Dünya Dışı Akıllı Yaşamla İlk Temasın, Teknolojik Olarak Çok Gelişmiş Bir Uygarlıkla Gerçekleşmesi Oldukça Olası!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
NASA tarafından finanse edilen Dünya dışı akıllı yaşam arayışıyla ilgili yeni bir araştırmaya göre, insanların yabancı akıllı yaşam ile "ilk teması", teknolojik olarak bizden daha ileri bir uygarlıkla gerçekleşebilir.
Acta Astronautica üzerinden yayımlanan yeni bir makaleye göre, Dünya dışı uygarlıkları tespit etmenin en kolay yolu, Evren'in diğer bölümlerindeki teknoloji veya endüstriyel faaliyetlerin kullanımının kanıtı olan "teknoimza"ları aramaktır.[1] Genel olarak Dünya dışı akıllı gözlemciler için Dünya'nın geçmişte, şu anda veya gelecekte nasıl görünebileceği fikrine dayanan teknoimzalar şunları içerir:
- İnsanlar olarak 16 Kasım 1974 tarihinde M13 küresel yıldız kümesi yönünde gönderdiğimiz Arecibo mesajı gibi radyo sinyalleri,
- Bir öte gezegenin atmosferinde endüstriyel kirliliğin (örneğin, nitrojen dioksit) varlığı,
- Bir öte gezegenin etrafındaki büyük uydu takımları,
- Öte gezegenler etrafında devasa uzay mühendisliği yapıları,
- Yerel yıldızlarından enerji sağlayan gelişmiş ısı kalkanları veya popüler ismiyle devasa boyutlardaki "Dyson küreleri",
- Uzak bir geçmişte Güneş sistemine gönderilmiş olabilecek, Ay veya Mars'ta gömülü olası yabancı uzay aracı enkazları...
Bununla birlikte, bu çalışma, insanların şu anda yapabileceğinden çok daha gelişmiş teknolojilerin izlerine ulaşmanın, diğer fikirlere kıyasla çok daha olası olduğunu savunuyor. Tabii bu, "temas eşitsizliği" durumunu da ortaya koyuyor. Araştırmacılar, makalede şöyle söylüyor:
Nispeten düşük teknolojik gelişme düzeyine sahip uygarlıkların birbirleriyle temasa geçmesi pek olası görünmüyor; bu durumda, ya çok yüksek hassasiyete sahip algılama araçları kullanılması ya da oldukça görünür devasa uzay mühendisliği yapılarının aranması gerekecektir. Görece daha az gelişmiş uygarlıklar, diğer uygarlıkları tespit etmek için gereken teknolojik hassasiyetten yoksun olacaktır. Bundan dolayı çok büyük veya belirgin yabancı yapılar arayışına yönelebilirler.
Kısacası, insanlık olarak yabancı bir medeniyetin işaretlerini doğrudan tespit edecek kadar gelişmiş hassas cihazlara henüz sahip değiliz. Son on yılda, keşif biliminde ve sayısı 4000'i aşan varlığı doğrulanmış öte gezegenlerin incelenmesinde devrim yaratan astronomik cihazlardaki büyük ilerlemelere rağmen henüz bu konuda başlangıç noktasında olduğumuzu söyleyebiliriz. Araştırmacılar, makalede şöyle söylüyor:
Bu tür sinyalleri yıldızlararası mesafelerde mevcut teknolojik hassasiyetimiz ile tespit edebilmemiz için, bu sinyallerin insan uygarlığı tarafından üretilenlerden, özellikle de TV yayınları gibi kasıtsız olanlardan çok daha güçlü olmaları gerekir. Mevcut astronomik altyapımız ile sadece, bize kıyasla çok daha büyük ve belirgin teknolojiler inşa eden ve geliştiren akıllı türleri tespit edebiliriz.
Bundan dolayı, genellikle bizden çok daha gelişmiş olan yabancı medeniyetlerin muazzam büyüklükteki açık işaretlerini arıyoruz. Bu yeni makalenin ortak yazarı ve TechnoClimes 2020 organizasyon komitesi başkanı Jacob Haqq-Misra, şöyle söylüyor:
Teknoimzaları arama fikri, bugün Dünya'da sahip olduğumuz teknolojiye ve teknolojimizin geleceğinin olası uzantılarına dayanıyor. Bu, herhangi bir Dünya dışı teknolojinin bizimki gibi olması gerektiği anlamına gelmez; ancak kendi geleceğimizin makul uzantılarını hayal etmek, aslında olası teknoimzaları aramak için yapabileceğimiz astronomik araştırmaları düşünmeye başlamak için başlangıç noktasıdır.
Çalışma, "kozmik ayak izlerinin" bir fonksiyonu olarak teknoimzaları sınıflandırmanın yeni bir yolunu ileri sürüyor. Bu sınıflandırmanın ölçüsü, bir teknoimzayı çok uzak bir mesafeden görmenin ne kadar kolay olabileceğini içeriyor. Makaleye göre, geçmişte Ay'a düşmüş bir yabancı uzay aracı araması kolayca yapılabildiğinden ölçek ve kapsam sınırlıdır; galaksimizdeki olası Dyson küreleri için yapılan bir araştırmada ise milyarlarca potansiyel hedef olacaktır.
Gökbilimciler ve NASA'dan bilim insanlarının gece gündüz yalnızca Dünya dışı zekanın izlerini aramadıklarını da belirtmekte fayda var. "Teknoimza bilimine" olan yenilenen ilgi, bu araştırmaların zaten astronomik amaçlarla toplanmış verilerden yararlanılarak da yapılabileceği gerçeğine büyük ölçüde bağlıdır. Örneğin; TESS gibi birçok uzay teleskobu ve araştırma uyduları, dolaylı olarak öte gezegenleri belirlemek için yıldızları (yıldızın önünden bir öte gezegen geçtiğinde, yıldızdan gelen ışık azalır) gözlemler. Teknoimzaları aramak için yapılması gereken bilimsel araştırma da aslında bununla paraleldir.
James Webb Uzay Teleskobu gibi yeni nesil teleskoplar da ilk kez, öte gezegenlerde canlı yaşamının varlığını gösteren biyoimzaların araştırılmasına olanak verecek. Aynı zamanda, bir öte gezegenin atmosferini analiz ederken, endüstriyel kirliliğin işaretçisi olabilecek teknoimza niteliğindeki nitrojen dioksit gazının varlığını da belirleyebilecek. Bir IAC araştırmacısı, Tenerife Müzeleri'nin Bilim ve Evren Müzesi Direktörü ve makalenin birinci yazarı Hector Socas-Navarro, şöyle söylüyor:
Evren'de zekanın, çok yaygın mı veya tam tersine oldukça nadir mi olduğu hakkında hiçbir fikrimiz yok. Bu nedenle bu aramaların başarı şansının olup olmadığını tam olarak bilemeyiz. Bulguları araştırmak ve incelemekten başka seçeneğimiz yok, ancak bu arayışın çıkarımları muazzam olacaktır.
Bu tarz konulara ilgi duyuyorsanız, "Dünya Dışı Akıllı Yaşam Formları, Kendilerini Çoktan Yok Etmiş Olabilir mi?'' başlıklı yazımızı da okumanızı tavsiye ederiz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 23
- 15
- 9
- 9
- 6
- 5
- 5
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Forbes | Arşiv Bağlantısı
- ^ H. Socas-Navarro, et al. (2021). Concepts For Future Missions To Search For Technosignatures. Acta Astronautica, sf: 446-453. doi: 10.1016/j.actaastro.2021.02.029. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 18:45:58 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10391
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Forbes. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.