Erkeklerin "Kankaları" ile İlişkileri, Onları Romantik İlişkilerinden Daha Çok Tatmin Ediyor!
Öncül bulgularını Sex Roles jurnalinde yayınlayan bir grup araştırmacının Men and Masculinities jurnalinde yayınladıkları bir diğer çalışmaya göre, 21. yüzyılda yaşayan erkeklerin "kankaları" ile arasındaki heteroseksüel ilişki (buna "brotherly romance", yani "kardeşçe romantizm" anlamında "bromance" deniyor), içinde bulundukları romantik ilişkilere nazaran onları daha fazla tatmin ediyor.
Ülkemizde erkekler arasındaki yakınlık zaten uzun yıllardır kabul gören bir durum; ancak özellikle Batı'da erkekler arasındaki "heteroseksüel yakınlık" (yani cinsel istek barındırmayan, romantik olmayan) yakın geçmişe kadar pek açık yaklaşılan bir durum değildi. Fakat bu artık değişiyor ve makalenin yazarlarına göre bu olumlu bir gelişme. Fakat dikkat edilmesi gereken bir risk var: Kankalık ilişkileri giderek güçlenen erkeklerin romantik yaşantılarında kurdukları bağlar daha gevşek hale gelebilir; hatta erkeklerin romantik ilişki yaşama ihtimalini azaltabilir.
Değişen Toplumsal Yargılar
Yanlış anlaşılmasın: Ne Batı'da, ne Doğu'da "kankalık" veya "bromance" ilişkisi hiç yeni bir konsept değil. Örneğin ABD tarihine baktığımızda, George Washington'un bile erkek arkadaşlarına fazlasıyla içten mektuplar yazdığını, hatta Abraham Lincoln'ün birkaç yıl boyunca bir erkekle aynı yatağı paylaştığını görüyoruz.
Ancak 20. yüzyılın ikinci yarısına geldiğimizde, erkekler arası yakın ilişkilerin özellikle batıda ama genel olarak Dünya'da tabulaştığını görüyoruz. Bunun en büyük nedeni de, eşcinsellik korkusu (homofobi) gibi sapkın düşüncelerin hızla yükselişe geçmesi... Bu gerici düşüncelerin etkisi altında toplum, erkekler arası ilişkilerin veya "erkekliğin" nasıl olması gerektiğine yönelik görüşlerini de değiştirmiştir. Bir diğer deyişle 20. yüzyılın ikinci yarısı, erkeklere yönelik toplumsal cinsiyet algısını yeniden yapılandırmıştır.
Fakat işler yeniden değişiyor. Homofobinin ve eşcinsel karşıtlığının Batı dünyasında giderek artan miktarda "kabul edilemez" görülmesi, hele ki 2009-2017 yılları arasın ABD başkanlığı yapmış olan Barack Obama gibi devlet başkanlarının, Joe Biden gibi başkan yardımcılarıyla fazlasıyla yakın ve "bromantik" ilişkiler içerisinde olması, toplumsal algının yeniden yön değiştirmesine neden oldu.
Araştırmanın Bulguları
Araştırmacılar bu çalışmada üniversite ikinci sınıf çağındaki 30 heteroseksüel (düzcinsel) erkeği incelediler. Bu erkekleri, daha önceden romantik ilişkisi olan veya şu anda ilişkisi devam eden kişiler arasından seçtiler (bu durumun sorun yaratıp yaratmadığını yazımızın sonunda okuyabilirsiniz). Gruptaki 1 tanesi hariç tüm erkekler beyazdı. Araştırmacılar, araştırmanın bir İngiliz üniversitesinde yapılmış olması nedeniyle bu tarz bir durumun doğduğunu belirtiyorlar. Ayrıca katılımcıların hepsi spor ile ilişkili bir bölümde okuyordu; 12 tanesi ortak aldıkları bir dersten, geri kalanı ise arkadaşlarından duyarak ve rastgele seçildi. Bu erkeklerin eşcinselliğe yönelik tutumlarını ölçmek için Herek'in 1988 yılında geliştirdiği Gayler ve Lezbiyenlere Yönelik Tutumlar skalası kullanıldı ve her birinin eşcinselliğe olumlu yaklaştığı tespit edildi.
Sonrasında bu erkeklerden, kankaları ile ne tarz bir ilişki içerisinde oldukları anlatmaları istendi. Sorulan sorular, kankalık ilişkilerinin sınırlarının ne olduğunu tespit etmek amacıyla seçildi.
Katılımcıların kankalarıyla ilgili ilişkilerini nasıl tanımladıkları oldukça ilginçti. Çalışmaya katılan "Bruce" isimli katılımcı şöyle diyor:
Adeta bir çift gibiyiz. Hatta arkadaşlar bize sıklıkla karı-koca derler.
Bir diğer katılımcı olan "Martin" ise şunları söylüyor:
Bu, tıpkı bir kız arkadaşınızın olması gibi. Ama bir kız arkadaş değil gibi de...
"Aaron" isimli katılımcı, aradaki farkı modellemeye çalıştığında şöyle bir sonuç ortaya çıktı:
Dikkate almamız gereken üç faktör var: cinsellik, duygusallık ve kişilik. Kankalıkta son ikisi şarttır; bir kızlaysa biri cinsellik olmak şartıyla bunlardan ikisi yeterlidir. Bir arkadaşınızla kankalık ilişkiniz varsa, bunu tetikleyen şey o kişiye duyduğunuz ilgidir, sevgi ve dostluktur. Seks istemeniz değildir.
"Bob" ise aradaki farkı çok daha direkt anlatıyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Aradaki tek fark seks. Cidden.
"Chris" isimli bir katılımcı, "kankalık" ile "romantik ilişki" arasındaki fark sorulduğunda şöyle yanıt veriyor:
Bunu yanıtlaması gerçekten güç. Ama bir fark var demem gerekiyormuş gibi hissediyorum. Fakat yine de bilmiyorum. Aradaki farkı tespit etmekte zorlanıyorum. Hissettiğim hisler farklı; ancak bunları ifade etmem çok zor. Ah, sanırım şöyle diyebilirim: Romantik ilişki bir kız ile olur, kankalık ise bir erkekle. (Gülüyor)
Tüm katılımcıların hemfikir olduğu en önemli nokta şuydu: Romantik bir ilişkide cinsel arzu vardır; ancak kankalıkta bu yoktur.
Kankalık: Romantizmden Daha Öte!
Buna rağmen araştırmacılar, seks ihtiyacı bir kenara konulduğunda, kankalık ilişkisinin tıpkı romantik bir ilişki gibi fonksiyona sahip olduğunu tespit ettiler. Örneğin bu araştırmadaki erkeklerin neredeyse tamamı (30 katılımcıdan 28'i), çok gizli sırlarını romantik ilişkilerinden ziyade kankalarına açıklamaya çok daha meyilli olduklarını belirttiler. Bu kişiler, kankalık ilişkisinin çok daha derin ve koşulsuz bir güven ilişkisine dayandığını söylediler. Bu ilişkiler içindeki duygusallığın gerçekten güven ve sevgiye dayandığını vurguladılar.
Erkeklerin romantik ilişkilerinden ziyade kankalarına açmayı tercih ettikleri konular arasında müzik zevkleri (Taylor Swift veya Beyonce gibi şarkıcıları dinleme), cinsellik konuları (seks sırasında yapmayı arzuladıkları davranışlar), duygusal zaaflar (bir ebeveynin ölmesi sonrası duyulan üzüntü) ve sağlık konuları (testiste bir kitle bulunduğunun tespiti) bulunuyor.
Kankalık ilişkileri cinsel bir temele dayanmasa da, fazlasıyla fiziksel de olabiliyor. Örneğin 30 katılımcının 29'u, daha önceden kankalarıyla birbirlerine sarıldıklarını, birçoğu ise bunun sıklıkla yaşandığını belirtiyor. Erkekler, bu davranışlarını sevgililerinden de gizlemiyorlar. Birçoğu, sevgililerinin bundan haberdar olduğunu ve bunda herhangi bir sakınca görmediklerini belirtiyorlar.
Öpüşme de kanka ilişkilerinde görülen fiziksel davranışlar arasında bulunuyor. Katılımcılardan "Max" şöyle söylüyor:
Kankamı rahatlıkla öperim, ona onu sevdiğimi söylerim.
"Beck" ise şöyle diyor:
Bizim neslimizdeki erkekler arasında şefkati göstermek için fazlasıyla yanaktan öpme bulunuyor.
Neden?
Burada karşımıza çıkan en önemli soru, "Neden?" sorusu. Erkekler neden sevgililerine nazaran kankalarına bu kadar yakın olmayı tercih ediyorlar?
Araştırmacılar bunun en önemli nedeninin önyargıdan kaçmak olduğunu belirtiyorlar. Erkekler, sevgililerinin kendileriyle ilgili yargılarını olumlu yönde değiştirmek adına normalde davranacaklarından farklı davranıyorlar. Erkeklere karşı ise bu farklılığı göstermek zorunda hissetmiyorlar. Örneğin erkekler, sevgilileriyle çeşitli konularda çatışmak veya onlarla yüzleşmek istemedikleri için, bazı konuları onlardan gizleyebiliyorlar ve kankalarına bunları çok daha rahat açıklayabiliyorlar. Katılımcılardan "Harvey" ve "Beck" isimli katılımcıların söylediklerini şöyle derleyebiliriz:
Romantik bir ilişkideyken kendini olduğundan daha iyi yansıtmaya çalışırsın. İlişkinin başındaki standartları korumak ve sürdürmek istersin. Ancak bir erkekleyken onları etkilemek zorunda değilsinizdir. Birbiriniz etrafında çok rahat davranabilirsiniz. Kimi zaman kız arkadaşımlayken sanki yumurta kabukları üzerinde yürüyormuşum gibi hissedebiliyorum.
Katılımcıların vurguladığı konulardan bir diğeri ise kıskançlık. Erkekler, kız arkadaşlarına bir diğer kadından söz ettiklerinde şüpheyle karşılandıklarını belirtiyorlar. Üstelik sözü geçen kadınlarla ilgili konu, cinsellik veya fiziksel çekicilik içermiyor olsa bile! Ancak diğer erkek arkadaşlarına bu konuyu açtıklarında, ortada herhangi bir kıskançlık duygusu olmadığı için daha rahat muhabbet edebildiklerini söylüyorlar.
Erkeklerin ilişkilerini etkileyen konulardan bir diğeri, sevgililerinin seksi, bir ödüllendirme mekanizması olarak kullanıyor olmaları. "Nathan" şöyle söylüyor:
Eğer kız arkadaşım yerine erkek arkadaşlarımla dışarı çıkmayı tercih edersem, kız arkadaşım benimle 1 hafta kadar seks yapmıyor.
Seks: Beklentiler ve Beklentilerin Yokluğu
Bunların birçoğu, ilişkilerdeki "beklenti" konusuna geliyor gibi gözüküyor. Araştırmaya katılan erkeklerin birçoğu, romantik ilişkilerdeki beklentilerin çok daha yüksek olduğunu belirtiyor. "Henry" isimli katılımcı şöyle anlatıyor:
Kız arkadaşım her zaman önceliğin kendisinde olmasını gerektiğini düşünüyor. Bir ilişkiden beklentileri çok yüksek. Ve onlara öncelik veriyor olmamızın nedeni seks. Çünkü bu dürtüyü kontrol edemiyoruz.
Ancak katılımcıların hepsi, romantik ilişkilerinin seks ile ilgili beklentiler üzerine kurulu olmasının problemli olduğunu kabul ediyor. Duygusal ilişkilerin duygusal tarafının cinsellik üzerine inşa edilmesini doğru bulmuyorlar. Hatta bazıları, partnerlerine duydukları duygusal yakınlığı arttıran faktörün sekse ulaşmak ve romantizmi korumak olduğunu hissettiklerini söylüyor.
Çatışma Çözümlenmesi
Sosyal hayvanların inşa ettiği toplumsal yapının en önemli parçalarından birisi, bireyler arası çatışmanın çözümlenmesi ve bir sonuca vardırılmasıdır. Bu durum, romantik ilişkiler ve kankalık ilişkilerinde de önemli bir role sahiptir.
Araştırmaya katılan erkekler, kankalarıyla yüzleştikleri problemlerin, romantik ilişkilerdekine göre çok daha hızlı ve verimli bir şekilde çözümlendiğini düşünüyor. "Toby", "Andy" ve "Harvey" isimli katılımcıların söyledikleri şöyle derlenebilir:
Kız arkadaşım 2 sene önce yaptığım bir hatayı depoluyor ve hemen hatırlayıveriyor. Tam zamanı ve yeri ile birlikte! Erkeklerle ise bir sorun varsa, bitiveriyor. Kadınlar bir şeyleri hatırlamakta çok iyiler. Genel olarak kadınların tartışmalarda daha duygusal olduğunu düşünüyorum. Yani onların sinirini bozacak bir şey söylediğinizde, erkekler kadınlara göre bunu daha iyi karşılıyorlar.
"Hamish" isimli katılımcı ise şöyle diyor:
Kankam beni sinir ettiğinde ona 'Şerefsizlik yapmayı bırak.' diyerek olayı çözümleyebiliyorum. Bunu bir kıza söyleyemezsiniz, başınız her türlü belaya girer. Kimi zaman kankalarımla ters düşeriz, ancak kısa bir süre sonra 'Ah evet, haksızmışım, bunu yapmamalıydım.' diyerek yolumuza devam edebiliriz. Sonrasında biter, artık konusu bir daha açılmaz. Yolumuza devam ederiz. Kadınlarda ise böyle değil. Bence bunun nedeni, birbirimize daha dürüst olmamız ve birbirimizi daha kolay affetmemiz.
Bunlardan Ne Öğreniyoruz?
Zaman değişiyor. 1980'lerdeki hegomonik maskülinite yıkılıyor. Erkekler, diğer erkeklerle çok daha üst düzey ve daha karmaşık ilişkiler inşa etmeye başladılar. 1994 yılında Walker'ın yaptığı çalışmanın ortaya koyduğu üzere, eskiden bir erkeğin diğer bir erkekle fazlasıyla yakın olduğu belirtildiğinde geleneksel olarak bu iddiayı reddetmeye meyillilerdi; ancak artık bunu kabullenip açıkça bundan bahsedebiliyorlar. 1974'te Komarovsky'nin ortaya koyduğu üzere erkekler eskiden sırlarını ve gizli bilgilerini sadece kadınlara açıklamayı uygun görürlerdi; ancak artık bu durum değişti.
Araştırmaya katılan erkeklerin çoğu, kadınları ilişkilerinin ana denetleyicisi olarak gördüklerini belirttiler. Bu da onların bu ilişkilerden rahatsızlık duymalarına neden oluyor olabilir. Bu çalışmada endişe verici nokta, erkeklerin ilişkide oldukları kadınlarla bir takım olmak yerine, "biz ve onlar" şeklinde iki kutuplu bir dünya algısı içerisinde bulunuyor olmaları; ilişkideki sorunlardan kadınları suçlu tutuyor olmaları.
Erkekler, ait oldukları yerin net bir şekilde diğer erkeklerle olduğunu vurguluyorlar; eski ve süren ilişkilerindeki kadınlara daha az saygı duyuyorlar. Tıpkı modern sinema filmlerinde kadınların sadece erkeklerin cinsel isteklerini tatmin eden araçlar olduğunun durmaksızın vurgulanması gibi, araştırmaya katılan erkekler de ilişkide oldukları kadınlardan genellikle olumsuz bir şekilde bahsettiler.
Çalışmanın yazarları şöyle diyorlar:
Hollywood çerçevesinde genellikle seksist perspektifler esprili ve eğlenceli bir şekilde aktarılır. Bu, büyük bir problem.
Araştırmanın Eksikleri
Araştırmada 30 katılımcı olduğundan söz etmiştik; ancak bu, birçok psikoloji ve sosyoloji araştırması için normal ve kabul edilebilir bir sayı. Araştırmacılar, veri doyumu noktasına kaç katılımcı ile ulaştıklarını tespit edebiliyorlar. Böylece, ek bir veri alamadıkları noktada yeni katılımcı kabul etmeyi durdurabiliyorlar. Çünkü 30 yerine 60 kişi kullanıldığında da, o 30 kişilik ekipten aldıkları bilgiyi sadece tekrar eden şekilde almış oluyorlar; ek bir bilgi edinemiyorlar. Buna rağmen, 30 kişilik bir araştırma elbette tüm erkeklere genellenemez; sadece belirli bir demografik grupta bu yönde bir ilerleme olduğuna dair fikir verebilir.
Bir diğer kısıt, araştırmanın sadece İngiltere'de yapılmış olması. Batı ve Doğu arasındaki kültürel, toplumsal ve sosyolojik farklardan ötürü tekil araştırmaların küresel olarak genellenmesi mümkün değil.
Tabii şunu da vurgulamakta fayda var: Araştırmacıların daha araştırmanın en başından "kankalar vs. sevgililer" tarzındaki yaklaşımları, araştırmanın sonuçlarını bir miktar etkilemiş ve katılımcıları "kankaları ile sevgilileri arasında seçmeye" itmiş olabilir.
Son olarak, araştırmanın genel olarak homojen bir katılımcı kitlesine sahip olduğu söylenebilir: Üniversite ikinci sınıf, beyaz derili, İngiltere'de yaşayan erkekler... Erkeklere ait farklı alt demografilerde bu araştırma tekrarlanarak benzer örüntülerin oluşup oluşmadığı tespit edilmeli. Araştırmacılar bunlarla ilgili olarak şöyle yazıyor:
Katılımcı sayısındaki eksiklerden ötürü bu araştırmada ırk veya sınıf analizi yapmamaktayız; dolayısıyla bulgularımız tek birbeyaz, orta sınıf, heteroseksüel, lisans öğrencisi olan erkeklerle sınırlıdır.
Sonuç
Bu çalışmanın en kritik sonucu, erkeklerin diğer erkeklerle olan ilişkilerini daha masrafsız ve karşılıksız buluyor olmaları. Bir diğer deyişle, kadınlarla olan ilişkilerinin şartlar ve koşullarla geldiğini düşünüyorlar. Bu da onları erkeklerle olan ilişkilerini güçlendirmeye itiyor.
Araştırmacıların belirttiğine göre, erkeklerin hemcinsleriyle olan ilişkilerinde daha özgür ve açık olmaları genel olarak ilerici ve olumlu bir gelişme. Erkekler bu durumdan uzun vadede, daha verimli ilişkiler kurmak yoluyla faydalanabilir. Ancak bu durum, geleneksel kadın-erkek ilişkilerinin dinamiklerini değiştirebilir. Şöyle yazıyorlar:
Kankalık ilişkilerinin yükselişte olması, kadınlar açısından özgürleştirici ve sosyal açıdan pozitif bir gelişme olmayabilir.
Bunun en önemli sonuçlarından birisi, erkeklerin yaşam tarzlarını değiştirmeleri olabilir. Örneğin erkekler, kadınlarla aynı çatı altında yaşamak yerine diğer erkeklerle bir arada yaşamaya daha meyilli hale gelebilirler. Bu da romantik ilişkilerin kurulma yaşını arttırabilir ve bu ilişkilerin derinliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Buna bağlı olarak yuva kurup, çocuk yapma yaşı da giderek daha ileri yaşlara kayabilir. Bir katılımcı, bu durumu şöyle özetliyor:
Aşklar geçicidir. Bir kanka ise ömür boyu yanınızda olabilir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 32
- 24
- 10
- 10
- 8
- 8
- 5
- 5
- 4
- 4
- 0
- 0
- A. Macmillan. Men Are More Satisfied By ‘Bromances’ Than Their Romantic Relationships, Study Says. (12 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 26 Kasım 2018. Alındığı Yer: Time | Arşiv Bağlantısı
- S. Robinson, et al. (2017). Privileging The Bromance. Men and Masculinities. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/11/2024 00:03:57 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7464
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.