GDO'nun İnsan Sağlığına Zararlarıyla İlgili Soner Yalçın'a Ait Argümanların Hataları
GDO olarak da bilinen Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar'ın kansere yol açtığı ve bunu ortaya çıkarmaya çalışan insanların başına gelenler bu sefer de Sayın Soner Yalçın tarafından Sözcü gazetesinde 15 Eylül 2016 tarihinde ve Odatv sitesinde dile getirildi [1]. Bizim yazımız, adı geçen yazıya cevap niteliğinde olduğundan, okuyucu öncelikle Soner Bey’in yazısını okumayı tercih edebilir.
Soner Bey’in yazısında, özetle, GDO hakkında araştırma yapan bilimciler, GDO ile beslendiğinde hayvanlarda bir dizi bozukluk ortaya çıktığını gözlemliyor; gözlem sonuçlarını yayımlamak istediğinde ise çıkarları zarara uğrayacak olan kimseler tarafından yapılan baskıyla bilim dünyasından aforoz ediliyor. Mesela yazıdan bir kesit:
Peşine polisler-istihbaratçılar takıldı. Tehdit edildi. İftiralara maruz kaldı. Geri adım atmadı.“Ben yemem” dedi.“Halkın kobay olarak kullanılması doğru değil” dedi.
Yazı, bu "bilimcilerin" kişisel deneyimlerinden yola çıkarak, "bilim insanlarının" GDO konusunda özgür düşüncelerini söyleyemediklerini, o yüzden bilim insanlarına bu konuda güvenmemek gerektiği sonucunu çıkartıyor. Yani iddia edilen o ki, bilim halktan gerçekleri saklıyor...
Kişisel hikayeler, temelsiz iddialara bilimsel süsü vermek için sıklıkla kullanılmaktadır. Mesela söz konusu yazıda GDO karşıtlığında kullanılan bu yaklaşım, evrim karşıtı gerici yaklaşımlardakine oldukça benzemektedir. Harun Yahya evrim kuramını reddeden biyolog bulamamamasını, evrim kuramını kabul etmeyen biyologların başına gelenlerin, diğer biyologları takiyye yapmaya ittiğini söyleyerek açıklamaktadır:
Evrimdeki problemleri öğrettiğimden dolayı George Mason Üniversitesi'ndeki işimi kaybettim. Bir çok bilim adamı evrimi sorguluyor, ama konuşurlarsa işlerini kaybederler. Caroline Crocker, işini kaybetmesinin ardından kara listeye alınmış ve Darwinist diktatörlük tarafından hiçbir yerde iş bulmasına izin verilmemiştir.
Eğer bir önerme bilimsel olma iddiasındaysa tekrarlanabilir bilimsel verilere dayanmak zorundadır. Bu ‘GDOlar insan sağlığına zarar veriyor’ önermesi için de geçerli... Bu iddiayı olguların incelenmesiyle destekleyecek bilimsel makaleler olması gerekir. Eğer elinizde bilimsel makaleler yoksa, yine de bu iddianın bilimsel olduğunu iddia etmek istiyorsanız, yukarıdaki gibi hikayelere başvurmaktan başka çareniz kalmamaktadır. GDOların kansere yol açtığına dair iddialar, bilimsel çalışmalara dayanmadığı için, biyologlar nezdinde safsatadan ibarettir. GDO safsataları Türkiye’de halk nezdinde yaygın ve tek gerçek olarak kabul edilir; böyle bir ortamda GDO karşıtlığını provoke eden yazılar kaleme almak, karşı bir itiraz beklenmediği için, araştırma yapmayı gerektirmiyor olsa gerek…
Sayın Soner Yalçın’in yazısında geçen iddiaya göre genetiği değiştirilmiş (GD) gıda farede organların boyutlarını değiştiriyor:
Ayrıca, boyun altı bezi ve dalakta hasarlar ortaya çıkıyordu; (pankreas ve bağırsaklar da dahil) dokular genişliyordu; karaciğerde iltihaplanma olurken, mide ve bağırsaklarda ciddi sorunlar yaşanıyordu. Ki tüm bunlar kanser riskini artırıyordu! Alarm verici olan diğer unsur ise, sonuçların 10 günlük bir testin sonucunda alınmasıydı.
Verilen bilgiye göre bunu tespit etmek için fareleri 10 gün boyunca GD gıda ile beslemek ve bu gıdaları almayan fareler ile organ boyutlarını karşılaştırmak yeterli. Böyle bir çalışmayı gerçekleştirmek için yüklü bir bütçeye ve entelektüel bir iş gücüne ihtiyaç yok. Haydi, bu deneyleri yapsınlar bakalım sonuç ne çıkacak (!). İddianın devamında bu çalışmayı yapanların cezalandırıldığı, o yüzden bu çalışmaları yayın olarak basamadıkları söyleniyor. Türkiye’de onlarca biyoloji bölümü var ve bu çalışmayı lisans seviyesinde öğrencilerle bile yapmak mümkün. Öğrenci laboratuvarlarında 4'erli gruplar halinde bu çalışmaları yaptırabilirler. Eş zamanlı olarak örgütlenip bu deneyi yapsınlar, nasıl olsa karanlık güçlerin (?) gücü hepsiyle birden uğraşmaya yetmeyecektir. Madem GDO'nun zararını bilimsel olarak göstermek bu kadar kolay, gerçekten buna samimi olarak inananlardan hemen bunu göstermek için harekete geçmesini beklemeliydik, çünkü böylece GDO karşıtı savlar ilk defa bilimsel bir zemine dayanırdı.
Bilimsel literatürde, GD yemlerle beslenen hayvanlara has görülen herhangi bir anomaliyle karşılaşılmamıştır. Üstelik, bu literatür oldukça zengin, uzun süreli ve çok sayıda denekle çalışılmış örnekler içerir. Mesela bir çalışmada, Amerika’daki çiftliklerden elde edilen bilgiler değerlendirilerek GD yemlerle beslenen hayvanların sağlık durumlarının, GD yemlerle beslenmeyen hayvanlarınkinden farklı olmadığı tespit edilmiştir. Bu meta-analiz çalışmasına dahil edilen makalelerin toplamda ele aldığı hayvan sayısı 100 milyarı, çalışma süresi "on güncüğü" biraz (!) aşarak, 15 seneyi bulmuştur (deney, 1996-2011 arası yapılan araştırmaları kapsamaktadır) [2]. Böyle büyük çaplı karmaşık araştırmalarda ulaşılamayan sonucun, lisans seviyesinde organ boyutu karşılaştırmalarından elde edilebileceğini beklemek uygun görünmemektedir.
Sanılanın aksine, şu an piyasada satılan, üretilen, hiçbir GD gıdanın, GD olduğu için insan sağlığına bir zararı olduğu bilimsel olarak gösterilememiştir, yani bu yöndeki iddialar bilimsel temelden yoksundur. Eğer GD ürünler kansere yol açsaydı, GD ürünlerin serbest olduğu Amerika ile yasak olduğu AB arasında kanser oranlarında büyük bir fark beklenirdi fakat Amerikan Ulusal Bilimler Akademisinin bu yılın mayısında açıklanan raporuna göre böyle bir fark yok [3].
GDO karşıtı gruplar, bilimle profesyonel olarak ilgilenmeyen insanlarda kafa karışıklığı yaratıp, onları GDO'nun kanser yaptığını gösteren bilimsel araştırmalar olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Lütfen şu soruları sorun onlara:
- Bu çalışma bilimsel bir dergide mi yayınlandı?
- Bu çalışmanın yayınlandığı dergi kabul gören bir bilimsel dergi mi?
- Bilimsel veri tabanlarında yer alıyor mu?
- Etki değeri (Impact factor) en azından 1'in üzerinde mi?
- Makale hala yayında mı? (Birçok makale bilimsel zayıflığından ötürü yayından kaldırılabiliyor.)
Yine tekrar edelim, bu testleri geçen ve GD'nin kansere yol açtığını söylerken dayanak olarak kullanılabilecek tek bir makale henüz mevcut değildir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Tam tersine, GD gıdaların mevcut gıdalara kıyasla insan sağlığına çok daha faydalı olduğunu ortaya koyan örnekler bulmak mümkündür. A vitamini eksikliğinin yol açtığı körlüğü engelleyen, fakat GDO karşıtı kampanyalar yüzünden piyasaya sürümü geciken A vitaminince zengin ‘altın pirinç’ gibi… Dünyanın en yaygın beslenme sorunlarından biri olan demir eksikliğiyle başa çıkmak için geliştirilen, fakat piyasaya benzer nedenlerle henüz sunulamayan, demir içeriğince zengin "pirinç" ve "kasava" gibi…
Sayın Soner Yalçın’ın yazısının sonuçları yalnız safsataları yaygınlaştırdığı için değil, modern bilimin insan hizmetinde kullanımını yavaşlatmaya da hizmet ettiği için tehlikelidir. Bu bağlamda, Nobel Ödülü almış 120 tane biyoloğun (ve Nobel almamış on binlercesi) yakın zamanda hazırlanan mektubu bilimciler için durumun hassasiyetini gözler önüne serer. Bu mektupta, GDO karşıtlığında başı çeken kampanyasını sona erdirmesi için bir sivil toplum örgütü uyarılmış, örgütün GDO karşıtı kampanyasının, insanlığa karşı işlenen suçlar arasında değerlendirilebileceğini belirtmiştir [4].
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 29
- 15
- 10
- 8
- 6
- 6
- 6
- 6
- 3
- 1
- 1
- 0
- S. Yalçın. Gdo Araştırmalarında Ortaya Çıkan Bu Bulgular Halktan Gizleniyor. (15 Eylül 2016). Alındığı Tarih: 16 Ekim 2019. Alındığı Yer: Oda TV | Arşiv Bağlantısı
- A. L. Van Eenennaam. (2014). Prevalence And Impacts Of Genetically Engineered Feedstuffs On Livestock Populations. Journal of Animal Science. | Arşiv Bağlantısı
- Consensus Study Report. (2016). Genetically Engineered Crops. ISBN: 978-0-309-43738-7. Yayınevi: National Academies of Sciences, Engineering, and Medicine.
- Nobel Ödüllü Akademisyenler. (Word Belgesi (Türkçe), 2019). Laureates Letter Supporting Precision Agriculture (Gmos). Not: http://supportprecisionagriculture.org/Laureates_Letter_Turkish.docx.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 08:02:45 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/4658
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.