Siberkondri Nedir? İnsanların İnterneti Hastane, Google'ı Doktor Gibi Kullanmaya Başlaması Neden Tehlikelidir?
Google, Bir Hekim veya Hastane Değildir!
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Siberkondri bireylerin sağlık ile ilgili çevrimiçi ortamlarda tekrar eden şekilde bilgi arama davranışı anlamına gelmektedir. Tekrar eden şekilde sağlık bilgisi aramak bireylerin önüne geçilemez derecede sağlık anksiyetesi yaşamasına neden olmakta ve bunun sonucunda sağlık bilgisi arama davranışı döngüsel bir sürece dönüşmektedir.[1], [2]
Siberkondrik bireyler, yaptıkları araştırmalar sonucunda içinde bulundukları duruma teşhis koymaya ve internetten elde ettikleri bilgilerde kendilerini tedavi etmeye çalışmaktadır. Bu durumun hasta ve hekim arasındaki ilişkiyi tamamen dönüşüme uğratan bir patoloji oluşu yapılan araştırmalar kapsamında tartışmalı olsa da siberkondrinin tıbba karşı derin bir güvensizliğe neden olma riski taşıdığı ifade edilebilir.[3], [4], [5]
Siberkondri Nedir?
Siberkondri, bireylerin internette takıntılı bir biçimde sağlık bilgisi araması sonucunda sağlık kaygısına kapılması ve kendisine elde ettiği bilgiler ışığında hastalık teşhisi koyması anlamına gelmektedir. Bu durumun en belirleyici etkeni, sağlık bilgisi arama davranışı sonucunda oluşan kaygının tekrardan bilgi arama davranışına sebep olmasıdır.[1], [6]
Siberkondri, internet bağımlılığını tetikleyen ve internet bağımlılığından etkilenen bir patoloji olarak ele alınabilir. Oldukça yeni bir kavram olması bakımından DSM kriterleri içerisinde teknoloji kullanımına bağlı gelişen davranış bozukluğu kategorisinde ele alınabileceği görülebilir; ancak bu kavramın DSM-V kriterleri içerisinde henüz net bir tanımı yoktur. Amerikan Psikiyatri Derneği'nin de bu konuda net bir görüşü henüz bulunmamaktadır.[1], [2]
Siberkondrinin Teorik Kökeni
Siberkondrinin kavramsal kökenine bakıldığında siber ve hipokondriyazis kavramlarından türediği görülmektedir. Hipokondriyazis, aşırı derece sağlık konusunda kaygı ve endişe duyulması anlamına gelmekte, halk tabiri ile hastalık hastası manasına geçmektedir. Siberkondrianın da hipokondriyazisin siber halini temsil ettiği düşünülür.[1], [7]
Siberkondrinin kavramsal olarak ilk kez Business Wire'ın yayınladığı makalede kullanıldığı ifade edilmekte ve bu terimin ilk kez 2012 yılında Oxford İngilizce Sözlüğü'ne eklendiği bilinmektedir.[5] Tıbbi olarak bu terimin kullanılması ise 2000'li yıllardan sonrasına tekabül etmektedir.[1], [2], [5]
Siberkondrinin Tehlikeleri
Siberkondri, Tıbba Karşı Güvensizliğe Neden Olabilir!
Siberkondrisi olan bireyler tıp kurumuna güvensizdir ve internette buldukları bilgileri referans alarak, doktorlar ile tartışmaya açık bir yapıdadır. İçinde bulundukları hastalık durumundan duydukları yoğun kaygı, internetten topladıkları tüm sağlık bilgisini güvenilir olup olmadıklarına bakmaksızın kabul etmeye kadar götürebilir. Bundan dolayı birey, gerçekten hasta olup olmaması fark etmeksizin yaşadığı yoğun sağlık kaygısı neticesiyle tıp hizmetlerinden faydalanmayı kesebilir ve kendi kendisini edindiği belirli belirsiz bilgiler ışığında tedavi etmeye kalkabilir. Bu nedenle siberkondrinin hasta ve hekim arasındaki ilişkiyi değiştirdiği çeşitli araştırmalar içerisinde oldukça tartışmalı bir konudur.[1], [3], [7], [4], [2], [6], [5]
İnternetteki Bilgi Kirliliği Sağlık Anksiyetesini Olumsuz Yönde Etkileyebilir!
Web 2.0 araçlarının sosyal ağ sitelerinde bireylere etken bir rol vermesinden dolayı herkes statüsü fark etmeksizin içerik üretebilmektedir. Bu durum, sağlık enformasyonun dijital ağlarda sağlık alanında uzman olmayan bireylerin de konu hakkında içerik üretmesine vesile olmaktadır. Böylelikle sağlık alanında bilgi kirliliğine neden olan bloglar, sosyal medya grupları, YouTube kanalları vb. açılabilmekte ve isteyen herkes bu dijital bağlamlarda içerik üreticisi olabilmektedir.[7], [4]
- Yabancı Dilde İletişim Kurmak, Karar Verme Sürecinde Duyguları Arka Plana Atıyor!
- Telefonsuz Kalma Fobisi (Nomofobi) ve İnternetsiz Kalma Korkusu (Netlessfobi), İnternet Bağımlılığından Kaynaklanıyor Olabilir!
- COVID-19 Infodemisi: Nörodejeneratif Hastalıklar, COVID-19 Salgınında Sahtebilim İddialarının Neden Bu Kadar Güçlü Yayıldığını Açıklamamızı Sağlayabilir!
Siberkondrisi olan bireyler, bilgiyi toplarken resmi sağlık kurum/kuruluşlarının sosyal medya sayfaları veya mikro blogları dışında tüm bu bilgi kirliliğinin kol gezdiği dijital ağlarda da gezinmektedir. Bu ağlarda sağlık tavsiyeleri ve hastalıklara karşı tedavi yöntemleri hakkındaki birçok içerik asılsız olduğu için bireyler yaşadıkları sağlık kaygısından ve güvensizlikten dolayı istemeden de olsa bu içeriklerde gördüklerini uygulayarak, var olan sağlık durumlarının kötüye gitmesine neden olabilmektedir.[6], [5] Siberkondriye sebep olan birtakım psikolojik, patolojik ve sağlık durumu gibi etkiler, siberkondrinin daha yoğun yaşanmasına neden olmaktadır.
Siberkondriye Yol Açan Etkenler ve Çözüm Yolları
Siberkondrinin ortaya çıkmasındaki temel etkenlerin başında sağlık anksiyetesi gelmektedir. Bireyler, hastalık semptomu olduğunu düşündükleri bedenleri için bir an önce tedavi yollarını bulmak istemektedir. Bu nedenle hastaneye başvurmaları ve doktor muayenesi sonucunda ciddi bir sorun olmadığını öğrenmeleri, bir ihtimal olarak siberkondrik bireyleri rahatlatmamaktadır. Tatmin olamama ve güvenlik arayışı onları daha fazla bilgiye itmekte ve böylelikle güvenlik ihtiyacı siberkondriye neden olan etkenler içerisinde öne çıkmaktadır.[1], [3], [7], [2]
Sağlık bilgisinin tekrarlanan şekilde aranması aşırılık boyutunu ortaya çıkarır ve birey günlük yaşamını sürekli internet başında bilgi ararken geçirdiği için günlük faaliyetlerini yerine getirmekte zorlanmaya başlar. Bunu takiben bireyin içinde bulunduğu kaygı durumunun getirdiği yoğun bir stres yaşanır ve bu durum bireyi daha fazla bilgi edinmeye yönlendirerek edindiği bilgiden güven duyma ihtiyacına götürür.[1]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Siberkondrisi olan bireyler, yaşadıkları sağlık kaygısı sonucunda ihtiyaç duydukları güveni internet ortamından karşılamaya çalıştıkları için, herhangi bir doktora başvursalar dahi doktorla tartışma içerisine girebilmektedir. Doktorun söylediği tıbbi bilgileri kabul etmeyerek, kendilerine koydukları hastalık teşhisinin tedavisini talep etmekte ısrarcı olabilirler. Bu durum dijitalleşmenin ortaya çıkardığı teknoloji bağımlılığından etkilenen siberkondri davranışını kültürel ve patolojik olarak toplumda yaygın hale getirebilme tehlikesi taşımaktadır.[7], [5] Bunun sonucunda siberkondrik bireylerin toplumsal yaşamda artış göstermesi ve tıbbi otoriteye karşı kolektif bir güven kaybı yaşanması siberkondrinin yaygınlığına bağlı olarak farklı etkiler ortaya çıkarabilmektedir.
Bireylerin tüm zamanını internette sağlık bilgisi arayarak geçirmesi iş ve sosyal yaşamlarını da etkileyeceği için bireyin yaşam kalitesi düşebilir.[1] Bu durumun önlenmesi için tıbbi olarak siberkondrinin tanı belirtilerinin detaylıca ortaya koyulup açıklanması önemlidir.[5] Tıbbi olarak siberkondri ile ilgili seminer ve eğitimlerin özellikle tıp öğrencilerine verilmesi, bu patolojinin tam olarak nasıl işlediğini anlamak ve çözüm yolları geliştirmek açısından faydalı olabilir. Sağlık çalışanlarının siberkondrik bireylerle karşılaştıklarında doğru ve etkin tedavi modellerini uygulayabilmeleri siberkondrinin bir risk faktörüne dönüşmesini engelleyebilir.
Özellikle okullarda sağlık okuryazarlığı eğitiminin verilmesi, bireylerin internette okudukları sağlık bilgilerini doğru yorumlayıp anlamalarına vesile olabilmektedir. Bu sayede teknolojinin kötüye kullanım biçimlerinden birisi olan ve içerisinde bağımlılık boyutu barındıran internette kontrolsüz biçimde sağlık bilgisi arama davranışı daha kontrollü ve bilinçli hale getirilebilir.[1], [7], [4], [5]
Google, Doktor veya Hastane Değildir!
Medpage Today sitesi, bu sorunu esprili bir dille, şu şekilde anlatıyor:[8] Dr. Google kendisinin sizin en yakın dostunuz olduğuna inanmanızı istiyor. Gece ve gündüz sizin için orda ve bekleme salonları veya ofis çalışma saatleri gerekmiyor. Sorulara hemen cevap veriyor. Test yok, laboratuvar gecikmesi yok. Klavyede bir iki tık sonrası tanı koyuyor ve hemen dakikalar içinde, olmadı saniyeler içinde cevap veriyor. Dr. Google size bilmek istediğinizi anlatıyor ve hasta memnuniyet anketinde en yüksek skorları alıyor.
Gerçek şu ki, Dr. Google çoğu zaman faydadan çok zarara yol açıyor. İnternetteki tıbbi bilgi çoğunlukla güvenilmez oluyor ve gereksiz bir anksiyete artışına neden olabiliyor. Daha kötüsü insanları, düzgünce görülmüş ve muayene edilmiş olsalar bile, doktorlarının yargısını sorgulamasına neden oluyor!
Her şeyden önce, Dr. Google sizi tanımıyor. Sizi göremiyor, hikayenizi duyamıyor, sizi koklayamıyor, size dokunamıyor. Size yönelik bir sezgisi veya bilgisi yok.
İkincisi, Dr. Google siberkondriyi pekiştiriyor. Siz internette hastalığınızla ilgili arama yaptığınızda, çeşitli bilişsel önyargılarınıza yenik düşüyorsunuz: Bazen gerçekte olandan çok daha riskli hastalıkların tanısını kendinize koyuyorsunuz, bazen de blog yazarlarının veya yorumcuların sizi yersiz şekilde sakinleştirmesine izin veriyorsunuz (gerçekten tehlikeli bir hastalığınız varsa bile). İnternet aramaları muhtemelen sizi kısa sürede bilgiye boğacaktır ve bu da siberkondriyi tetikleyecektir. Örneğin semptomları benzer olabilen iki hastalıktan yumurtalık kanseri çok daha tehlikeliyken, rahatsız bağırsak sendromu çok daha kolay kontrol edilebilirdir. Sizde ilki varken ikincisine kanaat getirmeniz sizi yanlış yere rahatlatacak, ikincisi varken ilkinin teşhisini koymak yersiz sebeple gerilmenize neden olacaktır.
Dr. Google üzerinden konan tanıların %59'u hatalıdır. Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir ankete göre, 2012 yılında insanların %35'i internetten tıbbi durumlarını araştırdı ve bunların %41'ine gerçekten tıbbi tanı kondu. Katılımcıların %2'si, hekimlerinin kendilerini kısmen doğruladığını söyledi. Geri kalan %57'si ise hatalı teşhis koymuştu. Eğer söz konusu sağlığınızda, her 100 tahminden 59'unun kısmen veya tamamen hatalı olması hiç de kabul edilebilir bir durum değildir.
Dr. Google'ın umurunda bile değilsiniz! İnternetteki kişiler, size verdikleri bilgiden sorumlu olmadıklarını sanıyorlar veya böyle davranıyorlar (hatalı tıbbi bilgi dağıtmak cezalandırılabilir!). Google'da bir arama yaptığınızda tek yaptığınız, kendi önyargılarınızı tatmin etmek oluyor. İnternetin şefkati yoktur, sizinle empati kuramaz, size dayanak olamaz, elinizi tutamaz, sizinle sevinip, sizinle üzülemez. Dr. Google'un hekiminizle arasına girmesine asla izin vermeyin.
Sonuç olarak unutmayın ki internette bulunan bilgiler:
- Güncel değil.
- Hatalı bilgiler içeriyor.
- Yazanlar doktor veya hemşire değil.
- Medikal kaynaklar (referanslar) belli değildir.
Gerçeklerle yüzleşelim. Dr. Google gerçek bir insan olsa, görevi kötüye kullanma (malpraktis) nedeniyle dava edilirdi. Çoğunlukla yanlış tanı koyuyor. Gereksiz testler istiyor. Düzgün bir değerlendirme yapmadan anksiyete artışına neden oluyor.
Dr. Google, Hipokrat'ın belirlediği en temel tıbbi gerçeği çiğniyor: Öncelikle kimseye zarar verme!
Sonuç
Siberkondri, bireylerin sağlık konusunda endişe duyması ve internetten sağlık bilgisi arayarak içinde bulundukları duruma teşhis koymaları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Sağlık kaygısı ve internetten sağlık bilgisi arama davranışı döngüsel olarak tekrarlandığında durumun ciddiyeti daha da görünür olmaktadır. Siberkondriye hem neden olan hem de sonucu olan tıbba ve doktorlara karşı güvensizlik durumu derinleştiği vakit bireyler günlerinin neredeyse tamamını internette sağlık bilgisi aramaya adayabilmektedir.
Siberkondri, hasta ve hekim arasındaki ilişkiyi değiştiren bir durum olması bakımından bireylerin kendilerine koydukları teşhisi internette öğrendikleri bilgiler ışığında tedaviye kalkışması riski de barındırmaktadır. Kontrolsüz teknoloji ve internet kullanımını derinleştiren bir durum olan siberkondriye neden olan etkenler üzerine daha fazla araştırma yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Esasında bireylerin internette okudukları bilgileri doğru anlayıp yorumlamaları için güvenilir sağlık bilgisi kaynaklarının çoğaltılmasının ve bireyleri güvenli kaynaklara yönlendirmek için eğitimler düzenlenmesinin faydalı olacağı ifade edilebilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 13
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b c d e f g h i j E. Bahadır. (2021). Çevrimiçi Sağlık Arama Davranışı (Siberkondri) Üzerine Bir Gözden Geçirme. Klinik Psikoloji Dergisi, sf: 79-85. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e A. Erdoğan, et al. (2020). Siberkondria: Bir Gözden Geçirme. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, sf: 435-443. doi: 10.18863/pgy.654648. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c M. Batu, et al. (2019). Yeni Medya Rahatsizliklari: Yeni Nesil Medyaya Farkli Bir Bakiş. ResearchGate, sf: 641-656. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d S. Deniz. (2020). Bireylerin E-Sağlık Okuryazarlığı Ve Siberkondri Düzeylerinin İncelenmesi. İnsan ve İnsan, sf: 84-96. doi: 10.29224/insanveinsan.674726. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f g h N. Tarhan, et al. (2021). Yeni Kuşak Hastalığı Siberkondri: Yeni Medya Çağında Kuşakların Siberkondri Düzeyleri İle Sağlık Okuryazarlığı İlişkisi. OPUS Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, sf: 4253-4297. doi: 10.26466/opus.855959. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c K. Kalip, et al. (2020). Teknolojiyle Bağlantili Yeni Davranişsal Bozukluklar / Recent Behavioral Disorders Due To Technology. ESTÜDAM Halk Sağlığı Dergisi, sf: 318-333. doi: 10.35232/estudamhsd.712134. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b c d e f H. Demirhan, et al. (2021). Sağlık Bilgisi Arama Davranışı Açısından Dijitalleşmenin Etkileri: Siberkondri Hastalığı Üzerine Bir İnceleme. International Journal of Health Sociology, sf: 1-18. | Arşiv Bağlantısı
- ^ KevinMD.com. Dr. Google Will Never Know You Or Care As Much As I Do. (3 Mayıs 2015). Alındığı Tarih: 16 Eylül 2021. Alındığı Yer: KevinMD.com | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2024 23:15:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10984
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.