COVID-19 Salgınında Okulları Açmak Ne Kadar Riskli? Okullar, COVID-19 Salgını İçin Yayılım Noktaları Oluşturabilir mi?
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Dünya çapında toplanan veriler, okulların koronavirüs enfeksiyonu için yayılım noktaları olmadığını her geçen gün daha güçlü bir şekilde gösteriyor. Aksinden endişe edilmesine rağmen, COVID-19 enfeksiyonları pandemi nedenli sokağa çıkma yasakları hafifletildikten sonra, okullar ve kreşler yeniden açıldığında artmadı. Okullarda salgın görüldüğünde ise çoğunlukla sadece az sayıda insanın hastalanmasına neden oldu.
Bununla birlikte bazı araştırmalar, çocukların virüsü alabileceğini ve viral partikülleri yayabileceğini gösterdi. Ayrıca, daha büyük çocukların virüsü başkalarına geçirme olasılığının küçük çocuklara oranla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bilim insanları, bu eğilimlerin nedenlerinin henüz bilinmediğini söylüyor; fakat daha yaşça büyük çocuklar ve öğretmenlerle ilgili uygulamaları şekillendirirken bunlar göz önünde bulundurulmalı.
Berlin'deki Robert Koch Enstitüsü'nde bulaşıcı hastalıklar konusunda uzman olan epidemiyolog Walter Haas, büyük grupların uzun süreler için kapalı alanlarda toplanıyor olmasından dolayı, okulların ve çocuk bakım merkezlerinin korona virüs bulaşması için ideal bir ortam sağlamaya yatkın göründüğü izlenimini verdiğini söylüyor. Ancak küresel düzeyde COVID-19 enfeksiyonlarının çocuklar arasında yetişkinlerden çok daha düşük olduğunu da ekliyor.
(Çocuklar) salgına yön vermekten çok, salgını takip ediyor gibi görünüyorlar.
Eğitici Kanıtlar
Küresel olarak toplanan veriler, toplumda salgın düşük bir seviyeye ulaştığında okulların güvenli bir şekilde yeniden açılabileceğini daha önce göstermiştir.[1]
Fakat toplumda enfeksiyonların artış gösterdiği yerlerde bile, özellikle de yayılımı azaltacak önlemler alındığında, okullarda salgının nadir olduğu görüldü. Toplumdaki vaka sayıları hızla artarken İtalya'da 65.000'den fazla okul Eylül ayında yeniden açıldı. Ancak dört hafta sonra yalnızca 1.212 okul kampüsünde vaka görüldü.[2] Bunların %93'ünde yalnızca bir enfeksiyon vakası rapor edildi ve sadece bir lisede ondan fazla enfekte kişiden oluşan bir grup vardı.
Temmuz ayında ikinci bir COVID-19 enfeksiyonu dalgasının patlak verdiği Avustralya'nın Victoria eyaletinde, okullar kısmen açık olduğu halde, okullar ve çocuk bakım merkezleriyle ilişkili büyük salgınlar da oldukça nadirdi. Okullardaki 1.635 COVID-19 enfeksiyonunun üçte ikisi tek bir vaka ile sınırlıydı ve %91'i okul içinde 10 kişiden az kişide görüldü.
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Iowa eyaletinin Sioux City kentinde bir çocuk doktoru ve Amerikan Pediatri Akademisi’nin sözcüsü olan Ashlesha Kaushik’in aktardığına göre, ABD’de salgının halihazırda yüksek sayılarda olduğu Ağustos ayında okullar yeniden açılmaya başlandı ve çocuklardaki enfeksiyon oranı artmaya devam etti.
Ancak, okullarda ortaya çıkan salgınların toplumsal yayılıma ne oranda katkıda bulunduğu belirsizliğini koruyor, çünkü iş yerleri ve etkinlikler üzerindeki kısıtlamaların hafifletilmesi gibi diğer faktörler de toplumdaki yayılmaya katkıda bulundu. Kaushik, pandemide sonradan artan test sayılarının da vaka sayılarının artmasında etkili olabileceğini söylüyor.
İngiltere'deki okul salgınlarına ilişkin veriler de yetişkinlerin genellikle ilk enfekte olan kişiler olduğunu göstermiştir.[4] Haziran ayındaki doğrulanmış 30 okul salgınının çoğu okul çalışanları arasındaki bulaşmadan kaynaklandı ve sadece 2 vakada öğrenciden öğrenciye yayılma görüldü.
Küçük Çocuklar Daha Az Bulaştırıyor!
Araştırmacılar, okulların COVID-19 yayılım noktaları haline gelmemesinin bir nedeninin çocukların, özellikle de 12-14 yaş altındakilerin, bu enfeksiyona yakalanmaya daha az yatkın olması olduğunu düşünüyor. Hastalığın prevalansı, yani görülme sıklığıyla ilgili yapılan çalışmaların bir meta-analizinde de bu görülüyor.[5] Bir kez enfekte olsalar dahi, özellikle 0-5 yaş grubundaki küçük çocukların virüsü başkalarına geçirme olasılığının daha düşük olduğunu söylüyor Walter Haas. Almanya’daki okullar üzerine yapılan bir analizde, Haas’ın araştırma ekibi, 6-10 yaş arası çocuklarda (COVID-19) enfeksiyonların daha büyük çocuklara ve okullarda çalışan yetişkinlere göre daha az görüldüğünü keşfetti.[6] Haas’ın söylediğine göre, “bulaştırma potansiyeli yaşla birlikte artıyor" ve ergenlerin virüsü bulaştırma olasılığı yetişkinlerle aynı noktaya geliyor. Haas, toplumda salgın yayılımının arttığı zamanlarda, maske takmak veya online derslere geri dönmek gibi salgını azaltabilecek önlemlerin odağında ergenlerin ve öğretmenlerin olması gerektiğini vurguluyor.
Bulaştırıcılıktaki bu (yaşla azalma) eğilimi başka ülkelerden veri setlerinde de görülüyor. ABD’de 12-17 yaş arası çocuklarda enfeksiyon görülme oranı, 5-11 yaş aralığındakilerin iki katı.[7] Rhode Island Providence’ta bulunan Brown Üniversitesinde bir iktisatçı olan Emily Oster’ın, ABD’nin 47 eyaletinde yaşayan 200.000 okul öğrencisinden topladığı verilerde, salgının görülme sıklığının en çok lise öğrencilerinde, ardından ortaokul ve sonrasında ilkokul öğrencilerinde olduğu görülmüş. Bununla beraber, Victoria okul salgınları araştırmasına katılan Avustralya Melbourne Üniversitesi'nden pediatrist Fiona Russell şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Çocuklarda bulaşmanın doğal seyrini aslında bilmiyoruz; çünkü bulaşmaya karşı önlemler alıyoruz.
Çocuklar tipik bir okul ortamında değiller – tam tersine sosyal mesafeye dikkat ediyorlar, maske takıyorlar ve diğer önlemleri alıyorlar.
Ulusal COVID-19 istatistiklerinden toplanan verilerin de eksiklikleri var. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri'nde, yalnızca semptom geliştiren kişilerin test edilmesi politikası nedeniyle semptom göstermeyen enfeksiyonlar gözden kaçabiliyor.
Gizemli Mekanizma
Walter Haas, küçük çocukların yeni koronavirüsü başkalarına yayma olasılığının neden daha düşük göründüğünün belirsiz olduğunu söylüyor. Bir olasılık, daha küçük akciğerlere sahip oldukları için, bulaşıcı aerosolleri yetişkinlere göre daha az yayabilmeleri. Haas, bunun tüberkülozda görüldüğünü söylüyor. Ancak tüberkülozda enfeksiyon akciğerlerdeki lezyonlardan yayılır; ancak SARS-CoV-2 enfeksiyonları farklıdır çünkü virüs üst solunum yollarını enfekte eder. Haas, “bu muamma kafamı kurcalıyor" diyor.
Diğer bir olasılık, çocukların çoğunlukla semptom göstermemelerinden dolayı, daha az virüs saçma eğiliminde olmaları. Birleşik Krallık'ta (İngiltere’de) 2-15 yaş grubun üzerinde yapılan bir çalışmada, enfekte çocukların %50'sine yakınının hiçbir semptom geliştirmediği görüldü.[8] Russell, son olarak şöyle diyor:
Sıfır bulaşma riski veya sıfır risk diye bir şey yok. Ancak okulda enfeksiyon riski düşüktür, özellikle de toplumdaki bulaşma oranı düşük olduğunda...
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 10
- 3
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: Nature | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. Mallapaty. (2020). How Schools Can Reopen Safely During The Pandemic. Springer Science and Business Media LLC, sf: 503-504. doi: 10.1038/d41586-020-02403-4. | Arşiv Bağlantısı
- ^ D. Buonsenso, et al. (2020). Sars-Cov-2 Infections In Italian Schools: Preliminary Findings After One Month Of School Opening During The Second Wave Of The Pandemic. medRxiv, sf: 2020.10.10.20210328. doi: 10.1101/2020.10.10.20210328. | Arşiv Bağlantısı
- Y. Yoon, et al. (2020). Stepwise School Opening Online And Off-Line And An Impact On The Epidemiology Of Covid-19 In The Pediatric Population. medRxiv, sf: 2020.08.03.20165589. doi: 10.1101/2020.08.03.20165589. | Arşiv Bağlantısı
- ^ S. A. Ismail, et al. Sars-Cov-2 Infection And Transmission In Educational Settings: Cross-Sectional Analysis Of Clusters And Outbreaks In England. (24 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 14 Aralık 2020. Alındığı Yer: Cold Spring Harbor Laboratory doi: 10.1101/2020.08.21.20178574. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. M. Viner, et al. (2020). Susceptibility To Sars-Cov-2 Infection Among Children And Adolescents Compared With Adults: A Systematic Review And Meta-Analysis. JAMA Pediatrics. doi: 10.1001/jamapediatrics.2020.4573. | Arşiv Bağlantısı
- ^ E. O. I. Kampe, et al. (2020). Surveillance Of Covid-19 School Outbreaks, Germany, March To August 2020. Eurosurveillance, sf: 2001645. doi: 10.2807/1560-7917.ES.2020.25.38.2001645. | Arşiv Bağlantısı
- ^ R. T. Leeb. (2020). Covid-19 Trends Among School-Aged Children — United States, March 1–September 19, 2020. MMWR. Morbidity and Mortality Weekly Report, sf: 1410-1415. doi: 10.15585/mmwr.mm6939e2. | Arşiv Bağlantısı
- ^ T. Waterfield, et al. (2020). Seroprevalence Of Sars-Cov-2 Antibodies In Children - A Prospective Multicentre Cohort Study.. medRxiv, sf: 2020.08.31.20183095. doi: 10.1101/2020.08.31.20183095. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 18:49:38 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9733
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in Nature. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.