şövalye Tarikatlarının Kuruluşu. (24 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2021. Alındığı Yer: belleten | Arşiv Bağlantısı
- S. Young. This Is The World's Most Exclusive Passport And Only 500 People Have It. (23 Haziran 2017). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2021. Alındığı Yer: The Independent | Arşiv Bağlantısı
- UNESCO. City Of Valletta. (24 Ağustos 2021). Alındığı Tarih: 24 Ağustos 2021. Alındığı Yer: UNESCO | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 17/11/2024 21:43:06 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10877
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.