Yelkenizm Nedir ?
Kapitalizme karşı bir silah

- Blog Yazısı
-Geleneksel eğitim düzeni nedir ?
-Geleneksel düzen öğrencilerin meta olarak görüldüğü ve dış dünyadaki başarılara göre sınıflandırıldığı eğitim sistemi modelidir. Bu düzende öğrenciler , öğretmenlerin onlara verdikleri bilgileri bir başkasını geçmek , rekabet etmek ve sıralama yapmak için kullanır kısaca bilgi , başarıya giden yolda araç olarak kullanılır. Bu aracı en iyi kullanan öğrenciler ilerde en yüksek maaşı alacak ve hayatını en iyi şekilde geçirecek öğrencilerdir . Kısacası sistem bir elek görevi görür . Amaçları iyi pirinçleri alıp geriye kalanları ise bir kenara atmaktır. Bu düzendeki öğrenciler için amaç bilgi sahibi olmak ve öğrenmek değil bu bilgiyi sınavlarda kullanabilmektir. Bu düzenin kısaca adı Objektizmdir.
-Yelkenizm nedir ? Neden Yelkenizm ?
- Yelkenizm , objektizme karşı öğrencilerin bireysel özgürlüklerini savunan ve öğrenciyi tinsel bir varlık olarak ele alan ideolojidir . Yelkenistlere göre insan önce özüne yani doğasına dönmelidir. İnsan doğası ise diğer hayvanların doğasından farklı bir yapıdadır çünkü diğer hayvanlar hayatta kalmak için rekabet etmek zorunda iken insan doğası sahip olduğu tinsellik sayesinde bu doğayı alt eder ve kendi doğasını yaratır. Bu doğa insanın sorgusundan doğan her şeydir çünkü sorgu doğanın kendisidir kısaca insan doğası sorgulamaktan , felsefeden , anlam arayışından ve varoluştan geçer. Halbuki objektizm insanı bu doğasından alarak sistemin doğasına entegre etmeye çalışır . Objektizm de tıpkı kapitalizm gibi iki yüzlü , insanı ahlaki değerlerden uzaklaştıran , yıkıcı ve tüketici bir sistemdir . Kapitalizmi kapitalizm yapan en önemli unsur objektizmden geçer. Çünkü bu insanlar öğrencileri sistemin doğasına entegre eder ve ilerde ki kapitalist toplumları göstererek ‘’ işte bakın insan doğası gereği rekabetçi ve hırsılıdır ‘’ tezini ortaya atar . Halbuki o doğayı oluşturan sistemin ta kendisidir.Obejktizmin getirdiği başlıca sorunlar şunlardır.
-öğrenciyi kendine yabancılaştırmak
-öğretmen propogandalarına yol açmak
-sıralama sistemi ile bireyleri değersizleştirmek
-zorunlu dersler ile bireyin öğrenme azmini elinden almak
-Öğrenciyi kendi kontrolü dışındaki şeylere zorunlu teşvik
-özel okul varlığı ve bilginin paraya dökülmesi.
-Öğrencileri kimi derslerden bıktırmak ve öğrenimin yolunu kapatmak
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
-rekabet sorunu.
-Ülkelerin refahında eğitim neden çok önemlidir ?
-Refah toplumların öncelikli hedefi olmalıdır . Refahı belirleyen etkenler başlıca şunlardır : ekonomik etkenler , sosyal etkenler , politik etkenler ,kültürel ve psikolojik etkenler ... Lakin şunu unutmamak lazım ki bir ülkenin refahının temelini o ülkenin insanlarının kalitesi belirler . Sistem ne olursa olsun lider kim olursa olsun önemli olan nasıl yönetildiğimizdir . İşte buna da halkın iradesi karar verir. Eğer halk kendi arasında yozlaşmış ve radikal bir takım uygulamalarda bulunuyorsa o halk refaha uzaktır eğer bir halk koyun gibi sisteme boyun eğiyorsa o halk huzurdan ve doğadan uzaktır. Bu sebeple halkların eğitimli insanlardan oluşması şartdır lakin bu eğitim objektivist ülkelerdeki gibi bilginin araçlaştırılması ile değil bilginin amaçlaştırılması ile yapılabilir.
-Neden Komünizm değil ?
Komünizm tarih boyunca insanlığı sömürüden kurtarma iddiasıyla ortaya çıktı. Marx’ın yaptığı sınıf analizleri, kapitalist düzenin eşitsizliklerini ortaya koymada çok etkiliydi. Ancak komünizm, insanı yalnızca ekonomik bir varlık olarak ele alır. Ona göre insan, üretim araçlarının sahibi olmalı ve bu araçlar ortaklaştırıldığında eşitlik doğacaktır. Fakat bu yaklaşım eksiktir. Çünkü insan sadece çalışan, üreten bir varlık değildir. İnsanın doğası çok daha derindir: İnsan bir düşünürdür, bir sorgulayıcıdır, bir öğrencidir.
Komünizm, ekonomiyi merkez alarak bir değişim hayal etti. Ama asıl sorun ekonomik yapıda değil, zihniyettedir. Eğitim sistemi değişmedikçe, bireyler çocukluktan itibaren metalaştırılmaya devam edecektir. O yüzden komünizm, eğitim sistemini köklü şekilde ele almadığı için kapitalizmin ürettiği “insan modelini” dönüştüremez.Komünizm aynı zamanda tinselliği de görmezden gelir. İnsan sadece ekmek peşinde koşan bir varlık değildir. Anlam arar. Neden yaşıyorum? Ne için öğreniyorum? Nereye aitim? gibi soruları komünizm cevaplayamaz. O yüzden insanlar, komünist düzenlerde bile içsel bir boşluk yaşar.
Ayrıca komünizm, bireyselliğe karşı mesafelidir. Her şey “toplum” adına yapılır ama birey, kendi özgür iradesiyle bir yol çizme şansına sahip olamaz. Zaten tarihte birçok komünist rejimin otoriterleşmesi de buradan gelir. İnsanı değiştirmeden sistem değiştirilince, eski zihniyet yeni sistemde yeniden hortlar.
Yelkenizm burada devreye girer. Çünkü Yelkenizm, önce insanın özgürleşmesini, önce eğitimde dönüşümü, önce zihniyet devrimini savunur. Eğitim özgürleşmeden, ekonomi ne kadar değişirse değişsin, sonuç aynıdır. Eğitim özgürleştiğinde birey kendi yolunu çizer. Sadece eşitlik değil, özgürlük de gerekir. Sadece karnımızı doyurmak yetmez; ruhumuzu da doyurmamız gerekir.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Viktor Frankl. Viktor Frankl – İnsanın Anlam Arayışı. Alındığı Tarih: 15 Haziran 2025. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 16/06/2025 18:04:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20846
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.