Fil (Elephantinae)
- Bilimsel Adı Elephantinae
- Halk Arasındaki Türkçe Adı Fil
- Halk Arasındaki İngilizce Adı Elephant
- Klad Bilateria
- Klad Nephrozoa
- Üst Şube (Superphylum) İkincil Ağızlılar (Deuterostomia)
- Şube (Phylum) Kordalılar (Chordata)
- Klad Olfactores (Olfactores)
- Alt Şube (Subphylum) Omurgalılar (Vertebrata)
- Aşağı Şube (Infraphylum) Gerçekçeneliler (Gnathostomata)
- Klad Teleostomi
- Klad Euteleostomi
- Klad Sarcopterygii
- Klad Dipnotetrapodomorpha
- Klad Tetrapodomorpha
- Klad Eotetrapodiformes
- Klad Elpistostegalia
- Klad Stegocephali
- Üst Sınıf (Superclass) Dört Bacaklılar (Tetrapoda)
- Klad Reptiliomorpha
- Klad Amniyot (Amniota)
- Klad Sinapsitler (Synapsida)
- Klad Eupelycosauria (Eupelycosauria)
- Klad Sphenacodontia (Sphenacodontia)
- Klad Sphenacodontoidea (Sphenacodontoidea)
- Klad Terapsitler (Therapsida)
- Klad Teriyodontlar (Theriodontia)
- Klad Eutheriodontia (Eutheriodontia)
- Klad Sinodontlar (Cynodontia)
- Klad Epicynodontia (Epicynodontia)
- Klad Eucynodontia (Eucynodontia)
- Klad Probainognatiyenler (Probainognathia)
- Klad Prozostrodontia (Prozostrodontia)
- Klad Mammaliamorpha (Mammaliamorpha)
- Klad Mammaliaformes (Mammaliaformes)
- Sınıf (Class) Memeliler (Mammalia)
- Üst Bölük (Superdivision) Theriimorpha (Theriimorpha)
- Alt Sınıf (Subclass) Theriiformes (Theriiformes)
- Üst Birlik (Superlegion) Trechnotheria (Trechnotheria)
- Birlik (Legion) Cladotheria (Cladotheria)
- Klad Tribosphenida (Tribosphenida)
- Alt Sınıf (Subclass) Doğuran Memeliler (Theria)
- Aşağı Sınıf (Infraclass) Eteneliler (Eutheria)
- Alt Aile (Subfamily) Fil (Elephantinae)
- Bu içerik, Evrim Ağacı'nın tür gözlemleri ve türlere dair bilgileri barındıran Yaşam Ağacı projesinin bir parçası olarak hazırlanmıştır.
- Gözlem Ekle
Filler, yaşayan en büyük kara memelileridir. Günümüzde yaşayan 3 türü tanımlanmaktadır: Afrika Savan Fili, Afrika Orman Fili ve Asya Fili. İnsanlar gibi uzun bir ömre sahip olan fillerin yaşam süresi yaklaşık 60-70 yıldır. Hamilelik süreleri 22 ay olan filler, doğumdan sonra yavrularına uzun süre bakım ve anne sütü (en az iki yıl) sağlamaları ile insanlara ve diğer insansı maymunlara benzerler. Karada yaşayan memeliler arasında en büyük beyne ve serebral kortekse sahip olan canlılardır. Oldukça sosyal bir türdür ve kompleks iletişim sistemlerine sahiptir.
Evrimsel Tarih ve Taksonomi
Filler, hortumlular (Proboscidea) takımı altındaki filgiller (Elephantidae) ailesinin içinde yer alır. Günümüzde, Elephantidae (filgiller) altında yaşayan üç tür bulunmaktadır; Afrika savan fili (Loxodonta africana), Afrika orman fili (Loxodonta cyclotis) ve Asya fili (Elephas maximus). İki farklı kıtada yaşayan filler arasında görünüş farklılıkları mevcuttur. Afrika kıtasında yaşayan filler, Asya kıtasındakilere göre daha büyük bir cüsseye ve daha geniş kulaklara sahiptirler. Bununla birlikte Afrika fillerinin sırtı iç bükey şeklinde iken Asya fillerinin sırtları dış bükey şeklindedir ve başlarında kamburumsu bir çıkıntı bulunur.
Ekolojik Dağılım ve Habitat
Nepal, Bhutan, Bangladeş, Myanmar, Tayland, Malezya, Kamboçya, Laos, Vietnam, Çin, Sumatra adası ve Sri Lanka’da da dağılım gösteren Asya fil popülasyonunun çoğunluğu (%60) Hindistan’da bulunmaktadır.[1] Afrika filleri ise Afrika kıtasının Sahra altı bölgesine dağılmışlarsa da Afrika orman filleri, Orta Afrika’da yoğunlaşmaktadır.
Popülasyon ve Koruma Statüsü
Filler ve insanlar arasında uzun yıllardır süren bir çatışma vardır. Fillerin göç yolları üzerine kurulan yerleşim yerleri, bu yollardan geçen fillerin tarım ürünlerini tüketmesine yol açar. Fakat bu durum, fillerin sonunu getirebilmektedir. Tarım alanlarını, fillerin göç yolu üzerine kuran insanlar, bu alanları korumak için her yıl birçok fili tuzağa düşürmektedir. Bu da beraberinde, fil ailelerinin bölünmesini ve savunmasızlaşmasını, liderlerini kaybeden fil gruplarının sulak ve otlak alanlara ulaşamamasını ve sonucunda da fil ölümlerini getirmektedir.
Bunun dışında yasadışı fildişi avcılığı ve ticareti, her yıl on binlerce filin ölümüne sebep olmaktadır. Ayrıca, Afrika fillerinin aksine, Asya fillerinde yalnızca erkeklerde bu dişler bulunmaktadır. Bu da Asya kıtasındaki fillerin cinsiyet dağılımını büyük ölçüde etkilemekte ve Asya filinin soyunu önemli derecede tehlikeye atmaktadır. İnsan kaynaklı ölümler nedeniyle Afrika savana ve Asya filleri, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'nin (İng: "The International Union for Conservation of Nature") kırmızı listesinde soyu tehlikede olan, Afrika orman filleri ise bu listede, soyu kritik derece tehlikede olan türler listesinde yer almaktadır.
Davranış ve Etoloji
Sosyal Yapılanma
Filler oldukça sosyal hayvanlardır. Diğer sosyal memeliler gibi filler de topluluklar halinde yaşarlar. Filleri diğer sosyal memelilerden ayıran ise fil gruplarının zaman zaman birleşip ayrılabilmesi (İng: "fusion-fission") yani fillerin, değişken sürüler oluşturmalarıdır. Bu, filler arasında çok katmanlı bir topluluk oluşturur; anne ve yavrulardan oluşan birinci katmana, kız kardeşler ya da başka aile üyeleri eklenerek ikinci katman oluşturulur. Üçüncü katmanda ise bu gruba başka anne ve yavrular da eklenir. Bu anneler genellikle aralarında bir akrabalık ilişkisi taşır. Birçok aileden oluşan dördüncü katman yani klanlar, aynı yaşam, yiyecek ve su alanlarını paylaşan gruplardır.[1]
Filler kuraklık dönemlerinde, yeni su ve yiyecek kaynaklarına ulaşmak üzere göç ederler. Bu süreçte, çoğunlukla üçüncü ve dördüncü katmanda olmak üzere üye değişimleri gerçekleşebilmektedir. Birleşme ve ayrılma (fusion-fission) denilen bu olaydaki üye değişimleri, grupların sosyoekonomik durumları, popülasyon büyüklüğü ve yaş dağılımına bağlıdır.[2]
Anaerkil Yapı
Çok katmanlı fil toplulukları, genellikle dişiler tarafından oluşturulmaktadır. Erkek filler, yetişkin olmaya başladıklarında gruplarından ayrılırlar ve tek başlarına ya da küçük erkek grupları halinde yaşamaya devam ederler. Bunun nedeni ise mest dönemine giren erkeklerin testosteron seviyesinin çok artması ve agresif davranışlar sergilemesidir. Bu yüzden dişiler tarafından gruptan ayrılmaya zorlanırlar.
Fillerde matriyarkal bir yapı vardır. Yani, sürüye bir dişi liderlik eder ve grubu bir arada tutar. Bu dişi, genellikle grubun en deneyimlisi, en büyüğü ve en yaşlısıdır. Dişi liderler her yıl, grubunu daha sulak ve otlak alanlara ulaştırmak için önceki deneyimlerinden yararlanır. Bu yüzden liderlerin fildişi avcılarının hedefi olması, yalnızca lider fili değil, aynı zamanda bu alanlara ulaşamayan veya liderini kaybetmesiyle dağılan grubunu da ölüme sürüklemektedir.
Biyolojik Anne Dışı Yavru Bakımı (Allomothering)
Çoğunlukla dişilerden oluşan fil topluluklarında yavruların bakımı ve korunması, tüm dişiler tarafından yapılmaktadır. "Allomothering" denilen bu olayda, yavrunun biyolojik annesi dışındaki dişiler, anne davranışı sergileyerek yavrunun bakımını üstlenirler. Genellikle kız kardeşler, yavrularla yakın temas halindedir. Tehlike durumunda, yavrular grubun ortasına alınarak koruma sağlanır. Yavrunun ihtiyacı olduğunda, gruptaki tüm dişiler yardıma gider. Başka anne tarafından emzirmeye ise çok sık rastlanmaz.[3]
İletişim
Bu kadar sosyal bir tür olan fillerin, doğal olarak kompleks ve zengin bir iletişim sistemi vardır. Bu iletişim sistemi sadece işitsel değil aynı zamanda görsel, kimyasal, dokunsal ve hatta sismik olabilir. İşitsel iletişimde filler, hortumlarını ya da ağızlarını kullanarak yüksek ya da düşük frekanslı çeşitli çağrılar üretebilir.
Düşük Frekanslı ve Sismik İletişim
Fillerdeki en yaygın düşük frekanstaki çağrılardan biri "guruldama" şeklindeki olanlardır. İnsan midesinin guruldamasına benzediğinden bu çağrılar, guruldama (İng: "rumble") olarak adlandırılmıştır. İnfrasonik, yani insanın işitebileceği frekansın (20 Hz) altında olan seslerdir. Fakat bir filin yeterince yakınında durursanız, bu infrasonik çağrının titreşimlerini hissedebilir ya da üst notalarını duyabilirsiniz. Düşük frekanslı sesler, yüksek frekanslı seslere göre daha çok yol kat eder. Fillerin bu düşük frekanslı çağrıları üretebilmesi, uzun yollar katederken haberleşebilmeleri için oldukça önemlidir. 10 km'ye varabilen uzak mesafelerden bu şekilde iletişim kurabilmelerinin yanında 2.5 km'ye kadar da çağrının hangi file ait olduğunu, yani çağrıyı üreten filin kimliğini bilebilirler.[4], [5]
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Düşük frekanstaki çağrılar, havada ve yerde sismik titreşimler olarak da yayılır. Filler bu titreşimleri iki yoldan -havadan veya yerden- algılayabilir. Fillerin kulaklarında bulunan kemikçikler, insanlarınkinden 7 katından daha büyüktür, bu yüzden havada yayılan titreşimleri kolaylıkla tespit edebilirler.[6] Bununla birlikte, fillerin hortumlarının ucunda ve ayaklarında yoğun bir şekilde Pacinian korpüskülleri bulunmaktadır. Pacinian korpüskülleri, vücudumuzdaki dört çeşit mekanoreseptörden biridir ve basınca/titreşimlere karşı duyarlıdır. Bu da fillerin sismik iletişim yeteneklerini açıklamaktadır. Bir fil, "donmuş" bir şekilde duruyorsa, büyük ihtimalle bu titreşimleri "dinliyordur". Sismik iletişim sayesinde filler, 16 km’ye varabilen titreşimleri algılayabilirler.[6], [7]
Ürettiği ses frekansı aralığı oldukça geniş olan filler, infrasonik çağrıların yanında yüksek frekanslı çağrılar da üretebilmektedir. Bununla birlikte, düşük frekanslı ve yüksek frekanslı çağrıları kombine edip daha kompleks yapıda çağrılar da oluşturabilmekteler.
Diğer İletişim Türleri
Fillerin koku alma duyusu oldukça gelişmiştir. Öyle ki uzaklardaki su kaynağının kokusunu bile alabilirler. Fillerin hortumlarını havaya kaldırarak beklemesi, genellikle bir koku aldıklarına işarettir.
Hortumlarıyla diğer fillerin genital bölgelerine, ağızlarına ve yüzlerinde bulunan bezlere dokunarak kontrol etmeleri oldukça yaygındır. Bu bezler, fillerin yüzünün her iki tarafında, göz ve kulaklarının arasında bulunur ve kızgınlık döneminde bu bezlerden bazı hormonal salgılar akmaktadır.
Son olarak filler, başlarını, hortumlarını, kuyruklarını ve özellikle de kulaklarını kullanarak görsel bir biçimde de iletişim kurabilirler. Yalnızca kulak hareketleriyle bile birbirlerini selamlamaktan uyarmaya kadar birçok mesaj verebilirler.
Ses Üretimi Öğrenme (Vocal Production Learning)
Ses öğrenimi farklı türlerde farklı şekillerde gerçekleşebilir. Ses kullanımı öğrenme, doğuştan gelen veya öğrenilmiş seslerin, farklı bağlamlarda kullanılması olarak tanımlanırken ses üretimi öğrenimi, türe ait olmayan seslerin üretilebilmesini ifade eder. İlk bahsettiğimiz öğrenme, farklı türlerde gözlemlense de ses üretimi öğrenimi, insanlar dışında yalnızca bazı kuş türleri, bazı yarasa türleri, yüzgeçayaklılar, deniz memelileri ve fillerde görülmektedi.[8] Poole ve arkadaşları, ilk olarak, otobandan 3 km ötede yaşayan Mlaika isimli bir filin, kamyon sesini taklit ettiğini ve ardından, 18 yıl Asya filleri ile birlikte yaşayan Calimaro isimli bir Afrika filinin, Asya filine özgü çağrıları taklit ettiğini gözlemlemişlerdir.[9] Son olarak da Stoeger ve arkadaşları, bir Asya filinin, insan konuşmasını taklit ettiğini gözlemlemiştir. [10]
Diğer Bilişsel Yetiler
Büyük bir beyne sahip olan fillerin büyük serebral korteksleri vardır. Serebral korteksi önemli yapan ise yüksek bilişsel yetilerin bu alanda gerçekleşmesidir. Bu yetiler arasında, algılama, dikkat verme, motor faaliyetler, karar alma, iletişim, hafıza ve duygu kontrolü gibi birçok üst düzey bilişsel fonksiyon bulunmaktadır.
Hafıza
Filler, güçlü sosyal hafızaları sayesinde, füzyon-fisyon dönemlerinde başka filleri uzun zaman sonra bile hatırlayabilirler. Aynı şekilde uzamsal bellekleri de oldukça kuvvetli olan filler, bu sayede sulak alanlar ve otlaklar bulmak için katettikleri uzun göç yollarını hafızalarında tutabilirler.[11] Fillerin ne kadar yol aldıklarını izlemek için GPS takibi ile yapılan bir çalışmada, beş ay boyunca iki ayrı fil grubu izlenmiştir. Sonuçlara göre ilk grubun 473 km’ye ve ikinci grubun da 625 km'ye kadar yol katettikleri saptanmıştır. Fillerin bu kadar iyi bir hafızaya sahip olması, "fil hafızasına sahip olmak" sözünü açıklamaktadır.
Zihin Kuramı (Theory of mind) ve Empati Yeteneği
Literatürde fillerin, türdeşlerine olan yardımlarını örnekleyen (yaralı fili kaldırmaya çalışma, yavru fili kuyudan çıkarmaya çalışma, hareket edemeyen fili korumaya çalışma vb.) birçok çalışma vardır.[12] Bununla birlikte çeşitli araştırmalarda fillerin, ölen fillere tepki verdikleri, ayakları veya hortumlarıyla ölen filin bedenine dokundukları gözlemlenmiştir.[13] Tüm bu kendi türüne karşı yardım etme davranışı, yavrulara ortak annelik etme davranışı ve ölenlere gösterilen ilgi, zihin kuramını yani, bireyin kendisi dışında bir başkasının zihin sahibi olduğunu kavrama becerisi ile ilişkilendirilmektedir.
Diyet ve Metabolizma
Otobur olan fillerin diyetlerinde temel olarak bitki ve meyveler vardır. Günlük 12 saatten uzun süre yemek yiyebilen filler, ağaç dalları, meyveler ve çeşitli otlar ile beslenmektedir.
İnsanlarla Etkileşim ve Kültürel Referanslar
Fillerin kültürel ve dini referansları oldukça fazladır. Özellikle Afrika ve Asya ülkelerinde fil tasvirleri daha fazla iken batıda da bu tür referanslara rastlanmaktadır. Hinduizm tanrılarından Ganeşa'nın fil başlı olmasından Buda'nın insan olmadan önce bir fil olduğu inancına kadar birçok dini referans vardır.
Bununla birlikte bazı Afrika yerlileri de filleri kutsal görmektedir. Buna rağmen her yıl birçok fil, yasadışı fildişi ticareti sonucu öldürülür. Her üç fil türünün de soyu tehlike altındadır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 22
- 12
- 7
- 7
- 6
- 4
- 4
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- ^ a b R. SUKUMAR. (2006). A Brief Review Of The Status, Distribution And Biology Of Wild Asian Elephants Elephas Maximus. International Zoo Yearbook, sf: 1-8. doi: 10.1111/j.1748-1090.2006.00001.x. | Arşiv Bağlantısı
- ^ G. Wittemyer, et al. (2005). The Socioecology Of Elephants: Analysis Of The Processes Creating Multitiered Social Structures. Animal Behaviour, sf: 1357-1371. doi: 10.1016/j.anbehav.2004.08.018. | Arşiv Bağlantısı
- ^ P. C. Lee. (1987). Allomothering Among African Elephants. Animal Behaviour, sf: 278-291. doi: 10.1016/S0003-3472(87)80234-8. | Arşiv Bağlantısı
- ^ M. Garstang, et al. (1995). Atmospheric Controls On Elephant Communication.. Journal of Experimental Biology, sf: 939-951. doi: 10.1242/jeb.198.4.939. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. McComb, et al. (2003). Long-Distance Communication Of Acoustic Cues To Social Identity In African Elephants. Animal Behaviour, sf: 317-329. doi: 10.1006/anbe.2003.2047. | Arşiv Bağlantısı
- ^ a b C. E. O’Connell-Rodwell, et al. (2000). Seismic Properties Of Asian Elephant (Elephas Maximus) Vocalizations And Locomotion. The Journal of the Acoustical Society of America, sf: 3066. doi: 10.1121/1.1323460. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. H. Günther, et al. (2004). Seismic Waves From Elephant Vocalizations: A Possible Communication Mode?. American Geophysical Union (AGU), sf: n/a-n/a. doi: 10.1029/2004GL019671. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. I. Petkov, et al. (2012). Birds, Primates, And Spoken Language Origins: Behavioral Phenotypes And Neurobiological Substrates. Frontiers in Evolutionary Neuroscience. doi: 10.3389/fnevo.2012.00012. | Arşiv Bağlantısı
- ^ J. H. Poole, et al. (2005). Elephants Are Capable Of Vocal Learning. Nature, sf: 455-456. doi: 10.1038/434455a. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Stoeger, et al. (2012). An Asian Elephant Imitates Human Speech. Current Biology, sf: 2144-2148. doi: 10.1016/j.cub.2012.09.022. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. E. A. Leggett. (2015). Home Range And Seasonal Movement Of Elephants In The Kunene Region, Northwestern Namibia. African Zoology, sf: 17-36. doi: 10.1080/15627020.2006.11407332. | Arşiv Bağlantısı
- ^ B. L. Hart, et al. (2008). Large Brains And Cognition: Where Do Elephants Fit In?. Neuroscience & Biobehavioral Reviews, sf: 86-98. doi: 10.1016/j.neubiorev.2007.05.012. | Arşiv Bağlantısı
- ^ I. Douglas-Hamilton, et al. (2006). Behavioural Reactions Of Elephants Towards A Dying And Deceased Matriarch. Applied Animal Behaviour Science, sf: 87-102. doi: 10.1016/j.applanim.2006.04.014. | Arşiv Bağlantısı
- W. R. Langbauer Jr.. (2022). Elephant Communication. Zoo Biology, sf: 425-445. | Arşiv Bağlantısı
- C. O’Connell-Rodwell, et al. (2019). Vibrational Communication In Elephants: A Case For Bone Conduction. Springer, Cham, sf: 259-276. doi: 10.1007/978-3-030-22293-2_13. | Arşiv Bağlantısı
- J. Poole. Elephant Communication. Alındığı Tarih: 22 Ocak 2022. Alındığı Yer: www.elephantvoices.org | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:56:12 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11371
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.