Her Şeyi Baş Aşağı Görmeye Başlasaydık, Beynimiz Buna Alışabilir miydi?

- Çeviri
- Uygulamalı Bilimler
20. yüzyılın ortalarında Avusturyalı bir profesör, bir adamın görüşünü tam anlamıyla "tepetaklak etti". Adam, kısa bir süre sonra bu durumu tamamen aşmayı başardı: Innsbruck Üniversitesi'nden Profesör Theodor Erismann, görüntüyü ters yüz eden deneyi tasarladı ve hem asistanı hem de öğrencisi olan Ivo Kohler'a uyguladı. Kohler, daha sonra bunun hakkında bir makale yazdı ve sonrasında ikili, bu konuyla alakalı bir belgesel hazırladılar.
Profesör, Kohler'a el yapımı bir gözlük taktırdı. Bu gözlüklerin içinde, özel olarak düzenlenmiş aynalar vardı. Bu aynalar Kohler'in gözlerine ulaşacak ışığın üst kısmı aşağıya, aşağı kısmı üste gelecek şekilde ters çeviriyordu.
Kohler ilk başta, kendisine uzatılan bir nesneyi kavramaya, bir sandalyenin etrafında dolanmaya veya merdivenlerden aşağı inmeye çalışırken çok fazla tökezledi.
Sopalarla oynadıkları basitleştirilmiş bir eskrim oyununda Kohler, alçaktan saldırıya uğradığında sopasını yükseğe kaldırıyordu ve yüksek bir sopaya tepki olarak alçalıyordu.
Bir çay fincanını doldurmak için tutarken, suyun görünüşte yukarı doğru döküldüğünü gördüğü anda bardağı ters çeviriyordu. Bir kibritten yükselen dumanın ya da bir ipin üzerinde sallanan bir helyum balonunun görüntüsü, hangi yönün yukarı hangisinin aşağı olduğu konusunda anında bir değişikliği tetikleyebilirdi.
Ancak sonraki hafta Kohler, kendini bu tür durumlarda daha tutarlı ve durumla uyum içinde buldu.
10 gün sonra, ters çevrilmiş dünyaya o kadar alışmıştı ki, paradoksal ve mutlu bir şekilde her şey ona normal ve doğru görünüyordu. Kohler, kalabalık bir kaldırımda yürüyebilmek, hatta bisiklete binebilmek gibi halka açık yerlerde yapılan günlük aktiviteleri gayet iyi yapabilir durumdaydı. Yine de sokaktaki yoldan geçenler insanlar tarafından gözlüğünün farklı görünüşü dolayısıyla dikkat çekiyordu, modaya aykırı bulunuyordu.

Erismann ve Kohler başka deneyler de yaptı. Diğer bilim insanları da öyle... Onların izlenimine göre, çoğu, belki de hemen hemen bütün deneylerde insanlar, bu tür sıra dışı bir duruma adapte olabiliyorlar. Görüntüler tuhaf bir biçimde göze ulaşırsa ve bu tuhaflık, tutarlı devam ediyorsa, bir kişinin görsel sistemi nihayetinde bir şekilde onu normalden farksız olarak yorumlamaya başlıyor. Kohler, birkaç hafta boyunca sağa ve sola yer değiştiren gözlük taktıktan sonra, kişinin ters çevrilmiş dünyasında evinde gibi olduğunu ve gözlükleri takarken Innsbruck boyunca motosiklet sürebildiğini yazıyor.
Bu size son derece olağan üstü gelebilir. Ancak temel bir yetenek olan ters görüşe uyum sağlama, neredeyse sürekli şahit olduğunuz bir şeydir.
Pek çok insan, ters duran belgeleri okuma becerisini geliştirir. Özellikle birçok öğretmen bunu, üzerinde çalışmadan edindikleri yarı gizli bir beceri olarak değerlendiriyor.
Bu otomatik ve neredeyse zahmetsiz olan görsel tuhaflığa adaptasyon olayı, beynin yaptığı ve bilim insanlarının anlamadığı birçok tuhaf şeyden biridir. Beyin hakkında konuşmasaydık, bu davranışların ve becerilerin tuhaf ve "düşünülmesi imkansız" olduğunu söylemek yerinde olurdu.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Aslına bakarsanız (ve düşünecek olursanız) gözümüzdeki retina tabakasına düşen görüntü zaten dışarıdan gelen ışığın ters yüz edilmiş halidir. Beynimiz, evrimsel süreçte bunu tersine çevirerek değerlendirecek biçimde evrimleşmiştir. Bu görüntüyü, dış aynalar yardımıyla tekrardan ters çevirdiğimizde, beynimiz de plastisite denen özelliği sayesinde bu yeni duruma adapte olabilecek ve oldukça kısa bir süre içerisinde bu sıra dışı veri akışına uyum sağlayacaktır. Bu, beynin sıra dışı yeteneklerinden birisidir.
Makalelerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu makalemizle ilgili merak ettiğin bir şey mi var? Buraya tıklayarak sorabilirsin.
Soru & Cevap Platformuna Git- 12
- 4
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 10/02/2025 22:16:53 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9640
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in The Guardian. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.