COVID-19 Hastalığına Bağışıklık En Az 6 Ay Sürüyor!
SARS-CoV-2 Bağışıklığına Yönelik Bilgilerimiz Arttıkça, Aşıların İşlevi Konusundaki Umutlar Artıyor!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
- İndir
- Dış Sitelerde Paylaş
Yapılan araştırmalara göre COVID-19 virüsüne karşı bağışıklık kazanmak en az 6 ay sürüyor. Hatta 5 Kasım 2020 tarihinde BioRxiv’de yayınlanan bir ön baskıda, bağışıklık kazanmanın çok daha uzun sürebileceğinden bahsedildi.[1] Bu ön baskı, sonradan Nature dergisinde yayınlanarak bilimsel literatüre kazandırıldı.[2]
COVID-19 atlatan 87 kişi arasında yapılan araştırmada, SARS-CoV-2’ye karşı kazanılan antikorların 6 ay sonra bile kişilerde hâlâ tespit edilebilir durumda olmasına rağmen, ilk aya göre azaldığı görüldü. Bu hastalardan altısının örnekleri daha detaylı incelendiğinde, enfeksiyondan 6 ay sonra vücutta bulunan antikorların, enfeksiyondan yaklaşık 1 ay sonra vücutta bulunanlara göre virüsü nötralize etmede daha başarılı olduğu görüldü. Ayrıca daha güçlü antikorlar oluşturan hafıza hücrelerinin sayısının zamanla değişmediği de saptandı. Ekibi New York'ta pandeminin ilk günlerinden beri COVID-19 hastalarında antikor tepkilerini izleyip kaydeden, Zanvil A. Cohn ve Ralph M. Steinman Profesörü ve aynı zamanda Rockefeller Üniversitesi Moleküler İmmünoloji Labaratuvarı başkanı olan Michel C. Nussenzweig şöyle dedi:
Bu gerçekten heyecan verici bir haber. Burada gözlemlediğimiz bağışıklık tepkisi türü, vücudun yeniden maruz kaldığında virüse karşı hızlı ve etkili bir yanıt vermesini sağlayarak, oldukça uzun bir süre korumayı potansiyel olarak sağlayabililir.
İsrail’deki Weizmann Bilim Enstitüsünden immünolog Ziv Shulman, son çalışmada yer almamasına rağmen bunu harika bir haber olarak değerlendiriyor ve şunları dile getiriyor:
Koronavirüse karşı uzun süreli hafıza oluşturup oluşturamayacağımız belirsizdi. Yapılan araştırma, hafıza hücrelerinin aylar sonra bile vücutta bulunduğunu ve yüksek afiniteli (etkileşimli), virüsü nötralize edebilecek antikorlar üretebildiğini gösterdi.
Araştırma sonuçları, henüz bilim kurullarının incelemesine tabi tutulmamış olsa da, virüsle 2. kez karşılaşan bireylerin virüse karşı oldukça hızlı ve etkili bir bağışıklık tepkisi oluşturma olasılıklarının oldukça yüksek olduğunu gösterdi. Bu araştırmalar aynı zamanda uzmanlara uzun ömürlü bir aşı üretmek için de umut ışığı oldu.
Bu araştırmada, New York’taki Rockefeller Üniversitesinde immünolog ve fizikçi olan Christian Gaebler ve ekibi, enfekte olduktan 1 ve 6 ay sonra 87 bireyden alınan kan örneklerindeki SARS-CoV-2 antikorlarının seviyelerini ve gücünü karşılaştırdı. Araştırma ekibi spesifik olarak patojenleri nötralize etmek için üretilen immünoglobülin A (IgA), immünoglobülin G (IgG) ve immünoglobülin M (IgM) gibi antikorların seviyesini ölçtü. IgM çoğunlukla enfekte olduktan sonra ilk yanıtı oluşturan antikordur. IgC kanda bulunan ana tip antikor olarak bilinir. Kandaki IgA ise enfeksiyona karşı enflamatuar (enflamasyonla savaşan) bir reaksiyon başlatmaya yardımcı olur.
SARS-CoV-2 spike ("mızrak") proteininin reseptör bağlanma bölgesine uyumlu olan IgM ve IgG antikorlarının seviyesi ekibin çalışmalarına göre 1. aydan 6. aya kadar keskin bir şekilde düşerken, IgA antikorunda keskin bir değişim fark edilmemişti. İkinci bir enfeksiyon sinyaline karşı tüm bu antikorları oluşturan hafıza B hücrelerinin seviyesi araştırma boyunca sabit kalmıştı. Ağustos ayında MedRxiv’de yayınlanan ön baskı ile uyumlu olan bu sonuçlar, hafif bir COVID-19 enfeksiyonundan sonra da virüsle savaşan hafıza B hücrelerinin üretilmeye devam ettiğini gösterdi. Nussenzweig'ın labaratuvarında bir doktor ve immünolog olarak çalışan Christian Gaebler şöyle dedi:
Reseptör bağlanma alanı olarak bilinen virüsün zayıf yanına saldıran antikorları üreten bellek B hücrelerinin toplam sayısı aynı kaldı. Bu iyi bir haber çünkü virüsle bir kere daha karşılaşırsanız bunlar ihtiyacınız olan şeydir.
Gaebler ve meslektaşları bir sonraki aşamada, 1 ve 6 ay sonra üretilen antikorları tanımladı, laboratuvarda sentezledi ve reseptör bağlanma bölgesine uyumlarını test etti. Enfekte olduktan 6 ay sonra üretilen antikorlar, 1 ay sonra üretilenlere göre virüsün bağlanma bölgesiyle daha sıkı bir kompleks oluşturuyorlardı. Ayrıca bu antikorlar SARS-CoV-2 varyantlarını nötralize etme konusunda da daha başarılıydılar.
Bu gözlemler, hastaların uzun süreli hafıza B hücrelerinin ve antikor üreten bağışıklık sistemlerinin harekete geçirildiğini gösteriyordu. Hafıza B hücrelerinin üretildiği “Germinal merkez” olarak adlandırılan yapıların eksikliği, şiddetli COVID-19 enfeksiyonuyla ve ölümle ilişkilendirilmiştir.
- Elixir Sulfanilamide Trajedisi: 1930'larda Bir Bakteriden Kurtulma Çabası, Az Daha Büyük Bir Felakete Dönüşüyordu!
- Tifolu Mary'nin Hikayesi: 19. Yüzyılın Başında Yaşanan Tifo Salgınındaki En Meşhur Süper Bulaştırıcı!
- Bir Hastalığın Temel Bulaşıcılık ve Üreme Katsayısı (R0 Değeri) Nedir? Nasıl Hesaplanır?
Gaebler ve ekibi, enfeksiyondan 1 ve 6 ay sonra B hücrelerinin aynı tip antikorları üretip üretmediğini merak ediyorlardı. Hafıza B hücre reseptörlerinin genetik dizilerini karşılaştırdılar ve genetik dizilerin 6 ay içerisindeki değişimlerini gözlemlediler. Yapılan gözlemler, B hücrelerinin 6 ay sonra ürettiği antikorların, ilk ayda üretilen antikorlara göre virüsle mücadelede daha başarılı olduklarını gösteriyordu. Sonraki laboratuvar deneyleri bu yeni antikor setinin virüse daha iyi tutunabildiğini ve virüsün mutasyona uğramış versiyonlarını dahi tanıyabildiğini gösterdi. Bu konuda Nussenzweig şunları söylüyor:
Bellek B hücrelerinin bu süre zarfı içerisinde gelişmeye devam ettiğini görünce çok şaşırdık. Bu genellikle virüsün vücutta kaldığı HIV veya uçuk (herpes) gibi kronik enfeksiyonlarda meydana gelir. Fakat, enfeksiyon çözüldükten sonra vücuttan ayrıldığı düşünülen SARS-CoV-2 ile bunu görmeyi beklemiyorduk.
SARS-CoV-2 virüsü akciğerler, üst boğaz ve ince bağırsaktaki belirli hücrelerde kopyalanır ve bu dokularda saklanan artık viral partiküller hafıza hücrelerinin evrimini tetikliyor olabilir. Araştırmacılar, bu hipotezi derinlemesine araştırmak için güncel olarak Mount Sinai Hastanesi'nde gastroenterolog olan Saurabh Mehandru ile beraber, ortalama üç ay önce COVID-19'u atlatan bireylerin bağırsak dokusu biyopsilerini incelediler.
Mehandru’nun ekibi, yaklaşık 4 ay önce enfekte olmuş ve iyileşmiş 14 hastanın biyopsilerini oldukça detaylı bir şekilde inceledi. Doku toplama alanında hiçbirinin PCR sonucu pozitif çıkmamıştı. Ancak 14 hastadan 3’ünün bağırsağında SARS-CoV-2’nin RNA’sının bulunduğu ve 5 hastadan alınan biyopsilerin SARS-CoV-2 N proteini içerdiği tespit edildi. Ayrıca bir hastanın biyopsisindeki elektron tomografisinde de SARS-CoV-2 viral partikülleri tespit edildi. Saurabh Mehandru, şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Virüs bağırsağınızda yaşamaya devam ediyorsa hâlâ bağışıklık sisteminizi uyarma potansiyeline sahiptir.
Massachusetts Genel Hastanesinin Ragon Enstitüsü, MIT ve Harvard’da immünolog olan Shiv Pillai, çalışmalarda yer almamasına rağmen bağırsaktaki virüsün enfeksiyon nedeniyle hâlâ bağışıklık sistemimizi uyararak hafıza B hücreleri ürettiği fikrini destekliyordu. Sonuçlar, SARS-CoV-2’yi atlatan çocuklarda haftalar sonra bile kusma, ishal ve şiddetli karın ağrısı gibi semptomlar gösteren gizli bir bağırsak enfeksiyonu olan MIS-C’yi de açıklayabilirdi. Shiv Pillai bu konuda şöyle diyor:
Virüsün bağırsakta kalması için bağırsaklarımızda bir rezervuar var ve bu tanımlarla tamamen uyuşuyor.
Mehandru ve ekibi, bağırsakta virüsün izlerine rastlamalarına rağmen SARS-CoV-2'nin dışkı yoluyla bulaşabileceğine dair bir kanıtları olmadığını özellikle vurguladılar.
Gaebler ve ekibi de, henüz bağırsaktaki virüsün bağışıklığın evrimine sebep olduğundan ve vücudun başka bir bölgesine sıçrayıp ordan bağışıklık sistemini etkileyebileceğinden emin olmadıklarını vurguluyor.
Mehandru ve Gaebler, bağırsaklardaki viral kaçakların hafıza B hücrelerinin evrimsel sürecini tetikleyip tetiklemediğini incelemek için araştırma gruplarını birleştirdiler. Ekip, viral kaçakların hem hastalığın ilerlemesinde hem de bağışıklıkta hangi rolü oynayabileceğini daha iyi anlamak için daha fazla birey üzerinde çalışmayı planlıyor.
Gelecek Araştırmalar
Hafıza B hücrelerinin immün tepkisinin 6 ayı geçip geçemeyeceği henüz belli değil. 2003’te SARS virüsüyle enfekte olan bireyler, hâlâ bu patojen için hafıza B hücrelerine sahip. Gaebler bunu referans alarak modelin SARS-CoV-2 için de aynı olabileceğini düşünüyor ve "Genellikle böyle bir hafıza tepkisi oldukça uzun sürer.” diye ekliyor.
Bir sonraki adımın, aşıyla bağışıklık kazanmış hafıza B hücreleri olan bireylerde kan taraması yapmak olduğunu düşünüyorlar.
Aşılardan elde ettiğimiz bağışıklık verileri, doğal enfeksiyonla kazanılan bağışıklığa son derece benziyor. Bu hem şaşırtıcı hem de mükemmel bir haber. Bu, aşıların doğal bağışıklıkla aynı hafıza tepkisine yol açtığını gösteriyor olabilir. Bunun açıklığa kavuşturulması hepimiz için oldukça önemli.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 11
- 10
- 9
- 4
- 3
- 2
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: The Scientist | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Gaebler, et al. (2021). Evolution Of Antibody Immunity To Sars-Cov-2. bioRxiv, sf: 2020.11.03.367391. doi: 10.1101/2020.11.03.367391. | Arşiv Bağlantısı
- ^ C. Gaebler, et al. (2021). Evolution Of Antibody Immunity To Sars-Cov-2. Nature, sf: 1-10. doi: 10.1038/s41586-021-03207-w. | Arşiv Bağlantısı
- Ashley Yeager. Immunity To Sars-Cov-2 Lasts At Least Six Months, Data Show. (23 Kasım 2020). Alındığı Tarih: 27 Kasım 2020. Alındığı Yer: TheScientist | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:19:47 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/9610
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.