Cinsel Eşitlik, İnsan İş Birliğinin Evrimleşmesini Destekledi mi?
Nisan 2015’te büyük bir deprem Nepal’i vurduğunda dünyanın her yerinden insanlar bağışlarla ve diğer yardım teklifleriyle ülkeye akın etti. İnsan, gezegenimizdeki en iş birlikçi hayvanlar arasındadır ancak nasıl bu hale geldiğimiz bilim insanları tarafından henüz tam olarak anlaşılamadı. Yeni bir çalışma cevabın belki de cinsiyet eşitliği olduğunu ortaya koyuyor: Erkekler ve kadınlar kiminle iletişim kuracakları konusunda eşit söz sahibi olduklarında, sosyal ağlarımız daha da genişliyor.
Antropologlar, genetik olarak bizimle ilişkili kişilerle bağlantı kurarak sosyal ağlarımızı geliştirdiğimizi düşünürlerdi; yani aileler, diğer akrabalarına yakın yerde yaşayan büyükanne-büyükbaba ve kuzenleriyle bir arada yaşardı. Ancak 2011’de 32 avcı-toplayıcı toplum üzerinde yapılan çalışma, büyük gruplarda bir arada yaşayan çoğu bireyin genetik olarak birbirleriyle ilişkili olmadığını ortaya çıkardı.
Londra Üniversitesindeki antropologlar Mark Dyble ve Andrea Migliano, insan iş birliğinin genetikten ziyade cinsel eşitlikle daha fazla ilgisi olup olmadığını merak ediyorlardı. Şöyle bir mantık yürüttüler: Hem erkekler hem de kadınlar kiminle yaşayacaklarına karar verebilseler, erkekler de eşleri de daima kendi akrabalarıyla yaşamazlar, çoğunlukla genetik veya evlilik bağları bulunmayan insanlarla zaman geçirirlerdi.
Bu ikili birkaç meslektaşıyla birlikte matematiksel bir modelin iki versiyonunu oluşturdu: Birinde hem erkekler hem de kadınlar ailelerinin birlikte yaşadıkları kişiler hakkında eşit söz hakkına sahipti, diğerinde ise bu kararı iki cinsiyetten sadece biri verdi.
14 Mayıs 2015’te araştırmacılar Science'ta internet üzerinden bildirdikleri gibi cinsiyet eşitliği daha çeşitli yaşam düzenlerine ortam sağladı. 20 kişilik küçük gruplarda bile, eşitlikçi olmayan bir düzen içinde yaşayanların herhangi bir kişiyle akraba olmama olasılığı %1’den azken, eşitlikçi düzen içinde yaşayan insanların başka bir bireyle akraba olmama olasılığı %12 oranındaydı.
Bu matematiksel modeli hazırladıktan sonra antropologlar, iki modern avcı-toplayıcı gruptan veri toplamak için 2 yıl boyunca sahaya indiler. Filipinlerin Palanan Agta halkının yaşadığı 11 kamptaki 191 yetişkinden ve Orta Afrika'daki Mbendjele pigmelerinin yaşadığı 9 kamptaki 103 yetişkinden bilgi topladılar. Her iki grupta da hane halkı sıklıkla erkeğin veya eşinin ailelerinin yaşadığı gruplar arasında yer değiştiriyordu. Karşılaştırma için, ekip ayrıca Agta yakınlarında yaşayan ve bir tarım grubu olan Paranan'daki 49 yetişkinden de veri topladı. Parananlılar arasında erkekler baskındı ve aileler genellikle babanın akrabasıyla yaşamaktaydı.
Genel sonuçlar matematiksel modelin tahminleriyle uyuştu: Eşitlikçi avcı-toplayıcıların ortalama %16,7’si genetik olarak veya evlilik ilişkisi olmayan kişilerden oluşuyorken, eşitlikçi olmayan çiftçilerin ortalaması yalnızca %4,2’ydi. Dyble bunu şöyle açıklıyor: “Bütün bireyler olabildiğince çok akrabayla yaşamak isterlerse ve tüm bireyler eşit söz hakkına sahiplerse hiç kimse kendini çok sayıda akrabasıyla yaşarken bulmayacaktır.”
Dyble, her iki cinsiyet için de bu durumun kazan-kazan stratejisi olduğunu belirtti çünkü hem erkekler hem de eşleri en önemli zamanlarda aileleriyle ihtiyaç duydukları iletişimi kurarlar. Dyble şu örneği ekliyor: “Agtalar kadın doğum yaparken onun ailesinin yakınına taşınırlar ancak birkaç çocuğun doğumundan sonra ve erkeklerin avlanmak için iş birliğine ihtiyaç duydukları durumlarda erkeğin ailesinin yakınına taşınma eğilimindedirler.”
Evrimleşmemizde grupla akrabalık ilişkisi olmayan kişilerin grupta bulunması önemliydi. Ekibe göre, ilk insanlar günümüzün avcı-toplayıcılarına benzer bir sosyal yapıya sahiptiyse, grupla akrabalık ilişkisi olmayan üyelerdeki artış akrabalığın ötesine uzanan yaygın iş birliğine ve sosyal ağlara zemin hazırlamış olabilirdi. Migliano bunu şöyle açıklıyor: “Genelde bağımsız kamplar kurarak, avcı-toplayıcılar akrabalık ilişkisi olmayan bireylerle iş birliği yapma kapasitesini geliştirdi.”
Araştırmacılar ancak sonraki zamanlarda tarım ve onun beraberinde gelen mülk ve miras varlığı sistemlerinin artışıyla cinsel eşitsizliğin yeniden ortaya çıktığını belirttiler.
Ancak bazı uzmanlar, cinsiyet eşitliğinin insanların aşırı iş birliğini destekleyen birkaç sebepten sadece biri olabileceğine dikkat çekiyor. Tempe Arizona Eyalet Üniversitesi antropologlarından Kim Hill şöyle açıklıyor: “Bu araştırma çok ilgi çekici ve faydalı bir çalışma ancak onların modelini ‘tek’ cevap olarak kabul etmekte tereddütlerim var.”
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Hill, aynı zamanda çoğu avcı-toplayıcının modern uygarlıkla teması sonucunda sosyal sistemleri kısmen değiştiği için günümüzdeki avcı-toplayıcıların ilk insanlar gibi davrandıklarını varsaymaktan çekiniyor. Salt Lake şehrindeki Utah Üniversitesinde bir antropolog olan ve aynı zamanda Afrika’daki !Kung avcı-toplayıcılar ve onlarla bağlantılı grupları inceleyen Poly Wiessner buna katılıyor ve şöyle söylüyor: “Günümüzde çoğu avcı-toplayıcı gruplarda karşılaştığımız aşırı eşitlikçilik geleneksel yapılar ve kültürel kuralların çöküşü yüzündendir.”
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 3
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: ScienceMag | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 05/12/2024 19:17:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/5317
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in ScienceMag. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.