Erkek Atletler Daha Hızlı, Kadın Atletlerse Daha Uzun Mesafe Koşabiliyor!
Erkek sporcuların kadınlara kıyasla genel olarak daha fazla kas kütlesi ve daha yüksek maksimum oksijen tüketim (VO2) değerine sahip olmaları nedeniyle daha yükseğe sıçradıklarını, daha fazla ağırlık kaldırdıklarını ve daha hızlı koştuklarını görmeye aşinayız. Bu nedenle, ultra maratonlarda (yani genellikle zorlu doğa koşullarında 50, 100 ve 160 km gibi ütopik mesafelerde yapılan koşularda) kadın sporcuların erkek rakiplerini yakaladıklarını, hatta bazen onları geçtiklerini okumak oldukça şaşırtıcı gelebiliyor. Oysa bu, zannettiğimiz kadar şaşırtıcı değil.
Ultra maratonlarda kadın sporcuların başarılarıyla ilgili oldukça fazla haber vardır. Maggie Gutterl, 60 saatte 402 kilometre koşarak ister kadın ister erkek olsun, herhangi bir sporcunun yapabildiği en uzun mesafeyi katederek Backyard ultra maratonunu kazandı.[1], [2] Courtney Dauwalter ise 383 kilometrelik bir yarışı yaklaşık 57 saatte, ikinci sıradaki erkek atletten 10 saat önde tamamladı.[3] Camille Herron 160 kilometrelik bir ultra maratonun son kilometrelerini rahat rahat bira içerek bitirirken hem kadın hem de erkek rakiplerini geride bıraktı.[4], [5] Bu bireysel başarılar oldukça etkileyici olsa da acaba ultra maratonlarda bir kadın atlet hakimiyeti oluşuyor demek doğru mu?
Elimizdeki mevcut veriler, mesafe arttıkça kadın ve erkek sporcular arasındaki performans farkının da azaldığını gösteriyor.[6] 42 kilometrelik bir maratonda kadınların erkeklere kıyasla hızı %12 az iken, 160 kilometrelik ultra maratonda bu fark %4'e kadar düşüyor.[7] Ancak, 1970'ten 2024'e kadar ultra maratonu tamamlayanların sadece %20'sinin kadın olmasını ve küçük örneklemlerin var olandan daha fazla çeşitlilik varmış gibi bir illüzyon yaratmasının yanıltıcı ve tutarsız olabileceğini göz önünde bulundurmakta fayda var.
Ek olarak aerobik kondisyondan kas yorgunluğuna, mide sorunlarından yağ oranına kadar, harika bir ultra maratoncu olmak için cinsiyet dışında pek çok faktör vardır. Erkek sporcuların fizyolojisi maksimum oksijen alımı değerleri gibi bazı konularda kadınlara göre avantajlı olsa da kadınların da üstün olduğu alanlar da mevcuttur. Bunlardan birisi de kas lifleri ve yorulma ile ilgili olan farktır.
Yorulan Kaslar
İnsan iskelet kaslarının iki ana tipi vardır: bunlar yavaş kasılan ve hızlı kasılan olarak ikiye ayrılır. (Oksidatif tip-I: yavaş kasılan, glikolitik tip-II: hızlı kasılan) [8] Adlarından da anlaşılacağı gibi, yavaş ve hızlı kasılan kas liflerinin birbirinden farklı güç seviyeleri vardır. Yavaş kasılan kaslar daha az güç üretirken yorulmaları daha uzun sürer. Hızlı kasılan kaslar ise tam tersi şekilde daha fazla güç üretirken daha çabuk yorulurlar. Vücudumuzda her iki tip kas lifine de ihtiyacımız vardır, bu kaslarla çeşitli hareket türlerini gerçekleştiririz. Yavaş kasılan kas lifleri oturmamıza, ayakta durmamıza veya ultra maratoncular gibi saatlerce uzun ve yavaş koşmamıza izin verirken, hızlı kasılan kas lifleri ise arkadaşlarla buluşmamıza yetişmemize, voleybol oynamamıza veya depar atmamıza olanak sağlar. Ultra maraton sırasında yorgun kaslarla antrenman yapmak çok önemlidir, çünkü sporcuların bacaklarının saatlerce yorulmadan sporcuya güç vermesi gerekir.
Tıpkı insanlar gibi kas lifleri de enerjileri bittiğinde yorulur. İnsanların kahve veya muzdan enerji aldığı gibi, kas liflerinin enerji kaynağı da ATP'dir. Yavaş kasılan kas liflerinin yorulmasının daha uzun sürmesini mitokondri ve oksijen sağlar. Hücrenin enerji merkezi olan mitokondri glikozu ATP'ye dönüştürmeye yardımcı olur. Hücreler yeterli oksijene sahip olduğunda mitokondri ATP oluşturmak için oksijenli solunumu kullanır. Ancak hücrelerde yeterli oksijen yoksa oksijensiz solunuma geçilir, bu da mitokondri dışında gerçekleşmektedir. Oksijenli solunum oldukça verimli ancak bi o kadar da yavaştır, her bir glikoz molekülüne karşılık 38 ATP üretir. Buna karşılık, oksijensiz solunum verimsiz olsa da hızlıdır ve bir glikoz molekülü için 2 ATP üretebilir.
Uzun mesafeler için gerekli olan yavaş kas lifleri, bol miktarda mitokondri ve miyoglobin içerir. Bu sayede yavaş kas lifleri, saatlerce süren oksijenli solunum yoluyla ATP üretebilir. Bu da 160 kilometrelik ultra maratonlar için mükemmeldir. Kadın sporcular çoğunlukla erkek sporculardan daha fazla yavaş kas liflerine sahiptir ve bu da ultra maratonlardaki kadınların genel başarısının bir faktörüdür.[9]
Akıl Güçten Üstündür!
Kas liflerinde olan fizyolojik farklılıklar kadın sporcuların ultra maratonlarda olan başarısının tek nedeni değildir elbette. Bazı araştırmacılar, kadın sporcuların ultra maratonlardaki performans farkına destek olan psikolojik özelliklere sahip olduklarını keşfetmişlerdir. Bu özelliklerden biri de tempo tutma becerisidir. 2011 yılında 3000 atlet üzerinde yapılan bir çalışmada kadın sporcuların tempoyu erkek sporculara göre daha iyi koruduğu gözlemlenmiştir.[10]
Erkek sporcular kadınlara kıyasla genellikle daha riskli stratejiler benimseme eğilimindedir. Örneğin yarışa çok hızlı başlamak daha sonra maratonun başlarında çabucak yorulmalarına yol açar. Kadın sporcular ise tempoyu daha istikrarlı bir şekilde koruyarak bu dezavantajı önler.
Mitokondrilerden kas liflerine ve yarış stratejilerine kadar, kadın sporcuların mesafe uzadıkça performanslarının artmasının birçok nedeni vardır. Bununla birlikte, kadın koşucuları erkek meslektaşlarına göre dezavantajlı kılan faktörler de mevcuttur. Genel olarak kadınlar henüz ultra maratonlarda erkekleri geride bırakamamaktadır.
Son olarak sporcuların performansına sadece teknik faktörler etki etmez. Sporcu dayanışması, sponsorluklar ve seyirci gibi sosyokültürel etmenler de başarıda önemli rol oynar. Her geçtiğimiz yıl ultra maratonu tamamlayan kadın sporcu sayısı artmakta, bu durum diğer kadınları ve cinsiyet azınlıklarını çoğunlukla erkek sporcuların egemen olduğu bu spora katılmaya teşvik etmektedir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 4
- 4
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: McGill | Arşiv Bağlantısı
- ^ Ultra Signup. Ultrasignup Home. Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: Ultra Signup | Arşiv Bağlantısı
- ^ Washington Post. More Women Gain Ground In Ultramarathons, Other Long-Distance Races. Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: Washington Post | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. Mitka. 238 Miles On Foot: Courtney Dauwalter Wins Moab Ultra. (16 Ekim 2017). Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: GearJunkie | Arşiv Bağlantısı
- ^ Camille Herron. Home. Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: Camille Herron | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. Strout. Cheers! 100 Miles And A Couple Of Beers Later, A World Record. (14 Kasım 2017). Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: Runner's World | Arşiv Bağlantısı
- ^ N. B. Tiller, et al. (2021). Do Sex Differences In Physiology Confer A Female Advantage In Ultra-Endurance Sport?. Sports Medicine, sf: 895-915. doi: 10.1007/s40279-020-01417-2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. J. Waldvogel, et al. (2019). Women Reduce The Performance Difference To Men With Increasing Age In Ultra-Marathon Running. International Journal of Environmental Research and Public Health, sf: 2377. doi: 10.3390/ijerph16132377. | Arşiv Bağlantısı
- ^ OpenStaxCollege. Types Of Muscle Fibers. (6 Mart 2013). Alındığı Tarih: 25 Mart 2024. Alındığı Yer: PressBooks | Arşiv Bağlantısı
- ^ K. M. Haizlip, et al. (2015). Sex-Based Differences In Skeletal Muscle Kinetics And Fiber-Type Composition. Physiology, sf: 30. doi: 10.1152/physiol.00024.2014. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. O. Deaner, et al. (2014). Men Are More Likely Than Women To Slow In The Marathon. Medicine & Science in Sports & Exercise, sf: 607-616. doi: 10.1249/MSS.0000000000000432. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 20:07:00 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17053
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in McGill. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.