🟢 Türklerin Kürtlere Karşı Tutumu: Tarih, Psikoloji ve Kimliğin Kesişimi
“Kürt kimliği kimsenin iznine tabi değildir. Biz kimliğimizi ispat etmeye değil, saygı görmeye geldik.”
— Yusuf ÇEPER
🧠 Yazar Hakkında
Yusuf Çeper, Dicle Üniversitesi Veteriner Fakültesi Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı’nda yüksek lisans yapmakta ve beş yıldır Asya Pet Veteriner Kliniği’nin kurucusu olarak kedi ve köpeklerde tanı–tedavi uygulamaları üzerine çalışmaktadır.
Bilimsel akılla kültürel kimlik arasında köprü kurmayı hedefleyen Çeper, toplumsal davranış biçimlerini psikolojik, tarihsel ve sosyolojik boyutlarda inceler.
🖼️ Kapak Görseli
Bir efe kıyafeti giymiş Türk ve şal û şapik giymiş bir Kürt genci Mardin’in taş evleri arasında karşı karşıya duruyor. Görsel, tarihsel gerilimi, kimlik farkındalığını ve kültürel yüzleşmeyi simgeliyor.
🔸 Giriş: Sessiz Kalmayan Bir Ses
Hayvanların dili yok ama bedenleri konuşur. İnsanlarda da benzer bir sessizlik vardır — kimliğini söyleyemeyen, bastırılmış bir ses. İşte ben o sesi duyanlardanım.
Benim hikâyem, kimliğini saklayan değil; onu her koşulda taşıyan, gerektiğinde de savunan bir hikâyedir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Bu ülkenin sokaklarında, üniversitelerinde, kliniklerinde, televizyon ekranlarında bir gerçeği görüyoruz: Kürt olmak hâlâ bir açıklama gerektiriyor.
Ama ben açıklamıyorum. Ben sadece söylüyorum — çünkü varım.
Kürt kimliği kimsenin iznine tabi değildir.
Bu topraklarda doğmuş, bu dili konuşmuş, bu kültürle büyümüş milyonlarca insan, varlıklarının meşruiyetini tartışmaya açmadan yaşıyor.
Biz, kimliğimizi ispat etmeye değil; saygı görmeye geldik.
Ve şunu herkes bilsin: sessizlik, asimilasyonun en keskin aracıdır. Ben o sessizliğe ortak olmayacağım.
Bu yazı bir isyan değil — bir ayna.
Bir yüzleşme çağrısı.
Bir halkın varlığını görmezden gelen sistemlere karşı, insani bir hakikati dile getirme cesaretidir.
Çünkü bazen susmak, en büyük suç ortaklığıdır.
🔹 Tarihsel Arka Plan: Devletin Zihnindeki Teklik
Cumhuriyet’in ilk yıllarına dönersek, orada bir korku görürüz: parçalanma korkusu.
Osmanlı’nın çok uluslu yapısından tek uluslu bir cumhuriyete geçerken, yönetenler “birlik” istiyordu.
Ancak bu birlik anlayışı, “çeşitlilik içinde birlik” yerine tek tipleşme olarak kurgulandı.
1924’ten bugüne uzanan resmi söylemler ve uygulamalar, Kürtlerin görünürlüğünü sınırladı; bir kimlik siyaseti olarak “vatandaşlık” tanımıyla birlikte görünmezleştirme pratikleri doğurdu.
🔹 Türk Psikolojisinin Kökü: Korku, Suçluluk, Üstünlük
Türk toplumunun Kürtlere karşı tutumunu anlamak için psikolojiden yardım almak gerekir.
Bu mesele sadece siyasi değil; kolektif bilinçaltının bir yansımasıdır.
Kaybedilen toprakların travması, sürekli “bölünmeme” kaygısına dönüşmüştür.
Bu yüzden Kürtlerin özgürlük, dil veya yerel yönetim talepleri; varoluşsal bir tehdit gibi algılanır.
Bu algı üç temel duyguyla beslenir:
• Korku: “Ya ülke bölünürse?”
• Suçluluk: “Ya inkâr ettiklerimizle yüzleşirsek?”
• Üstünlük: “Biz daha medeniyiz, onlar geri kalmış.”
Bu üçlü, milliyetçiliğin psikolojik omurgasını oluşturur ve kolektif bir savunma refleksine dönüşür.
🔹 Kürt Kimliğinin Mücadelesi: Bir Varlık Savunması
Kürtler için mesele yalnızca politik değildir; bu bir varlık mücadelesidir.
Kürtçe konuşmak, öğretmek, yaşatmak — bir ayrılık eylemi değil, insan olmanın temel hakkıdır.
Ama bu hak arayışı uzun yıllar boyunca “bölücülük” olarak damgalandı.
Halbuki talebin özü basittir: eşitlik ve tanınma.
🔹 Kültürel Kırılma: Birliktelikten Kopuşa
Yüzyıllar boyunca Kürtler ve Türkler aynı dağlarda, aynı pazarlarda, aynı ezgilerde birlikte yaşadılar.
Ama tek kimlik politikaları, bu doğal birlikteliği yıprattı.
Türk kimliği “üstünlük” duygusuna, Kürt kimliği “direniş” refleksine dönüştü.
Ve bugün hâlâ iki halk birbirine bakarken, aynı toprakta yabancılık hissi yaşıyor.
🔹 Evrimsel Bakış: “Biz-Onlar” Ayrımının Genetik Gölgesi
Evrimsel psikolojiye göre insan beyni binlerce yıldır “biz/onlar” ayrımı yaparak hayatta kaldı.
Bu ilkel mekanizma, modern toplumda etnik kimliklerle birleşince ırkçılığa dönüşebiliyor.
Ama evrim bize şunu da öğretir: işbirliği, saldırganlıktan çok daha güçlü bir hayatta kalma stratejisidir.
Gerçek güç, baskıda değil; ortaklıkta yatar.
🔹 Tarihin Muhasebesi: Atalar, Torunlar ve Hakikat
Kürtlerin özgürlük arayışı, birçok Kürt için kendi devletlerini kurma idealinde somutlaşmıştır.
Bu, sadece siyasal bir hedef değil; tarih boyunca bastırılmış iradenin ifadesidir.
Ve tarih, unutmaz.
Bir gün Türk torunları geriye dönüp baktığında belki şunu yazacaktır:
“Atalarımız, Kürtlerin devletleşme ve özgürleşme çabasını engellemek için kimi zaman asimilasyona, kimi zaman ötekileştirmeye ve bazen de şiddete başvurdu. Bugün biz, o mirasla yüzleşmek zorundayız.”
Bu cümle bir suçlama değil; tarihin olası tanıklığıdır.
Çünkü her halk, bir gün kendi vicdanında yargılanır.
🔹 Yüzleşme: Hakikatin Gücü ve Hukuki Çerçeve
Hakikatle yüzleşmek, bölünme değil; iyileşme getirir.
Barışçıl taleplerin demokratik zeminde konuşulması, hem Kürtler hem Türkler için ortak kurtuluştur.
Şiddet ya da nefret dili değil; hukuk, empati ve diyalog gerçek çözümün adresidir.
Bu yazı bir ayrılık çağrısı değil — hakikati dile getirme cesaretidir.
Artık sessiz kalmayacağım.
Çünkü hakikat, bastırıldıkça değil; paylaşıldıkça büyür.
Ve ben, o hakikatin yankısını bu topraklarda duymak istiyorum — korkusuzca, onurluca.
📘 Kaynakça ve Ek Okumalar
• Benedict Anderson – Hayali Cemaatler
• Erich Fromm – Özgürlükten Kaçış
• David Eagleman – Beyin: Senin Hikâyen
• W. Rees – Evolutionary Psychology and Group Conflict
• Türkiye Cumhuriyeti 1924, 1961, 1982 Anayasaları (Yurttaşlık Tanımı
- 4
- 4
- 2
- 2
- 2
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 18/12/2025 10:41:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21652
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.