Deniz veya Okyanuslarda Fırtınaya Yakalanırsanız Ne Yapmalısınız? Yıldırımlara Karşı Nasıl Önlem Almalısınız?
Açık Denizde Seyir Yaparken Yıldırıma Karşı Güvende misiniz?
Gill ve Mick Russell çiftinin 22 feetlik (~7 metrelik) tekneleri April Girl, hayatlarının tamamının geçtiği The Solent (Birleşik Krallık) sularında, gayet hafif bir meltemin önünde, küçültülmüş bir ön yelken ile motor seyriyle süzülüyordu. Gill'in annesi, babası ve köpeği April Girl'in daracık havuzluğunda beraberlerdi.
Bir önceki gece şimşekli yağmurlu bir fırtına çıkmış ama ertesi gün gayet sakin bir sabaha uyanmışlardı. Bu sakin hava da, Southsea Marina'dan çıkarak yaptıkları olağan gezintilerinden biri için güven vermişti. Arada bir gökyüzünden gelen boğuk homurtuları ciddiye almadılar. Ne de olsa sakin havaydı... Aslında "gök gürlemesi", herkes için "içeride kalın" diyen ortak bir uyarıydı. Ama nafile...
Yelkenli, nazlı nazlı seyrederken birdenbire müthiş bir patlama sesi duyuldu. Yukarıdan erimiş metal parçaları yağıyor ve teknenin plastik gövdesini eritip içine gömülüyordu.
Direğin üstündeki antene yıldırım düşmüştü.
Sonra elektrik teknenin her tarafını sardı. Plastik sigorta kutusunu parçalayarak, Gill’in ayakkabısız, çıplak ayakla durduğu güverteden geçti. Bedeni şokla sarsıldı ve bilincini kaybederek güverteye yığıldı. Elektrik bütün güverteyi kat etti. Pupa fenerini de parçaladı ve geride sallanan iki çıplak tel parçası bırakarak denize yayıldı.
Motor çalışmaya devam ediyordu. Ama daha sonra motor bölmesinin kapağını kaldırdıklarında, alternatörün eridiğini ve akülerin parçalandığını gördüler. Motor çalışmıyor olsaydı onu tekrar çalıştırmaları imkansızdı.
Mayday çağrısı da yapamıyorlardı çünkü VHF telsiz kullanılamaz haldeydi. Bu arada Gill’in bilinci yerine geldi ancak ayaklarını kullanamıyordu. Babası şoku henüz üzerinden atmış, köpeği ve annesi ise havuzluğun köşesine sokulmuş, sessizce duruyorlardı. Mucizevi şekilde durmayan motorun sayesinde Southsea Marina’ya döndüler. Gill, iki ay tekerlekli iskemlede kaldı. Tamamen düzelip, işe tekrar başlaması ise altı ay sürdü.
Russell çifti şimdi emekliler ve yıldırım gazisi tekneleri April Girl ile Fransız kanallarında ve Akdeniz’de gezmeye devam ediyorlar. Gill ve ailesi ucuz atlattı ama istatistiklere göre dünyayı gezen teknelerdeki ölüm olaylarının %10’u yıldırım düşmesi kaynaklı...
Özellikle bahar ve yaz aylarında elektrik yüklü ani fırtınalara (boralara) dikkat etmemiz gerekiyor.
Yıldırım Nasıl Oluşur?
Bulut içerisindeki su moleküllerinin yoğun hareketi, bulutun statik elektrik yüklenmesi ile sonuçlanıyor. Statik elektrik yükü büyüdükçe bulut, üzerine sinen bu gerginliği atmak için bir bahane aramaya başlıyor. Gerginliğini boşaltacağı adres de aksi kutup... Bu aksi kutup başka bir bulut da olabilir, yer de olabilir, deniz de...
Bu gerginliği atma eylemi buluttan buluta olduğunda adına şimşek; buluttan yere veya denize veya bu ikisinden buluta doğru olduğunda da yıldırım diyoruz. Milisaniyeler içinde tüm gerginliğini atan bulut temiz bir "Oh!" çekerken, tüm elektriğini, öfkesini boşalttığı yerde büyük hasarlara yol açabiliyor.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
İşte bizim şu andaki konumuz da; bulutun bu gerginliğini atma esnasında, eğer ters zamanına denk geldiysek, bu öfke boşaltımından tek parça ve hasarsız olarak çıkmak...
Öncelikle gerilim tanımını hatırlayalım: Bir iletkenin iki kutbu arasındaki potansiyel farkı... Yıldırım milisaniyeler içinde gerçekleşmesine karşılık, iki kutup arasındaki potansiyel farkı son bulmadan maalesef sona ermiyor.
Peki ismini, "ani gelişen aşk"ı da tanımlamak için bile kullandığımız bu görkemli doğa olayının gücü nedir?
Yıldırımın gerçekleştiği akımın gücü 200.000 amperi ve oluşan sıcaklık ise 30.000°C’yi buluyor. Yani hayat kaynağımız olan Güneş’in yüzey sıcaklığının yaklaşık 5,5 katı...
Aslında yıldırım yeryüzüne düşmez, aksine genellikle yeryüzünden buluta yükselir. Genellikle yer veya yıldırımın aşağıdaki cazibe noktası pozitif kutuptur. Bulut da eksi yüklüdür. Boşalım yerden ya da denizden buluta doğru olur.
Bir de yıldırımın doğrudan çarpmasının yanında, yan etkileri de var. Elektromanyetik Atım olarak bilinen bu olay, yoğun akımın oluşturduğu ani manyetik alanlar ve şokları olarak tarif edilebilir. Bu atım, yakındaki teknelerin elektronik aksamlarını çalışmaz hale getirebiliyor. Antenden sisteme sızan bu dalgalar, bazen elektronik sistemler üzerinde yıldırımın vurduğu tekneden daha fazla hasar yaratabiliyor.
Bir diğer hasar riski de yıldırımın yan kolları...
Yıldırım bir tekneye vurduğunda, mesela salmaya oturan bir direk üzerinden denize boşalırken, yan kolları da alternatif yollar arar. Yan teknenin gurcataları atlanacak alternatif ve cazip bir yoldur. Bu da haliyle yan teknede de hasar demektir.
Teknemizle Denizde İken Nasıl Korunuruz?
Öncelikle denizde yaşamdan bahsettiğimize göre; teknenin yapısından başlamalı. Yıldırıma karşı en güvenli tekneler alüminyum ya da sac, kısaca metal teknelerdir. Ama neden?
Çünkü metal gövdeli tekneler akımın taşınması açısından, birer topraklama levhası gibi çalışır. İçinde bulunanlar için saç tekne kendisi bir iletken olduğundan oluşan manyetik alanları akıma dönüştürerek denize aktaran bir Faraday Kafesi gibi çalışır.
Bunu şöyle düşünebilirsiniz: İletkenleri oluşturan atomların en dış yörüngelerindeki değerlik elektronları, atomlarından kolayca ayrılarak hareket etme yeteneğine sahiptirler.
Kapalı bir yüzeye ya da çepere sahip iletken bir cisim, elektrik akımına maruz kaldığında bu elektronlar, iletkenin içerisindeki elektrik alanı sıfırlanıncaya kadar hareket eder ve bir çeşit "yeniden dağılım"a uğrarlar. Elektrik alanının sıfırlanmasıyla birlikte, hareket etmelerinin gerekçesi ortadan kalkmış olur.
Faraday kafesi bu ilkeye göre çalışır ve içindeki nesneleri ya da canlıları çeperin dışındaki elektrik alanlarına karşı korur.
- Dış Sitelerde Paylaş
İdeal bir Faraday kafesi; topraklanmış, içi boş metal bir küre gibi kapalı bir iletkenden oluşur. Ancak kafes şeklinde de imal edilebilir. Kafes aralıklarından bir miktar elektrik alanı içeriye sızabilir, ama aralıklar yeterince küçük ise bu bir sorun teşkil etmeyecektir.
Şeklinin illa ki küre olması da şart değildir.
İşte bu Faraday kafesi ilkesi sayesinde metal tekneler, yıldırıma karşı en güvenli teknelerdir. Ahşap ve fiberglas teknelerde ise direk ya da yüksekteki metal aksam üzerinden tekne ile buluşan yıldırım denize ulaşmak için yoluna devam ederken güvertede tıkanır. O noktada tekne ahşap ise, tıkandığı noktayı patlatır veya parçalar. Fiber ise eritir veya yakar. Demek ki, gücümüz yetiyorsa, okyanuslara alüminyum ya da sac tekne ile açılıyoruz.
Bir diğer yöntem; en az dirençle, en kısa yoldan topraklamak; yani paratoner takmak. Bunun amacı şudur: İyi bir iletkeni, yeterli kesitte, yani kalınlıkta ve az dirençli bir kablo ile topraklarsak, akımın periyodunu kısaltırız. Bu şekilde denize iletilen elektrik yükü tekne etrafında yarıçapı direk uzunluğu olan bir emniyet konisi yaratır.
Paratoner olarak kullanılacak bakır çubuk (yıldırımı zapturapt altına alabilmek için) direk başındaki cihaz ve antenlerden en az 20 cm yukarıda olmalıdır. Ancak bakır çubuk kullanıyorsanız, bu çubuğun direk ile kesin izolasyonu şarttır. Yani çubuktan itibaren tüm direği geçip dibine kadar inen, oradan salmaya (yelkenli teknelerdeki ağır sualtı uzantısı) giden bir kablo gerekiyor. Bu arada bakır iletken ile teknenin metal aksamları arasında oluşabilecek galvanik korozyon riskine karşı, sualtı metal aksamlara tutya (anot görevi yapan çinko parça) takılması çok önemli. Bir diğer önemli nokta ise, bakır paratoner çubuğun uç kısmının yüksek ısıya mukavim özel alaşım çelikten olmasıdır.
Topraklama kablosuna kalınlığına gelirsek: Tabii ki direk boyu, kablo kalınlığı için önemli bir faktördür. Ama kullanacağımız kablo kesiti 20 mm2’nin altında olmamalıdır. Şunu unutmayın: Kablo ne kadar kalınsa, yıldırımı o kadar kolay uzaklaştırırsınız.
Topraklama kablosu kesinlikle tek parça olmalıdır; kesinlikle ek olmamalıdır. Yıldırım esnasında oluşacak ısıdan ötürü kabloda kesinlikle lehim olmamalı ve kablonun en az iki salma cıvatasına tutturuluşu iyi preslenmiş pabuçlarla yapılmalıdır. Mümkün olduğunca sert köşelerden, keskin dönüşlerden kaçınmalıdır. Yıldırım buralardan dönmeye çalışırken gönlü başka ve canlı iletkenlere kayabilir. Yani en kısa yol tercih edilmeli.
Ama tabii, en güvenlisi, yıldırım riski olan havada içeride kalmaktır. Yine de yıldırımlı bir havada suda yakalanma ihtimalinize karşı alabileceğiniz bazı ilave önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
- Yıldırım riskinin olduğu elektrik yüklü havalarda elektromanyetik dalgaya karşı elektronik cihazlarınızı kapatmak.
- VHF telsizde anten topraklama seçici düğmesi varsa topraklamaya geçmek.
- Mümkün ise anten kablolarının fişlerini cihazdan ayırmak.
- Elektrik yüklü hava geçene kadar güverteye çıkmamak. Çıkmak zorunda kalınırsa; direk dibi, puntel, gönder gibi metal ekipmandan uzak kalmak ve alan küçülterek hareket etmek. Yani çömelerek ya da emekleyerek hareket etmek.
- Büyük metal kütleler arasında durmamak. Direk ile motor arası gibi mesela. Özellikle motor, şaft ile suya direk çıkış noktası... Yıldırım bu arada ark ile atlama yapabiliyor.
- Yıldırım düştüğünde elektronik aletleriniz eğer yerlerinde duruyorlarsa ve elektrik tesisatı ile irtibat halindeyseler, onlar için yapabileceğiniz bir şey yoktur. Eğer elektronik cihazlarınızı sökebiliyorsanız, önce (mutfaklarımızda kullandığımız) alüminyum folyo ile sarın. Bu birinci Faraday Kafesi olacaktır. Sonra bu folyoladığınız cihazlarınızı metal bir fırın ya da kutu varsa onun içine koyun. Bu da ikinci Faraday Kafesi olacaktır. Bu şekilde bir miktar koruma altına alırsınız.
- Yelkenleri indirip motor seyrine dönseniz iyi olur. Zira ıslak yelkenler, cazip bir iletkendir.
- Motor seyrinde iken şarj dinamosunu (alternatör) sistemden ayıran bir sistemi kurabilirseniz çok iyi olur. Mesela şarj dinamosu kablo bağlantı jaklarını sökmek gibi...
- Akü bağlantılarını şalter ile değil kutup başlarını söküp kablolarını akülerden uzaklaştırarak korumak daha etkili bir yoldur.
- Daima ayakkabılarınız ayağınızda olsun.
- Motorun çalışır durumda olması Russell ailesinin hayatını kurtardı. Evet, yıldırım düşmesi motorun çalışmasını etkilemiyor; ancak durmuşsa (marş motoru tarihe karıştığı için) tekrar çalıştırılması imkansız.
- Yıldırım düşerse hemen içeriyi kontrol edin. İnvertör (12V DC --> 220V AC) veya redresör (220V AC --> 12V DC) patlayıp gövdede delik açılmasına sebep olabilir.
- Yıldırım riski atlattıktan sonra, ilk yapılacak şeylerden biri de, manyetik pusulanın doğruluğunu kontrol etmek olmalı.
Ayrıca, eğer teknede yıldırımdan korunmak için herhangi bir sistem yoksa; en az 20 cm’lik bir uzunluk boyunca çarmıklardan birine metal kelepçelerle tutturulmuş, en az 16 mm2 kesitli bir kablo denize sarkıtılabilir.
Ancak çarmıhtan denize zincir salma, topraklama, hatta paratonerin fayda mı sağladığı, yoksa cazibe mi oluşturduğu konusu hala tartışılıyor.
Bunları Asla Yapmayın!
- Kabloyu herhangi bir cihazın topraklama plakasına sakın ola bağlamayın!
- Kabloyu teknenin korozyondan korunma sistemine asla bağlamayın!
- Kabloyu ana makine ya da yardımcılarıyla da yine sakın bağlantılandırmayın!
- Kabloyu elektrik sisteminin eksi kutbu ya da topraklamasıyla bağlantılandırmayı da aklınızdan bile geçirmeyin!
Yıldırımın, sadece "aşk"ı hatırlattığı seyirler diliyoruz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 22
- 5
- 3
- 3
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- M. Telleria. What To Do In A Lightning Storm On A Boat. (3 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 3 Mayıs 2020. Alındığı Yer: Boating | Arşiv Bağlantısı
- E. M. Thompson. Lightning And Sailboats. (3 Mayıs 2020). Alındığı Tarih: 3 Mayıs 2020. Alındığı Yer: L-36 | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/12/2024 20:00:13 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8637
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.