Toplumsal Cinsiyet Algısı, Cinsiyet Önyargılarını Pekiştirerek 6 Yaşındaki Çocukların Kendilerine Yönelik Algılarını Değiştiriyor!
Kız Çocukları, Zeka ve Dersler Konusunda Erkeklerden Daha Önde Başlıyorlar; ancak Yaş İlerledikçe Durum Tersine Dönüyor!
Kadınlar ile erkekler arasında sosyokültürel bir eşitsizlik olduğu tarihsel olarak ve süregelen araştırmalarla net bir şekilde bilinen bir olgudur.[1], [2], [3], [4], [5], [6], [7] Detaylı bir şekilde dokümanlanmış bu gerçek, sadece bir cinsiyet grubunda değil, toplumun tamamında yoksulluğu ve kırılganlığı pekiştiren, kısır döngüler yaratan ve dolayısıyla derhal çözüm bulunması gereken, tehlikeli bir olgudur.[8] Bugüne kadar bu toplumsal krize yönelik birçok çözüm önerisi geliştirilmiştir; ancak bu eşitsizliği ilk etapta yaratan faktörleri tespit etmek ve bu faktörleri ortadan kaldırmak, problemi kaynağında bitirmek konusunda büyük öneme sahiptir.
Bugüne kadar erkekler ile kadınlar arasındaki farkları araştıran birçok araştırma yapılmıştır ve çok da şaşırtıcı olmayan bir şekilde, iki cinsiyet arasında fizyolojik, psikolojik ve sosyolojik farklar tespit edilmiştir.[9], [10], [11], [12], [13], [14], [15], [16], [17] Buradaki kritik nokta şudur: Aradaki farklar her ne yönde olursa olsun (yani belli bir konuda kadınların veya erkeklerin ortalamada daha önde veya geride olması fark etmeksizin), insan yapımı olarak inşa edilen toplumsal sistemler, bu farkları körüklemek yerine onları telafi edecek biçimlerde inşa edilmelidir. Toplumdan en yüksek verim, ancak bu şart sağlanırsa elde edilebilir; çünkü üretime ve insanlığın entelektüel birikimine maksimum katkı ancak bu koşullarda sağlanabilecektir. Ayrıca elbette, en insanî olanı da budur. Dolayısıyla toplumumuzdaki hangi yapıların, hangi noktada eşitsizlikleri körüklediğini belirlemek, sorunun çözümü açısından büyük öneme sahiptir.
Toplumsal Cinsiyet, 6 Yaşında Fark Yaratıyor!
Bu konuda yapılan bir çalışma, gerçekten de toplum olarak çocuklarımızı, farkında olarak veya olmayarak, cinsiyete göre belirli yargılara ve basmakalıplara itelediğimizi göstermektedir.[18] Bu çalışmanın sonuçlarına göre, daha çocukluğun erken evrelerinden itibaren zekayı, sevimliliği, yaramazlığı ve benzeri toplumsal cinsiyet rollerini bizatihi olarak bizler şekillendirip, cinsiyete göre çocuklarımıza aşılıyor olabiliriz: 5 yaşındaki çocuklar, kendi cinsiyetlerini diğerine göre "üstün" görmekteyken, 6 yaşında bu durum değişmeye başlıyor. Bu nasıl olur?
Çalışmada uzmanlar, 5, 6 ve 7 yaşında olan toplam 92 çocuk üzerinde incelemeler yaptılar. Her yaş grubundan 32 çocuk vardı ve bunların yarısı oğlan, yarısı kızdı. Araştırmacılar 3 farklı deney uygulayarak çocukların verdiği tepki not aldılar:
- 1. görevde çocuklara "oldukça zeki" bir kahramanın hikayesi anlatıldı. Kahramanın kimliği hakkında bilgi verilmedi. Hikayeden sonra çocuklara 2 yetişkin erkek ve 2 yetişkin kadın fotoğrafı gösterildi ve çocuklardan, bu 4 kişiden hangisinin "hikayenin kahramanı" olduğunu tahmin etmeleri istendi.
- 2. görevde çocuklara aynı cinsiyetten ve farklı cinsiyetten 2 insan çifti gösterildi ve hangi çiftin "oldukça zeki" olduğu tahmin edilmesi istendi.
- 3. görevde çocuklara, tanımadıkları erkek ve kadınların fotoğrafları gösterildi. Sonra onlara çekiç gibi bazı nesnelerin fotoğrafları ile birlikte; zeki, çalışkan, vb. karakteristik özellikler sunuldu. Çocuklardan, bu fotoğrafları ve kelimeleri, fotoğraflardaki şahıslara atfetmesi istenildi.
Çocukların verdiği yanıtlar kaydedilr. Sonuçlar, oldukça vahimdi: 5 ve 7 yaş arasındaki çocuklar arasında "oldukça zeki" olma özelliğini kendi cinsiyetlerine atfetmekte çok büyük farklar gözlendi. 5 yaşındaki çocuklar "zekiliği", kendi cinslerine eşit miktarda atfetmekteydi (tablo A). Tabloda görüldüğü gibi, 6 yaşındaki çocuklarda (özellikle de kız çocuklarında) büyük düşüş görmekteyiz: 6 yaşındaki oğlanlar, "zeka"yı 5 yaşındakilerle hemen hemen aynı miktarda kendi cinsiyetine atfederken, kızların neredeyse yarısı, 6 yaşında zekayı karşı cinsiyete atfetmeye başlamaktadır.
Buna kıyasla, "sevimlilik" atfetmesinde 5 yaşındaki oğlanlar da kızlar da sevimliliği kendi cinsine atfederken, 6 yaşındaki oğlanlarda yarı yarıya azalma vardır. Kızlarda ise artış vardır. Yani 5 yaşındaki oğlanlar sevimliliği kızlarla aynı oranda hemcinslerine atfederken, 6 ve 7 yaşındaki oğlanlarda bu atıf dikkate değer miktarda düşmektedir. Bu da toplum içinde zekanın erkeklerle, sevimliliğin kadınlarla ilişkilendirilmesinin çocuklara bu yaşlarda empoze edildiğini düşündürüyor.
Daha Büyük Bir Grupla Tekrar Deneyi
Araştırmacılar, bu ilginç sonuçları doğrulamak adına çalışma havuzunu genişletmeye karar verdiler ve aynı deneyi 144 çocukla tekrar yaptılar (yukarıda C ve D grafikleri bunu göstermektedir). Bu defa her yaş grubunda 48 çocuk vardı. Bu çalışmada sadece yetişkin kahramanlar değil, hem çocuk hem yetişkin kahramanlar sunuldu ve çocuklardan yine ilk deneyde olduğu gibi atıflar yapılmaları istendi.
5 yaşındaki çocuklarda fark yoktu: Zekiliği 1. çalışmaya kıyasla hemen hemen eşit oranda kendi cinsiyetlerine atfetmekteydiler ve her iki cinsiyette de zekayı kendi cinsine atfetme yüzdesi eşitti. Ne yazık ki 2. çalışmada da 6 yaşındakilerde gösterilen düşüş, kız çocukları arasında ilk araştırmada bulunanla hemen hemen aynıydı.
Sonucu Okul Başarısı veya IQ Etkiliyor Olabilir mi?
Burada aklınıza gelebilecek bir soru, 6 ve 7 yaştaki kızlarda kendi cinsiyetini zeki görme oranını düşüren faktörün okul başarısı olabileceğidir. Sonuçta bu yaşlarda çocuklar okula başlarlar ve belki de okulda oğlanların daha başarılı olduğunu gören kızlar, kendilerinin zeki olmadığını düşünmeye başlıyorlardır?
Araştırmacılar, bu ihtimali de gözettiler. Aslında bu alanda bugüne kadar birçok çalışma yapılmıştır ve bunların bulguları açıktır: Kızlar, eğitim hayatlarının özellikle de ilk yıllarında oğlanlardan daha yüksek notlar alırlar ve daha başarılıdırlar.[19] Benzer şekilde, 7 yaşındaki kız çocuklarının ortalama IQ'su, aynı yaştaki erkek çocuklarına göre 1.5 puan civarında daha yüksektir (aşağıdaki infografikten daha fazla bilgi alabilirsiniz). Buna rağmen ilkokula başlamış kızlar, zekayı kendi cinsiyetlerine değil, karşıt cinsiyete daha sıklıkla atfetmektedir.
Araştırmacılar, sadece kendilerinden önce yapılan araştırmaların istatistikleriyle de sınırlı kalmadılar. Bu gerçeği tekrar ortaya koymak için, aynı çocuklarla ek bir deney de yaptılar: Çocuklara 2 oğlan ve 2 kız çocuğu resimleri sunuldu, hangilerinin daha iyi notlar aldığını tahmin ettiklerini işaretlemeleri istendi. Zekayı atfetme istatistiğinin tersine, bu sefer 5 yaşındaki kızlar da 6 ve 7 yaşındaki kızlar da daha yüksek not almayı kendi cinsiyetine neredeyse aynı oranda atfetmekteydi. Daha da önemlisi, 6 ve 7 yaşındaki oğlanlar, karşı cinsiyetin daha yüksek not aldığını düşünmektedir. Yani çocuklar, okulda hangi cinsiyetin notlar bakımından daha başarılı olduğundan haberdarlar. Gerçekten de eğitimde kız çocukları, oğlanlara nazaran daha yüksek notlar almaktadır. Bu durum, kızların zekayı erkek cinse atfetme sebebinin okuldaki performansları olamayacağını göstermektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Suçlu, Toplumsal Anlatılar Olabilir mi?
Aynı araştırmacılar, 6 ve 7 yaşındaki, yarısı oğlan yarısı kız olan 64 çocuk ile 3. bir deney daha yaptılar. Bu deneydeki amaç, 6 ve 7 yaşındaki çocukların bu algılarının görsel romanlar veya oyunlardan etkilenip etkilenmediğini ortya çıkarmaktı.
Çocuklara 2 çeşit oyun sunuldu ve çeşitler şöyle tanıtıldı: 1. çeşit oyun "Gerçekten çok ama çok zeki olanlar için" hazırlanmış bir oyun olarak tanıtıldı. 2. çeşit oyun ise "gerçekten ve gerçekten çok çalışkan olanlar için" şeklinde tanıtıldı. Sonra çocuklara bu oyunlara olan yaklaşımları soruldu: "Bu oyunu seviyor musun yoksa sevmiyor musun?"
Çalışma sonuçları yine vahimdi: Bir oyunun "çok zekiler" için tasarlandığı söylendiğinde, kızlar oğlanlara göre bu oyuna daha az ilgi gösterdiler. Aşağıdaki görselden de inceleyebileceğiniz gibi, kızların ezici çoğunluğu "zekiler için" diye nitelenen oyunlara düşük ilgi gösterdiler. 6 ve 7 yaşındaki çocuklar arasındaysa oğlanların ezici çoğu bu tür oyunlara ilgiliydi.
5 ve 6 yaşındaki 96 çocukla yapılan 4. bir çalışmada da çocuklara aynı oyunlar sunuldu. Burada sonuçlar daha da çarpıcıydı: 5 yaşındaki kızlar zekilere yönelik oyuna ilgi gösterdiler; ancak 6 yaşındaki kızların çoğu bu oyunlara olumsuz yaklaşıyordu. 5 yaşındaki oğlanlar ise zekilere yönelik oyuna olumsuz yaklaşırken, 6 yaşındaki oğlanlar aynı oyuna olumlu yaklaşmaktaydı. Yani 5 yaşına kadar kızlar kendilerini zeki görüyordu; ama 6 yaşından sonra bu durum değişiyordu.
1 Yılda Algı Nasıl Bu Kadar Değişir?
Peki sadece 1 yaş geçtiğinde iki cinsiyet arasında bu denli bir fark nasıl oluşuyor olabilir? Toplum içindeki yaygın kanılar ve toplumsal cinsiyet rolleri, çocukların algılarını şekillendiriyor olabilir mi?
Bunun için de benzer bir diğer deneye bakış atabiliriz: Bu çalışmada, 6 ve 10 yaş arası 126 oğlan 121 kızın matematiğe olan yaklaşımı ve ilgisi üzerine araştırma yapıldı.[20] İlkokul 1'de iken hem oğlanların hem kızların matematiğe olan ilgisi eşit iken, 2. sınıftan sonra kızlarda bu ilgi dikkate değer miktarda düştü. Kendilerine bunun nedenleri sorulduğunda, "matematik erkekler için olduğu" görüşünü benimsedikleri görüldü.
Şimdi bir de çocukların gelişimine bakalım: ABD Hastalık Önlem ve Kontrol Merkezi tarafından yayınlanan istatistiklere göre, çocuklar 4 yaşındayken tek başına oynamaktansa başka çocukları tercih etmeye başlamaktadırlar.[21] Bu yaşlarda monotonluktan sıkılıp yenilik arayışına girmeye başlarlar ve neyin gerçek, neyin uydurma olduğu hakkında henüz sağlam bir fikir edinebilmiş değillerdir (bu ikisini aynı görürler). Ayrıca günlük yaşamda yaygın olan değerlerin anlamını ve önemini idrak edemezler. Bu nedenle daha başına buyruk ve çevrelerinden bağımsız bir düşünce tipine sahiplerdir.
5 yaşından itibaren işler değişmeye başlamaktadır.[22] Çocuklar, 5 yaşındayken artık uydurma ve gerçek arasındaki farklar üzerine düşünebilmeye başlar ve bir miktar da olsa, ikisini ayırt edebilirler. Bu yaştaki çocuklar, kimi zaman işbirliği yaparken, kimi zaman özerk hareket etmeyi tercih ederler. Yani 5 yaş, çocukların artık çevreye göre düşünmeyi şekillendirmeye başladığı yaştır. Toplum içindeki "erkekler daha zekidir" gibi klişelere daha duyarlı hale gelirler ve fikirlerini buna göre şekillendirmeye başlarlar. Bunun etkileri, 6. yaşa doğru belirginleşir ve yukarıdaki araştırmanın tespit ettiği bulgular da tam bu geçişe işaret etmektedir.
Sonuç
Bu çalışmaların da gösterdiği üzere, popüler kültür ve toplumsal cinsiyet kabulleri, gencecik zihinleri şekillendirmekte ve onları kendilerince doğru buldukları yönlere yöneltmektedir. Örneğin 21. yüzyılda olmamıza rağmen halen kadınların evlerinde kalıp, çocuk bakıp yemek yapan köleler olduğunu, erkeklerinse üstün, zeki, güçlü, kudretli olduğunu telkin etmekteyiz. Bu, sadece kadınlara değil, erkeklere de büyük zararlar vermektedir. Sadece kadınları ikinci sınıf vatandaş konumuna itmemekte, aynı zamanda erkeklere de modern toplumda muhtaç olmadıkları sorumluluklar yüklemektedir. Dolayısıyla geçmişin basmakalıp fikirlerine topyekün direnç göstermek, toplumun her kesiminin daha sağlıklı, özgür, modern ve aydın olması için elzemdir.
Ne var ki günümüz toplumları halen ilkel ataerkil yapılanmaya saplanıp kalmış gibi gözüküyor: "Ne olursa olsun erkek üstündür, egemendir." anlayışı sadece Türkiye gibi ülkelerde değil, aynı zamanda birçok Avrupa ve Amerika kıta ülkelerinde de egemen olan görüştür.
Halbuki tek bir hayata sahibiz ve şanslıysak, bu gezegen üzerinde yaşayacağımız sadece birkaç on yılımız var. Bu zamanı kendimizden önce gelenlerin bilgi birikimine birazcık daha katarak, özgürce, mutlu bir şekilde, başkalarının direktiflerine boyun eğmek zorunda kalmaksızın, bizden sonra gelecekler nesillerin yolunu aydınlatmak için kullanmaktan daha yüce, daha onurlu, daha şerefli bir uğraş hayal edemiyoruz. Biz, hayatını bilimi ve Evren'i anlamaya ve anlatmaya adamış kişiler olarak, bilim camiasında kadınlara daha fazla ihtiyacımız olduğunu biliyoruz.
Bu yazıdaki amacımız da "Kızlar, oğlanlardan daha zekidir." demek değildir; çünkü bu tür genel geçer bir iddiada son derece tartışmalı olacaktır ve daha iyi bir toplum inşa etmek adına bu tür bir iddiayı savunmaya gerek de yoktur. Toplumsal cinsiyet kavramları, sadece kızlara değil, oğlanlara da dayatılmaktadır; yukarıdaki deneyler bunu açıkça göstermektedir. Bu, her iki cinsiyetin de potansiyellerini daha en başından kısıtlamak anlamına gelmektedir! İşte kabul edilemez olan budur.
Ve bu algıları yıkmak, toplumun tamamının bir arada, ortak bir hedefe yönelik çalışmasını gerektirmektedir. İnsanlık olarak, eğer istersek bunu yapabileceğimize yönelik en ufak bir şüphemiz bulunmamaktadır. İşte bu yüzden, önce potansiyel bir sorunu anlamalı, sonra o problemi kabul etmeli, sonrasındaysa buna yönelik adımları belirleyip harekete geçmekte...
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 27
- 8
- 8
- 5
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- ^ N. Graf, et al. The Narrowing, But Persistent, Gender Gap In Pay. (22 Mart 2019). Alındığı Tarih: 9 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Pew Research Center | Arşiv Bağlantısı
- ^ F. D. Blau, et al. (2007). The Gender Pay Gap. Academy of Management Perspectives, sf: 7-23. doi: 10.5465/amp.2007.24286161. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. H. V. Hooff. (2011). Rationalising Inequality: Heterosexual Couples' Explanations And Justifications For The Division Of Housework Along Traditionally Gendered Lines. Journal of Gender Studies, sf: 19-30. doi: 10.1080/09589236.2011.542016. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Schiebinger. (2015). Has Feminism Changed Science?. Signs: Journal of Women in Culture and Society, sf: 1171-1175. doi: 10.1086/495540. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Barone, et al. (2020). Gender Segregation In Higher Education: An Empirical Test Of Seven Explanations. Higher Education, sf: 55-78. doi: 10.1007/s10734-019-00396-2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. S. Massey. (2007). Categorically Unequal: The American Stratification System. ISBN: 9780871545855. Yayınevi: Russell Sage Foundation.
- ^ E. Shor, et al. (2015). A Paper Ceiling: Explaining The Persistent Underrepresentation Of Women In Printed News. American Sociological Review, sf: 960-984. doi: 10.1177/0003122415596999. | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Jones. (2008). Gender And The Mdgs: A Gender Lens Is Vital For Pro-Poor Results. ODI Briefing Papers. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Purves, et al. (2018). Neuroscience. ISBN: 9781605358413.
- ^ A. Gustafsson, et al. (2004). Human Size Evolution: No Evolutionary Allometric Relationship Between Male And Female Stature. Journal of Human Evolution, sf: 253-266. doi: 10.1016/j.jhevol.2004.07.004. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. E. Nisbett, et al. (2012). Intelligence: New Findings And Theoretical Developments.. American Psychological Association, sf: 130-159. doi: 10.1037/a0026699. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Hirst. (1982). An Evaluation Of Evidence For Innate Sex Differences In Linguistic Ability. Journal of Psycholinguistic Research, sf: 95-113. doi: 10.1007/BF01068214. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. M. Hartung, et al. (2005). Gender Differences In The Diagnosis Of Mental Disorders: Conclusions And Controversies Of The Dsm–Iv.. American Psychological Association, sf: 260-278. doi: 10.1037/0033-2909.123.3.260. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Carrabine, et al. (2004). Criminology: A Sociological Introduction. ISBN: 9780415281676. Yayınevi: Routledge.
- ^ J. Pearson, et al. (2009). Gender, Education And. American Cancer Society. doi: 10.1002/9781405165518.wbeosg016. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. A. Andersen, et al. (2011). At The End Of The Road? On Differences Between Women And Men In Leadership Behaviour. Leadership & Organization Development Journal, sf: 428-441. doi: 10.1108/01437731111146550. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. R. Udry. (1994). The Nature Of Gender. Demography, sf: 561-573. doi: 10.2307/2061790. | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Bian, et al. (2017). Gender Stereotypes About Intellectual Ability Emerge Early And Influence Children’s Interests. Science, sf: 389-391. doi: 10.1126/science.aah6524. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Voyer, et al. (2014). Gender Differences In Scholastic Achievement: A Meta-Analysis.. American Psychological Association, sf: 1174-1204. doi: 10.1037/a0036620. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Cvencek, et al. (2011). Math–Gender Stereotypes In Elementary School Children. Child Development, sf: 766-779. doi: 10.1111/j.1467-8624.2010.01529.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ CDC. What Developmental Milestones Is Your 4-Year-Old Reaching?. (26 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 9 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Centers for Disease Control and Prevention | Arşiv Bağlantısı
- ^ CDC. What Developmental Milestones Is Your 5-Year-Old Reaching?. (26 Ocak 2021). Alındığı Tarih: 9 Mayıs 2021. Alındığı Yer: Centers for Disease Control and Prevention | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 27/12/2024 06:50:34 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/3798
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.