Gökbilimciler, James Webb Verilerindeki Gezegen Sinyallerini Yanlış Yorumlama Riskiyle Karşı Karşıya!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, Evren'i olağanüstü ve benzeri görülmemiş bir netlikle gözler önüne seriyor. Gözlemevinin ultra keskin kızılötesi görüşü, kozmik tozu yarıp geçerek Evren'in en eski yapılarından bazılarına ışık tuttu. Bu yapılar arasında, yüz milyonlarca ışık yılı uzaklıkta uzanan, önceden gizli olan moleküler bulutlar ve dönen galaksiler yer aldı.
Webb, Evren'de hiç olmadığı kadar uzağı görmenin yanı sıra, Samanyolu'nda keşfedilen 5,000 gezegenden bazıları gibi kendi galaksimizdeki nesnelerin de en kapsamlı görüntüsünü yakalayacak. Astronomlar, bu yakındaki gezegenlerin bazılarını çevreleyen atmosferleri çözümlemek için teleskopun ışık ayrıştırma hassasiyetinden yararlanıyorlar. Atmosferlerinin özellikleri, bir gezegenin nasıl oluştuğuna ve yaşam belirtisi bulundurup bulundurmadığına dair ipuçları verebilir.
Ancak yeni bir MIT çalışması, astronomların ışık bazlı işaretleri çözümlemek için genellikle kullandıkları araçların, yeni teleskopun verilerini doğru bir şekilde yorumlayacak kadar iyi olmayabileceğini öne sürüyor. Araştırmacılara göre, özellikle maddenin özelliklerinin bir işlevi olarak ışığın madde ile nasıl etkileşime geçtiğini modelleyen araçlar olan donukluk (İng: "opacity") modelleri, Webb'in verilerinin hassasiyetine uymak için önemli ölçüde yeniden ayarlama gerektirebilir.
Peki ya bu modeller düzeltilmezse? Araştırmacılar; sıcaklık, basınç, ögesel bileşim gibi gezegen atmosferi özelliklerinin büyüklük sırasına göre açığa çıktığını tahmin ediyorlar. MIT Dünya, Atmosfer ve Gezegen Bilimi (EAPS) bölümü öğretim üyesi ve çalışmanın yardımcı lideri Julien de Wit şöyle söylüyor:
Su gibi bir bileşiğin 5 derecede bulunması ile 25 derecede bulunması arasında bilimsel açıdan önemli bir fark var. Güncel modeller bunları ayırt edemiyor.
EAPS'tan Prajwal Niraula şunları ekliyor:
Şu anda spektral bilgiyi çözmek için kullandığımız model, James Webb teleskobundan aldığımız verilerin hassasiyeti ve kalitesiyle aynı düzeyde değil. Kendimizi geliştirip donukluk problemini beraber çözmemiz gerekiyor.
Seviye Atlamak!
Donukluk (veya "opasite"), fotonların bir malzemeden ne kadar kolay geçtiğinin bir ölçüsüdür. Belli dalga boylarındaki fotonlar; bir materyalden doğrudan geçebilir, emilebilir veya geri yansıtılabilir. Hangisinin olacağı, fotonların materyalin içerisindeki belirli moleküller ile nasıl etkileşime geçtiğine bağlıdır. Bu etkileşim aynı zamanda, materyalin sıcaklığına ve basıncına da bağlıdır.
Donukluk modeli, ışığın maddeyle nasıl etkileşime girdiğine dair varsayımlar temelinde çalışıyor. Astronomlar, materyalin yaydığı ışık spektrumu göz önüne alındığında, bir materyalin belirli özelliklerini türetmek için donukluk modellerini kullanıyor. Öte gezegen bağlamında donukluk modeli, bir teleskopun yakaladığı gezegenden gelen ışığa dayanarak, bir gezegenin atmosferindeki kimyasalların türünü ve bolluğunu çözebilir.
De Wit, klasik bir dil çeviri aracına benzettiği son teknoloji donukluk modelinin, Hubble Uzay Teleskobu gibi araçlar tarafından alınan spektral verileri çözümleme konusunda iyi bir iş çıkardığını söylüyor. Wit şunları da ekliyor:
Şimdiye kadar bu 'Rosetta Stone' iyi iş görüyor. Ama şimdi Webb'in hassasiyetinde bir sonraki aşamaya geçtiğimize göre, çeviri sürecimiz bir gezegenin yaşanabilir olup olmaması gibi önemli incelikleri yakalamamızı engelleyecek.
Hafif ve Rahatsız!
Wit ve iş arkadaşları, en yaygın kullanılan donukluk modelini teste tabi tuttukları çalışmalarında buna değiniyorlar. Ekip, ışık ve maddenin nasıl etkileşime girdiğine dair anlayışımızda belirli sınırlamalar üstlenecek şekilde düzeltilirse modelin hangi atmosferik özellikleri türeteceğine baktı. Araştırmacılar, böyle sekiz adet bozuk model oluşturdu. Sonrasında gerçek versiyon da dahil olmak üzere her bir modeli, sentetik spektrumlarla beslediler. Sentetik spektrumlar, ekip tarafından simüle edilmiş ışık desenleriydi ve James Webb teleskobunun göreceği hassasiyete benzerdi.
Aynı ışık spektrumuna dayanarak her bir bozuk modelin, gezegenin atmosferinin özelliklerine dair geniş kapsamlı tahminler ürettiğini buldular. Analizlerine göre ekip, eğer mevcut donukluk modelleri Webb teleskobundan alınan ışık spektrumlarına uygulanırsa bir hassasiyet duvarına çarpacakları sonucuna vardı. Yani, bir gezegenin atmosfer sıcaklığının 28 derece mi yoksa 326 derece mi olduğunu veya belirli bir gazın atmosferik katmanda %5'lik mi yoksa %6'lık mı yer kapladığını söyleyecek kadar hassas olmayacaklar. Nirula şöyle söylüyor:
Bu fark, gezegen oluşum mekanizmalarını kısıtlamamız ve biyolojik işaretleri güvenilir bir şekilde tanımlamamız için önemli.
Ekip ayrıca, her modelin verilerle iyi bir uyum ürettiğini buldu. Yani bozuk bir model, araştırmacıların yanlış olduğunu bildiği bir kimyasal bileşim üretse bile aynı zamanda bu kimyasal bileşimden, orijinal spektruma yeterince yakın veya ona uyan bir ışık spektrumu da üretiyordu. Wit şöyle açıklıyor:
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Hala iyi bir uyum elde etmek için, yanlış bir modelle bile, ince ayar yapılabilecek yeterli parametre bulunduğunu fark ettik. Yani modelinizin yanlış olduğunu ve size söylediklerinin yanlış olduğunu bilemezsiniz.
Wit ve iş arkadaşları, mevcut donukluk modelini nasıl geliştireceklerine dair bazı fikirler öne sürdüler. Fikirler, modellerin ışık ve çeşitli moleküllerin nasıl etkileşime girdiğine dair varsayımlarını iyileştirmek için daha fazla laboratuvar ölçümü ve teorik hesaplama ihtiyacına yönelikti. Ayrıca, disiplinler arası işbirliğine, özellikle de astronomi ve spektroskopi arasındakine odaklanıldı. Niraula şöyle söylüyor:
Işığın ve maddenin nasıl etkileşime girdiğini tam olarak bilseydik çok daha fazla şey yapabilirdik. Dünya'nın koşullarında bunu yeteri kadar iyi biliyoruz. Fakat farklı tipte atmosferlere geçtiğimiz anda işler değişiyor. Kalitesi artan çok fazla veriyi yanlış yorumlama riski alıyoruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 23/11/2024 12:54:39 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12537
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.