Gizli Hastalık Emarelerini Çok Hızlı Bir Şekilde Tespit Edebiliyoruz; Tanımadığımız İnsanların Yüzlerinde Bile!
Bu yüzlerden hangisi hasta bir insana ait dersiniz?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
İnsanlar, diğer insanların yüzlerinde enfeksiyon izlerini tespit etmek konusunda sıra dışı bir yeteneğe sahipler; hasta olan kişiler, hastalığın çok erken evrelerinde olsalar bile!
"Yapma ya!" diyerek bunun bariz bir şey olduğunu düşünebilirsiniz. Nihayetinde kim grip olan birinin kırmızı burnunu ayırt edemez ki? Ama İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden John Axelsson ve ekip arkadaşlarının yaptığı çalışmaya göre, burada sözünü ettiğimiz şey, bundan çok daha hassas bir beceri. Hatta bizim hasta yüzleri tespit etme konusundaki becerimiz o kadar hassas ki, bazı insanlar diğerlerinin hasta olduğunu, o kişinin kendisi fark etmeden bile tespit ediyor olabilir!
İnsanların çekiciliği, güvenilirliği, baskınlığı ve temel duyguları yüzlerden okuyabildiği zaten bilinen bir gerçek. Dolayısıyla hastalığı tespit edebilmemiz de çok şaşırtıcı değil.
Basit bir deneyde, Axelsson ve arkadaşları sağlıklı gönüllülerin bazılarının vücutlarına plasebo, diğerlerinin vücutlarına lipopolisakkarit (LPS) enjekte ettiler. LPS, vücutta enflamasyon stres tepkisini tetikleyen bir endotoksindir. Yani hasta olmaya karşı verdiğimiz fiziksel tepkiyi tetikler. Araştırmacılar, her bir kişinin enjeksiyondan ve enflamasyon tepkisini doğrulayan kan testi sonuçlarından 2 saat sonra fotoğraflarını çektiler.
Sonrasında, yepyeni bir gözlemci grubu laboratuvara getirildi ve fotoğrafları incelemeleri istendi. İlk deneyde gözlemcilerden, fotoğraftaki kişinin hasta olup olmadığını belirlemeleri istendi. 0'dan 1'e kadar olan bir skalada, 0.5'lik başarı oranı tamamen şans eseri iken, gözlemciler 0.62 puan aldılar. Yani hasta kişiyi ilk bakışta tespit etmeleri tamamen tesadüf eseri değildi. İkinci deneyde ise gözlemcilerden, fotoğraftaki kişinin hasta olduğunu anlamalarını sağlayan işaretleri belirtmeleri istendi.
Cevaplarına bakacak olursak, LPS enjeksiyonu alan kişilerin daha soluk dudakları ve derisi vardı, yüzleri daha şişkindi, ağızlarının kenarları daha fazla çökmüştü, göz kapakları daha çöküktü, gözleri daha kırmızıydı ve derileri daha az parlaktı. Tüm bu göstergeler arasından soluk dudaklar, hastalığın en bariz belirtisiydi. Araştırma sonuçları Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlandı.[1]
Örtük İpuçları
Evrimsel açıdan bakacak olursak, hasta kişileri tespit edip onlardan uzak durmak temel bir savunma güdüsüdür. Güçlü koku duyuları olan hayvanlar, hastalığın idrar ve dışkıdaki izlerini koklama lüksüne sahiplerdir. Her ne kadar insanların da hasta bir kişiyi koklayabildiğine dair izler bulunsa da, bizlerin görsel tanı becerileri burunlarımızdan çok daha başarılı olabilir.
Unutmayın ki bu deneydeki insanlar, enjeksiyondan sonraki birkaç saat içinde bile enfeksiyonu tespit edebiliyorlardı. Bu durum, insanların yüzündeki en belirsiz hastalık emarelerini bile tespit edebildiğimizi gösteriyor. Yani hastalığın en berbat, en alçak, en hırıltılı semptomları çıkmadan çok önce... Bu erken tespit becerisi çok önemli, çünkü insanlar hastalığın erken evrelerinde en bulaşıcı oluyorlar; yani sağı solu bakteri ve virüslerden arındırma çabalarına girişmeden günler, hatta haftalar önce... Bu nedenle yüzde meydana gelen değişimlere olan hassaslığımız, o insanlardan erkenden uzak durmamızı sağlıyor olabilir.
Ama şunu da söylemek gerekiyor: 0.62'lik isabet oranı, tesadüf eseri tahmin etmekten iyi olsa da, araştırmacıları etkileyecek kadar yüksek de bir oran değil. Ancak gözlemcilerin sadece birkaç saniyeliğine baktıkları ve daha önceden hiç tanımadıkları kişilere ait fotoğraflardan yola çıkarak tahminde bulundukları düşünülecek olursa, bu başarı oranı hiç de beklenmedik değildir.
Gerçekte insanlar, önceden tanıdıkları ve sağlıklı oldukları dönemdeki yüzlerine aşina oldukları kişilerin yüzlerinde meydana gelen hastalık emarelerini çok daha kolay algılıyor olabilir. Araştırmacılar, şöyle yazıyorlar:
Bu isabet oranının, özellikle de öğrenme yoluyla nasıl arttırılabileceğine ve bu tespit becerisinin tüm hastalıklar ve etnik gruplar için aynı olup olmadığına yönelik daha fazla araştırma gerekmektedir.
Gelecekte araştırmacılar, yüzdeki emareleri belirli hastalıklara özgü bir şekilde daraltarak ve tüm hastalıklar için geçerli olan emareleri tespit ederek araştırmalarını genişletmek istiyorlar. Örneğin hasta insanlarla yorgun insanların yüzlerinde yaşanan değişimlerin büyük bir kısmı ortaktır. Bu nedenle yeni sorular da doğuyor: Belirli hastalıklar, insan yüzünün özelliklerini belirli şekillerde değiştiriyor mu? Yüz tanımlama konusunda deneyimli olan sağlık personeli, hasta insanları tespit etmek konusunda daha başarılı mı?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bir hastalık ne kadar erken tespit edilirse, o kadar kolay kontrol altına alınabilir. Buradan yola çıkarak, konuyu daha da genişletmek mümkündür: Eğer araştırmacılar hasta bir yüze ait tüm nüansları tespit edebilirlerse, yüz tanıma özelliği olan bir cep telefonu uygulaması yardımıyla hızlıca check-up yapmamız mümkün olabilir.
Şimdilik teoride olan bu teknoloji bir gün gerçek olursa, okula gitmek istemeyen çocuklar, termometreyi bir lambaya yanaştırarak ebeveynlerini kandırma ihtimalini unutabilirler. Anne babaların yapacağı tek şey, cep telefonlarını çıkartıp, çocuklarının bir fotoğrafını çekerek gerçekten hasta olup olmadıklarını anlayabilirler.
Ve en tepedeki fotoğrafta hangi yüzün hasta (LPS enjeksiyonu yapılmış) insana ait olduğunu merak ediyorsanız: Cevap, A şıkkıydı. Doğru bildiniz mi?
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
İçerikle İlgili Sorular
Soru & Cevap Platformuna Git- 30
- 24
- 11
- 6
- 6
- 4
- 3
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Discover Magazine | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. Axelsson, et al. (2018). Identification Of Acutely Sick People And Facial Cues Of Sickness. Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences, sf: 20172430. doi: 10.1098/rspb.2017.2430. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:35:02 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9475
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Discover Magazine. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.