Bufotenin ve Halüsinojenik Kurbağalar: Kafayı Bulmak İçin, Bir Kurbağanın Kulağının Arkasından Salgılanan Zehri Yalar mıydınız?
1935 yılında, adadaki şeker kamışı mahsullerini tahrip eden bok böceklerine karşı, Hawaii’den doğu Avustralya’ya dev kara kurbağaları getirildi. Böcekler, kurbağalar arasında sıkça tercih edilen bir atıştırmalık olduğu için bu hamle o zamanlar iyi bir fikir gibi görünüyordu. Fakat kurbağa ailesinin bu üyeleri, bir seferde 8.000 ila 35.000 yumurta bırakan dişilere sahip olduğu için, nüfusları hızla çoğaldı ve haşerelerle mücadelede bir silahken, haşerenin ta kendisi hâline geldiler.
Bok böceklerinin yanı sıra; bal arıları, diğer böcekler, karıncalar, termitler ve hatta küçük memeliler bile bu kurbağaların akşam yemeğidir. Küresel İstilacı Türler Veritabanı (GISD), dev kara kurbağalarını dünyadaki en kötü 100 istilacı türden biri olarak listelemiştir.
1989 yılında, Avustralya'nın üçüncü büyük şehri Brisbane'deki yetkililer, kıtanın faunası ve yaban hayatı için büyük bir tehdit oluşturan kurbağaları ortadan kaldırmak için ayrıntılı bir plan hazırladılar. Hükümet, dev kara kurbağalarını kontrol etmenin etkili bir yolunu bulabilmek için 15 milyon dolardan fazla para harcasa da, bir kesim insan, kara kurbağalarıyla vedalaşmak istemedi. Çünkü kurbağalar, vazgeçmek istemedikleri "ritüellerinin" başrolünde bulunuyordu.
Bir yemek tabağı kadar büyüyebilen ve 1,5 kilogram ağırlığa ulaşabilen bu kurbağalar, tehlike anlarında yırtıcıları uzaklaştırmak için bufotenin adlı bir toksin üretir. Yalandığında veya pişirildiğinde bu toksin, bir halüsinojen gibi davranır. Bu zehir, köpekleri ve hatta dozu aşılacak olursa insanları öldürecek kadar güçlüdür. Güney Amerika yerlileri, toksini zihni bulandıran nitelikleri nedeniyle yıllardır dini törenlerde, bazı kabileler ise avlarını öldürmek için kullanırlar.
Kara kurbağası dışkısı üretimi, 1980'lerin sonunda, Uyuşturucu Suistimali Yasası uyarınca Avustralya hükümeti tarafından yasaklandı. Bunun nedeni, bazı heyecan meraklılarının bufotenin toksini ile kafayı bulabilmek için kurbağa yalamış olmasıydı.
Üstelik kurbağa yalama sadece Avustralya'ya özgü bir yöntem değildir. Amerika Birleşik Devletleri'nde, Colorado Nehri kurbağası veya Sonoran Çölü kurbağası olarak bilinen başka bir kurbağa türü olan Bufo alvarius da benzer etkilere sebep olur. Amerika Birleşik Devletleri'nde Colorado Nehri kurbağasına sahip olmak yasa dışı olmasa da, kurbağa zehrindeki aktif kimyasal olan bufotenin, denetim altında tutulan bir maddedir.
Bu halüsinojen, kurbağanın kulak zarlarının arkasında bulunan paratoid bezlerine baskı uygulanarak elde edilir. Zehir, daha sonra doğrudan yalanarak veya kuruması için bırakıldıktan sonra yakılıp dumanı solunarak tüketilir.
Bufotenin oldukça tehlikeli bir maddedir. Bu toksinin maruz kalan kişilere etkileri, halüsinasyonlardan kalp durması veya ölüme kadar değişiklik gösterebilir. Bufoteninin psikedelik doğası, 5-MeO-DMT adı verilen bir kimyasaldan gelir. Dimetiletanamin ailesinden olup, sentetik olarak üretilen LSD'ye benzer. Doğal olarak oluşan halüsinojenik bir kimyasal olan DMT ile yakından ilgilidir. 5-MeO-DMT tüketen kişinin kalbi hızla artmaya başlar ve gözbebekleri genişler. Titreşen ışık ve hızlı hareket eden görüntüler gibi halüsinasyonlar yaşanır. Bu etkiler, beyindeki nörotransmiterlerle, yani kimyasal habercilerle etkileşime giren ilacın bir sonucudur.
Kara kurbağalarının zehirleri, günümüzde bazı yerlerde travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon tedavisinde kullanıldığına dair araştırmalar bulunsa da yüksek dozlarda "white out" adı verilen (alkol gibi uyuşturucuların aşırı tüketilmesi sonucu görülen "bilinç kararması", yani "black out" olgusunun zıttı olan) geçici veya kalıcı görme kaybı yaşanabilir, günler süren bir kaygı bozukluğu yaşanabilir.
İnsanların kafayı bulmak için yapabilecekleri sınır tanımıyor gibi gözükmektedir. Türümüzde görülen bu uyuşturucu merakı hayvanlar aleminde eşsiz bir özelliğimiz olmasa da, insanların bunun için denemeyi göze aldıkları davranış çeşitliliğinin eşsiz olduğu açıktır. Kurbağa yalamak! Daha neler göreceğiz?
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 18
- 11
- 8
- 7
- 5
- 4
- 4
- 3
- 1
- 0
- 0
- 0
- E. Uzelac. Licking Toads Leaves More Than A Bad Taste In The Mouth : Trends: It May Indeed Be A ‘Desperation High,’ But Licking A Toad Is The Latest Way To Hallucinate.. (31 Ocak 1990). Alındığı Tarih: 25 Mart 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- D. E. Carpenter. 5-Meo-Dmt: The 20-Minute Psychoactive Toad Experience That’s Transforming Lives. (2 Şubat 2020). Alındığı Tarih: 25 Mart 2021. Alındığı Yer: Forbes | Arşiv Bağlantısı
- J. Hilliard. Psychedelic Toad Venom Is The New Trendy Hallucinogen. (11 Ekim 2019). Alındığı Tarih: 25 Mart 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı
- C. Conger. Are There Really Hallucinogenic Frogs?. (25 Mart 2021). Alındığı Tarih: 25 Mart 2021. Alındığı Yer: How Stuff Works | Arşiv Bağlantısı
- M. Licea. The Hottest New Psychedelic Drug Among Trendy New Yorkers Is Illegal Toad Venom. (28 Eylül 2019). Alındığı Tarih: 25 Mart 2021. Alındığı Yer: NY Times | Arşiv Bağlantısı
- Elsevier BV. (2010). Toxic Exposures. W.B. Saunders, sf: 50-104. doi: 10.1016/B978-1-4160-6837-2.00008-7. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:23:35 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10300
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.