Türk'ün kökeni

• Köküne bakacak olursak "Törü" kelimesinden türemiştir. Sonrasında;

• Törük-Türük-Türk şeklinde dönüşmüştür.

• Anlamsal olarak "Türetilmiş, Türeyük, Yaratılmış, Yaratık, Doğmuş, İnsan, Miğfer" demektir.

• Türk adı bir kavim adı olarak değil, siyasi anlamda çıkmıştır. (Kanunlu, kanunları olan anlamında.)

• Türk adı ilk kez Çin kaynaklarında geçmektedir.

• Türkiye adı coğrafi terim olarak ilk kez Bizans kaynaklarinda geçmiştir.

- ^{Türk ismi bazı tarihçilere göre}

• Rus tarihçi W. Barthold'a göre "Kanunla düzenlenmiş halk" demektir.

• Wambery'e göre"Çoğalmak, türemek" anlamındadır.

• Alman Türkolog G. Daerfer'a göre "Devletine bağlı halk" anlamındadır.

• Ziya Gökalp'a göre "Nizam sahibi, Töreli, Kanun hukuk sahibi" anlamındadır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Neden Desteğe İhtiyacımız Var?

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Destek Ol

• Kaşgarlı Mahmut'a göre"Olgunluk çağı" anlamındadır. (Divan-ı Lügatü Türk)

• Çin kaynaklarında "Miğfer" anlamındadır. ( Türklerin oturduğu dağların şekli miğfere benzediği için)

• İran kaynaklarında "Güzel insan" anlamındadır.

• Uygur kaynaklarında "Güçlü, kuvvetli" anlamındadır.

• İslam kaynaklarında Türkler için Yecüc ve Mecüc seddinin arkasında yaşadıkları için "terk edilmişler" denilmiştir.

• Bilim çevrelerince kabul edilen ilk kullanımı, M.S. 1. yüzyılda "Pompanius Mela" ve "Plinius" adlı Romalı tarihçiler tarafından kaydedilmiştir. (Azak'ın doğusunda yaşayan Turcae/Tyrcae adıyla kaydedildi)

• Türk adı resmi olarak Göktürk devleti tarafından kullanmıştır.

• Türkler kendilerinden "Ur" "Su" ve "Mo" şeklinde bahsetmiştir. "Ur" bizim için önemli olan bir kelimedir. "Asıl nesil, kök" demektir.

• Türk, renk yönelme sisteminde "Mavi doğuyu" gösterir. Bu yüzden Köktürk, "Doğu Türkleri" anlamına gelir.

• Göktürk yazıtlarında "Türk" isminin geçtiği cümle; "Türk milletinin adı ve ünü yok olmasın diye, Babam Kağan'ı, Annem Hatun'u yükselterek (Tahta çıkarmış olan) Tanrı.." şeklindedir.

• Fars şairleri tarafından "Güzel Güneş " tanımıyla şiirler yazılmıştır.

• Çin kaynaklarında daha sonraları Türkler, Altay dağları civarında demircilik, madencilik, hayvan yetiştiriciliği yaptıkları not edilerek, "Tüküe" demişlerdir.

• Turklere "Tanrının ordusu" denilmesinin sebebi, Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügatüt Türk'te, Tanrının cezalandırmak istediği topluma Türk ordusunu gönderdiğinden bahsetmesinden dolayıdır.

Agora Bilim Pazarı

Yüzücüler

2023 ANDREW CARNEGIE MÜKEMMELLİK MADALYASI

“Yerüstünde önü alınamayan yangınlar, hava kirliliği alarmları, benzeri görülmemiş kuraklıklar, makinelere sıkışan kâğıtlar, öğretmen grevleri, ayaklanmalar, devrimler, dayanılmaz derecelere yükselen rekor sıcaklıkla geçen yazlar varken aşağıda, havuzda sıcaklık hep yirmi yedi gibi tatlı bir derecede seyrediyor.”
Yüzücüler, havuz rutinleri (yavaş, orta ve hızlı kulvarcılar) haricinde birbirleri için bilinmezler. Her biri, kaçışı kulaç atmakta bulduğu için orada. Ama havuzun dibinde bir çatlağın belirmesiyle, rahatın ve huzurun olmadığı acımasız bir dünyaya sürülüyorlar.
Yüzücülerden biri, Alice, yavaş yavaş hafızasını yitirmekte. Onun için havuz, sinsice sızan demansın karanlığına karşı son savunma hattıydı. Hızla bulanan zihni düne –çocukluğuna, toplama kamplarında geçen yıllarına– doğru kaçarken, uzun süre önce koptuğu kızı giriyor bugününe, geç de olsa. Annesinin hastalığının yıkıcı ilerleyişine tanık olurken, ilişkilerinin kuruyup çölleşen paramparça arazisinde yolunu bulmak zorunda.
Anneler ve kızları, keder ve anılar, sevgi ve geri dönüşsüz kaybın kulvarlarında yüzen Yüzücüler, efsunlu ve unutulmaz bir düş.

“Yeni bir Otsuka romanı geliyor ki bizler yeniden yaşamaya başlayabilelim.”
-COLSIN WHITEHEAD
“Her on yılda bir, bizlere bir Otsuka romanı bahşediliyor. Bu seferki bir yüzme tesisindeki yazılı ve yazılı olmayan kurallar kataloğu gibi başlayıp bir annenin demansı ve kızının ona sevgisi üzerine güçlü bir hikâyeye dönüşüyor. Otsuka uzun yıllar yazmayacak olsa da sorun değil; bu kitap tadını çıkararak tekrar tekrar okumalık.”
–Washington Post
“Bu güzel ve zarif romanın böyle çok üzüntü, kayıp ve sevgiyi sayfalarına sığdırabilmesine hayret ediyorum: edebi bir mücevher.”
–NICCI GERARD
“Julie Otsuka kimselere benzemiyor… İnsanın kalbini kıran, afallatacak derecede iyi bir kitap.”
–REBECCA MAKKAI

Devamını Göster

₺245.00

Satın Al Tüm Ürünler

• Türkleri oluşturacak toplumun M.Ö. 6000 yılında hayvancılıkla ortaya çıktığı öne sürülmektedir. Bu kanıtlanmasa da o dönemin insanlarıyla örtüşmektedir.

• Bu tarih atlı göçebe Türk kültürünün başlangıcı olarak kabul edilir.

• M.Ö. 1700'lü yıllarda kitleler halinde Altay dağları ile Tanrı dağları arasındaki bölgeye yayılmışlardır.

• Çinliler ata binmeyi M.Ö. 3. yüzyılda Hun'lardan öğrenmişlerdir.

• Atı evcilleştiren ilk toplum Türklerdir.