Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Keşfet
Bilimdeki Son Gelişmeler
Akış
İçerikler
Gündem
Hastalık Dağılımı
Akciğer
Hayvan Davranışları
Paleontoloji
Koruma
Cinsellik
Jinekoloji
İnsan Türü
Uzay Görevleri
Kitap
Gaz
Güç
Doğum
Antarktika
Lipit
Saç
Hidrojen
Psikoterapi
Optik
Bebek Doğumu
Maske
Mantık Hatası
Kimyasal
Kanser
Hominid
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Ufuk Derin
22 saat önce
Mississippi Üniversitesi'nden bir araştırma ekibi, insanların dedikodu konusu olmak ile tamamen görmezden gelinmek arasında hangisini tercih ettiklerini inceledi. Yaklaşık bin kişiyle yapılan beş deneyde, katılımcıların %64'ü olumlu dedikodu konusu olmayı kabul edilebilir bulurken, her üç kişiden biri ise olumlu dedikodulardan bile rahatsızlık duyduğunu belirtti. Araştırma, cinsiyet ve narsisizmin bu tercihlerde önemli faktörler olduğunu, erkeklerin ve narsisist eğilim gösteren kişilerin dışlanmaktansa kötü bile olsa dedikodu konusu olmayı daha çok tercih ettiğini ortaya koydu.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
0
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
22 saat önce
Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nda (LHC) çalışan fizikçiler, kurşun iyonlarını çarpıştırdıkları bir deney sırasında “kurşunu altına dönüştürmeyi” başardılar – üstelik bu tamamen tesadüfi bir şekilde gerçekleşti. Elbette bu durum simyacılık hikâyelerindeki gibi değil: burada bahsedilen şey, atom altı düzeyde çekirdek tepkimeleri sonucu çok kısa ömürlü altın izotoplarının ortaya çıkması.

Bu olay, LHC’de yapılan ağır iyon çarpışmalarının maddenin evrendeki ilk anlarına dair koşulları nasıl taklit edebildiğini ve yeni elementlerin oluşum süreçlerini nasıl daha iyi anlayabileceğimizi gösteriyor.

Ancak fizikçiler, bunun pratik anlamda altın üretmekle ilgisi olmadığını ve bu tür çekirdek reaksiyonlarının, maddenin temel doğasını anlamaya yönelik bilimsel araştırmalar için yapıldığını vurguluyor. Bu “kurşunu altına çevirme” olayı, fizik camiasında sembolik olarak heyecan uyandırsa da ekonomik veya endüstriyel bir karşılığı bulunmuyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
22 saat önce
Güney Kaliforniya’daki popüler sahil kasabası Santa Monica’da sincap nüfusu adeta patlama yaşadı. Yerel halk ve yetkililer, özellikle parklarda ve plajlara yakın alanlarda sayıları hızla artan sincapların hem çevre hem de halk sağlığı açısından sorun oluşturduğunu bildiriyor.

Sincaplar, turistlerin ve ziyaretçilerin besleme alışkanlıkları nedeniyle daha cesur hale gelirken, çöp kutularını karıştırmaları ve bazı durumlarda insanlara yaklaşmaları dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu artışın ekosistemi bozabileceği ve potansiyel hastalık taşıyıcıları nedeniyle halk sağlığını tehdit edebileceği uyarısında bulunuyor.
Yetkililer, sincapları beslememeleri için halkı uyarıyor ve popülasyonu kontrol altına almak için çeşitli önlemler üzerinde çalışıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
2
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
1 gün önce
1972 yılında Sovyetler Birliği tarafından fırlatılan ve Venüs’e ulaşamadan başarısız olan bir uzay aracı, tam 53 yıl sonra Dünya atmosferine girerek yandı. ABD Uzay Kuvvetleri ve diğer izleme kuruluşları, aracın 2025 Mayıs başında atmosfere kontrollü olmayan bir şekilde yeniden giriş yaptığını doğruladı. Araç büyük oranda atmosferde parçalanarak yandı, herhangi bir hasar veya tehlike oluşturmadı.
Bu olay, Sovyet uzay programlarının kalıcı etkilerini ve hâlâ Dünya yörüngesinde dolaşan geçmiş uzay görevlerinin izlerini bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlar, benzer eski uyduların izlenmesinin önemine vurgu yapıyor.

Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
3
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ece Müker
Ece Müker
499K UP
3 gün önce
Oregon kıyılarının yaklaşık 480 km açığında, Pasifik Okyanusu’nun 1.500 metre altında bulunan Axial Seamount adlı denizaltı yanardağının 2025 yılı sonuna kadar patlaması bekleniyor. Bilim insanları, bu tahmini sismik aktivitedeki artış ve deniz tabanında gözlenen şişme gibi belirtilere dayandırıyor. Günde 1.000’den fazla küçük depremin kaydedildiği bölge, 1998, 2011 ve 2015 yıllarında da patlamıştı. Axial Seamount, karadan uzak ve su altında yer aldığı için potansiyel patlamanın insanlar için doğrudan bir tehdit oluşturması beklenmiyor. Ancak yanardağ, deniz altı volkanizması ve yerküre dinamiklerini anlamak açısından büyük bilimsel öneme sahip. Bölge, Ocean Observatories Initiative tarafından kurulan gelişmiş kablolu gözlem sistemleriyle gerçek zamanlı olarak izleniyor ve bu da olası bir patlamayı önceden tespit etme açısından eşsiz bir fırsat sunuyor.
Bu gönderi Evrim Ağacı tarafından öne çıkarılmıştır.
5
0 Yorum
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 22 saat önce 3 dk.

Birisinin sizin hakkınızda konuşması ile sizi görmezden gelmesi arasında bir seçim yapsanız hangisini daha makul bulacağınız, Shakespeare'den bir soru olmasa da Mississippi Üniversitesi'nden bir profesörün öncülük ettiği araştırma ekibinin cevaplamaya çalıştığı bir konuydu. Uzun yıllardır dışlanma üzerine yapılan araştırmalar, bir yabancının sizi kısa bir süreliğine bile görmezden gelmesi gibi küçük şeylerin, kendimizi kötü ve değersiz hissetmemize neden olabileceğini gösteriyor. Mississippi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Andrew Hales şunları söylüyor:

İşin içine bir de dedikodu girince iş çok daha karmaşık bir psikolojik bilmeceye dönüşüyor. Hales şöyle devam ediyor:

2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 2 hafta önce 2 dk.

Uluslararası bir araştırma ekibi, Dünya'nın iki katı büyüklüğünde ve yıldızına Satürn'ün Güneş'e olan mesafesinden daha uzakta dönen bir gezegen buldu. Harvard ve Smithsonian Astrofizik Merkezi'nin (CfA) de aralarında olduğu ekip, bu keşfin diğer gezegen sistemlerinin bizimkinden ne kadar farklı olabileceğinin bir örneği olduğunu belirtiyor. CfA üyesi ve araştırmanın başyazarı Weicheng Zang şunları söylüyor:

Ekip, Samanyolu'ndaki gezegen popülasyonlarına dair yeni bilgiler elde etmek için yıldızlarına göre gezegen kütlelerini ölçtü. Çalışmada, uzak nesnelerden gelen ışığın gezegen gibi bir cisim tarafından bükülmesiyle oluşan mikromercekleme tekniği kullanıldı. Bu yöntem, özellikle Dünya ile Satürn yörüngeleri arasındaki mesafede bulunan gezegenleri tespit etmek konusunda etkili. Mikromercekleme ile şimdiye kadarki en kapsamlı veri setini sunan bu çalışma, önceki örneklerden üç kat daha fazla gezegen içeriyor ve tekniğin tespit edebildiği gezegen boyutunu sekiz kat küçülterek Dünya boyutuna yakın ölçeklere indirgiyor. Bu sayede, yöntemin hassasiyeti artırılarak daha küçük kütleli gezegenlerin keşfi mümkün hale geliyor.

32
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

Nature Communications dergisinde yayınlanan Yeni bir çalışma, günümüz Antarktika'sında gördüğümüz gibi devasa buzdağlarının bir zamanlar İngiltere kıyılarına 145 kilometreden daha kısa bir mesafede sürüklendiğini ortaya koyuyor.[1]

Bilim insanları ilk kez, bu muhteşem devlerin 18.000 ila 20.000 yıl önce İngiltere'nin doğu kıyısında yer alan Kuzey Denizi'nin tabanında sürüklenirken alt taraflarında bıraktıkları izleri keşfetti. Bu dönem, iklimin ısınmasıyla İngiltere ve İrlanda Adaları'nın büyük bölümünü kaplayan buzul örtüsünün gerilediği son buzul çağının sonlarına denk geliyor.

9
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Utku Derin
Utku Derin
351K UP
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

PLOS One dergisinde yayımlanan bir çalışmada araştırmacılar, İtalya'daki asma evcilleştirme sürecinin tıpkı iyi bir şarabın yıllanması gibi yavaş ilerlediğini ortaya koydu.[1] Ülkenin sembol ihraç ürünlerinden biri olan şarabın binlerce yıla yayılan gelişim hikâyesi, Tunç Çağı'na kadar uzanıyor.

Günümüzde bağcılık, yılda yaklaşık 80 milyon ton taze üzüm üretiyor. İtalyan şarabı çok ünlü olsa da Batı Akdeniz'de bağcılığın tarihine dair bilgiler, Avrupa ve Asya'nın diğer bölgelerine kıyasla hâlâ sınırlı. Çalışmanın ortak yazarı ve arkeobotanist Mariano Ucchesu şunları söylüyor:

18
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Ufuk Derin
Aktaran 2 hafta önce 3 dk.

Bugün yeryüzünde sürünen trilyonlarca karınca dolaşıyor olabilir ancak Kretase dönemine ait soyu tükenmiş "cehennem karıncaları"nın vahşetiyle azı yarışabilir. Haidomyrmecinae alt familyasına mensup bu karıncaların tıpkı çim biçmek için kullanılan, Azrail kostümünün de ayrılmaz bir parçası olan orağa benzeyen son derece özelleşmiş çeneleri bulunuyordu. Uzmanlar, bu çeneleri çaresiz avlarını sabitleyip son darbeyi vurmak için kullandıklarını düşünüyor.

Şimdi ise Brezilya'dan bir araştırma ekibi, bilim dünyasının kadar bilinen en eski cehennem karıncası örneğini temsil eden 113 milyon yıllık bir cehennem karıncası keşfeti. Kireçtaşında korunan karınca ile ilgili çalışma, Current Biology dergisinde yayınlandı. Çalışmanın ortak yazarı ve São Paulo Üniversitesi Zooloji Müzesi'nden paleontolog Anderson Lepeco, şöyle anlatıyor:

26
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close